Savaş ... Savaş hiç değişmiyor.
Asırlar once yeşil çimenlerin üzerinde taş ve sopalarla vahşice kan ve zafer için çaprışmıstı Milanolular. Karanlık topraklara açılan kapıları sonsuza dek mühürlemişti fakat imparator son vermek için bu savaşa...
Uzun gecelerin ardından sis perdesi aralandı. Yakın zaman içinde savaş yeniden ortaya cıktı. Yasanan çarpısmalar mücadeleler tekrardan bas gösterecekti. Zafere susamış ruhları Ares yeniden uyandırmıştı çünkü. Artık duramazdı Milano...
22 cesur asker karşılıklı dizilmek üzere savaş meydanına doğru ilerleyeceklerdi. Yüzyıldır süren bu savasta yeniden çarpısacaklardı zafer için. Baltalarını bileyecekler savaş kostümlerini giyip boyalar ile yüzlerini boyayacaklardı.
Bütün savascılar bunun bir son olmasını istiyorlardı. Herşeyin bir sonu olmalıydı. Savaşın bile...
Inter gecenin mavi karanlığını Milan ateşin kırmızı sıcaklığını saçacaktı yeşil çimenlerin üzerine... etraf kızgın ve agresif milanolular tarafından sarılacak zafer naraları atılacaktı hep bir ağızdan... İki tarafta kazanmak için var gücüyle çarpışacaktı.
Ne ilk ne de son kez...
Milanonun kalbi yine ikiye bölündü. Dünyanın en büyük derbilerinden biri için start verildi.
Ac Milan Barcelona' nın La Liga 'daki maçını cumaya aldırması ile İtalya federasyonuna başvurdu ve maçın cuma aksamı oynanmasına karar verildi.
Interli taraftarlar Villareal maçının faturasını manciniye kesti. Havaalanında kaptan Javier Zanetti 'ye Tony Montana gibi bir belki yüzünde kalmasa da yüreğinde bir yara izi bıraktılar. Bu yaradan sonra ezeli rakibi Milan, Chievo maçına on dakika geç cıkarak bir nevi düello öncesi eski soylu şövalyeler gibi hiç bir zaman birleşemeyeceği ama hiçbir zamanda ayrılamayacağı Internazionale 'sini selamladı.
İki takımın Brezilyalı lejyonerlerinden Adriano yakın arkadası Dida' yı telefon ile arayarak havaalanındaki olaylardan duyduğu üzüntüsünü paylaştı. Ve Milan maçı icin çok hırslandığını anlattı. Kaka ise hem İnter hem Barcelona icin çok iyi hazırlandıklarını iki takıma da cok agresif oynayacağını İnter'in sert defansının onu yıldırmayacağını haykırdı...
İnter Baskanı Moretti artık Inter taraftarına taviz vermeyeceklerini söylerken Teknik Adam Mancini italyada Inter'den ayrıldıktan sonra baska hiç bir takımı çalıstırmayacağını açıkladı.
İki zıt kutubun çarpısması ...
Milano 'da derin bir sessizlik içinde cuma günü beklenmeye başlandı.
Çünkü...
Bu Cuma Milano 'da ateşler yeniden yanacak.
90 sonlarını Roma kulüplerinin gölgesinde geçirdikten sonra 2000'li yıllarda Juventus'un domestik başarıları altında ezilen Milano ekipleri bu sezon da çizmede hayal kırıklığı yaşıyor. Milan Şampiyonlar Ligi'nde yoluna devam ediyor olsa da yarı finalde Avrupa'nın en etkili ofansif futbolunu oynadığı konusunda tüm futbol otoritelerinin mutabık olduğu Barcelona'nın rakibi olmaları, Rossoneri'nin final umutlarına gölge düşürüyor. Inter'deyse Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde İspanya'nın göreceli olarak düşük bütçeli sayılabilecek takımı Villareal'e elenmenin şoku sürüyor. Ascoli deplasmanı dönüşünde havaalanında taraftarların kendi futbolcularına fiziksel saldırıda bulunmaları, teknik direktör Roberto Mancini'nin sezon sonunda takımdan ayrılabileceğinin işaretlerini vermesi, Inter'in içinde bulunduğu travmanın boyutu hakkında ipucu veriyor.
İtalya'da bugünlerde konuşulan en "güncel" ve "önemli" konunun Roman Prodi'nin genel seçimi aynı zamanda Milan'ın sahibi de olan Silvio Berlusconi'nin önünde % 0.1 farkla kazanması olsa da Serie A'daki puan durumu itibariyle Milano'luların gündeminde bu maçtan çıkacak sonuç var. Zira derbi her iki takım için de üç puanın ötesinde bir "önem" taşıyor Tarihsel geri planının yanında, bu karşılaşmanın Serie A ikincisini ve gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'ne ön eleme oynamadan gidecek son takımı belirleyecek maçlar arasında en belirleyicisi olması.
