PeRi_KıZı nın tükenmez kalemi

Son güncelleme: 31.07.2012 11:19
  • sağolun güzellerim okuyan gözlerinize sağlık
#24.03.2011 19:31 0 0 0
  • Kenar süsü oldum hayatında
    Yani olmasamda olurdu
    Kaza süsüde verirdim vefatıma
    Yokluğum boşluk yaratmazdı
    Seni aramamam sormamam
    Bakmadan uzaklaşmam
    Eminim çok hora geçti
    Hurdaya çıktı içim
    Farkettin mi hiçe döndüm
    Çürüye çürüye tükendim


    noimage
#24.03.2011 19:48 0 0 0
  • Rezil ettim kendimi
    Dağattım içtim düştüm
    oOa buna ağladım
    İçimden döküldüm
    Gülmeyi unuttum
    Kendimi dinlemekten
    Hastalık hastası
    Oldum senin yüzünden

    noimage
#24.03.2011 20:00 0 0 0
  • güzeldi teşekkürler...
#25.03.2011 21:15 0 0 0
  • rica ederim..
    okuyan gözlerinize sağlık...
#26.03.2011 16:15 0 0 0
  • emeğine sağlık..
#26.03.2011 20:51 0 0 0
  • Canım...Perim.....hepsi bir birinden güzel şiirle...resmlerde tam şiire uygun....O güzel Yüreyine Saglıklar Dilerim Canım...Harikasın sen...
#27.03.2011 00:05 0 0 0
  • sende çok iyisin sarsınım canım benimmm

    okuyan gözlerine sağlık güzelimmm
#27.03.2011 09:52 0 0 0
  • sen hiç susma olurmu
    eline saglık
#27.03.2011 09:55 0 0 0
  • Sevgili peri kizi. Asigirl.:) Once paylasimlarindan dolayi tesekkur ederim. Forumun eski uyelerinden sayilirsin, bu sebebledir ki, kurallari bildigini saniyorum. Bu bolumde yazari kendimiz olan herseyi sunuyoruz arkadaslarimiza. Ama senin sayfanda baskasina ait siir ve sarki sozleri de oldugu icin, sanirim ayirman gerekecek. Elestirimi hos gor lutfen.:) Cunku buradaki sunumlarimizi arkadaslarimiz bize ait oldugunu dusunup yorumlarda bulunuyorlar. Bu yuzden sayfani Derin Duygularda ziyaret etmek zorunda kalacagiz.
    Renk kattigin icin tesekkur ederim, insallah senin duygularina da kelamlarimiz olacak..
    :)

    https://www.main-board.com/sadece-kendi-duygulariniz/65853-konu-acmadan-evvel-okuyunuz.html
#14.04.2011 23:41 0 0 0
  • Kurallar Geregi konu uygun bölüme alinmistir..Paylasimlarin icin tskler..
#14.04.2011 23:55 0 0 0
  • Uykunda ağlıyorsun...
    Uykunda öpüyorum seni... Korkmadan ağlıyorum
    seninle...
    Senin için bir şey yapamayışıma, seni bu dünyada
    yapayalnız, kimsesiz bırakışıma ağlıyorum...

    noimage
#22.04.2011 11:52 0 0 0
  • Senin için gerçeklik yok, bu hayat, bu hayatın
    kuralları yok... Kendine nasıl derinden ve katıksız
    inanıyorsan, bu hayata, bu insanlara da öyle
    inanıyorsun... Bunu sana ben anlatamam. Bak bu sensin,
    bak bu da hayat, bu da kuralları; bak, insanlar seni
    aslında nasıl görüyor, yok bu hayatta duygularının
    karşılığı, diyemem. Seni sevginden uyandıramam...
    Yıllar önce senin olduğun yerdeydim ben de. Tam orta
    yerde. Benim de saçlarım sevecen bir kardeşlik
    kokardı.

    noimage
#22.04.2011 12:21 0 0 0
  • Herkese koşarken açıkta kalırdı öldürülmeye en açık,
    en savunmasız yanlarım. Nereme bıçak saplanırdı
    bilmezdim, ama hep yersiz kanayan o zavallı saçlarıma
    dostluklara gölge düşürüyor, diye kızardım...Umudu
    ürkütüyor diye yaralarıma kızardım... Ben en çok beni
    yaralayanlara koşar; bir suç, bir yanılgı varsa,
    çoğunu omuzlamak için kendimden vazgeçerdim...
    Sırf sevgiler bitmesin, sırf hayatın sevinci
    gölgelenmesin, dostlukların son günü gelmesin diye
    üstüme alırdım bütün günahları, bütün yanılgıları,
    geçmiş ve gelecek bütün kötülükleri... Sevginin
    umutları sürsün diye, göze alırdım kalbime akıtılacak
    zehirleri... Göze alırdım eksik yaşanmış bütün
    sevgilerin tanığı ve sürgünü olmayı...
#22.04.2011 12:23 0 0 0
  • Sonra baktım kimsesiz ve tesellisiz ölüyorum... Gördüm
    kendimi nasılsa. Gördüm anısız ve habersiz öldüğümü...
    Son kez baktım etrafıma, bir yakın, bir içten ses, bir
    kardeş kokusu aradım kendime. Bağlanmak istedikçe
    öylesine kopmuştum ki insanlardan, öylesine çok
    sevmiş, öylesine çok inanmıştım ki, nasıl oldu
    bilmiyorum, içimden bir kötülük, bir acımasızlık;
    içimden zavallı bir intikam duygusu çıkartıp, o yaralı
    kendimi, beni ben yapan o kimsesiz sevgimi o boşluktan
    çekip aldım... Aldım onu ve korumaya başladım.. O
    yaralı, o parçalanmış, o kimsesiz sevgimi, kötülükle,
    acımasızlıkla, hırsla, kıskançlıkla korumaya
    başladım... O da yetmedi, yazmaya başladım sevgili.
    Yazmaya... Ne hissedersem, ne hissedeceksem, hayatımda
    ne varsa, her şeyi yazmaya başladım...
    Yazmak, acılardan, aşklardan, yitirişlerden, itilip
    kakılmalardan kurtulmanın en geçerli yolu oldu benim
    için...
    Kimse elimden söküp almasın diye o yaralı, o kimsesiz
    sevgimi ve bir daha o karanlık boşluğa düşmemek için
    yazmaya başladım...
#22.04.2011 12:26 0 0 0
  • Yıllar sonra şimdi sen o boşluktasın. O yaralı, o
    kimsesiz sevginle bir zamanlar benim olduğum yerdesin.
    Saçlarındaki kan kokusunu buradan duyabiliyorum. Bu
    kokuyu iyi bilirim. Çünkü yıllarca, sevginin peşinden
    koşulsuzca koştuğum o yıllar boyunca hep kendi kanımı,
    hep bu kokuyu koklamak zorunda kalmıştım...
    Arzuladığım ne varsa her şey karşılıksız kaldı bu
    hayatta. Saçlarımdaki kan kokusu şimdi içimde sahipsiz
    bir nefrete dönüştü...

