Jean François Millet

Son güncelleme: 17.07.2010 17:25
  • Jean François Millet Kimdir - Jean François Millet Resimleri - Jean François Millet Biyografisi - Jean François Millet Hakkında


    Jean François Millet (Ekim 4, 1814 - Ocak 20, 1875)

    "Sanat bir kavgadır. Kişinin canıyla kanıyla, etiyle kemiğiyle girişeceği bir kavga Çalışarak sürdüreceği bir kavga. Bir şeyi kötü ya da eksik söylemektense suskunluğu yeğlerim..."


    Fransız ressamı Millet yukarıdaki cümleleri yazdıktan birkaç yıl sonra öldü. Yıl, 1875'di. Van Gogh o sıralarda 22 yaşındaydı. Ve kardeşi Theo'ya yazdığı mektupta "İşte düşüncelerimi yansıtan bir ressam" diyerek Millet'nin sözlerini alkışlıyordu. Van Gogh, Millet'den ne ilk ne de son kez söz ediyordu. Araştırmacılar, Von Gogh'un kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplarda tam 214 kez Millet adının geçtiğini saptamışlar. Millet'nin adını ağzından düşürmeyenlerin Van Gogh gibi değer bilir sanatçılar olduğunu sanmak da yanlış.
    Baudelaire gibi ünlü şairler, Jean J. Rousseau, Saint-Victor gibi yazarlar ve bir sürü politikacı yalnız yaşamı boyunca değil,ölümünden sonra da Millet'yi rahat bırakmamış. Sağcılar yerden yere vurmuş solcu diye. Solcular hakkını verememiş, yeterince solcu değil diye. Bugün Millet'nin tabloları Küba'da, Moskova'da takvimleri süslerken, Fransız sosyalistleri hâlâ sanatçının "doğruları"nı tartışıyor. Din adamları Millet' nin dinsizliğinden, sanatçılar ise dindarlığından yakınırken bir de bakıyorsunuz, Millet' nin bir tablosu bir yerde bir kilisenin baş duvarında. Başka bir yerde en pahalı, en lüks çikolata kutularını süslüyor.
    Millet ne yapmış bunca öfkeyi, bunca tartışmayı hak etmek için?
    Yalnızca resim yapmış.
    Yukarıdaki cümleler de nasılsa çıkmış bir kez kaleminden. Çünkü özel yaşamında hiç de o sözleri benimser gibi değil. Tam tersine, içine kapanık, suskun, kendi halinde, herkesten kaçan, gizlenen biri. Millet'ye hak ettiği yeri verebilmek için ,ölümünün üzerinden tam 100 yıl geçmesi gerekti. Ve bugün başta Fransızlar olmak üzere çeşitli ülkeler onu geniş kitlelere tanıtmak , değerini açıklamak için birbiriyle yarışa girdiler. 100. yıl, vicdan borcunu ödemek isteyenler için iyi bir fırsat oluyor genellikle. Millet için de durum farksız değil.

    Jean François Millet 1814 yılında doğdu. Cotentin'li köylü bir ailenin oğluydu. Bütün tanıdıklarının portrelerini yapıp bitirince babası oğlunun elinden tutup kente götürdü. "Biraz da bilerek resim yapsın" diye... Kent Cherbourg, Millet'nin yaşı onsekiz. Öğretmeni ise zamanın ünlü ressamlarından Langlois. İki yıl sonra bu yürekli öğretmen, "Ne benim, ne de bu kentin bu çocuğa verebileceği bir şey kalmadı" diyerek kentin belediyesinden sağladığı olanaklarla bu köylü çocuğun Paris 'e gitmesini sağlar.
    Yirmi yaşında Paris...
    Paris karanlıktır, sislidir, gürültülüdür, kalabalıktır, tek kelimeyle ürkütücüdür. Ve dağlara bayırlara, gökyüzünün mavisine, insan sıcaklığına alışık olan Millet ürker, korkar... Paris'te insanlar acımasızdır, birbirlerine bakmadan konuşurlar, birbirlerinden habersiz oraya buraya saldırırlar. İşte o günden sonra Millet içine kapanacak önceleri "korku" diye nitelediği duygular, çok geçmeden utangaçlığa dönüşecek. Daha sonraları eleştirmenlerin "sakalının altına gizlenen ressam" dedikleri Millet işte bu sıralarda doğacak.
    Jean François Millet, 1837-1848 yılları arasında Paris'te kalır. Sonra kısa süre için Cherbourg'a gitti ve tekrar Paris'e döner. Evleniri. Karısı ölür. Evinin temizlik işlerine bakan bir kadınla ilişki kurar. 1853'de onunla evlenir ve 1861 yılına dek dokuz çocuğu olur.
    1848 yılı, dünya için olduğu kadar, Millet'nin yaşamı ve sanatı için de önemli bir tarihtir.
    noimage
    Devrimler birbirini izlemiştir; Fransız Komünü ayaktadır. Romantizm ise pek çok yara almıştır, can çekişmektedir. Natüralizmle realizmin çatışması başlamıştır. Millet iki yıl Paris'in kavgalı gürültülü yaşamını paylaştıktan sonra 1850'de Barbizon'a dönerek gerçek kimliğine, "köylü" kişiliğine bürünür. Artık kırlarla, bayırla, sıcak insanlarla kaynaşmıştır. Ama bütün "gümbürtü" bundan sonra kopacaktır. Bundan böyle Millet'nin adı tartışmalardan, kavgalardan eksik olmayacaktır. Bu "gümbürtü"yü daha iyi anlayabilmek için sanatçının 1848'den önceki resim çalışmalarına bakmak gerek.

#17.07.2010 17:25 0 0 0