İnternet Filtreleme Hangi Ülkede Nasıl Uygulanıyor

Son güncelleme: 12.05.2011 21:33
  • İnternet Filtremesi Nedir - Dünyada Kaç Ülke Filtreleme Uyguluyor - 22 Ağustota Uygulanacak Olan Filtreleme Neyi Kapsıyor - İnternet Filtrelemesi Hakkında

    Dünya bu işi nasıl yapıyor?
    İnternet filtreleme hangi ülkede nasıl uygulanıyor?
    22 Ağustos'ta devreye girecek olan internette filtreleme uygulaması ile ilgili tartışmalar devam ederken yetkililerin en önemli savunmalarından biri bu uygulamanın İngiltere, Avustralya, Almanya gibi yabancı ülkelerde de var olduğu yönünde.

    Konuyu en doğru şekilde cevaplayabilecek kişi olan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaman Akdeniz'e sordum. Doç. Dr. Akdeniz 1997'ten beri uluslararası platformda bilişim hukuku alanında çalışıyor. İngiltere Leeds Üniversitesi'nde de 9 yıl öğretim üyeliği yaptı. Yurtdışında kaynak olarak kullanılan pek çok araştırmaya ve rapora imza atmış önemli bir hukukçu. Çocuk Pornografisi ile ilgili bir kitabı bulunuyor.

    22 Ağustos'ta devreye girmesi planlanan filtreli İnternet kararı ile ilgili açıklama yapılırken yurtdışından örnekler veriliyor ve başka ülkelerde de bu tür bir uygulamanın olduğundan bahsediliyor. Hatta Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği'nin bu tür bir filtre uygulamasını tavsiye ettiği söyleniyor.
    Bu bilgiler doğru mu?
    Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği tam olarak ne tavsiye etti?
    Şimdi aslında birden fazla tavsiye kararı var. Hem Avrupa Konseyi'nin hem de Avrupa Birliği'nin Güvenli İnternet politikaları var. Bu tavsiye karaları sayfalarca yazılmış metinler. Tavsiye kararlarından kasıt filtrelemenin devlet tarafından geliştirilmesi ve dayatma usulü kullanıcıların kullanması değil. Kesinlikle bu tavsiye edilmiyor.
    Bu kararlarda altı çizilen ki defalarca söylenmiştir bu; çocukların internete erişimiyle
    yetişkinlerin internete erişimi politikaları arasında bir fark olması öncelikle çünkü internet içeriğinin sadece çocuklara uygun olduğu düşünülmemeli diyor bu politikalar.
    İkincisi filtrelerin kullanılması uygun olan yerlerden bahsediliyor. Mesela kişisel bilgisayarlar, çocukların kullanacağı bilgisayarlar; ev bilgisayarları diyebiliriz, okul bilgisayarları diyebiliriz bazı ülkelerde yaygın olan internet kafeler ki her ülkede yok bunlarda uygun olabilir. Sonuçta genel kullanımı etkilemeyecek şekilde filtre kullanılabilir diyorlar.

    Filtrelemeden kastettikleri nedir?
    Bu bir yazılımdır. Filtreleme sistemlerinin ortaya çıkması 96-97 yıllarıdır. Yazılım olarak Türkiye'de de var, ücretli olanı da var, bedava olanı da var.

    Herhangi bir anti-virüs, firewall programında yer alan filtreleme seçeneklerindan bahsediyoruz değil mi?
    Tabi tabi, bunlar dışında sadece filtre programları, yazılımları da var. İlla bir koruma
    programı içinde olması gerekmiyor.

    TTNET çıkartmıştı mesela
    TTNET'in de var başka Türk firmalarında var.

    Ama TTNET bir tanıtım kampanya ile bu hizmetini ciddi şekilde tanıtıp kullanıcıya bu yazılımı sunduğu halde pek bir ilgi görmedi. Şu an böyle bir boşluk, ihtiyaç memleketin her köşesindeki kullanıcıdan coşkulu bir filtre talebi varmış gibi aktarılıyor yetkililerce ama öyle olsaydı bahsettiğimiz yazılımlara talep olurdu. Fakat ilgi görmedi.
    Evet görmez. Avrupa Birliği bu Safer Use Of Internet yani güvenli internet politikaları çerçevesinde bunlarla ilgili araştrırmaları da hala yapıyor yani devamlı bu konu gündeme geliyor. Hatta karşılaştırmalar, denemeler yapıyorlar, hangisi iyi hangisi kötü diye. Çok da AB'nin de bayıla bayıla önerdiği ürünler yok.

