İnsan muhabbet üzerine yaratılmıştır sonrada yer yüzünün elçisi tayin edilmiş
Hamurumuzda olan muhabbetten dolayı nerede bir soğuk hava görse, bizim yüreğimizin camları buğulanır.
Ve hemen orada dost meclisi kurulur..
Hamurunda olan muhabbettendir belki cezbeye gelir ..
Damağındaki tadın farkına varır.
Kalbi naiftir,yüreği hassas
"Ruh"u bir başkasınının ruhundadır
Bir başkasının ömrü kendisine amenettir
Yağmur yağsa, çiçekler açar hemen
Yağmur yağsa, güneş olmak ister gökyüzünde
Yağmur yağsa, ıslanmak ister
Gökyüzünde güneş
Yer yüzünde yağmur olmak ister
İnsan muhabbet ile yaratılmıştır
Hamurunda olan muhabbettendir belki
Dilimizde düşürmediğimiz duaların ruhaniyetimize yansımaları
Belki de biz bu yüzden çok seviyoruz
Yağmuru,gökyüzünü ve geceyi...
Mekanın ve zamanın bir ruhu var ise
Mevsimlerin de bir ruhu olmalı değil mi
Esen rüzgarlar çiçek kokularını, yağmur kokularını getire biliyorsa
Sevginin,özlemin muhabbetinde bir kokusu varsa eğer onu da getirirler.
Belki de bu hissi olan bir şeydi
Herkesin anlayamamsı normal değil mi. kimin ihtiyacı var ise o ıslanmalı yağmurda
Kimin ihtiyacı var ise geceye o zaman o ay ile muhabbe edebilmeli
Yıldızları ve onlar ile konuşmayı kim iyi becere biliyorsa
Ay ile yıldızlar sadece onun için yaratılmış gibi değilmidir ..
Yoksa gökyüzümüz aynı, yıldızımız ve ışıgında aydınladıımız ay aynı
Sadece birileri onlara bakarken, birileri de gece ve içerisinde bulunun her şeyi sevgilisinden bilir
Ve en sevdiği ile eş kabul eder ..
Sevgili olmasa idi
Biz ne gökyüzünü bilirdik
Ne yıldızı nede dolunaylı geceleri
Belkide bu yüzdendir alem olan hayranlığımız, geceye olan muhabbetimiz ..
Mevsim Dolayısı ile ıslanacagını bile bile yollara çıkarsın
ıslanmak mesele değildi elbet
bazen aldığın soluğun çigerlerini yaksada
bir nefes daha almaya çalışırsın
nereden bakarsan bak yalnız gök görünür.
Cengizhan Konuş
İnsan sevdiğine güzel sözler söylemek den ziyade
İnsan sevdiğini iyi yaşamalı, güzel yaşamalı,
sözcükler zaten kendiliğinden gelir.
Tarifi imkansız olan kelimeleri, cümleleri
aynı şiir içinde aynı hayat içinde, kimse istemez sanırım.
bazen basit olmalı bir papatya gibi
nesne olarak basit ama içindeki manayı senin doldura bileceğin bir alan
Senin Gökyüzün
Gökyüzüde öyle
senin sahnen olmalı gökyüzü
gözlerini kapatıp hayal kurduğunda orada koşuşturan çocukluğunuzu göre bilmelisin..
başını kaldırıp gökyüzüne her baktıgında yeni cümleler gelmeli dimağına
ve yüzünü gözlerini görmek içi yine yeniden baktıgında gökyüzüne
o her zaman gece ve gündüz orada olacaktır
insan sevdigini gökyüzü gibi sevmeli
kapsamalı bütün d ünyasını
gecesini ve gündüzünü
Saatlerce seyredebilirdim seni,
Beni konuşmadan dinleye biliyorsun ve yine hiç konuşmadan, hal ve hareketlerin ile bir çok şey anlata biliyorsun
yormadan.
Sen konuşurken, benim zihnimdeki soru işaretleri bir bir kayboluyor.
Sonra uzaklara bakarken, neyi görmek istiyorsam o canlanıyor gözlerimin önünde, sanki seni ilk defa görmüşcesine,
Sanki gökyüzünü, kuşları, çığlıklarını ilk defa duyuyormuş gibiyim.
