İklimlerimden teğet geçen yüreğinle hoşçakal,
Üşümelerim bende kalsın.
Hiç dert etme tasalanma,
Baharlarını almıyorum ayrılığıma!
Haziranın öptüğü gözlerimden şubat aksada,
Ekvator iklimimi bıraktım sana
Bana altı çizili cümleler söylediğin o akşamlarda.
Hoşçakal kadavra öykümün dökülen kanı,
Hoşçakal Zeliş'in en zelal yanı.
Dinginliğin böylesine kıymetliyken
Ben kanı kabaran Fırat'ca akarım.
Kendi akışımdan kendi suyuma kanarım.
Sende kalsın,
Uykusu düşlere çalınmış gecede akan ırmak sesleri.
Sende kalsın
Ömrümün aşk nefesleri.
Kannımın son damlası hoşçakal
İçimin aşk yarası hoşçakal
Hoşçakal
Gittiğim her yere götüreceğim onurlu duruşum
Hoşçakal şakağımdan ilk vuruluşum...
30 mayıs 2010
(saygın bir kimliğe,saygınlığını yitirmiş cümleler diliyle bir kaç söz gelirse)