uçurum olur gözlerin ansızın bir gece..
bense sadece yanarım içten içe..
yokluğunda bir sözün gelir aklıma
sabahlarım öylece..
umudum bir sandala binip beni terkeder tıpkı sen gibi
...sen gibi herşey..
güneşin doğuşu sonra kaçışı
çiçeklerin açması ve solması..
sen gibi işte gelişide gidişide..
ben seni ilkbahar gibi sevmişim
sana her dokunuşumda yanmışım
bir bakışına dünyaları yıkmışım
ben seni uykumda bile sevmişim
herşey sen gibi diyorum ya aldırma bana
hiç bişey sen olamaz aslında...
senin gittiğin gibi gidemez kimse...
tebrikler olsun gidişine..
bitti artık ben gidiyorum dediğimde
attığın o tokat hala yüzümde
belki acısı geçti de yarası var kalbimde
bitti artık ben yokum dediğimde ölüdürdüm kendimi binlerce kere
milyonlarca insan var etrafımda belkide
ama bi sen yoksun yoksun biliyorum bi sen eksiksin
...işte sen olmadığın için ben böyleyim
niye gittin o zamn diye sorma bana nolur
bitmeliydi gitmeliydim yani ben kendimin katili olmalıydım
her gün kendimi öldürerek...
bir yere saatlerce baka kalmak nedir bilmezdim
ben duvarların soğuk olduğunu yalnız kalınca öğrendim...
umutlarımı çalanları dost bilirmişim meğer her gelen bir parçamı söker alırmış...
ne güzeldik oysa evcilik oynarken
mutluyduk en azından kavgalarımızda bile
ne güzeldi yaşamk denen şey
nefes almak ne anlamlar taşırdı
çocuk kalbimiz severdi sevmek nedir bilmeden karşılık beklemeden
...büyümek isterdik hep güzel bişey sanardık
ama bilseydik acı çekmeyi büyüyünce göreceğimizi
hiç istermiydik...??
odamı
tütün kokusu sarmış ağladığımdan farketmemişim
arada nefes almayı
unutmuşum dalmışım düşüncelere
bir tek tütün kokusu anlamış
beni
dışardan görenler derler
keş bir serseri
ama aslında
ağlayan bir peri...