Mozaik Sanatı

Son güncelleme: 19.12.2010 18:46
  • Mozaik Nedir - Mozaik Nasıl YapılırDeğişik renklerde, küçük taş, pişmiş toprak yada mermer parçalarının, geometrik biçimler, figürler yada figüratif sahneler oluşturacak biçimde yan yana getirilmesiyle yapılan resim yada bezeme.

    Eskiçağ Mozaiklerinin Konuları
    Eskiçağ'da yapılan mozaikler, kamu yapılarının yada zenginlere ait özel evlerin duvarlarım veya tavanlarını süslemeye yarardı. Bu mozaiklerde çeşitli konular işlenirdi. Pompei'deki bir mozaikte bir savaş sahnesi ele alınmış, Albani Villası'ndaki bir başka mozaikte bir felsefeciler okulu konu edilmişti. Hadrianus'un villasında (Villa Hadriana) bulunmuş olan mozaikteyse su dolu bir kadehin kenarına konmuş dört güvercin görülür. Yemek odalarının döşemelerini oluşturan mozaiklerde de masadan düşmüş hissini veren kırıntılara, artıkların görüntülerine yer veriliyordu. Bu "süpürülmemiş zemin" görüntülerine Delos'ta, Pompei'de, prokonsüllük dönemi Afrika'sındaki Eski Roma kentlerinde rastlanmıştır. En büyük mozaikler (12 m uzunlukta, 10 m genişlikte) Kuzey Afrika'da ortaya çıkarılmıştır, bunlardan bazıları Tunus yakınlarındaki Barda Sarayı'ndaki müzede sergilenir; müzede ayrıca Roma, İbrani yada Hıristiyan kökenli altı yüzün üstünde mozaik vardır. İşlenmiş olan konular son derece çeşitlilik gösterir (mitoloji, tarih, edebiyat, günlük yaşamdan kesitler, yemekler, oyunlar, av sahneleri, gladyatörlerin karşılaşmaları, hayvanlar, vb.)

    Mozaik Tekniği
    Mozaik yapımı her şeyden önce düz bir fon gerektirir; titizce hazırlanan fon, yağlı macun yada çimento tabakasıyla kaplanır; bu fon üstüne, sanatçı, yapacağı figürlerin çevre çizgilerini (yada konturlarını) çizer, ardından macuna, figürün oluşması için gerekli parçacıkları (kimi zaman, 1 m2lik bir alan için 30 000 ile 50 000 arasında küçük küp biçimli parçanın gerektiği hesaplanmıştır) bir bir batırıp yerleştirir. Daha sonra da bütün yüzeyi perdahlayarak yapıtını tamamlar. Bizanslı mozaikçilerin, desenin gerektirdiği durumlarda, küçük küp biçimli öğeleri, plastik bir belirtiyi sunabilmek yada bir kıvrımı, vb. belirginleştirebilmek için, düzleme göre eğik biçimde kullanırlardı.

    Mozaik Okulları
    Mozaik sanatının varlığını sürdürdüğü yerlerden biri de İtalya'dır. Ravenna'daki Sant'Apollinare ve San Vitale kiliseleriyle (İustinianos ve Theodora'nın mozaikleri) Roma'daki ilk Hıristiyan bazilikalarında Bizans dönemine özgü mozaiklerin en güzel örnekleri bulunur.

    Mozaik sanatının yeniden kendini göstermesi, XI. yy. başlarında, Venedik hükümetinin, Bizans geleneğinin çok iyi korunmuş olduğu İstanbul'dan (Ayasofya) çok sayıda mozaik sanatçısını San Marco Bazilikası'nın (mozaikle kaplı 4 240 m2'lik bir yüzey) dekorasyonunda çalışmak üzere Venedik'e çağırdığı döneme rastlar. Bu olaydan sonra Venedik bir sanat merkezi haline geldi ve burada yetişen pek çok sanatçı, İtalya'nın her yanına yayıldı.

    XIII. yy.da Floransalı mozaikçiler evrensel bir üne kavuştular. XIV. yy.daysa Roma okulu sesini duyurmaya başladı. Roma mozaikleri mermer, cam, vb.nden, boyu eninden uzun olan küçük parçaların birleştirilmesiyle oluşturuluyordu. Bu parçaların boyutları gerçekleştirilen yapıtın büyüklüğüne göre değişiyordu. Mücevhercilik alanında kullanılan mozaik de bir çeşit Roma mozaiğiydi. XVI. ve XVII. yy.larda papalar orijinallerini Vatikan'a taşıyabilmek için San Pietro Bazilikası'nı süsleyen ve aralarında Raffaello'nunkilerin de bulunduğu pek çok ünlü tablonun mozaikten kopyalarını yaptırdılar.

    Modern Mozaikler
    İtalya seferinden döndükten sonra Napolyon Paris'te bir mozaik okulu kurdu ve yönetimini ünlü mozaik sanatçısı Belloni'ye verdi. Varlığını ancak birkaç yıl sürdürebilen bu okul, çok sayıda ve iyi nitelikli yapıt oluşturdu.

    Meksikalı ressam Diego Rivera'run çalışmaları (Mexico'daki Ayaklananlar Tiyatrosu'nun dekorasyonu) bir kenara bırakılırsa, çağdaş sanatçıların, çok seyrek olarak mozaik sanatına başvurdukları görülür. Bununla birlikte, Robert Delaunay'in iki mozaik çalışması (Gereç Denemesi, 1938-1939), Fernand Leger'nin NotreDame d'Assy için yaptığı cephe ve Biot'da kendisine ayrılmış olan müzenin, seramikçi Roland Briçe (Leger' nin hazırladığı maket üstüne) tarafından gerçekleştirilmiş olan cephesi, Jean Bazaine'in Unesco'nun Paris' teki merkez binası duvar süslemeleri, Paris Radyoevi'ni süsleyen Jean Bazaine ve Gustave Singier'nin çalışmaları, vb. ilgi çekicidir.



    alıntı
#10.10.2010 20:56 0 0 0
  • tşk ederim.
#19.12.2010 18:46 0 0 0