Kırıldım işte ey hayat tutan yok elimi
boynuma sarılan yok
her akşam tanımadığım bir hicran
bilmediğim bir hüzün çalar kapımı...
Çare değil beklemek ey kalbim
çare değil
gelmiyor işte ölümüne özlediğin
yıllarca yolunu gözlediğin
hayalini herkesten gizlediğin
gelmiyor işte...
Bilemedim, kimseye olduğundan fazla
değer verilmeyeceğini
sevgiyi hak etmeyenin sevilmeyeceğini
bir sevda rüzgârıydı esip geçti de...
bir masaldı sevdim bitti de...
unut onu kalbim
unut alnımın karasını
bağrımın yarasını
unut
Kırıldı ağacımın sevgi dalları
uçup gitti umut kuşlarım
hayatın elinde kara bir gül
batırıp duruyor dikenlerini canıma...
yüreğimde uçurum yaraları
gözlerimde sessiz sızılarla
dipsiz uçurumların koynunda
ayazlar üşütüp durur tenimi her gece...
yitirmiş mevsimler rengini ömrümde
içimde bütün arzular tükenmiş
önümde dağ dağ yalnızlıklar
yalın ayak koşuyorum şimdi kara kışlara
ayaklarım kan- revan içinde...
unut onu kalbim
unut tatlı sözlerini
deniz rengi gözlerini
ondan sana fayda yok
Çağırsam duymuyor
almıyor beni bu kuytudan ah!?
dinler mi anlatsam derdimi dağlar?
eser mi rüzgar?
alıp götürür mü sesimi sular?
Ah! Kalbim
ne kadar haykırsam,
duymuyor sesimi kimse uçurumlardan başka
tutmuyor elimden yalnızlığımın
sabıkalı ihanetler tutmuş yol başlarını
Cehennemler uzatarak uçurumlara
fırtınaların öfkesine yazıp aşk fermanımı
derin bir vadide idam ettim kimliğimi...
Unut kalbim onu
unut varlığını
yokluğunu unut
ondan sana hayır yok