    Ürün bazında önermeyebilir ama uygulama olarak o karalarda görüyoruz ki tavsiyesi öz-denetim. Devletin bu konuda genel bir uygulamaya gitmesi şeklinde bir tavsiye var mu?
    Eğitim olarak tabi devletin üzerine düşenler var. Güvenli internet kullanımının
    yaygınlaştırılması konusunda devletin üzeirne düşen bazı yükümlülükler olabilir ama bu sadece tek bir ürünle ya da sistemle sınırlı olmamalıdır. Kendi kurduğu filtrele sistemini dayatma usulüyle kullanmak mesela problemli ve bunun AB ve Avrupa Konseyi de altını çiziyor. Ayrıca yeni yayınlanan OECD raporunda da benzer şeyler söyleniyor.
    Yani diyorlar ki bir kere çocukların gerçekten korunmasını istiyorsanız bunun için bir politika geliştirmeniz lazım ve yönetişim politikalarından bahsediliyor. Tek bir ürünle ya da çözümle çocukların korunamayacağının artık herkes farkında.
    Bizim şu günlerde yaşadığımız tartışmaları ben İngiltere'de 90'lı yılların sonlarına doğru ve yine ve Avrupa Birliği çerçevesinde 97 sonrasında 97-2001 arasında yaşadım. Şimdi o tartışmalar öldü sayılır. Çünkü herkes fark etti ki devletin işi değil bu; özel sektöre bırakacak, ailelere bırakacak.

    Evet başta ebeveynin görevi.
    Evet tabi. yol göstermek tabi ki devletin sorumlulukları çerçevesinde.


    BU UYGULAMA AVRUPA'DA HANGİ ÜLKEDE VAR?

    Sonuçta bunlar çok göreceli şeyler, kişilerin çocuklarını nasıl yetiştirmek istediği ile alakalı. Peki şu an bizde yetkililerin konuşmalarında değindiği, örnek verdiği gibi bu tarz bir uygulamaya sahip bir Avrupa ülkesi var mı?
    Yok. Biz kesinlikle olmayanı yapmaya çalışıyoruz şu anda. Eğer filtreleme bir koruma
    çözümü olsaydı bütün ülkelerde olurdu çoktan herkes bu sistemi kurar uygulardı. Bugüne kadar bütün ülkeler neden geliştirmedi ve kullanmadı buna bakmak lazım.

    BTK Başkanı Avustralya ve İngiltere örneklerini verdi özellikle İngiltere'de sıkı şekilde uygulanıyor dedi. eğer sizin dediğiniz gibi bizde getirilmek istenilen uygulama onlarda yoksa bu İngiltere'de sıkı şekilde uygulanan ne aslında?
    Elmalarla armutların karıştıırılması söz konusu. Bazı açıklamalarda erişim engelleme
    politikalarıyla, filtreleme politikaları birbirine karıştırılıyor. Oysa ikisi aynı şey değil. erişim engelleme İngilizce'de blocking dediğimiz, filtreleme de filtering dediğimiz uygulamalar. Blocking bazı ülkelerde yani erişim engelleme Türkiye'de olduğu gibi hukuka aykırı olduğu iddia edilen içerikler için kullanılıyor. Yani İngiltere'de servis sağlayıcı seviyesinde çocuk pornografisine engelleme yapılıyor.

    Sadece çocuk pornografisi için mi?
    Tabi ki. Ve bu bir filtreleme sistemi değil engelleme politikası.
    DÜNYADAKİ ÇOCUK PORNOGRAFİSİ SİTESİ SAYISI ÇOK MU?

