Göz ve göz hastaliklari

Son güncelleme: 06.01.2008 15:58
  • GÖZ
    Fotoğraf makinasının yapısı, insan gözüne benzetilmiştir. Gözde ışığın içeri girmesine imkan veren ve karanlıkta genişleyip aydınlıkta daralan göz bebeği (iris), gelen ışınların odaklanmasını sağlayan mercek (lens) ve arkada çok duyarlı film gibi görev yapan sinir tabakası (retina) vardır.
    Göz merceği ile odaklaştırılan görüntü sinir tabakasını uyarır. Bu görüntü göz siniri yoluyla beynimizin arka kısımlarındaki görme merkezine ulaştırılır. Beyin bu görüntüleri yorumladıktan sonra, biz cisimleri araba, insan, çiçek vb. diye algılayabiliriz.
    Gözümüz iç içe geçen üç tabakadan oluşur. En dışta yumurtanın akı gibi beyaz (sklera) tabakası, ön kısımda saydamlaşır. Bu saat camı gibi duran tabakaya kornea denir. Kornea dışarıdan gelen ışınları bir miktar kırarak merceğin üzerine odaklar. Kornea saydamlığını kaybedince görüntü bulanıklaşır. Kornea sinir yönünden çok zengindir, bu yüzden gözümüze toz dahi kaçsa, aşırı batma hissi şeklinde hissederiz.
    Gözümüzü çevreleyen ikinci tabaka damar tabakasıdır. (koroid). Görevi sinir tabakasını beslemektir. En içteki tabaka sinir tabakasıdır (retina). Sinir tabakasında 130 milyon çubuk, 7 milyon koni vardır. Bu hücrelerin bir kısmı siyah - beyaz; bir kısmı da mavi, kırmızı, yeşil görmeleri sağlar, iki gözümüzle baktığımızda kaşımızdaki görüntüyü 275 milyon nokta olarak görürüz.
    Bu görüntü netliği, en iyi çözünürlüklü bilgisayar-tv ekranından 500 kat daha nettir.
    Sinir tabakasında oluşan elektiriksel uyarılar, göz siniri ile beyne iletilir. 3.4 mm kalınlığındaki göz sinirinin içinde bir milyon sinir lifi vardır. Bunların arasında kısa devre olmaması içinde her birinin üzeri myelin tabakası ile kaplıdır, iki gözden gelen göz siniri (chiazma) denilen bölgede her biri ile çaprazlaşır. Bu sayede her gözün iç ve dış kısmında oluşan görüntüler üst üste gelir. Bu sayede de bizler iki gözümüzle üç boyutlu görebilmekteyiz.
    Gözümüzün içindeki boşluğu vitre denilen yumurta kıvamında bir jel-sıvı doludurur. Bu saydamdır. Yaşlılıkta ve bazı göz hastalarında, hyalurinik asit bozulur kalsiyum oturur. Hastalar kara sinek veya tül gibi gözlerinin önünde yüzen cisimler görürler.
    Çözümünüz önündeki renkli tabakaya iris denir. Görevi fotoğraf makinasındaki gibi fazla ışıkta daralmak, karanlıkta genişlemektir. Ayrıca yakındaki cisimlere baktığımızda yine küçülür.
    Göz içindeki merceği çevreleyen lifler ve etrafındaki adale, merceğin ışınları odaklamasını sağlar. Bu sayede hem yakını hem uzağı görebiliriz. Bütün bu mekanizmalar refleksler yolu ile mükemmel şekilde kontrol edilir.
    RENK KÖRLÜĞÜ
    Belirli renkleri, kısmen veya tamamen görememe, ayırt edememe, seçememe hastalıklarına verilen addır. Genellikle doğuştandır. Renk körlüğüne erkeklerde rastlanır, kadınlarda nadirdir.
    Renk körlüğü birkaç tiptir. En sık rastlanan durum, anormal trikomatopsi denen haldir. Bunlar her rengi görür ancak, kırmızı-yeşil-sarı veya mavi-yeşil-sarı farkını ayıramazlar.
