CEVAPLARINIZI BEKLİYORUM

Son güncelleme: 14.11.2007 20:29
  • talak hakkında bilgilerinizi bekliyorum
#19.04.2006 18:15 0 0 0
  • Anlatmak İstediğin Olay; İnsan Tür ve Örneğine Göre, Yaşadığı Sosyal Eylemlerine Göre Değişir, Tabiri Caiz İse Hani Derler "Bekara Kadın Boşamak Kolaydır" Ancak Durum Bazen Sanıldığı Gibi Kolay Olmuyor. Ancak Kadın İle Erkeğin Boşanması Helal Kılınmıştır... Şart ve Şeriat Kurallarına Göre. Eğer Kurallar İnsanların Anlayışı Çerçevesinde Olmuş Olsaydı O Zaman Olaylar Çıkarlar Doğrultusunda Gelişirdi... İslam Anlayışına Görede Boşanm Boşanma bulunduğu ülkenin kanunlarına uyar, suç işlemez. Çünkü, suç işleyerek cezaya sebep olmak günahtır. Bunun için evlenme ve boşanma işlerinde mevcut kanunlara aykırı hareket edilmemelidir. Resmi işlemler tamamlanmadan dini nikah yapılmamalıdır. Boşanmada da, hem dine hem de kanuna aykırı hareket edilmemelidir. Dinimize göre boşanma şöyle olmaktadır:

    Boşamak için kullanılan kelimeleri erkeğin hanımına karşı söylemesi ile talak yani boşama hasıl olur.

    Boşamak için kullanılan sözler iki çeşittir: Açık sözler ve kinayeli sözler.

    "Sen benden boş ol", "Seni boşadım", gibi sözler açık sözdür. Bu sözler, şaka olarak veya şaşırarak da söylenince, anlamını bilmese bile, boşamış olur.

    "Seni bıraktım, seni terk ettim" kelimeleri, çok kullanıldığı için açık söz kabul edilir

    Evlilikte üç bağ vardır. Yani, boşama sözü üç defa tekrarlanırsa, "seni boşadım, boşadım, boşadım" derse, veya "seni üç defa boşadım" derse üç bağı birden koparmış, geri dönüşü olmayacak şekilde boşamış olur. Bu sözlerden herhangi biri bir defa söylendiğinde, pişman olunmuş ise, (Önceki nikaha döndüm) demesi yetişir. Yahut, önceki nikaha dönmek niyeti ile öpmesi veya şehvetle elinden tutması da yetişir. Nikah tazelenmiş olur.

    "Babanın evine git!", "Defol git", "Cehenneme git", "Senin kocan değilim artık", gibi, başka anlamlarda da kullanılan sözler kinayeli, kapalı sözlerdir. Bu sözler, boşamak niyeti ile söyleyince boşamış olur. Buna bain talak, yani iddet müddeti içinde geri dönüşü olmayan boşama denir.

    Bu şekilde boşamada, iddet müddeti geçip yeniden nikah yapılmadıkça bir araya gelinemez..

    Kayın pederine"Ben senin kızını istemem, kime ister ise varsın" demek ve hanımı gezmek için izin istediğinde, "Ben seni ip ile bağlamadım git" "İstediğin yere gidersin. Bana hanım olmazsın" veya "Artık ben seni istemem. "Seni boşamak istiyorum" gibi şeyler söylese, boşamak niyet etmedikce, boşamış olmaz.

    "Şart olsun", "Dilediğini yap" sözleri, boşamak anlamında kullanılan yerlerde, hanımına böyle söyleyince, niyet etmese bile, bir bain talak olur

    Hanımına, anam, kızım, kardeşim demekle boşama olmaz. Fakat şimden sonra kardeşim ol derse, boşama olur.

    Kinayeli sözle boşamada, bain talak iddetinde, hanımının odasına giremez. Kadın süslenemez. İddet sonunda yeniden nikah gerekir.

    Boşamada, sayı bildirilmezse bir boşama olur. Üç veya fazla sayı söylerse, üç talak ile boşamış olur. "Bedenimdeki kıllar adedince" veya "Denizdeki balıklar adedince" yahut "Gökdeki yıldızlar kadar" veya "üçten dokuza" deyince, yine üç boşama olur.

