Hiçbir ‘sen’ yakışmaz ben’in yanına bir daha

Son güncelleme: 07.04.2010 15:16

  • İstanbul'dun
    İsten bulmuştum seni kirli kentte
    İstemeden dulu kaldım yokluğunun
    Yok oldum
    Gözümü ağladım güzümün önünden gitmedi gidişin,
    Gök gözlü gözlerinin götürdükleri ve yalnızlığa örttükleri özünden başkası değildi
    Gözümün cenini,
    Seni gözümde büyütemedim ki,
    Kalmadın ki sen,
    Olmadın ki gözümün bebeği
    Alfabetik sıralamalarla sürüldüm sürgünlere
    Önce Aşk'tan ayrılığa
    Sonra Bahar'dan solgunluğa
    Şimdiyse Canım'dan mezralaşmış mezarlığa
    Vazgeçişlerdeki kendime az göçüşlerde,
    Ben senden men,
    Sen bensizliğe mensup,
    Aşk bizi har vurup darmadağın bırakırken,
    Harman savrulmalarında bir ben kaldım,
    Katledilerek,
    Katli zecri bilinerek,
    Kat kat üstüme sensizlikler giyinerek,
    Yokluğundan az önce oda da unuttuğun tokalarından tokatlar yiyerek ve katlanarak her parçamın üzerine çok kere,
    Anlamadın mı yazık kaldık gittiğinde biz boş yere
    Bizi ikiye bölendin,
    Bizi ikide bir öldürendin,
    Bizi ikindi vakti etmiş bir öğlendin,
    Geç şimdi,
    Geç öğrendin
    Yalnızlığı sevişmelerde sicimsiz,
    Yalnızlığı sövüşmelerde içimsiz,
    Yüreğinin rahminde bir ölü cenin,
    Cesedimin üzerinde okuduğun gazete sayfaları var senin
    Yarım kalmış manşetlerden mahşer korkusuyla sır bilip sırat ettiğin dehşetlerden,
    Deşip en derinime kendini gömdüğün afetlerden,
    Eşip can yerimi yerime bir başka et getirdiğinden,
    Öldüm ben
    Ardında ölüşümle düşsüz kaldım,
    Süzüldü aşktaki aklım,
    Çözüldü baştaki sancım,
    Düşürüldü başımdaki senden olma tacım
    İçinde dar kaldım kendimin
    İsminle har yanığı kaldığım anlarda yar kıldığım,
    Beş vakit âmin ettiğim varlığına,
    Durmadan gidişlere beni giydiğin kılığına,
    Kırk bir kere naaş bağışladın sen kadavramı bana yağışlarınla
    Gözlerinle sis topladığın is ağaçlarının gölgesinde,
    Diz çökmüş yarayım,
    Tohumlarının tortularındaki torunlarına
    Yosunlarına yeşili susan dilimse, sustum
    Susuyorsun'larına kır çalan kırmızı kanımsa allardan daha al damlayan,

    Al
    Kal'dırma kendini yanımda
    Kan'dırma kendini bir daha gözünün bebeğiyle açtığın yaralarımda
    Tenimin rengine,
    Düşümün dengine sığmayan yörüngelerle gele-durmalarınla kazdırma kan doldurduğun gözlerimi mezar çukuru gamzelerinle

    Ben bir de' bağlacıydım sende
    Hiç bir tümceye ek olamadım,
    Hiç bir yüreğe yek duramadım,
    Hiç bir küreğe asılmadım senden öteye gitmek için sularında,

    Anlatamadım
    Anımsattıklarınla,
    Alıp sattıklarınla,
    Çalıp sakladıklarınla
    Kaldın,
    Kendinde, sende, sendeki ben motifli desende Kendi kendine,
    Kendi kentine,
    Kendinde tükendiğinde,
    Gel oldun kip'ime
    Kulağımdaki küpeye,
    Sırtımdaki küfeye,
    Kamburumdaki sen dolu günlere,
    Asıldın, saçlarından daha sarı ıslak ipinle

    Ardında s'özsüz kaldım,
    Üzüldü canım,
    Büzüldü kâğıtlarım,
    Yazmadım desem de
    Adına yazdım adımın adımlarını, adak kaldım
    Ramak saydım her gelmeyişinin saat başlarını,
    Gün bitti,
    Gece söküldü karalarıma,
    Beş karış odada,
    Beş karış suratla,
    Beş parmağımın her bir tırnağıyla kazıdım yokluğunu duvarlara,
    Duyanlara sağır kaldım,
    Soranlara sus,
    Selam aldım selam sattım ardından,
    Yetmedi kimse kendime,
    Nereye götürdünse aslımı,
    Nüshamı karaladı her gelen, hergele gelmeyişlerinde

    Bir "GİT" haresi yeterdi her şeyin götürülmesine
    Bir "KAL" tanesi eritirdi bütün bir ayrılığı

    Şimdi sen,
    Uyuyor gibi susuyorsun,
    Düşünür gibi dalıyorsun,
    Damlayacakmış gibi akıyorsun,
    Avludan,
    Avucuma,
    Avutuşlarınla

    Unutuşlarınla güveleniyorsun içime,
    İçimdeki güveler yerken beni her gün dönümünde,
    Gidişine göç güzleri erişiyor,
    Kalışıma öç gözleri kemleşiyor

    Demleniyorum deminde
    Emiliyorum dediklerine
    Dünde yoktun sen,
    Deminde,
    Şimdide
    Her an yeniden yeni bir yenilik yenileniyor yüreğimin düşünde, eski bozgunları bozuşlarına hitaben
    Susmadım ben
    Öldüm
    Ben seninle içimde ödeşmişken,
    Dışımı bana dışlatmalarının kavim düşlerinde,
    Ağzıma geleni yutkunuşlarım içime hasat sonralığı bir hastalığı örtüyor
    Sesimi sussam?
    Tınımı tutsam?
    Yirmi dokuz harbin suslu boyası olsam?
    Yankımı da sende bir yerde suçlu bıraksam?
    Gözlerin şah damarımda neşter gibi beni terlerken ve terk edip tek kederi bile yanına almamışken sen
    Söyle,
    Ben olmasam,
    Seni kim acıyacak içimde?
    Üşüdüm gözlerini,
    Bak bana artık
    Dön
    Gelmezsen,

    Hiçbir 'sen' yakışmayacak ben'in yanına bir daha

    alıntı
#07.04.2010 15:16 0 0 0