    Renk körlerinin çoğu, durumlarının farkında değildirler. Ancak belirli testlerde bunların renk körü olduğu anlaşılır. Bazı mesleklerde mükemmel renk görme gerektiğinden, renk körlüğü önem kazanır.
    Hastalığın tedavisi yoktur.
    Renk körlüğünün teşhisi için çeşitli renklerin karışımından meydana gelen harf veya rakamlar ihtiva eden tablolar hazırlanmıştır.
    MİYOPİ
    * Uzağı görememe
    Yakındaki cisimler net olarak görüldüğü halde, uzaktakiler bulanık görülmekte veya görülmemektedir. Nüfusun % 20 sinde görülen bu rahatsızlık sebebi, göz küresinin boyunun normalden uzun olması veya saydam tabakanın (korneanın) daha sivri olması sebebiyledir. Işınlar retinanın önünde odaklanır. Diğer kırma kusurları gibi irsi olarak geçebilir.
    Miyopi genelde 9-10 yaşlarında başlar. Kız ve erkek çocuklarda eşit oranda görülür. Boyun uzadığı yaşlarda hızla ilerler.. 15-20 yaşları arasında yavaşlar. Genelde 20 yaşı civarında durur. Eğer Fort Miyopi denilen durum varsa ilerleme durmaz, hayat boyu ilerler. Göz çok uzadığı için yırtılması (retina dekolmanı) oluşabilir. Eğer yirmi yaşından sonra ilerleme durmuyorsa veya çocuklarda gözlük numarası senede 1.5S fazla artıyorsa skleropeksi denilen durdurma ameliyatı önerilebilir.
    Tedavide kalın kenarlı mercekler kullanılır. Böylece görüntü sinir tabakasının üzerinde oluşur. Üç numaradan fazla gözlük takanlara kontakt lens de tavsiye edilebilir. Son yıllarda gelişen çizme ameliyatı (radyal keratotomi), eximer lazer veya lasik yöntemi ile tamamen gözlükten kurtulmak mümkündür.
    HİPERMETROPİ
    * Yakın mesafede bulanık görme
    Uzaktaki cisimler genellikle net görüldüğü halde yakındaki cisimler net görülebilmesi için gözler refleks olarak daha fazla uyum yapmak zorunda kalmakta, buda yakın işlerde gözlerin daha fazla yorulmasına sebep olmaktadır. Çocuklardaki şaşılıkların en önemli sebeplerindendir. Hipermetrop kişilerin gözlerinin ön-arka çapı daha kısa olduğu için, bunlarda kapalı açılı göz tansiyonu (glokom) daha sık görülür, irsi geçiş özelliği vardır.
    Bütün çocuklar doğduğunda az miktar hipermetropturlar. Bu yirmi yaşına kadar yavaş yavaş azalır. Genelde 20-34 yaş arasında numara aynı kalır. 35 yaşından sonra 60 yaşına dek numaralar tekrar artar.
    Tek taraflı hipermetropide veya bir gözün daha yüksek numaralı olduğu hipermetropide kolayca göz tembelliği gelişir. Böylece göz göz tembelliği olan kişilerin veya ailesinde hipermetropisi olanların çocukları muhakkak 2-5 yaşları arasında tam bir göz muayenesinden geçmeleri gerekir. Çünkü göz tembelliğinin yedi yaşından sonra tedavisi yoktur.
    Hipermetropi de ince kenarlı mercekler kullanılır. Eğer hastalar tercih ederlerse kontakt lenste takılabilir. Eximer lazerle dört numaraya kadar hipermetropinin tedavisi mümkündür.
    ASTİĞMAT
    * Cisimler bulanık, çiftleşmiş görülür.
