Gerekli önlemler alındığında, onlar da sağlıklı çocuklar gibi yaşayabiliyor, spor bile yapabiliyor. Ancak, çocuğunuzu sigaradan mutlaka koruyun
*Çocuklarda alerjik hastalıklar ve astımın görülme oranı nedir?
Alerji, vücudun yabancı bir maddeye karşı verdiği tepkidir. Her 100 çocuktan 30'unda alerjik hastalıklara rastlıyoruz. Astım ise, her 100 çocuktan sekizinde görülür. Alerjik astım, alerjik nezle veya saman nezlesi, göz nezlesi, cilt alerjileri kurdeşen, egzama, çocuklarda en sık görülen alerji türlerinin başında geliyor. Ayrıca gıda, böcek ve ilaç alerjilerine de, yine çocukluk döneminde rastlıyoruz. Bunlar içinde alerjik astım genellikle iki yaşından sonra ortaya çıkıyor, ancak bu yaştan sonra kesin tanı konabiliyor. Bu yaşa kadar olan alerjik astım şüpheleri "hırıltılı çocuk" şeklinde isimlendirilir ve bunlar virütik nedenlerle olabilir. Bu nedenle, astım tanısını iki yaşından sonra koymakta fayda vardır. İki yaşından önce çocuklarda genellikle gıda alerjisi, bunlar içinde genellikle inek sütü alerjisi çok görülmektedir. Ayrıca çeşitli katkı maddelerine bağlı olarak çocuklarda atipik dermatit yani çocukluk egzaması, özellikle yanaklardaki kızarıklıkla ortaya çıkar. Maalesef Türkiye'de gıdalara çok miktarda katkı maddesi kullanıldığından, çocuklarda alerjik hastalıklar artıyor. Bu katkı maddeleri; sütte, meyve suyunda, dondurmada, kolalı içeceklerde, sakızda, boyalı şekerlerde, mayonezli gıdalarda, dondurulmuş gıdalarda ve beklemiş bayat gıdalarda (sucuk, salam, sosis) bulunuyor.
ANNE BABADAN GEÇEBİLİR
*Alerjik hastalıkları çocukluk döneminde fark edersek, bunları tamamen tedavi etmek mümkün mü?
Alerjik hastalıkları tümüyle tedavi etmek oldukça güçtür. Çünkü çevre faktörleri, kişiye özel faktörler, genetik faktörler bu hastalıklarda büyük rol oynar. Anne babanın alerjik olması, çocuklarda alerjik hastalığı ortaya çıkarma riskini artırır. Yapılan araştırmalarda, sadece annenin veya babanın alerjik olması ile her ikisinin alerjik olması arasında, çocuklarda alerji görülme oranının çok daha yükseldiği görülmektedir. Bazı araştırma sonuçlarına göre; babasında egzama olan çocuklarda alerjik astım ortaya çıkabilmektedir. Erkek çocuklar ergenlik çağından önce daha çok alerjik hastalığa yakalanır, ergenlik çağından sonra bunlar yüzde 25 oranında kendiliğinden iyileşir. Kız çocuklarda ise, ergenlik döneminde daha az alerjik hastalık görülür. Alerjik astım buna bir örnektir. Ergenlik çağından sonra kız çocuklarında ve kadınlarda daha çok astım ortaya çıkıyor. Alerjik hastalıklar erken yaşta teşhis edilebilirse, tedavisi oldukça kolay olabiliyor.
*Aileler çocuklarına alerji teşhisi koyabilirler mi? Çocuklarının neye karşı alerjik olduğunu anlarlarsa, tedavi daha mı kolay olur?
Özellikle çocuklarda gıdalara karşı alerjiden şüpheleniliyorsa, ailelerin çocukların yedikleri gıdaları günlük not tutmaları önerilir. Günlük not tutarak, çocukta yakınmaların olduğu dönemlerdeki gıdalar belirlenir ve aynı gıda yendiği zaman benzer şikâyetler olursa, o zaman bu gıdayı vermemek gerekir. Bu şekilde, aile kendi teşhisini koyabilir. Bunun dışında; çocukta uzun süre devam eden bir öksürük, balgam çıkarmada zorluk, özellikle sabaha doğru 02.00-06.00 saatlerinde öksürük ve nefes darlığı ile uyanma, göğüste kedi mırıltısı gibi seslerin duyulması, terleme, sırt ağrıları, yorgunluk gibi yakınmalar astım şüphesi doğurur. Çocukta burun akıntısı, hapşırma, burunda kaşıntı, sürekli burunla oynama, özellikle sabah uyandığı zaman bu şikâyetlerin ortaya çıkması belirtileri alerjik nezleyi düşündürür. Alerjiden şüphelenilen gıda yendiği zaman, 15-20 dakika içinde ya da iki saat sonra deride fasulye gibi kaşıntılı kabarıklıkların olması ve bunların 24 saat içinde kaybolması "ürtiker" denilen "kurdeşen"i düşündürür. Çocukların yanaklarında kırmızılık, kaşıntı, çocukta huysuzluk gibi bulguların görülmesi ise, çocukluk egzamasını ele verir.
EVDE HAYVAN BESLEMEYİN
*Alerjik çocukları nelerden korumak gerekir?
En başta sigaradan korumak gerekir; tuvalet, banyo, balkon dahil evin hiçbir yerinde sigara içilmemeli, hatta üzerinde sigara kokusu ile eve gelinmemelidir. Bu koku bile, astım ve alerjik nezle şikâyetlerini başlatmaya yetebilir. Ayrıca; çocuğun bulunduğu ortamda deodorant, sprey, parfüm, tiner kokusu, yağlı boya kokusu, deterjan kokusu, ağır yemek kokusu, viks ve naftalin kokusu olmamalı. Hastanın evi trafiğin yoğun olduğu, egzoz dumanının yoğun olduğu bölgede olmamalı. Katalitik ve kömürlü soba kullanılmamalı. Evde kedi, köpek, kuş beslenmemeli. Kuş tüyü, kaz tüyü, yün yani hayvansal ürünlerden oluşan battaniye ve yorgan kullanılmamalı. Özellikle çocukların yatak odaları, bir yatak, bir kapalı dolap ve perdeden oluşmalı. Odada kitaplık, çeşitli eşya kutuları, tablolar ve aksesuvarlar olmamalı. Yerde halı olmamalı. Yatak odası her gün dip köşe silinmeli, tozu alınmalı ve elektrik süpürgesi ile süpürülmeli. Tedavi olsa bile, alerjik bünyeli kişiler bu yaşam tarzına dikkat etmeli.
* Okul ortamı alerjik bünyeli çocuklar için riskli midir?
Çeşitli enfeksiyon hastalıkları alerjik olayların oluşmasını tetikler. Özelikle yuvada, okullarda toplu halde bulunan çocuklarda çeşitli virütik enfeksiyonlar daha kolay oluşur. Bunlar da daha sonra astım krizini başlatabilmektedir. Ayrıca çocuklarda tahtada kullanılan çeşitli kokulu kalemler ve tebeşir tozu da, öksürük ve nefes darlığına neden olabiliyor. Bunun için tozsuz tebeşirler kullanılmalı.
*Çocukları alerjik bünyeli diye çok hijyen bir ortamda büyütmek doğru mu?
Hayır, zamanla çeşitli enfeksiyon geçirmek onların bağışıklıklarını güçlendirir. Bu nedenle çocuklarını okula göndermek istemeyenler çıkabilmektedir. Bu yanlış bir tutumdur