Uyandın mı küçüğüm
Bu nemli oda, karanlık duvarlar
Küçük bedeninde büyük acılar
Rüyalar da mı terketti seni
Ninniler yok, sevecen bakışlar
Küçüklüğünü kullandılar
Saf sevgini, kırık kalbini
Umutsuz gözlerini boyadılar
Sanki parlak konfetilerle dünyanı doldurdular
Sen o masumluğunu kiracıların,
Sen küçüklüğünü zamanın kollarında
Bıraktın
Bıraktın bırakalı iflah olmadın
Pazarlandın,satıldın,sahiplendin
Allandın, pullandın
Bi halta benzemedin
Şimdi bir eski şarkı anar seni
Bir kundağa sarılı güzel yüzün
Belki bir eski sevgili hatırlar
Kalın bir defterde
Reşat tan olma Mevlüdeden doğma Pınar
Nerde bıraktın, nasıl eskitildin
Dokunan her yabancı el mi kirletti
Sen mi her yabancıya birşeyini verdin
Mutluluklarını hangi gemiyle yolculadın
Gülüşünü hangi dost çaldı
Ya sen
Hangi rüzgara savruldun
Sorma artık biliyoruz
Sen, ben, eskilerimiz
Aşk, meşk ve diğerleri
Korkular, yıktıkları ve kalanlar
Gurur, acı... bunu hesaplamamıştık