Bak işte olmadı yıkıldı domino taşları gibi tüm umutlar ve kapattı karanlık güneşimi:şimdi ne yapıyorum bilmiyorum ama galiba yalnızım.........Boşluklar ise özlemle vuslatta....
Fotoğrafları tenbel uykularından uyandırıp,ben dalıyorum bazen yeşil denizlerin kimsesiz gecelerinde anlaşılmaz uykulara......
İnsan,zaman,mekan öyle bir üçgen ki dogru acıyı bulursan yaşarsın,ama ters acı olmayıda ben secmedim....
Saikaların karanlığın bağrına saplandığı bir gecede uğurlamak isterdim rüyalarımı...
Oysa hayat bana yalan söylemiş...
Şimdi ben, daha düncek,demincek,sana meftun,sana deli olan ben....
Keşkeşlere lanetler yağdırarak gidiyorum ve istemiyorum yol arkadaşı,bencillik çukurlarına gömüyorum seni.Susmak kadar konuşmak istiyorum ve sessizlik yakınıyor sözlerimden.Nice atsızları yutan bu azgın dalgalar vuruyor yüzümün sert yamaçlarına,anlıyorum ''gitmek kavlidir'' şimdi...
İsyanlarım karışıyor kanıma,karanlığı yırtıyor çaresizlik feryatları,sonu bilmek tad vermiyor,tekrarlanıyor her cümle ve her hareket,yine ayrılıklar çağı gelmiş.....
Yeter demek geliyor içimden,bir çığlık oluyor sessizliğim herkes sağır.Sebebsizlikler deryasında boğulan insanlar ve ben.Nekadar isyankar olabilirsin hayata yada nekadar anlayabilirsin anladığını,suçsuz kelimeleri ölüm makinesine dönüştüren ve her sözü namluya biliçsizce sürüp kör karanlığa atan insanlara mı yeter diyeceksin,yoksa bunu izleyen,suçluyu masum yapan gözlere mi.....