17 Ağustos Depreminde Kaybettiğimiz Onlarca Vatandaşımız kardeşlerimizi kaybettik..
1999 Gölcük Depremi, İzmit Depremi, Marmara Depremi ya da 17 Ağustos 1999 depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli Gölcük merkezli deprem. Mw ölçeğine göre 7,5 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur.
17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 konut, 42.902 işyeri hasar gördü. [3] Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir.
Büyüklüğü ve konumu
Deprem, 17 Ağustos 1999'da, saat 3:02 de, 40,70 kuzey enlemi ile 29,91 doğu boylamının tarif ettiği bölgede, İzmit'in 11 km güneydoğusunda meydana gelmiştir.
Depremin büyüklüğü çeşitli kuruluşlar tarafından değişik değerlerde bildirilmis ise de moment magnitüdü büyüklüğü Mw = 7,4 ve yüzey dalgası büyüklüğü Ms = 7,8 değerleri civarında değişmektedir.
* Cisim Dalgası Magnitüdü = 6,3 (USS)
* Yüzey Dalgası Magnitüdü = 7,8 (USGS)
* Moment Magnitüdü = 7,4 (Kandilli,USGS,Afet İşleri Genel Md. Deprem Araştırma Dairesi AIGM-DAD )
* Kayıt Süresi Magnitüdü = 6,7 (Kandilli)
Depremin odak derinliğinin 10-15 km olduğu ve sağ atımlı 120 km civarında bir fay hareketi ortaya çıktığı yapılan incelemelerle belirlenmiştir. Ana deprem dalgasının ardından büyüklüğü 4,0- 5,0 değerlerinde olan çok sayıda artçı depremler meydana gelmiştir.
Deprem merkez üssüne en yakın ivme kaydı, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi [6]tarafından tüm Türkiye çapında kurulmuş ve işletilmekte olan Kuvvetli Yer Hareketi Kayıt Şebekesi'nin bir istasyonu olan İzmit Metoroloji İstasyonu'ndan alınmıştır. Buna göre, maksimum ivme, kuzeygüney doğrultusunda 163 mG, doğu-batı doğrultusunda 220 mG ve düşey doğrultuda 123 mG dir. Her üç birleşen de birbirleri ile kıyaslanabilir büyüklüktedir.
Tarihçe
Yakın tarihte bu bölgede Adapazarı merkez üssü olmak üzere 1943, 1957, 1967 yıllarında şiddetli depremler olmuştur. Geçmişteki tarihlere baktığımızda ortalama 30 senede bir bu bölgede büyük depremler olmaktadır. 1999 depreminden sonrada belirli periyotlarda ve çeşitli büyüklüklerde depremlerin beklenmesi bu fay hattının karakteristik özelliğinden kaynaklanmaktadır.
Depremin bu kadar çok can kaybına yol açmasının sebebi olarak kaçak yapılar, standartlara uygun olmayan binalar ve daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitler gösterilmektedir. Depremden sonra tüm Türkiye'de geçerli olmak üzere deprem yönetmeliği çıkarılmış, zorunlu deprem sigortası gibi birtakım düzenlemeler getirilmiş olsa da, inşa edilen yeni binaların halen depreme karşı dayanıklı olarak inşa edildiklerini söylemek zordur. Bu konuda vatandaşı bilinçlendirmek, denetimleri sıkılaştırmak ve yaptırımları uygulamak için devlete büyük bir görev düşmektedir.
Yargı ve cezalar
Yapım hatalarından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2100 dava açıldı. Bu davalardan 1800'ü kamuoyunda Rahşan Affı olarak bilinen Şartlı Salıverme Yasası ve başka hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlanmıştır. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarında ceza verilse de çoğu ertelenmiştir. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 Cuma günü 7.5 yıllık zaman aşımı sürelerini doldurarak zaman aşımına uğradılar ve düştüler.
Örnek davalar ve sonuçları
* Düzce Ersoy Apartmanı: 36 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
* Düzce Ömür Hastanesi: 11 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
* Yalova Ceylankent Sitesi: 98 kişi öldü, 2 sanığa verilen hapis cezaları ertelendi.
* Kocaeli Ubay Apartmanı: 58 kişi öldü, müteahhit hakkında verilen ceza ertelendi.
* Yüksel Sitesi: 316 kişi öldü, 5 sanığa verilen çeşitli cezalar ertelendi.
* Can Göçer ve Zafer Çoşkun: Veli Göçer'in oğluyla ortağı yakalanamadığı için haklarındaki dava zaman aşımına girdi.
* Sakarya: 695 davadan sadece 5 kişiye ceza çıktı.
* Kocaeli: 600 dava açıldı, 12 kişi 10'ar ay hapis cezası aldı. 6'sının cezası infaz edildi, 6'sı için süre istendi.
* Yalova: 173 dava açıldı, hemen hemen tamamı sonuçlandı. Ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer 18 yıl 9 ay hapse mahkum edildi.
* Düzce: Yaklaşık 220 dava açıldığı sanılıyor. Yargılamalar sonucu hiçkimse cezaevine girmedi.
Resmi rakamlara göre Gölcük depremi
İllere göre ölü sayısı:
* Bolu :270
* Bursa :268 .
* Eskişehir :86
* İstanbul :981
* Kocaeli :9.477
* Sakarya :3.891
* Yalova :2.504
* Zonguldak :3
olmak üzere toplam 17.480 kişi ölmüştür.