"Seni dinlerken huzur buluyorum"
Sen konuşurken, kendimi sanki tefekkür eder gibi hissediyorum. keliemeler o kadar naif ki, sanki bu alfabeyi ilk defa işitiyorum
sanki bu lisan ile konuşan ilk ve tek sensin.
kelimeler o kadar esrarlı geliyor ki, senin söylediğin cümleleri bende içimden içimden tekrarlıyorum
kelimeler ve manalar bir biri ile o kadar uyumlu ki .. sanki konuşmuyor harfler ile resim çiziyor gibisin
hafifliyorum mesela
sonra daha önce fark etmediğim hallerimi görüyorum
hiç konuşmadığım bir dilde cümleler kurup misaller anlatıyorum
sanki daha önce hiç konuşmamışım gibi konuşma isteği uyanıyor içimde
o an hissetiğim
başka bir dünya, başka bir lisan
insanlar vardır senin sırtındaki yükü kendileri alır seni bir kelebek gibi hafifletirler
görmesende varlıkları yeter sana
Soğuk bir kış günü, güne erken başlamış olamının tazeliği ile pencereyi açtı. Dışarıda ki yağmuru gördü, kokladı ve dokunmak istedi..
yüzünde, farkında olmadığı bir tebessüm.. alışkanlıklar zamanla "refleks" olurmuş insanda, farkında olmadan "tik" halini alırmış
belkide ne zaman bu hoşlandığı durumlar karşısında, yüzündeki tebessüm ortaya çıkacak yada ne zaman yağmur yağsa aynı tepkiyi verecek..
önce koklayacak, dokunacak sonrada bir gülümseme ..
hayat insana neler sevdiriyor değil mi ..
Sonra arkadaşına sordu ..
- Yağmurdan hoşlanır mısın ?
Yüzünde berlirsiz bir ifade uyandı,
haksız da değildi.. yağmur ıslatırdı, hava soğuk olurdu ve dışarıya çıkmak istediğinde engel olurdu,
sonra pencerenin önünde ki serçeler fark edildi.. ıslanmışlardı.. isteselerdi yuvalarına girebilirlerdi ..
iki serçe ıslak bir vaziyette yağmuru seyrediyorlardı..
çocuk tebessüm etti..
"sırılsıklam" dedi ..
kız tabi bir şey anlamadı ..
kuş dili biliyor musun ?
- Hayır ..
Bizim bir bahçemiz olsa,
sen mesela bir çiçek gibi narin, bir çiçek kadar güzel ve bir çiçek gibi güzel kokuyorsun.
bende bir bir bülbül olsam, gelip dalında; sana ne kadar sevdiğimi, seni ne kadar beğendiğimi söylesem ...
-Bunun İçin bahçende bir "ömür" çiçek olmaya razıyım ...
-bende senin dalına konmak için bir "ömür" kuş olmaya razıyım
- Kuş Dili Hal Lisanıdır ...
Anlamak İçin Kuş Olmaya, bülbül yada Serçe Olmaya Gerek Yok.. Kulak Vermek Kaafii Dir
Not: Rekfleks, tik, ömür .. siz bunlara sahip olmazsınız.
bazı haller sizin zaafınız dır.
yeni güne, geceden kalma düşünceler ile gözlerini açtığında kelimelerin ne kadar bayatladığını, sözcüklerin ne kadar da monoton olduklarını anlıyorsun.
binlerce yıldır aynı sözcükler, aynı kelimeler ile yaşıyoruz. hiç yorulmadan konuşuyor ve sankli hiç susmayacakmış gibi konuşuyoruz. neden bu harf ısrafı ve bu kadar alfabe kirliliği neden
kimse isteyerek susmaz sanırım, kimisini de susturamazsınız
ama öyle mekanlar vardır ki
konuşmak değil de sadece susmak istersiniz, ne kadar uzun süre sustuğunuzu bir süre fark edemeyecek kadar sustuğunuzda
aslında siz hiç susmadığınızı anlayacaksınız
oysa bu ne kadar garib bir şey
günlerce, saatlerce konuşarak, avaz avaz bagırarak anlatamadıgızını
bir başka insan ile sadece aynı yöne bakarak ve hatta bir başka zaman yine susmak için sadece sessizliğin sesini dinlemek için yine sözleşerek ayrılırsınız
siz birde o insanın konuştuğunu düşünün..
ona vereceğiniz cevabı, cevabı içeren kelimeleri teker teker sırası ile harfleri ütülerdik sanırım..
Biz ne zaman bir araya gelsek, çaktırmadan bir sonraki karşılaşmayı hesab ederdik
ezberlediğimiz onca yabancı alfabelerin kelimelerini söylemeyi hiç beceremedik
konuşurken gözlerinin içine bakmam gerekiyordu.
"ben yere bakarak söyledim"
konuşurken ellerini tutmam gerekiyordu, ben manzaraya bakarak söyledim ...
... belkide bu yüzden o söylediklerimi şiir sandı, belki bu yüzden benim konuştuklarımı bir başka telefon konuşmasında -
okuduğun şiir hala aklımda diyerek den bana, benim anlattıklarımı şiir olarak okudu, belkide bu yüzden bana okumak için o konuşmayı ezberledi
oysa ben hiç bir şey anlatamamıştım ki ..
