Öğrenme ve hafıza gelişimimiz tükettiğimiz besinlerle de ilgili. Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Neriman İnanç, '' Canlılığımızın devamı, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin- mineral, posa ve sudan oluşan besin öğeleri ile sürdürülür. Hayat, enerjinin hareketidir. İlk kalp atışından son nefese kadar vücutlarımız sürekli olarak besinleri enerjiden ısıya, harekete, düşünceye, duygulara ve aktiviteye dönüştürür.
ENERJİ YETİYOR MU?
Örneğin vücut ağırlığımızın sadece yüzde 2-3'ü oranında ağırlığı olan beyin, günlük aldığımız enerjinin yüzde 30'nu harcar. O halde her gün yeterli enerji almanız gerekir'' diyor. Yeterli ve dengeli beslenmenin prensiplerinden birinin de az ve sık beslenme olduğuna değinen Doç. Dr. İnanç, hücrelerin ve organların sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için kan şekerinin daima belirli bir düzeyde kalması gerektiğini belirtti.
AZ VE SIK BESLENİN
Kan şekerindeki iniş ve çıkışların, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü, yorgunluk, uyku hali gibi pek çok belirti verdiğini belirten Doç. Dr. İnanç, şöyle konuştu: ''Kan şekerinin yeterli düzeyde olması, öğrenme ve anımsamayı da içine alan birçok beyin fonksiyonu ve davranışı düzenler. Sabah kahvaltısı yapılmadığında, beyne enerji sağlayan kan şekeri en alt düzeyde kalır. Vücut kendi dokularını tüketmeye başlar, bu durumda da keton cisimcikleri dediğimiz, böbreğe, kalbe, beyine ve karaciğere aşırı yük getiren maddelerde artış olur.''
verdiğin bilgiler için çok sağol emeğine sağlık.. bende düşünüyordum açıktığım zaman neden hiçbirşey düşünemiyorum diye oysa piller bitmiş keton cisimciklerinede fazla yüklenmiyeceğim bundan sonra