* Yaralı sayısı: 23 bin 781
* Sakat kalan: 505
* Yıkılan ve ağır hasarlı bina: 16 bin 649
* Orta hasarlı konut: 90 bin 536
* Orta hasarlı işyeri: 14 bin 133
* Az hasarlı konut: 102 bin 822
* Az hasarlı işyeri: 13 bin 344
* Prefabrik talep sayısı: 43 bin 264
* Dağıtılan prefabrik sayısı: 40 bin 786
Prefabrikte yaşayan nüfus: 147 bin 120
* Kocaeli'nde 55 bin 399,
* Sakarya'da 38 bin 131,
* Bolu'da 14 bin 296,
* Düzce'de 22 bin 822,
* Yalova'da 15 bin 946
Deprem sonrası müdahale ve acil yardım
Dış yardımlar
Ana madde: 17 Ağustos 1999 depreminde dış yardımlar
17 Ağustos depremi tüm dünyada büyük yankı uyandırmış, bir çok ülkeden ve uluslararası kuruluşlardan gerek acil yardım ekibi, gerekse araç, gereç ile tıbbi ve insani yardım malzemeleri gönderilmiştir.
ABD ve İsrail yardım ekipleri deprem bölgesine birinci gün ulaşmıştır .
Yunanistan, Ermenistan ve Romanya ayrıca yardım gönderen ülkelerdir.
bu günü asla unutmayacağız Allah depremzedelere yardım etsin..
17 Ağustos, depreminde hayatini kaybedenlere ALLAH'dan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyoruz
17 Ağustos 1999 Unutmadik, Unutmuyoruz, Unutmiyacağiz
KOCAELİ - Marmara depreminde enkaz altından 96 saat sonra çıkarılan, iki kız, iki erkek 4 çocuğunu ve iki bacağını kaybeden Sultan Kiraz, depremin şokunu hâlâ yaşadığını söyledi 74 şiddetindeki depremi Gölcük'teki evlerinde yaşadıklarını hatırlatan Kiraz, şöyle konuştu: "O gün sarsıntıyla uyandım Ayağa kalktım Sarsıntı beni duvarlara çarptı Çok sallandık ve bina üzerime yıkıldı Ayaklarım kolonların altında kalmıştı Acım çok olduğu için Allah'a beni öldürmesi için yalvarıyor, çocuklarıma, eşime sesleniyordum Ancak sesimi duyan olmadı 4 gün göçük altında kaldım Saatler geçmiyordu 'Neden gündüz olmuyor, neden hep hava karanlık' diye kendi kendime söyleniyordum Zaman zaman uyandığımda ellerimle bir şeyler arıyor, bulduğum parçalarla sesimin duyulması için yerlere vurmaya çalışıyor, bağırıyordum Ancak sesimi duyan yoktu"
Çocuklarımı özledim
Göçük altından çıkarıldıktan sonra Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde 5 ay tedavi gördüğünü ifade eden Kiraz, tedavisinin 25 ayı dolduğunda doktor kontrolünde çocuklarının öldüğü haberinin kendisine verildiğini belirtti O güne kadar kendisine çocuklarının yaşadığının söylendiğini bildiren Kiraz, "Aradan 8 yıl geçti Çocuklarımı bir saniye görebilmek, onlara sarılabilmek, kucaklayabilmek için canımı seve seve verirdim" dedi
Depremden sonra düğünlere gitmediğini kaydeden Kiraz, "Gittiğinizde kadının kucağında çocuk görüyorsunuz, askere giden çocukları görüyorsunuz Yaşasaydı benim çocuklarım da evleneceklerdi, torunlarım olacaktı Ama onlar yoklar Yaşamaksa yaşıyoruz işte Çocuklarım ve ben uzun boyluyduk Ancak kısala kısala bir metre kaldım" diye konuştu Sultan Kiraz, bacakları baldırdan aşağı kesilmiş olmasına rağmen ihtiyaçlarını karşılayabildiğini sözlerine ekledi Sultan Kiraz'ın eşi Ahmet Kiraz ise depremin ardından kapılarını çalacak dost bulamadıklarından yakındı ve bunun kendilerini daha da üzdüğünü söyledi
>>> Deprem çocuklarından anlamlı çağrı
Marmara depremine Kocaeli'nin Körfez ilçesinde ziyarete geldikleri akrabalarının evinde yakalanan ve enkaz altından 38 saat sonra yaralı olarak çıkarılan 15 yaşındaki Elif (solda) ve 12 yaşındaki Esra Akşit kardeşler her yıl depremin yıldönümünde ilçeye gelerek kaybettikleri yakınlarının kabirlerinde dua ediyorlar Kurtarılış fotoğrafları "Kardeş Aile Kampanyası" afişlerinde yer alan Akşit ailesi tedavilerinin ardından Afyonkarahisar'a döndüler
Aile bu kez de Dinar Depremine yakalandı Ancak bu depremde aileden ölen ya da yaralanan olmadı O kötü günleri bir daha yaşamak istemediklerini söyleyen Elif ve Esra Akşit, depreme dayanıklı binalar yapılması halinde kimsenin enkaz altında kalmayacağını söylediler
ben bu depremde yalovanın en tehlikeli yerlerinden bir tanesindeydim . ve o gün babamin doğum günüydü . eğlenmiştik babamlar dişardaydi annem arkadasları ve ben . gece 3 gibi bir sallantı dişari cıktık her yerde insanlar ağliyor. dönüp apartmana baktim ortadan yarilmiş. deli gibi ağlamaya başlamiştim . ve gidene kadar binlerce insan yollarin (yarılan yolların ) arasinda kalmiş bi şekilde benide al diye bağiriyordu .alabileceğimiz kadar almiştik . cok kotu olmustum . gerçekten cok kötü bir olay.