Öğrencilere AB Vizesi

Son güncelleme: 19.11.2011 14:51


  • Üniversite eğitimi almak için Avrupa Birliği ülkelerini seçen gençlerin sayısı giderek artıyor. Sınavsız eğitim imkânı ve harç ücretlerinin düşük olması yurt dışında eğitimi cazip kılan başlıca nedenler arasında....

    AB KAPILARI ÖĞRENCİLERE AÇIK

    Son yıllarda üniversite eğitimini Avrupa ülkelerinde alanların sayısı hızla artıyor. Sınavsız eğitim imkânı ve harç ücretlerinin düşük olması yurt dışında eğitimi cazip kılan başlıca nedenler arasında

    Üniversite sınav sonuçlarının açıklandığı bugünlerde öğrencileri şimdi de tercih telaşı sardı. Sınav sonucuna göre istediği bölümü ya da üniversiteyi kazanamayanlar ya seneye tekrar sınava girecek ya da bir yıl kaybetmeden yurt dışında istediği bölümde okuyabilecek. Avrupa Birliği sürecinde Türkiye’nin eğitim standartlarının AB ülkeleriyle eşitlenmesi, başvuru, kabul ve YÖK denkliği engellerinin kaldırılmasıyla birlikte Türkiye’den on binlerce öğrenciye Avrupa üniversitelerinin kapıları açılmış oldu. Avrupa Birliği üniversiteleri, YÖK onaylı ve ekonomik eğitim olanaklarıyla Türkiye’de eğitim gören öğrenciler için dünyanın en cazip seçenekleri arasında yer almaya başladı. Avrupa Birliği ülkeleri, özellikle de Avusturya, Almanya, Polonya ve Macaristan Türkiye’den çok sayıda öğrenci için öncelikli seçenekler arasında. Üniversite adayları Polonya ve Macaristan’da bir üniversiteye yerleşebilmek için sadece lise diploması ile istediği bölüme başvuru yapabiliyor. Almanya ve Avusturya’da ise Türkiye’de YGS ve LYS sınavı ile herhangi bir dört yıllık bölüme yerleştirilmiş olan adaylar kayıtlarını bu ülkelere aldırabiliyor. Amerika ve Avrupa’da şu an 70 -100 bin Türk öğrencinin eğitim aldığı bilgisini veren Armada Grandee Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Genel Müdürü Savaş Yüksel "Her yıl yaklaşık bir milyon öğrencinin üniversite kapısında kaldığını düşünecek olursak, ülkemizde Avrupa’da eğitim alma potansiyelinde olan öğrenci sayısının büyüklüğü net biçimde ortaya çıkıyor" diyor.

    "Nitelikli eğitim alıyorlar"
    Uluslararası düzeyde eğitim danışmanlığı hizmeti sunan BluePoints, Türk eğitim sisteminin AB’ye bağlanmasının ardından bu yıl ilk kez Türkiye’de temsilcilikler açtı. Şirket, Avrupa’da eğitim görmek isteyenlere temsilcileri Armada Grandee, ELT, StudyZONE ve United Towers aracılığıyla danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Vakıf üniversitelerinin Türkiye’deki üniversite ihtiyacı açısından önemli bir açığı kapattığını ancak günümüzün rekabetçi iş dünyasının, artık adayların sıradan bir üniversite diplomasıyla prestijli bir kariyer edinmesine ve iyi bir gelir kazanmasına olanak sağlamadığını söyleyen Study Zone Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Genel Müdürü Abdullah Peşteli, öğrencilerin üniversite yıllarında hem çok nitelikli bir eğitim almaları hem de entelektüel gelişimlerini en üst düzeyde tamamlamaları gerektiğine dikkat çekiyor.

    Dünya vatandaşı olma imkanı var
    "Avrupa Birliği üniversiteleri, prestijli diploma ve yaşam maliyetleri avantajlarıyla artık tüm dünyadan öğrencilerin rağbet ettikleri bir seçenek haline geldi" diyen Peşteli, bunun da Avrupa üniversitelerinde çok nitelikli bir uluslararası öğrenci ortamı meydana getirdiğini savunuyor. Peşteli’ye göre bu üniversitelerde okuyan öğrenciler dünya vatandaşı olarak bireysel gelişimlerini tamamlayıp birkaç yabancı dil öğrenerek uluslararası ortamda rahat hareket etme özgüveni de kazanıyor. Avrupa’da üniversite eğitimi devlet kontrolünde ve desteğinde olduğundan üniversitelerin harç ücretleri de düşük oluyor. Hatta Almanya’da üniversitelerin büyük bölümünün ücretsiz eğitim sunduğu bilgisini veren Abdullah Peşteli, yurt içindeki vakıf üniversitelerinde, eğitim harçları yaklaşık 20 bin TL’yi bulurken, Almanya’da üniversite eğitiminin ücretsiz, Avusturya’da yıllık 750 euro, Polonya ve Macaristan’da ise yıllık ücretlerin üç bin euro civarında olduğunu söylüyor. "Konaklama ve yaşam maliyetleri dahil edildiğinde dahi Avrupa’da eğitim almak, vakıf üniversitelerindeki eğitim maliyetlerinden çok daha ekonomik" diyen Peşteli, her yıl Avrupa üniversitelerine olan rağbetin katlanarak artış gösterdiğini belirtiyor.

    Sınav prosedürü yok!
    Avrupa ülkelerinde lisans eğitimi üç yıl sürüyor ve öğrenciler master yapmak isterlerse herhangi bir sınava tabi tutulmadan eğitimlerine başlayabiliyor. Türkiye’de lisans eğitiminin dört yıl olduğunu ve master için ALES sınavına girmek gerektiğini vurgulayan ELT Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Genel Müdürü Cem Arıtuluk, Türkiye’deki öğrencilerin Avrupa’dakilere kıyasla iki yıl kaybettiklerine, Avrupa’da okuyan öğrencilerin bu iki yılı çalışıp, iş deneyimi kazanarak değerlendirdiklerine dikkat çekiyor. Arıtuluk’a göre Avrupa’da üniversite okumanın avantajlarından biri de mezuniyet sonrası AB ülkelerinde önce geçici, sonra ise daimi ikamet ve çalışma hakkı elde edebilmek.

    Düşük harç ücretleri talepleri artırıyor
    Almanya ve Avusturya’daki üniversitelerin dünya çapında prestije sahip olmalarına rağmen ücretlerinin çok düşük olduğunu belirten United Towers Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Genel Müdürü Kemal Tatar, "Almanya’daki üniversitelerin büyük bölümü ücretsiz. Avusturya’da ise tüm üniversitelerin yıllık harçları sadece 750 euro. Eğitim dili İngilizce olan Polonya ve Macaristan’da üst düzey üniversitelerin yıllık ücreti yaklaşık bin euro. Tıp, diş hekimliği ve eczacılık bölümlerinde maliyet biraz daha fazla olmakla birlikte bu bölümlerde ortalama yıllık harçlar dokuz bin euro civarında" diyor.



#19.11.2011 14:51 0 0 0