Hoşçakal Gönlümün Nazlısı

Son güncelleme: 15.01.2011 21:06
  • noimage


    Hoşçakal Gönlümün Nazlısı


    noimage


    Gidiyorum buralardan yalınayak ve üzgün
    önümdeki uçurumlara aldırmadan...
    asi... onurlu... ve ümitsiz...
    Bu şehri, bu yıldızları, bu düşleri
    bu hüznü, bu kederi terk ederek gidiyorum
    onurumu koyup başımın üstüne
    kör bakışlardan, sahte dostluklardan
    yalan hesaplardan uzaklara gidiyorum
    hoşça kal ayak izim, gönül gizim, yürek sızım
    hoşçakal...

    Varsın hayallerim kurduğum yerde kalsın
    o gerçekleşmeyen hayallerim.
    ardımda yaralı bir yürek
    kederli bir ömür
    ve yoksul anılar bırakarak
    çocuklara veremediğim umudum
    yarınlara taşıyamadığım sevdamla çekip gidiyorum işte
    hoşçakal gönlümün nazlısı, bağrımın sızısı hoşçakal...

    Gidiyorum başım önümde, gözümde nem
    duramam artık ey aşk, ey sevdiğim
    hüzne ve kedere boğulduğum bu şehirde duramam.
    hiç bir anı kabul etmiyor beni
    bedenim buz gibi soğuk
    yüreğim paramparça keder
    kış kadar soğuk ellerim
    ardımda yoksul bir sevda
    ve bana ait ne varsa bırakıp ardımdan gözü yaşlı
    çekip gidiyorum işte
    hoşça kal anlımın yazısı, kaderimin küskünü
    hoşçakal...

    noimage

    Bütün yaprakları dökülmüş
    dalları kırılmış bir ağaç gibi hıçkırarak
    ve bırakarak ardımdan sırtımı yasladığım
    çınar ağacını yaslı
    meçhule giden acılar yüklü bir gemide
    uğuldayan rüzgarlara sarıp sesimi
    şarkıların sustuğu, aşkların vurulduğu
    limanlara gidiyorum sevdiğim
    hoşça kal kırık sazım, sevdamın yaralı türküsü
    hoşçakal

    Bir yıldız daha kaymadan gözlerimden
    sönmeden yüreğimde bir arzu daha
    ıssız bir köşede bırakıp kırgın gülüşlerimi
    düşlerimi hüzünlü bir fotoğrafa yükleyip
    çekip gidiyorum işte ey aşk, ey sevdiğim...

    Bir daha yağmamalı bu ihanet yağmurları
    ağlamamalı bu yürek bir daha
    yüreğimdeki acıları başka bir acıyla sarıp
    alıp dağların ve yıldızların gölgesini yanıma
    yüzümde kış, bakışlarımda kar
    yorgun akan bir ırmak misali
    kimsesiz sokaklara bırakıp yalnızlığımı
    gidiyorum sevdiğim
    hoşça kal gecelerimin yıldızı, karlı dağların yalnız kızı,
    canımın özü, gönlümün gözü yar
    hoşça kal...

    Bütün borçlarını ödedim bu sokakların, alacağımı aldım
    geri dönmez bir mevsimdeyim artık
    duramam ey aşk
    bu şehre sığamam bu hüzünle
    yoksa acılar üşütür beni
    kar kavurur anılarımı
    donar bakışlarım
    üşürüm... üşürüm ey aşk

    Sorma nereye, hangi dağın ardına?
    ne kadar uzağa varır yolum?
    kim yoldaş olur bana?
    dönüp gelir miyim yine bahar geldiğinde?
    çiçek açtığında mor dağlar
    sorma! ...

    Bak akşam
    vakit tamam
    uzak yıldızlara gözlerimi
    ayışığına sessiz gölgelerimi bırakıp
    yazıp gözyaşlarımı sabah çiğlerine
    sazımdaki hüznü, içimdeki sızıyı
    boynu bükük karanfilimi basarak bağrıma
    yüreğimin yangınını bırakıp rüzgarlara
    çekip gidiyorum buralardan
    hoşçakal nazlı çocukluğum, sevdalı gençliğim
    bağrımın ateşi, kalbimin ahı, mühür gözlü yar
    hoşçakal...
    hoşçakal...

    noimage


    Nuri CAN

    [main-arkaplan-muzik]134[/main-arkaplan-muzik]
#15.01.2011 02:29 0 0 0
  • Nuri Can'ın en cok sevdiğim şiir yüreğinize sağlık


    Gidiyorum başım önümde, gözümde nem
    duramam artık ey aşk, ey sevdiğim
    hüzne ve kedere boğulduğum bu şehirde duramam.
    hiç bir anı kabul etmiyor beni
    bedenim buz gibi soğuk
    yüreğim paramparça keder
    kış kadar soğuk ellerim
#15.01.2011 21:06 0 0 0