sevgili dilencisi

Son güncelleme: 23.02.2006 19:13
  • Hâlâ senin yetimliğin düşer payıma

    Hâlâ senin öksüzlüğün gelip oturur

    En onmaz bir yanıma,



    Sensiz üşüdüm dehlizlerinde zamanın,

    Gülen yüzlerin ruhları mahkum,

    Sen heybetini dağlara bıraktın

    Sıcaklığını çöllere

    Gidişini sakladın bir hurma çekirdeğinde,

    Vuslatları alıp gittin bir başına

    Sarı takvimleri bana bıraktın

    Firakları devşirdim zamanın aynalarında

    Kum saatlerine bakarak bekledim gelişini

    Heyhâtlara gömüldüm ,

    Hangi gecenin sabahında bulurum ben seni,

    Günde beş defa iyi-kötü savaşı çıkartır kelimelerim,

    On dört asırlık uzaklıktan geliyorum kapına

    Suskunluğum, susuzluğum bu yüzden

    Bu yüzden sensizliğinde gurbetlerin dili lâl şairiyim.



    Senden sonra aşkın gözünü kör etti insanlık

    Bizlere âmâlık miras kaldı cedlerimizden

    Kör bir yılan Sevrde bin yıldan beri yolunu bekler,

    Benim de beklediğim bu duraktan

    Yolun geçer mi senin,

    Gülüşün kadar sıcak gül kokuna hasret çekerim,

    Senden sonra güllerini kana buladılar,

    Gönlümün gözyaşları çoğaldı mısralarda,

    Yetim kalmak ve öksüz olmak

    Manasını yitirdi zamanla,

    Oysa bütün yetimlikler, bütün öksüzlükler

    Firakının tam manasıydı

    Gidişine alışamayanların dilinde,

    Hendekte karnına bağladığın taşlar

    Seni anmadan her nefes alıp vermemde

    Gelip boğazıma düğümlenir şimdi,

    Senin için canından geçenler de kimdi,

    Üç bin meleği etrafında pervane yapan

    Yoksa Allahın yerdeki kudret eli miydi!



    Bedirden payıma hâlâ bir keşke düşer

    Senin için hâlâ canından geçenler aklıma düşer

    Senin için tahtına küsenler, yardan geçenler

    Senin için korkmadan atını denize sürenler var

    Hâlâ gelmeni bekleyenlerin sabrı umman kadar,

    Karende Üveysin yalın ayaklarından

    Senin yolunu bulmak için iz sürenler delikanlılar

    Çağların ötesinden, taşların dilinden

    İzleri kaybolan yedilerin şehrinden

    Binler selam yollamakta sana Sevgili.



    Hirada kurşunî bir ses akar sayfalara

    Hirada sakladığın o sır

    Güneşten daha aşikardı oysa,

    Sana benzemek için

    Birbiriyle yarıştı bütün gülleri dünyanın,

    Kameri bir işaretiyle ikiye böldü Ahmedî nazar,

    Gül bahçesinin sultanı ey gül-i yar

    Sendendir her çiçeğin adı gül konulmadı,

    Efendisinden kaçan köleler çoğaldı

    Koyunu kurda kaptırdı çobanlar

    Yorgun zamanlara hapsedildi hasretlerimiz

    Bir tek sana olan sevdamıza gem vurulamadı

    Bir tek sen olunca manalar yüklenir firaka!



    Hâlâ senin yetimliğin düşer payıma

    Hâlâ senin öksüzlüğün gelip oturur

    En onmaz bir yanıma,

    Tahammülü yok dedim bu firakın

    On dört asırlık uzaklıktan kaçıp geldim kapına,

    Sevdalar zaman mekan tanımaz

    Ve ey zaman mekan aşmış Sevgilim

    Ben senin gelişinin dilencisiyim.

    Zafer ŞIK
#14.02.2006 11:27 0 0 0
  • allah razı olsun
#18.02.2006 15:24 0 0 0
  • Allah razı olsun arkadaşım güzel bir paylaşımdı
#18.02.2006 15:44 0 0 0
  • ecmain olsun inşallah.selam ve dua ile kalın.
#21.02.2006 12:38 0 0 0
  • a selam ALLAH razi olur insallah kardesim senden cok guzel

    bir paylasim devamini bekliyorum
#22.02.2006 10:45 0 0 0
  • rabbim nasip ederse inşallah paylaşımlarımız devam edecektir.selam ve dua ile kalın.
#23.02.2006 19:13 0 0 0