Akmerkez Otoparkı Yazısı - Akmerkez Otoparkı İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları
Önce Ruhat Mengi yazdı. Aşağıda okuyacaklarınızın aynısı kızının başına gelmişti. Bir açıklama istedi. Sonra bir kez daha uyardı. Ama takip ettiğim kadarıyla medeni bir yanıt gelmedi. Dün akşam sevgili arkadaşım Burçin Birben aradı. Çok öfkeliydi. Başladı anlatmaya:
"Geçmiş olsun"
"Akmerkez'e alışverişe gittim. Arabamı doğal olarak kamera takipli, güvenlikli ve PARALI olan otoparkına park ettim. Alışverişim bitip döndüğümde ne gördüm dersin? Arabanın ön camı kırılmış, çantam, ve içindeki torbalar çalınmış. Etrafta sesimi duyurabileceğim kimse yoktu. Neyse, sonunda "geçmiş olsun" diyerek güvenlik şefi geldi.Polis çağırmak istediğimde ÇAĞIRAMAYACAĞIMI söyledi. Arabayı Arnavutköy polis karakoluna götürmemi ve şikâyetimi oraya yapmam gerektiğini söyledi. Uzun tartışmalardan sonra olay yerine polis çağırdım ve ekip geldi. Tutanak tutuldu. Arabamı park ettiğim bölgede kamera olmadığını söylediler. Şimdi hukuksal olarak hakkımı arayacağım ama sinirlerim çok bozuk. 3 milyon lira verip arabamı park ettiğim, İstanbul'un en lüks alışveriş merkezinde hiçbir sorumluluk kabul etmeyen bu güvenlik ne işe yarıyor?
Bu para bizden NEDEN alınıyor?
Polis çağırılmasına neden itiraz ediliyor?.."
Burçin'le konuştuktan az sonra bir başka arkadaşımla sohbet ederken aynı şeyin 29 Kasım günü onun bir yakınının başına geldiğini öğrendim. Ülkemizin ünlü bir şirketinin üst düzey yöneticisi olan bu beyin arabasını yine Akmerkez otoparkında, ne tesadüf, yine kameraların olmadığı bir yerde ve tornavida ile kapısını kanırtarak, kaportasını yırtarak soyuyorlar. Arabanın içinden alışveriş arasında arabaya bırakılan bütün torbalan, çantaları ve kişisel bazı eşyaları ve bir video kamerayı çalıyorlar. Sonrasında yine aynı şeyler oluyor. Yine polis getirilmesine izin vermiyorlar. Bu sefer Etiler polis karakoluna gidiliyor. Güvenlik yine sorumluluk kabul etmiyor. Kameraların sadece giriş çıkışlarda olduğunu, her yeri kamerayla donatmanın çok pahalı olduğunu söylüyorlar...
Adama gülerler. Yaklaşık bir yıldır 3 milyon lira olan bu park parası dünyanın en pahalı şehirlerinin en donanımlı otoparklarında dahi yok. Euro'ya geçmeden önce pahalı bir Avrupa şehri olan Berlin'de her yerde otoparkların bir saati 2.50 DM idi. Ve o tarihte 3 milyon lira yaklaşık 6 DM ediyordu.
OH! Sen her arabadan böyle çuvalla para al, sonra da kamera pahalı de...
Kapılarda öten sistemlerle güvenlik araması yapmayı yeterli bulup güvenlik sağladığını sananlar hey!..
O otoparkın güvenlik kamerası olmayan bölgelerine patlayıcı yüklü bir araba gelse, biri öldürülse, yaralansa, tecavüze uğrasa "ehe ehe, çok pahalıydı da şey edemedik" mi diyeceksiniz?
O altını bozduruyorlar!
Şimdi... Anadolu'nun dört bir yanından okuyanlan pek de ilgilendirmiyor belki bu soygun hikâyesi. Ama İstanbul'un dağı, taşı, otoparkı altın ya; çatır çatır bozduruyorlar bu altını, haberiniz olsun.
Büyük olasılıkla, huhuksal mücadelelerine başlamış olan bu isimler canlarının yanmış olmasıyla kalacaklar. Biz yine yazacağız.