Sokağının kuytusunda yokluğunla tavla oynuyorum
Üstelik iki lafın belini kırıyoruz sana dair
Rebabın tellerine vuruyor sensizliğim
Ezgilerin en yanığı dilimde sana dair
Yeklerin hepsi musallat olmuş zarlarıma
Yine kumarda kaybediyorum, ama
Aşkta da kazanamıyorum sana dair.
Tavlayı koltukaltıma kıstırıyor yalnızlığım
Aşkı ve tavlayı öğren de gel diyor
Musalla taşları gibi soğuk renkli pullar
Kuruyan dudağıma sürdüğüm sigara sana dair.
Ayrılıyorum sokağının kuytusundan
Fadoları, ağıtları ardımda bırakıyorum
Acılara su veriyorum saksımda, sana dair.