    * Baş boyun ve göz ağrıları
    * Işıklar gözü çok rahatsız eder
    Hem yakın nemde uzaktaki cisimler bulanık ve düzensiz görülür. Saydam tabakanın (korneanın) düzensizliğinden kaynaklanır. Görme bulanıklığı, göz yoğunluğu, alın ve baş ağrılarına yol açar. Geceleri arabaların farları kişilerin gözlerini çok alır. Gözü çok yoran mesleklerde (bilgisayar programcılığı, terzi, muhasebeci) astigmat derecesi zamanla daha da artabilir. Tedavisinde gözlük veya sert kontakt lens kullanılır. Eximer hazer, elmas bıçakla çizme (tanjansiyel keratotomi) ameliyatıyla düzeltilebilir.
    PRESBİYOPİ
    Yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan yakındaki cisimlerin bulanık görülmesidir. Gözlerde yorgunluk baş ağrısına sebep olur. Sebebi, göz içindeki merceğin ilerleyen yaşla beraber esnekliğini kaybetmesidir. Yakındaki cisimleri görmek için, yazıları uzaklaştırarak bakarlar. Presbiyopi kırk yaşından sonra başlar. Gözlükle yakını görmeleri sağlanır.
    KATARAKT
    * Bulanık görme
    * Işıkların etrafında haleler
    * Gözlüksüz yakını okuyabilme
    * Gece veya çok parlak ışıkta görememe
    Göz içindeki merceğin saydamlığını kaybetmesidir. Ellibeş yaşından sonra en sık görme kaybı şeklidir. Katarağın oluşmasında tek faktör yaş değildir. Şeker hastalığı, kortizon kullanımı, romatizmal hastalıklar, uzun süre güneş veya diğer ışınlara maruz kalanlarda, gözüne darbe gelenlerde de gelişebilir. Doğuştan gelişen kataraktlar da vardır.
    Tedavisi mutlaka ameliyatla yapılır. Buzlu cam haline gelmiş mercek çıkarılır, uygun göz içi lensi konur. Böylece hastalar eski görmelerine kavuşur.
#11.08.2004 18:51 0 0 0
  • GLOKOM (Göz Tansiyonu)
    Tüm dünyada kalıcı körlüklerin en başta gelen sebeplerinden biridir. Çoğunlukla kırk yaşından sonra başlar. Hiç belirti vermeden sinsi şekilde seyreder. Erken farkedilir ve tedavi edilirse gözde yapacağı hasar önlenir. Glokom göz içi basıncının artmasına bağlı olarak görme sinirinde kalıcı hasarın gelişmesi olarak tanımlanabilir. İnsanlarda normalde göz tansiyonu 10-20 mm-Hg arasında değişir. Göz tansiyonunun 22 mm-Hg'nın üzerinde ölçülmesi glokom açısından önemli risk faktörü olup, takip gerektirir.
    Göz içerisinde sürekli olarak sıvı yapımı mevcuttur. Göz tansiyonunun normal olması için bu sıvının aynı hızla atılması gerekir. Herhangi bir nedenle sıvı atılımı engellenirse göz içerisinde biriken sıvı göz tansiyonunun artmasına sebep olur. Artan tansiyon göz sinirine baskı yaparak harap eder. Göz siniri beyinin uzantısı gibidir. Harap olan sinir yenilemiyeceğinden kalıcı körlükler meydana gelir.
    Göz tansiyonu doğuştan da olabilir. Belirtileri gözde büyüme, sulanma, ışıktan rahatsız olmadır. Anneler gözlerinin büyümesini bazen yanlış olarak güzellik belirtisi olarak algılarlar.
    Göz tansiyonu kırk yaşından sonra, miyop kişilerde, şeker hastalarında, ailesinde göz tansiyonu olanlarda, herhangi bir sebeple göz ameliyatı olanlarda daha sık görülür. Hastalık sinsi seyrettiği için özellikle kırk yaşından sonra herkesin göz tansiyonu için en az yılda bir kez muayene olması gerekir.
