küçük küçük kalpler çiziyorum matematik defterime
arasında uçuşan kelebekler sonra biraz ileriye agaçlar ve evler agaçlaın gölgelsi evin yakınına vuruyor
muhtemelen bir ikindivakti,birazdan hava serinliyecek
eve yorgun argın dönen baba beliricek birazdan
evin hanımı yemek telaşında,ama adam çocuklara hasret kalmış
uzun bir yolu çocukların kendisini kapına karşılamasını hayal ederek çekmiş ve
beklenen sahne çocuklar kapına babsını bekliyor
dagdan aşşagı inen nehir yatagına sıgmıyor
çoşkulu şekilde yatagını zorluyor
edata şarkı söyler gibi
evvelki günden yagan yagmur suları ile dahada bir gür akıyor
sankı koro halinde şarkı söylüyor
öyle deyilmi zaten yagan yagmur tohumdan agaca
agaçtan her canlıya bereket deyilmidir
işte bende seni böylesine seviyorumsende benım ömrümün bereketiin
bana aşılayacagın bir damla sevginin
bedeli ruha ve tabiata aşılanacaktır
sevginede sanada eyvallah
seni bilirim yaşanılası birisin
ve yaşamak istersin
ama biliyorsun zaman müsait deyil sana
acizim
sonrada biçare
körü körüne baglı deyilim hayata,
hayatım sensin
sana baglıyım ama körü körüne
hayatta arasan sevigiye dair yaşam sırlarını
ve kaybettiginde bütün imkanlarını
aynaya bakarım gözlerimde bir ışık varsa umuda dair
seni soraım
seni söyler bana aynaya yansıyan yanımda
seni tarif eder bana gölgede kalan yanım
ama körü körüne deyilim
her andıgımda seni degişik kelimeler türetiyorum
her zikrimde seni söylüyorum
ve her baktıgım yerde seni görüyorum
kırk ikindi yagmurları yagıyor memleketime
düşen herbir damlayı kuruyan topraklara süryorum
hayaller geziniyor yagmurda sırıl sıklam
yere düşen her bir damlayı yüreklere serpiyorum
kırk ikindi yagmurları yagıyor memleketime
üzerine yıldızlarla dekor yapıyorum
ellerimde bir elagül,yeşerirmi bilmiyorum
gözlerimde yagmur sonrası coşkusu
yüregimde sankı bir bayram sabahı
koşun çokçuklar koşun yagmur yagıyor memleketime
memleketime hasret yagıyor hasretime yagmur yagıyor
hayallerim sırıl sıklam,gerçekleşme ümidi doguyor
bana bu gecede sabah oluyor
insanın eli,ayagı tutmaz olur bazı zamanlarda
insanın terki diyar edesi gelir içinde barınamadıgı zaman
kimi zamanda sadece susmak ister ama kendi düşünceleri kendini yer
aşk
telaştır bir yerde
sevgi bazende susmak
kendine engel olamazsın kimi zaman
hem telaşlı olursun,aynaya baktıgında çokda sakinindir aslında....
suskunlugun nedenini aramaların yarım kalmasın istemzedim
ama cevabı basitti
insan bazen sevmekden yorgun düşer.. bazende sevilmekden
hani ara sırada hayat yorar insanı
ondan sessiz sakin ve dizginlenmiş olurum
beni gözlerindi aslında beni benden alan
o baharımsı kokundu
benı gece yarısına kadar rahat bırakmayan
bir hevesti belki yukaralara bakma istegi duyuran
ve temennilerde yaad ettigimdi
senin adın olan
elimi göhsüme koyup diledigimdi
bazen göz yaşı ile karşıladıgım ver dualarla ugurladımgım
misafirimdin rüyalarımda karşıladıgım
bir yolcu gibi ugurlardım sen giderken ardından
aklıma bir tas su bile dökme geregi duymadım
ardından yüregiimi gönderdim
herdaim seninle
her daim senin için...
yüreğine,emeklerine sağlık canım ,hepsi muhteşem dizeler...
Unutulmuş akşam türkülerinde,acılara
tutunup ağla derken bana,
aynaların ötesinde gördüğün ,ağır
sevdanın altında ağıtlarımı gizledim.
ömür kısa,sevda uzun,gönül yorgun artık
bir sonbaharın son gülü giderken,
küllenen aşkımla sana seni yazıyorum
sevda tohumları açarken baharında.
bir sevda filiz verdi,ıslanmış gözlerim
damla damla düşerken aşkına,
gönlümdeki kelepçelerin morlarında
sevdim de seni içimden,söyleyemedim ki.
ve baharın çıplak ayaklarında,sevdalara
boyanmış yağmur tanesiyim,
beyaz tuvallerin siyah izleri misali
ıslatırcasına ağlarken sana.
şimdi ben kimsesizlerin kimsesi....
gece gözlerindi
ve uzay boşlugu yoklugun
gitmelere ısmarladım yagmurarı
hemen gitme dur yagmur yagsın ilkin
sen sonra yine gidersin
attıgın adımların ardından
ayak izin kalsın
sonra aramalarım yarım kalmasın
sen git,sen gitte; seni hatırlayatacak bişeyler kalsın geride
ister söver gibi
ister sever gibi
ama bi iz bırak geride
ıstar ayak ızı olsun izter aşk izi
seni sevmelerim bir anlam kazansın