Peki Siz Kimsiniz Hikayesi - Peki Siz Kimsiniz İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları
Sınıfta bir ukala çıkardı mutlaka. Evde büyük ihtimalle kendisine "dahi çocuk" muamelesi yapıldığından, yaşıtlarının çok üstünde olduğunu durmadan kendisine ve arkadaşlarına tekrar ederek ön sırada otururdu. "Kalorifer" kelimesini hatasız yazabilen sınıftaki tek çocuk o olurdu. O sırada biz diğerleri "Ali bal ye" yazmaya çalıştığımızdan önemli bir farklılıktı bu onlar için. Kalorifer yazıyorlardı yani hatasız...
Bizler ve onlar...
Bu çocuklar ihtimal evde de her şeye maydanozdular. Ukala ukala annesine havagazı ile ilgili nutuklar çekebilecek, babasıyla Tariş zeytinyağı üzerine muhabbet edebilecek kadar "bilmiş", "büyümüş de küçülmüş" ve sevimsizdiler. Kedilere eziyet ederlerdi. Tanıdıkları tek hayvan babalarının asil köpekleriydi ve böcekten korkarlardı. Matematik mühendisi, uçak mühendisi, dırt mühendisi, pırt mühendisi olmak konusunda pek kararlı olurlardı. Biz diğer salaklar ise mahallenin yosma kedisinin bırakıp kaçtığı yavrulara para toplayıp süt içirir ve onları eve gizlice soktuğumuz için kafamıza nişan alınan terliklerden sakınırken "doktor olacam, öğretmen olacam, hostes olacam" filan diye zırvalardık. Bunlar kaloriferi hepimizden önce yazdıkları gibi utanmadan radyatörü de bizden önce heceler, tanımlar ve bir gün mutlaka "yabancı üniversitelerde" okumaya karar verirlerdi. Tabii bunlar "yabancı üniversitelerde" okumayı planladıklarından bize canımın içi yerli üniversiteler kalırdı. O hayali rahat rahat kurardık çünkü oh nasılsa bunlar oraya gelmeyecekti ve biz istediğimiz kadar kedi severek, Sezen Aksu dinleyerek büyüyebilecektik... Onlar da büyüdü ve... Büyüdük netekim... Bu kalorifer yazan çocuklar da büyüdüler. Bazen sağa sola baktığımda bu çocukları görüyorum. Hepimizden önce zor kelimeleri yazmanın ve kendini hepimizden uzakta görmenin derin yorgunluğu içindeler. Bir şeyleri, birilerini tanımlamaya, etiketlemeye, dosyalamaya meraklı, öööyle yaşayıp gidiyorlar. Kendileri ve kendilerine benzeyenler dışındakilere burun kıvırarak. Bu bilgiç çocuklarla kimse teneffüste kovalamaca oynamazdı. Çünkü onlar terlemeyi, sonra su içmeyi, sonra kaymaklı dondurma yemeyi çocukça bulurlardı. Biz de onları can sıkıcı bulurduk. Hâlâ can sıkıcı onlar ne yazık ki... Büyük ihtimalle hâlâ kimse onlarla oynamıyor... Kıvırdıkları buruna takılıp kalıyorlar zira...
İmza günleri başladı!
İmza günleri başladı. 8 Şubat Cumartesi günü saat 13.00'de, İstanbul Akmerkez'de 3. katta. 9 Şubat Pazar günü saat 16.00 da Olivium Outlet Center'da buluşmak üzere... (Pazar günü buluşma nedenimiz Anneden Anneye kampanyası...)