Saygı nedir? Karşınızdakine değer vermeniz, kırmamanız, dikkat etmenizdir. Peki evlilikte saygı nasıldır? Bunun en güzel cevabı, ilk tanıştığınızda birbirinize nasıl davrandığınızdır.
Hatırlayın biraz, geçmişe bakın bakalım nasıl davranıyordunuz ilk zamanlar? Birbirinizi göreceğinize yakın nasıl heyecanlanıp, nasıl giyiminize, temizliğinize, görünüşünüze dikkat ediyordunuz. Yemek yerken ağzınızı şapırdatmıyor, burnunuzu karıştırmıyor, özellikle geyirmiyor veya asla gaz çıkartmıyordunuz. Tuvaleti birlikte kullanır mıydınız veya pejmürde kıyafetler, saç baş darmadağın dolaşıp, kendinizi karşı tarafa çirkin gösterir miydiniz? Gözde çapak, yüz yıkanmamış, üstünüz başınız yemek veya ter kokarken sevgili eşinize görünür müydünüz?
Peki şimdi nasılsınız? Kavga, dövüş var mı, küfür, fiziksel hareketler, hakaretler... Karşınızdakini aşağılayan, yeren, küçümseyen sözler söylerken hiç "Ben ne diyorum, ne yapıyorum?" diyor musunuz? O bayıldığımız, çiçek verdiğimiz, şiir yazdığımız, kucakladığımız, öptüğümüz insanı, yerle bir ederken kendimize de saygısızlık yapmıyor muyuz? Öyle ya, o kişi bizim en yakınımız değil mi? Aynı yatağı paylaştığımız, aynı evde oturduğumuz, en kötü ve en iyi günlerimizi birlikte yaşadığımız kişiyi böylesine saygısızca yerle bir edersek biz ne oluyoruz? Çocuklarımız varsa, anne ya da babasının birbirlerine karşı nasıl saygısızlık ettiğini, kendilerine örnek aldıkları kişilerin nasıl böyle sefil varlıklar durumuna düştüklerini görmüyorlar mı? Yazık hakikaten çok yazık. Sonra nasıl onlardan bize karşı saygı bekleyeceğiz. Kardeşine bağırdığı, küfrettiği, dövdüğü için çocuğunuza terbiye verebilecek miyiz? Çocuk bu ikilemi neyle izah edecek. "Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz" diyen atalarımız ne doğru demiş. Saygı bekliyorsak örnek olmalıyız. Eşler arasında saygı karşılıklı olarak tarafların yakınlarına, anne ve babalarına gösterilen ilgide de aranmalıdır.
Sevmesek dahi eşinizin hatırı için onlara saygı göstermek gerekir. Esasında yapılan, söylenen her söz, her hareket, eşlerin birbirlerine gösterecekleri saygı demektir. Konuşurken dinlemesini bilmek, lafını kesmemek, başkalarının yanında (bilhassa) tenkit etmemek, başkaları ile karşılaştırmamak, hele hassas oldukları konuları yüze vurmamak, hepsi eşlerin birbirlerine olan saygılarını gösterir. Yardım eden, el veren, göğüs geren, koruyan, her şeyden önce ona öncelik veren, anlayış gösteren, alttan alan kişiler, evliliğe ve eşine değer veren, saygı duyan insanlardır. Eşine sormadan karar vermeyen, plan yapmayan, birbirlerine ait mektupları açıp, telefon mesajlarını kurcalamayan kişiler saygılıdır. Kapıyı çalmadan içeri dalmak, "Burası benim evim" deyip ortalığı dağıtmak, toplamamak hep karşı tarafa saygısızlıktır. Yemekleri, tatlıları bitirip diğer tarafı düşünmemek, bize sıcak geliyor diye klimayı çalıştırmak, yahut avaz avaz televizyon dinlemek, karşı tarafın isteyip istemediğini hesaba katmaksızın, arzumuza göre davranmak, sonrada kalkıp saygıdan bahsetmek. Daha yığınla hadiseye değinebiliriz. Bütün bunların sonunda ne oluyor? Saygının, düşüncenin kalmadığı yerde, sevgi de kalmıyor. Bir süre sonra öfke, hınç, kin duymaya başlayıp kısas yapıyoruz.
Geçmişi düşünün
Yalama olmuş ilişkiler zamanla müthiş geriye gidiyor. Bir zamanlar birbirlerine çok dikkat eden çiftler, şimdi aynı evde yaşayan iki yabancı ve hatta düşman oluyorlar. Arada sevgi olmasa da hala saygı varsa, kişiler birlikte yaşayabiliyor, çocukları için katlanabiliyorlar. Unutulan hatıralar, davranışlar, birlikte geçirilmiş güzel günler tekrar hatırlanabilse, rutin, lakayt, hatta düşmanlık dolu günler düzelebilir, yaşam kalitesi yükselir; huzur ve saygı gelebilirdi. Münakaşaların dahi saygı eşliğinde yapılması, karşı tarafın görüşlerine önem verilmesi, aynı evin içinde, iki eşit hakka sahip insan muamelesi gösterilmesi, evliliğe duyulan saygıdır. Evlilik terapisi alan çiftlerle, özellikle saygı ve saygısızlık kavramları işlenip davranışlarını irdelemeleri sağlanır. Terapist ile birlikte tek tek veya ikili konuşmalarda şahıslar, nedenleri, niçinleri tartışırlarken, saygının önemini, evlilik sanatındaki rolünü, hayatlarını alt üst eden hadiselerin, ne denli saygı kavramına uzak olduğunu realize ederler.