    Hanımını boşayan erkeğin akıllı ve uyanık olması gerekir. Sarhoşun, hastanın ve tehdit edilen kimsenin sözü ile veya mektubu ile boşama geçerli olur. Mektup kadının eline vardığı anda, boş olur.

    Delinin, bunağın, baygının, uyuyanın ve hastalıkla ve kızarak dalgın olanın söylemesi ile boşama olmaz. Kızarak dalgın olmak, söylediğini bilmemek demektir. Bu da iki türlü olur: Manasını bilmeden, kastetmeden söyleyince,boşama olmaz. Manasını bilerek ve istiyerek söyleyip, sonra söylediğini bilmemek, hatırlamamaktır. Bu sözünü iki şahit işitip, (Evet sen böyle söyledin) derlerse, boşama olur.

    Bir odada veya tenha bir yerde hiç beraber kalınmamış ise, bir kere boşayınca, kadın iddet beklemeden başkası ile evlenebilir.

    Hanımına başka başka üç zamanda birer kere boşarsa veya "Üç kerre boşadım" derse, geri dönüşü olmayacak şekilde nikah bozulmuş olur.

    İddet, boşanmadan sonra, kadının yeniden evlenmesi haram olan zamandır.İlk temizlik başından, üçüncü hayzın sonuna kadar olan zamandır. Hayz görmüyorsa, bu müddet, talak için üç ay, ölüm için dört ay on gündür.

    Hanıma karşı iyi huylu, güler yüzlü olmalı. Onun yanlış hareketlerine, akla uymıyan sözlerine ve işlerine sabr etmelidir. Onunla tatlı konuşmalı. Onun seviyyesine ve aklına uymalıdır. Onunla şakalaşmalı, oynamalıdır. Yimede, giyinmede, gücü yettiği kadar eli açık olmalıdır.

    Müslümanlıkta, kadınların bilmesi farz olan şeyleri, muhakkak öğretmelidir.

    Hanımının giyinmesinde, evden dışarı çıkmasında, çok sıkı davranmamalı ve başı boş da bırakmamalıdır. Kendini ve hanımını şüpheye, iftiraya düşürecek hallerden sakınmaya çok önem vermelidir.

    Hanımını, yabancı erkeklerin bulunduğu yerlere göndermemelidir.

    Ev işleri ile vakit geçirmesi, onun zevki olmalıdır. Ona sert davranmamalıdır. Şaka olarak da, kızgın olunca da, hiçbir zaman boşamak, ayrılmak lafını ağza almamalı, bir defa daha evlenmek lafı etmemelidir.

    Mubah ettiği halde, Allahü teâlânın sevmediği bir şeydir, boşanmak...

    Bir ailenin yıkılması sebep olmak büyük vebal getirir. Zaruri bir durum

    olmadığı müddetçe boşanmaya tevessül etmemelidir.

    Hadsi-i şeriflerde buyuruldu ki:

    ( Evlenin, boşanmayın. Zira talaktan,boşanmadan Arş-ı Ala titrer. )

    ( Üç şeyin şakası da, ciddisi de sahihdir. Nikah, talak, talaktan dönmek.)

    (Allahü teâlânın hiç sevmediği helal şey talaktır )

    ( Not:Tam İlmihal Sedate-i Ebediyye kitabında bu konuda geniş bilgi vardır. Detaylı bilgi için bu kitaba müracaat edilmesini tavsiye ederiz.)

    Boşanmaya yol açacak hallerden şiddetle kaçınmalıdır. Hanıma karşı iyi huylu, güler yüzlü olmalı. Onun yanlış hareketlerine, akla uymıyan sözlerine ve işlerine sabr etmelidir. Onunla tatlı konuşmalı. Onun seviyyesine ve aklına uymalıdır. Onunla şakalaşmalı, oynamalıdır.

    Yimede, giyinmede, gücü yetdiği kadar eli açık olmalıdır. Dinde, Müslümanlıkda, kadınların bilmesi farz olan şeyleri, elbette öğretmeli, dine uyan, doğru din adamlarının yazmış olduğu ilmihal kitabı alıp, okutmalıdır.

    Çok hanımı olan, aralarında adalet, eşitlik yapmalıdır. Bunların hepsi sünnetdir. Zevcenin giyinmesinde, evden dışarı çıkmasında, çok sıkı davranmamalı ve başı boş da bırakmamalıdır. Kendini ve hanımını şübheye, iftiraya düşürecek hallerden sakınmağa çok önem vermelidir.