    Peki müstehcenlik içeriyor diyerek ya da içerikteki fikirler hoşa gitmedi diye engelleme de yapılıyor mu?
    Hayır. Ve bu Internet Watch Foundation aracılığıyla yapılan; İngiltere'de 'Clean Feed'dir bunun adı; Clean Feed sistemi altında bir engelleme. Değişken bir listeye sahiptir yani bizdeki gibi 10 bin 20 bin 30 bin diye gitmez.
    Zaten dünyadaki çocuk pornografisi siteleri değişkendir ve sayıları çok fazla değişmez. 700 ile 1400 arasıdır engellenen site veya URL.

    O zaman burada bir tuhaflık var, burada pek çok site engelli ve bunun sebebi de çocuk pornografisi gibi aktarılıyor. Sanki 10binlerce çocuk pornografisi sitesi varmış hatta her an internette gezerken pat diye karşımıza çıkabilirmiş de ona karşı bir çalışma yürütülüyormuş gibi hava yaratılıyor. Sizin anlattığınıza göre ise böyle bir şey söz konusu değil
    Ben yıllarca bu konuda çalışmalar yaptım ve çocuk pornoghrafisi konusunda kitap
    yazdım.

    Evet yurtdışında pek çok ülkede sizin kitabınız yetkili kurumlarda, mahkemelerde referans kabul ediliyor.
    Tabi hukuki bir kitap yazdım ve herkese söyleyebilirim ki Google'dan çocuk pornografisi yazıp bunu bulma imkanınız yok. bunların kendi networkleri var kapalı forumları var. Bulundurması suç olan bir içerik olduğu için aktarıldığı şekilde çok fazla ortalıkta dolaşmaz. Dolaşanlar da sürekli açılır kapanır 2-3 günlük bir süre içerisinde...

    Ayrıca zaten bu tüm ülkelerin takibinde olan , interpol'ünde devreye girdiği bir suç değil mi?
    Tabi Interpol'un de şimdi yeni bir girişimi var engelleme üzerine, o da tartışılıyor.

    Yani sonuç olarak bizde uygulanmak istendiği gibi interneti daha çıkış noktasında filtreleyen bir sistem avrupa'da bir ülede yok değil mi?
    Doğru yok.

    Avrupa dışında Avustralya örneği de çok veriliyor...
    Avustralya bunu denedi. Bundan 2-2,5 sene önce herkesin kullanması mecburi,
    Türkiye'deki çok benzer bir sistemi yapmaya kalkıştı. Fakat gelen tepkiler, ki sadece halk değil servis sağlayıcılar da isyan etti.
    Bir, yapılan bir sürü çalışmalarda (bunları internette bulunabilir) böyle bir sistemin servis sağlayıcılar üstüne getireceği yük çok tartışma yarattı.

    İkincisi aynı tartışmalar orada da oldu, liste nasıl oluşturulacak, listenin içinde ne olacak şeklinde. Hatta Avustralya hükümetinin kullanmaya kalktığı listenin bir kısmı Wikileaks üzerinden yayınlandı, içinde çocuk pornografisi olmadığı ortaya çıktı. Bu yüzden de rafa kaldırıldı.

    Peki hiç uygulandı mı kısa bir süre için bile olsa?
    Testler yaptılar sadece ve arkasından resmi açıklama yapıldı. Buna göre 2013'ün
    ortasında kadar meclisin gündemine gelmeyecek.

    Yani şu anda Avustralya'da da örnek olarak verilebilecek aktif bir uygulama yok?
    Yok.
    ALMANYA'DAKİ DEVLET ELİYLE BİR UYGULAMA DEĞİL

    Bir de Almanya'nın ismi zikrediliyor o neden?

    Almanya'da da filtre değil erişim engelleme var ama bu bir hükümet politikası değil ISP bazında bir uygulama..
    Onlarda ırkçı içerikiler, özellikle soykırımın olmadığı yönündeki içerikler açısından bir
    uygulama var. Çocuk pornografisi ile ilgili de bir uygulama yapmak istediler ama meclisten geçiremediler yakın bir tarihte.
    Bu uygulama bazı bölgelerde var ülke genelinde yok ve servis sağlayıcılar üzerinden
    uygulanıyor. Dediğim gibi Almanya'da böyle bir hükümet politikası yok.