Anlattıklarım eksik kaldı, söylemek istediğim, halim de gizliydi aslında ..
seni seviyorum diyecek kadar basitleştirmemiştim ben kendim
nasıl diye bilirdim ki.. sevgi öylesine söylenir miydi hiç..
belki de onu bekledi, gözlerine baktığımda, daha çok ister gibiydi, konuş der gibiydi.
... Gözlerine bakmadığım sürece sorun yoktu aslında
gözlerine bakmadan daha rahat konuşabiliyordum .. ama eksik kalıyordu
oysa her ne söyleyeceksen gözlerinin içine bakarak konuşmak gerekiyormuş
Konuşurken de yüz yüze, susarsan da yüz yüze olmak gerekiyormuş
ağlarkende, gülerkende.. YÜZ YÜZE
Bazen insan içinden kendi kendine konuşur, bu bazen iç ses, bazende fısıltı şeklindedir. hani dışarıdan birisi kulağını verse belki duyar ama anlamaz, anlasada da bir mana veremez ...
insan hayalini kurduğu şeyleri dualarına alsa, ya haline bir çeki düzen verir yada daha sık, daha çok dua etmeye başlardı ..
birde kelimeleri telefuz etmesi var tabi .. ne demeli, ne demesi gerekiyor ki ..
hani ona çeşitli methiyeler düzüyordum ya
ömrüm diyordum, gökyüzüm diyordum, gecem diyordum ve ona olan muhabbetimi,"ay"a ve yıldızlarla eş değer kabul ediyordum
sana bakmak gökyüzüne bakmak gibiydi, her nereden bakarsam bakayım, görebiliyordum. nerede olursam olayım hissedebiliyordum ...
Sen bazen bir gece oluyor, çöküyordun şehrin üstüne
bazen de bir çift yıldız oluyor. konuşuyor, fısıldıyordu.. söz veriyordum.. yeminler diyordum ..
tabi bunların hepsini bir tablo içinde düşünecek olursanız mutlaka eksikliği sizde fark edersiniz.
birde "Ay" vardı tabi ..
günlük olan biteni ona anlattı gibi konuşurdum onunla, anlatırdım
her şeyin aksine bazende susardım
sanki konuşan "Ay" idi
sanki konuşan o idi.. susmak dinlemekti...
susmak kulak vermekdi
ayaklarımın yerden kesildigini hissederdim
gözlerimi kapatır o anı yaşamak, daha uzun sürsün isterdim
başım dönerdi. ruhumda bir hafiflik ve rüzgar hissedederdim
sanki uçuyor, sanki kanat çırpar gibiydim ..
sen gök yüzüydün ya.. şimdi ben çift kuş oldum sana kanat çırbıyorum...
şimdi benimle beraber kapat gözlerini .. Gökyüzündeyiz
Bir söz var içimde kuş misali kanatlanıp sana uçmak istiyor
bir söz var içimde dile gelip seni anlatmak istiyor
şarkı olup şiir olup sana seslenmek istiyor
bir kuş var yüreğimde sana uçmak istiyor
Oysa ben gök yüzümü sana ayırmıştım
İfadeler bir kuş oldu yüreğimde
artık kanatlandı sana gelmek istiyor
kalbim, yüreğim artık sana dar geliyor...
gökyüzüm sen ol... sen gökyüzüm ol ...
Çünkü ben gök yüzümü sana ayırmıştım
Ne zaman seslensem sana, sesim sende yankılansın
ne zaman elimi uzatsam bir kuş konsun ellerime
ve ne zaman ben sana baksam .. yağmur yağsın, rüzgar çıksın
ve hiç olmadı kadar çok seveyim ben de seni..
yine yeniden ve her daim ...
Çünkü ben gök yüzümü sana ayırmıştım
ben gök yüzümü sana ayırdım,
bu yüzden hep yağmur kokmalarım
geceyi gündüzü sevmelerim bu yüzden
gecedeki ayı, yıldızı
gündüzündeki güneşi, buluyları ve rüzgarı..
her neyin varsa gökyüzünde
sevmelerim bu yüzden ...
Ben gök yüzümü sana ayırmıştım..
kuşların ağaçlara yuva yapmaları bu yüzdendir ...
"seni seviyorum diyecek kadar basitleştirmemiştim ben kendim
nasıl diye bilirdim ki.. sevgi öylesine söylenir miydi hiç.. "
Valla dostum senelerdir yazarsın ben okurum pek begen butonları ile aramda yoktur okudugum bende kalırda şu yazdıklarına kayıtsız kalamadım... Çok güzel paylaştığın için teşekkürler.
@ufuk Teşekkür ederim kardeşim. ne yalan söyliyeyim. senin sayfandan okuduklarımdan esinlendiğim olmuştur. bir çok kez senin sözlerini de kullanmışlığım vardır ..