    Göz tansiyonu çok yükseldiğinde; gözde şiddetli ağrı, kızarıklık, bulanık görme, bulantı-kusma, gökkuşağı haleleri şeklinde renklerin oluşması gibi belirtiler verir.
    Glokom hastalığında görme sinirine yaptığı hasarın miktarı günümüzde bilgisayarlı görme alanı muayenesi ile kolaylıkla ortaya konulmaktadır. Glokom erken farkedildiğinde kolaylıkla tedavi edilmektedir. Bu şekilde de meydana gelebilecek körlük engellenmektedir. Tedavisinde değişik ilaçlar, lazer veya ameliyatlar uygulanmaktadır.
    ŞAŞILIK
    Normal görme iki gözün birlikte odaklaması sonucu meydana gelir. Gözlerden birinde kayma meydana geldiği zaman, kayan göz aynı noktaya odaklıyamaz. Bu şekilde konfüzyon (bulanıklık), çift görme meydana gelir.
    Şaşılık doğuştan veya sonradan ortaya çıkabilir. Çoğunlukta 2.5-3 yaşlarında ortaya çıkar. Bunların büyük bir kısmı yüksek hipermetropiye bağlıdır ve gözlükle düzeltilebilir. Çocukluk döneminde ortaya çıkan şaşılıklar tedavi edilmezse kayan gözde mutlaka tembellik (ambliyopi) gelişir. Yedi yaşından sonra ise gözdeki tembellik hiçbir şekilde tedavi edilememektedir. Bu sebeple çocukluk dönemindeki kaymalarda erken tedavi çok önemlidir. Gözlükle düzeltilmeyen şaşılıklarda ameliyat gerekir. Çocuklarda görülen kayma nadiren göz içi kanserinin (retinoblastoma) belirtisi olabilir, bu nedenle mutlaka muayenesi gerekir.
    GÖZ NEZLESİ (VERNALİS)
    * Gözlerde kaşıntı, yanma
    * Yabancı cisim hissi
    * Sulanma, ışıktan rahatsız olma.
    Konjunktiva dediğimiz gözün zar kısmının alerjik iltihabıdır. Çocukluk döneminde başlar. Yirmi yaşlarına kadar devam eder. Genellikle bu yaşlardan sonra azalır veya kaybolur. Özellikle bahar mevsiminde belirtiler artar. Alerjiye çok sayıda faktör yol açabilir.
    Tedavisinde anti-alerjik, kortizonlu göz ilaçları kullanılır. Alerjiye karşı aşılama başarılı değildir. Alerjik maddelerden uzak kalma, güneş gözlükleri faydalıdır.
    ARPACIK
    Kirpiklerin diplerindeki yağ keseciklerinin iltihaplanarak sivilce gibi baş vermesine "arpacık" diyoruz. Ekseriya, kirli elle göz kapaklarını kaşıyan kimselerde görülür.
    Ne Yapmalı?
    * Arpacığa elle dokunmamalı ve patlatılmamalıdır.
    * Sık sık arpacak çıkıyor ise, bunun bir beslenme bozukluğundan ileri geldiği düşünülmeli ve doktora gitmelidir.
    * Arpacık nadiren ortaya çıkmış ise ve doktora gidecek imkân da yoksa soğuk su kompresi uygulanmalıdır. Bu suretle arpacık olgunlaşarak baş verecektir. Baş veren sivilcenin kendiliğinden patlaması için sıcak su kompresi uygulayınız. Sivilce patlayıp içindeki iltihap boşalınca gözü asit borikli suya daldırarak temizleyiniz.
    * Eğer arpacık çok fazla şişer ve şiddetli ağrı verirse, mutlaka doktora gidilmelidir.
#11.08.2004 18:51 0 0 0
  • ßiLgİ İçin Te$ekkürler..........
#06.12.2004 16:10 0 0 0
  • emeğine sağlık
#29.12.2007 23:33 0 0 0
  • arkadaşlar bilgiye emege sayggı teşekkürler
#06.01.2008 15:58 0 0 0