İstanbul yaklaşık 2500 yıl boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapmış, günümüzde ise nüfusu 10 milyonun üzerinde olan Dünyadaki 8 şehirden biridir.Türkiyenin ve Avrupanın sırf Avrupa yakasıyla en kalabalık kentidir, takiben Londrada 7,5 milyona yakın insan yaşamaktadır.
Her ne kadar 300.000 yıldan bu yana Dünya 3 kez buzul çağı geçirip, toprak kütlesi yer değiştirsede Küçükçekmecedeki Yarımburgaz mağarasında Neolitik ve Kaltolitik insanlara değin izler bulunmuştur.Dudulluda Alt Paleolitik Çağ, Ağaçlıda Orta Paleolitik Çağ ve Üst Paleolitik Cağda kullanılan aletlere rastlanılmıştır.Ancak, Dünyanın herhangi bir yerinde bu çağlara değin izlere rastlanabilir.Yaşadığımız son buzul çağı sonrasındaki izler M.Ö. 5000 yıllarına aittir.İstanbulun tarihini 4 ana başlıkta toplayabiliriz.Bunlar İstanbulun isminin Bizantium olduğu ilk yerleşim dönemleri, Konstantin tarafından kurulan Bizans İmparatorluğundaki dönemi, Osmanlı İmparatorluğu süresince dönemi ve Cumhuriyet sonrası dönemi.
* Osmanlı Dönemi
Bu dönem 1453 - 1923 yılları arasını kapsar.29 Mayıs 1453de Osmanlı İmparatorluğu padişahı Fatih Sultan Mehmetin 53 gün süren kuşatması sonrasında İstanbul Osmanlının 3üncü başkenti olur.Osmanlının ele geçirmesinden sonra Topkapı Sarayı ve Kapalı Çarşının da kurulması ardından bir çok okul ve hamam açılır.Dünyanın ve İmparatorluğun dört bir yanından insanlar İstanbula taşınır.Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların beraber yaşadığı kozmopolit bir toplum olur.Bizans döneminden kalan, eski binalar ve surlar onarılır.Fetihten 50 yıl sonra İstanbul Dünyanın en büyük şehirlerinden biri olur.Küçük Kıyamet olarak da adlandırılan 14 Eylül 1509 İstanbul Depremi sonrasında 8 şiddetinde olduğu ileri sürülmektedir 45 gün süren artçı sarsıntılarla binlerce bina yıkılır ve bir çok insan yaşamını kaybeder.1510 yılında; Sultan II. Beyazıd; 80.000 kişinin çalışmasıyla şehiri yeniden kurar. Günümüzde de varolan eserlerin büyük bir çoğunluğu bu dönemden kalmıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde; mimari ve sanat konularına önem verilir. Mimar Sinan camiler ve diğer binalar kurar.Lale Devri döneminde Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa 1718 yılından itibaren itfaiyeyi kurmuş, ilk matbaayı açmış ve fabrikalar kurmuştur.3 Kasım 1839da ilan edilen Tanzimat Fermanı sonrasında da batılaşma süreci hızlanmış; ve bir çok alanda yenilikler yaşanmıştır.Haliç'in üzerine köprü; Karaköye tünel, demiryolları, kentin içindeki deniz taşımacılığı, belediye örgütlerinin, hastanelerin kurulmasıyla modern bir şehir halini almıştır.1894 yılında; Üçyüzon Depremini yaşayan İstanbul, tekrar büyük bir zarar görmüş, Birinci Dünya Savaşının sonlarında 13 Kasım 1918'de İtilaf Devletleri donanmasınca da işgal edilmiştir.29 Ekim 1923'de Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla da İstanbulun 2500 yıldır süren başkentlik dönemi de sona ermiştir.
* Cumhuriyet Dönemi
Cumhuriyet sonrası 1923-1950 yılları arasında fiziksel atılımlar olmuştur. 1900lerin başında 1 milyon olan nüfus, 1927de 690.000e düşmüştür, 1935'de 740.000 ve 1945de tekrar 900.000e ulaşmıştır.1950lerde Balkanlardan göç almıştır.Bu dönemde şehirleşmede gecekondular önplana çıkmaktadır.1960larda ise gecekonduların yanında, apartmanlaşma başlamıştır.1970lerde hızlı nüfus artışı ile konut ve ulaşım sorunları önem kazanmıştır.Bu dönemde otomobil sayısının artması ve sonucunda trafiğin artması Boğaziçi Köprüsünün yapılmasında etkili olmuştur ve ulaşımda önemli bir yere gelmiştir.İstanbul metropoliten alanı 1970-1975 yılları arasında merkezde 50 kilometre yarıçaplı bir alan iken 1980de 60 kilometre yarıçapa ulaşmıştır.1990ların nüfus artışı, nüfusun dış taraflara yayılması ile sonuçlanmıştır ve sonucunda İETTnin yetersiz gelmesi ile dolmuş ve minibüsler bu açığı kapatmaya çalışmışlardır.
İstanbulun başlıca 9 ayrı dilde karşılığı vardır. Bunlar:
* Grekçe: Vizantion, Stampoli kente doğru
* Latince: Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma
* Rumca: Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis
* Slavca: Çargrad, Konstantingrad
* İbranice:Kushta
* Vikingce: Miklagord
* Ermenice: Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli
* Arapça: Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma
* Selçuklular zamanında: Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul
* Osmanlıcada: Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darüs-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darül-Hilafetü l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergâh-ı Mualla, Südde-i Saadet, Kostantiniyye
Günümüzde Latin karakterlerle İstanbulu değişik yazmayı veyahutta telaffuz etmeyi tercih eden 9 ayrı dil vardır. Bunlar:
* İspanyolca : Estambul
* Macarca : Isztambul
* Litvanca : Stambulas
* Letonyaca : Stambula
* Arnavutça : Stambolli
* Kürtçe : Stenbol
* Galce : Iostanbúl
* Loglanca: Konstantinupol
* Strence: Stambóli