    BİZDEKİ SORUN PROFİLLEME DAYATMASI

    Bizdeki sorun da filtre uygulaması değil aslında, isteyen filtre kullanır kime ne. Ama şahsen ben bir de filtresiz internet sunulmasını istiyorum. devlet eliyle genel bir uygulama olarak değil servis sağlayıcı tarafından sunulan benim istediğim gibi kurgulayabileceğim, ayarlayabileceğim bir servisi tercih ediyorum.
    Zaten bizim sistemde içinde veya dışında kalmanın haricinde diğer profillerle ilgili
    problemler de var. Tamamen bizimki yetkililerin kontrolünde, BTK karar veriyor neyin liste içinde olacağına ve hiçbir şekilde senin kişisel değişiklik yapmana izin vermiyor.
    Erişim engelleme politikaları genelde hukuka aykırı olan içerik için uygulanırken, filtreleme çocuklara zararlı olduğu iddia edilen içerikler için geliştirilir, yani kanuna aykırı ya da hukuka aykırı olan içerikler için değil. erişim engelleme ve filtreleme arasındaki en önemli fark da budur zaten. Onun için böyle bir sistemin geliştirilmesinde ciddi problemler var niye çünkü hükümet bize diyor ki çocuk pornografisi istisnadır onu bir tarafa bırakırsak Türk hukuku açısından, yetişkinlerin erişmesi yasak olmayan içeriklere BTK müdahale etmeye çalışıyor.

    ENGELLİ SİTEYE GİRMEK ASLINDA SUÇ DEĞİL

    Zaten sizin de söylediğiniz nokta da yanlışlık başlıyor "yetişkinlerin erişmesi yasak olan içerik" kavramı bu kavramın olması başlı başına bir hata, elbette burada çocuk pornografisini kesinlikle dışarıda tutuyorum. Mesela şu anda erişelemeyen ve içinde kesinlikle çocuk pornografisi bulundurmayan siteler var 5posta.org, fffound.com gibi. Bu siteler muhtemelen filtreye de dahil edilecek. Kanunen baktığınızda kullanıcı bu sitelere girdiğinde bir suç işlemiş olmuyor. Bu sitelere erişimde bir suç yok. Peki ben kanun karşısında bu sitelere erişerek bir suç işlemiş olmuyorsam benim erişimim neden engelleniyor. burada bir mantık hatası yok mu?
    Var tabi olmaz mı. Buna ancak ahlak polisliği diyebiliriz. Burada zaten şöyle bir şey var, eğer birisi bir suç işlediyse o sitenin içerik sahibidir ya da o içeriği dağıtan kişidir. Aynı şey Playboy için de geçerli. Playboy'un sitesine girmek de Türkiye'deki yetişkinler açısından yasak değil ama bu siteye engelleme yapılıyor nedeni de çocukları korumak. Ama siz çocukları korurken beni de korumuş engellemiş oluyorsunuz. Bu yüzden iş ahlak polisliğine geliyor.
    Filtreleme konusu benim için ölmüş bir konuydu. 90'ların sonunda biz Avrupa'da bunları konuşuyorduk ki filtreleme şu an Avrupa için de ölmüş bir konu. esas gündem erişim engelleme politikaları. Neden çünkü filtreleme ve çocukların güvenliği politikaları konusunda Avrupa'da bir konsensüs oluştu. Gerek AB, gerek Avrupa Konseyi, gerek AGİT ve hatta Çocuk Lobi'si dediğimiz çocuk haklarını savunan gruplar bile filtreleme konusunda mevcut durumu savunuyor yani devlet seviyesinde bir filtrelemeyi destekleyen kimse yok.

    İNTERNETİME DOKUNMA

    Son olarak sormak istediğim 15 Mayıs'ta yapılacak olan İnternetime Dokunma yürüyüşü. Sanırım siz de bu yürüyüşü destekleyenler arasındasınız. Hazırlıklar tamam mı kaçta nerede olacak?
    Tüm şehirleri bilmiyorum ama İstanbul'da 15 Mayıs Pazar günü saat 14:00'te Taksim'de yapılacak.

    Selin Kunt
#12.05.2011 21:33 0 0 0