2 gündür Mümtaz Sevinç'in öldürülüşünü düşünüyorum:
Bir kadın, az önce birlikte rakı içtiği adamı nasıl uykusunda sırtından hançerleyebilir?
7 yıldır birlikte yaşadığı adamın kendisinden ayrılmak istemesi ya da kendisini aldattığını söylemesi cinayeti izaha yeter mi?
Hınç mı, yoksa çaresizlik midir bu?
"Öldüresiye sevmek" mi?
Başkasına yâr etmektense Azrail'e teslim etmek mi?
Bir "aşk cinayeti" haberi de Bodrum'dan geldi önceki gün...
24 yaşındaki kuaför, 1,5 yıllık sevgilisi kendisini terk etmek isteyince işyerini basmış, "Bana yâr olmadın, seni kimseye yâr etmeyeceğim" demiş ve elindeki tabancayı 21 yaşındaki kadının beynine sıkmış.
Alından sıktığı kurşunun sevgilisinin sol gözünden çıkmasını izledikten sonra genç kızın yanına diz çökmüş ve aynı tabancayı bu kez kendi beynine dayayarak tetiği çekmiş.
Peş peşe gelen bu iki cinayet, bana geçen sene Cumartesi Sabah'ta Eylem Bilgiç'in haberleştirdiği bir araştırmayı anımsattı.
Araştırmayı yapan, Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden bir komiser:
Beyhan Ceylan...
Komiser Ceylan, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Adli Tıp Enstitüsü'nde yüksek lisansa başlamış.
Tez konusu olarak da "kadın cinayetleri"ni seçmiş.
İstanbul'da 2000-2003 yılları arasında işlenen 144 cinayeti inceleyip mağdurların ve faillerin ortak noktalarını ortaya sermiş.
Sonuçlar çok ilginç...
En önemlisi şu:
Cinayeti hemen her zaman kurbanın en yakınındakiler işliyor.
Yani "katil evde..."
Kadınları en çok kocaları öldürüyor, sonra sevgilileri...
Ardından sırasıyla eski koca, çocuk, ana baba, kardeş, akraba, arkadaş geliyor.
İlk sıradaki cinayet nedeni:
"Cinsellik..."
Cinayet mekânı:
Yaşadığı ev... salon ya da yatak odası...
Mümtaz Sevinç örneği, bu genellemelerin erkekler için de geçerli olduğunu ortaya koyuyor.
Günümüz erkeğinin katili de kendi yatağından çıkıyor.
Katil, eşi ya da sevgilisi olabiliyor.
Terk etme niyeti cinayete yol açabiliyor.
Geldik en ilginç sonuca:
Araştırma, öldürme biçiminin, öldürenin yakınlığına göre değiştiğini de istatistiklerle belgeliyor.
Buna göre "Kocalar sırttan vuruyor, sevgililer sineden..."
Neden?
Araştırmanın danışmanı Doç. Dr. Neylan Ziyalar'a göre bunun anlaşılır bir nedeni var:
Kadın, kocasına güvendiği için arkasını dönebiliyor ve sırttan vuruluyor.
Daha az tanıdığı sevgilisine sırtını dönmeyip kendini savunmaya devam ediyor, o yüzden öldürücü yarayı göğsünden alıyor.
Yani gerçek katili, güvenin rehaveti ya da sevginin cesareti oluyor.
Beyhan Ceylan şimdi "erkek cinayetleri"ni araştıracakmış.
Sonucu merakla bekliyorum:
Erkeklerde durum farklı mıdır acaba?
En çok, güvenip sırtını döndükleri kadınlar mı hançerler erkekleri?
Yoksa bir ilişkiden kaçmaya çalışırken mi vurulurlar, sırttan?
Can Dündar... Okuyan Bilir...