ha bir yılan derisi soyulup çöle atılan
ha bir eşyakompartımanda unutulan
ha bena dostlar!
nasıl da tıklım tıklım tenhayım bu devasa şehirde...bir bilseniz!
karanlığa doymuş ama gibiyim
her yanımdan köpük köpük yalnızlık taşar
mektubu yitik zarf misali /sokaklarında dost bir gölge arayan /yüreğim
her defasında zifiri sessizliklere bürünür
göz değmemiş mısra
hiç bakılmamış ayna hüznünü yaşar
sanki güneşim çalınmışufkumda simsiyah bir perde var
sorularımın cevapları kayıp
sahipsizliğimi sahiplenen yok
bana benzer boz bulanık sular
hangi bulutu üflesem artık yeşil değil yağmurlar
oysa damarlarımda
bahar şelâlelerine dönüşmüş sevgi nehirleri akar
ayağa kalkın ölüler!
/kan kırmızı yağıyor kar/ve bu kentte;
yüreksiz
ve bir sanrıdan ibaretmiş tüm kalabalıklar ...