    noimage
#22.04.2011 12:31 0 0 0
  • Kin öyle bir şeydir ki sevgili, her şeyi; yaşanmış ve
    yaşanan bütün sevgileri, gerçek adına ne varsa her
    şeyi çamurunda gizler.. Gün gelir, artık hiçbir şey
    anlaşılmaz olur. Haklılar haksızlara, kurbanlar
    cellatlara, sevgiler nefretlere karışır... Ve bir
    bakarsın, sen de bu acımasız hayatın hakemliğini kabul
    etmişsin. O kanlı nehrin kenarına gider ve günlerce,
    hatta yıllarca oradan düşmanının cesedinin geçmesini
    beklersin... Bu bekleyişin sonu yoktur. Çünkü
    düşmanlarının sonu yoktur... Biri biter, diğeri gelir
    ardından. Ve sen düşmanlarınla uğraşmaktan bezgin ve
    kimsesiz sevginle uğraşmaya dayanamaz, öylece
    kalırsın...
#22.04.2011 12:33 0 0 0
  • Yalnızlığınla birlikte düşersiniz boşluğa. O çok
    korktuğun boşluğa... Öyle kirletirsin ki yalnızlığını,
    o kirlettiğin yalnızlığını sevsinler diye, dünyanın en
    samimiyetsiz insanlarına, kardeşim, diye sarılırsın...
    Biliyor musun, sen benim o çok eski halimsin... Sana
    bakıyorum yazılarımı yazdığım bu soğuk, bu uzak
    odadan. Bana umutsuzca sevdalanmanı seyrediyorum.
    Bende hiç umut yokken, beni vazgeçilmezin yapmanı
    seyrediyorum... Seni seyrediyorum sevgili, seni...
    Saçlarındaki kan kokusunu içime çekiyorum. Yıllar
    önceki kendi kokumu içime çekiyorum... Hayır,
    acımıyorum sana, sendeki kendimi özlüyorum en çok.
    Sendeki o çocuk cesaretini, o çıplak sevgiyi
    özlüyorum. Sendeki o kanayan, o kimsesiz, ama saf, o
    tepeden tırnağa sevgiye inanan kendimi özlüyorum...
    Bedelsiz, acıtmayan, hesap sormayan ve çok savunmasız
    bir güzelliğin vardı senin... Duygusuzlara göre çok
    kolaydın. Kurbanın o doyumsuz şehveti vardı sende. En
    kırgın, en yaralı insanları bile bir cellat yapardı o
    saf, o gerçeküstü sevgin...

    noimage
#22.04.2011 12:38 0 0 0
  • Seyrederdim seni o uzak odamda, bir şey yapamadan
    seyrederdim seni yazarken...
    Buruk bir sevinçle izlerdim cellatlarınla sevişirken
    aldığın hazzı. Nasıl da kıskanırlardı seni,
    kendilerine duyduğun sevgiyi bile kıskanırlardı...
    Seninle sevişirken aldığın o inanılmaz hazzı
    kıskandıkları gibi... Sen o çıplak, o bedelsiz
    sevginle bütün dengelerini bozardın onların. Aldığın o
    hazla kendilerine duydukları o bütün sahte güvenlerini
    derinden sarsardın... Senin bu sınırsız hazzı, bu
    çıplak sevgiyi, bu derin ve çılgın bağlanışı onca
    yitirişler, onca göze alışların sonucunda kazandığını
    anlamazlıktan gelirlerdi... Ne kadar zevk alsalar da
    bu kimsesiz sevginden, her yakınlığa hazır oluşundan,
    çabucak bağışlamandan, yine de seni kendilerine
    benzetmek, dahası yorulmanı, güce ve gerçeğe teslim
    olmanı, onları bütün o kayboluşlarında,
    tükenişlerinde, yani her durumda, her şekilde
    kabullenmeni isterlerdi...
#22.04.2011 12:40 0 0 0