    Hanımı, yabancı erkeklerin bulunduğu yerlere göndermemeli, yabancıları görmesine mani olmalıdır. Ev işleri ile vakit geçirmesi, onun zevki olmalıdır. Ona sert davranmamalıdır. Şaka olarak da, kızgın olunca da, hiçbir zaman boşamak, ayrılmak lafını ağza almamalı, bir defa daha evlenmek lafı etmemelidir.
#19.04.2006 18:41 0 0 0
  • Boşanma konusuyla ilgili bilgileri DermanAbi kardeşim aktarmış. Ben de boşanma ile ilgili bir Hadis-i Şerifi aktarmak istiyorum.

    İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Berire'nin kocası, Muğis adında bir köle idi. Ben onu, berire'nin etrafında ağlayarak tavaf edercesine dolaştığını görür gibiyim. Gözyaşları sakallarını ıslatmıştı. Hatta Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir ara amcası Abbas radıyallahu anh'a: "Muğis'in Berire'ye olan sevgisine mukabil, Berire'nin Muğis'e olan nefreti seni hayrete sevketmiyor mu?" buyurdu. (Muğis'in haline acıyarak) Berire'ye: "Muğis'e ric'at etmez misin?" diye şefaatte bulundu. Ancak Berire kararlı idi: "Ey Allah'ın Resulü, bunu emir mi buyuruyorsunuz? (Eğer, emirse hayhay. Hemen ayrılma kararımdan döneyim!)" dedi. Resûlullah: "Hayır! Ben sadece onun lehine şefaatte bulunuyorum!" deyince, Berire: "Öyleyse ona ihtiyacım yok!" cevabını verdi."

    Eşler arasında ciddi bir sorun varsa yuvanın yıkılmaması için mümkün olan her yol denenmelidir. Ancak sorun herşeye rağmen çözülemiyorsa, başka bir alternatif yoksa, hoş görülmeyen bir helal olsa bile bu yola başvurulabilir. Boşanmak için ciddi sebepler varsa, kadın-erkek bir sürü engelle karşılaşmadan, mahkemelere düşüp, milletin huzurunda birbirlerini rezil etmeden kolayca ayrılabilirler ve özledikleri yuvayı kurmak için şanslarını yeniden deneyebilirler. Buhari, Talak 15, 16; Ebu Davud, Talak 31, (2231, 2232); Tirmizi, Radâ' 7 (1156); Nesai, Kudat 27, (8, 245). Selametle.
#19.04.2006 19:41 0 0 0
  • asiyannn tamam mi devam mi?
#19.04.2006 20:13 0 0 0
  • Gülcan57 fazlasıyla bilgi edindim Allah hepinizden razı olsun
#20.04.2006 00:03 0 0 0
  • ben de öyle oldugunu düsünüyordum..

    DermanAbi ve leotombak abi cok güzel aciklamislar..
#20.04.2006 00:06 0 0 0
  • teşekkürler arkadaşlara
#22.04.2006 13:57 0 0 0
  • bu soruyu soran arkadaşa ve cevaplayanlara teşekkür ediyorum. dermanabi öyle bir cevap yazmışki başka söze ne hacet
#27.09.2006 12:09 0 0 0
  • verdiğiniz bilgile riçin Allah razı olsun..Rabbim herkese huzurlu ve mutlu bir yuva nasip etsin
#27.09.2006 13:31 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler
#24.11.2006 12:06 0 0 0
  • bu dünya fani olduğunu asıl yaşamın diğer tarafta olduğunu hepimiz biliyoruz.burda yaptıklarımızla haşrolacağız.o sebeple insanın başına gelenlerden dolayı sabır göstermesi çok önemlidir.sabır sabır sabır
#17.07.2007 13:03 0 0 0
zto zto foto
  • verdiğiniz bilgileriçin Allah razı olsun..Rabbim herkese huzurlu ve mutlu bir yuva nasip etsin.. kardeşimize katılıyorum hem bu fani dünyada hemde ebedi hayatta mutlu ve hayırlı beraberlikler nasip etsin amin amin amin
#17.07.2007 15:14 0 0 0
  • ALLAH razı olsun.
#04.11.2007 23:14 0 0 0
  • bilgilendirdiğiniz için tşkler.
#14.11.2007 20:29 0 0 0