Gündüzün en akılalmaz saatlerinde seninle denenmiştim,
yüreğine kezzap dökülmüş bir fahişe gibiydim
ecelini kendi elleriyle hazırlamak yetmemiş gibi, bir de aklımın ortasına
şamdan dikilmiş etrafında ellerini ısıtan piç kurularından kendi
sıcaklığına ulaşamadıkça çıldırmışım,
''demiştim sana bir kent dahi uzağa gitme,yaşlanırım gitme ulan !
benim kalbim miyop diye!
Saatler yelkovan ve akreplerini atıp özgürlüğe kavuştukça
sensizlik daha da uzuyordu,
yel gören boş bir kovanın önünden geçen akrep tam gece yarısını gösterirken
mesela senle ben bir o****unun günlüğü olsak
vizitelere yapılan zam olsak,
bir ücretin sonuna eklenen iki kırılgan sıfır olsak,
ellerinin arasından ki ellerin
en güzel kadınlığını örterken savaşçıdır,dikbaşlıdır ve sefalettir!!
mesela senle ben bir sefaletin iki açı olsak
birbirimizin etine kıyamazken
sadece öpüşme altı için bacaklarımızdan bir lokma koparsak....
'' demiştim sana masallara kan bulaşmasın diye,
şimdi yedi mızmızcıların ikisi ağır yaralı gerisi hepten kahpe!
a r t ı k s a n a a n l a t ı l a c a k m a s a l y o k
uyurken ipuçları dilimin üstünde olan cinayetler var,
konuştukça katil konuştukça kurban....
rüyalarında nerede öldüysen, uyandığında orada cenazene dua ettiğin geceler
adına,ne zaman bitecek tanrının test sürüşü''
Gündüzün en soğuk zamanı kapı dışarı edilirken eylülden,
pılımızı pırtımızı toplamadan kaçarken ekime,
kaçarken ağzımdan yere düşürdüğüm iki çift laf
biri adın diğeri soyadın
geri dönüp üstüne melekler asitli idrarlarını bırakmadan
kurtarmaya çalıştığım iki laf!
mesela seninle ben iki çift laf olsak
kesin birbirimize döneriz
bilirsin bir cümlede kolay gelmez çift laf!
okey atamasak ne olacak
en fazla yüreğimiz yanar........