Fikstürdeki ilk derbi, solukları kesen 3-2'lik bir Inter galibiyetiyle sonuçlanmıştı. Tabi bu dönemde Inter ve Milan'ın içinde bulundukları durumu hatırlamakta fayda var. Milan'ın ardarda puan kayıplarıyla şampiyonluk yarışından kopmaya başladığı bu dönemde Inter, kazandığı puanlarla şampiyonluk için iddialı bir konuma gelmeye başlamıştı. Yani derbide belirleyici faktör bence milyon dolarlık kramponlar kadar moral ve motivasyon seviyesindeki farkın yanında tabii ki seyirci faktörüydü. Serie A'da konjonktürün o günden bu yana Nerazurri'nin aleyhine değiştiğini söylemek yanlış olmaz. Her iki takım da şampiyonluktan kopmuş olsa da sadece bir hafta önce kendi bütçesinin yarısına sahip olmayan bir takıma yenilerek Coppa Italia'yı saymazsak son elle tutulur başarı şansını da kaybettikten sonra taraftar saldırısı ve Mancini'nin açıklamalarıyla Inter bir krizin içindeyken, Milan, son dakikalarda gelen yarı final biletinin verdiği moralle rakibinin karşısına varlığından rahatlıkla söz edebilecek bir psikolojik üstünlükle çıkıyor. San Siro'da oynanacak maçta ev sahibi statüsünü bu kez Milan'ın elinde bulunduracak olması, bu statünün 70.000'in üzerinde taraftarın desteğini beraberinde getirdiği hesaba katıldığında, kırmızı siyahlılar için oldukça önemli bir avantaj.
Açıkça söyleyenebilir ki Serie A'da ikinci devrenin en güzel futbolunu oynayan iki takımdan birisi Milan. Halihazırda Avrupa'nın en güçlü ofansif futbolcularınıdan bir kaçını elinde bulunduruyor olmalarının getirdiği yarar terazide, bu sezon şampiyonluğu kaçırmalarının en belirleyici sebeplerinden birisi olan defansif zaafları ve basit goller yemelerinin verdiği zarardan ağır gelmeye başlayınca Milan'ın form durumunda da gözle görülür bir yükseliş oldu. Inter'in mevcut sorunları ise zaman zaman atak organizasyonu yapmalarına yetecek pasları yapmaktan dahi aciz kalmaları, pas yapabildiklerindeyse gol atmalarına engel olan forvet formsuzluğu. Adriano ve Martins'in bu sezon Inter'in gol yükünü çekemediklerini söyleyebiliriz. Yıllardır kadroya girmekte dahi zorlanan Cruz'un zaman zaman takımın kurtarıcısı olması da zaten bunu gösteriyor.
Milan'da Stam'ın hafif bir sakatlığı söz konusu. La Gazzetta Dello Sport bugün oynayabilecek durumda olduğunu ancak Carlo Ancelotti'nin Hollandalı'yı Barcelona maçına saklayabileceği de söyleniyor. Paolo Maldini'nin de iyileştiği ve bu maçta forma giyeceği La Gazzetta Dello Sport'un haber sayfasındaki yerini aldı ancak Ancelotti'nin %100 fit olmaması sebebiyle defansta kaptana yer veremeyebileceği söyleniyor.
Inter'de Adriano'nun sakatlığı hafifledi ve bu maçta tam hazır olmasa da forma giyecek. Ancak sezon boyunca inişli çıkışlı bir grafik çizen Brezilyalı santrafordan bir mucize beklemiyorum. Bir başka santrafor Cruz da cezalı ve takımdaki yerini alamayacak. Juan Sebastian Veron Inter için orta sahada bir başka önemli eksik. Ayrıca ilk 11'de düzenli olarak forma şansı bulamayan Ze Maria da sakatlar arasında.
İki takımın artıları ve eksilerini gözden geçirecek olursak, moral, seyirci ve form Milan'dan yana. Rakiplerinin yoğun bir maç trafiğinden çıkmış olmalarını da hatırlatmalıyız zira bu, Inter'in bir altı gün içerisinde çıktığı üçüncü maç olacak. Inter'in eline baktığımızdaysa hiçbir şey göremiyoruz. Aslında bu aynı zamanda Inter'in elinde olan tek şey. Inter'in kaybedecek hiçbir şeyi yok. Taraftarlarına kendilerini affettiremeseler de acılarını hafifletecek bir galibiyet olası bir Milan galibiyetinde büyüyerek devam edecek krizin boyutlarını küçültebilir. Havaalanı saldırılarını Inter'li oyuncular üzerinde nasıl bir etki bıraktığını bekleyip göreceğiz. Tabii bir de Milan'ın derbinin sonrasında çıkacağı ilk maçın Barcelona mücadelesi olması. Kuşkusuz Barcelona maçı Milan'ın derbide ayağını gazdan çekmesine sebep olacak kadar ciddi bir viraj ama burada da klasik bir hatırlatma yapmak zorundayım : "Derbi derbidir."
Inter Villareal maçını neden kaybetti? Çok gol kaçırdığı için mi? Hayır. Çok pozisyon verdiği için mi? Hayır. Ortasaha kontrolünü Riquelme'nin liderliğinde Villareal'e bıraktı. Veron'suz ve yorgun orta sahanın bu maçta da ayağında top tutan bir oyun kurucudan yoksun olduğu düşünüldüğünde Milan orta sahasının form durumu bu maçta belirleyici faktörlerden birisi olacak.
Sezonun ilk derbisinde sizlere Inter kazanacak demiştim çünkü Inter kazanacaktı. Söz konusu olan gelecekteki bir olayın analizini yapmak olduğunda elde olan tek şey verilerdir. Geleceğe yönelik öngörülerde bulunmak veriler ışığında yaratılacak modellerin geliştirilmesiyle mümkündür. Sizin elinizdekileri bilemem; ancak benim elimdekiler Milan'ı gösteriyor.