maratonun tarihçesi - maraton nedir - maraton koşusunun özwellikleri - maratonun sağlığa yararlarıAtletizmde en uzun mesafeli (42.195 m), sert tabanlı yollarda gidiş dönüş olarak yapılan mukavemet koşusudur. Adını eski Yunanistan'daki Marathon Savaşı'ndan aldı. İlk kez 1896′da düzenlenen Atina Olimpiyat Oyunları'nda koşuldu, 1924 yılında 42.195 m olması benimsendi.
Uluslararası Amatör Atletizm Federasyonu 1992 yılından itibaren 21.100 m'de Yarı Maraton Dünya Şampiyonası düzenlemeye başladı. Maraton parkurları aynı nitelikte olmadığı için dünya rekoru kaydı tutulmaz.
Sadece en iyi derece vardır. Türkiye'de maraton, ilk kez 1937′de resmi yarışmalarda yer aldı. 1970′lerde bayanlar da resmen yarışmalarda yer almaya başladı. Uluslararası popüler yarışma olarak Boston Maratonu, Türkiye'de ise 1979′dan beri yapılmakta olan Asya-Avrupa Maratonu gösterilebilir.
Maraton koşularında yalnız bacaklar kollar değil, karın kasları dahil vücudun bütün kasları hareket eder. Maraton koşularında çıkış ve bitişler genellikle stadyum içinde olursa da bu şart değildir.
Ana yollar üzerinde koşulan bu yarışmalarda trafik ekipleri de görev alır. Yarışma öncesi her atletin sağlık kontrolünden geçmesi ve koşar raporu alması zorunludur.
Mesafeler kilometre ve mil olarak yol boyunca gösterilir. Her 5 km'ye yerleştirilen resmi yiyecek - içecek merkezlerinde atletlerin istedikleri yiyecekler ve içecekler bulundurulur. Bir maraton koşucusu koşu sırasında 3000 kilo kalori kadar enerji harcar.
Eski yıllarda atletler, yiyeceğe fazla önem vermelerine rağmen son zamanlarda sadece suyla ağızlarını çalkalayıp yüzlerini ve başlarını ıslatmakla yetinmektedirler. Yollar üzerinde yapılan yarışmalarda parkur, koşu çizgisi boyunca ölçülür. 50 m'den fazla fark kabul edilmez.