Galatasaray Kulübü ve Birinci Lig Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Özhan Canaydın, başkanlık yaşamı boyunca en çok sıkıntı çektiği konunun, aldığı fair-play ödülü olduğunu bildirdi.
Özhan Canaydın, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda, oturum başkanlığını yerel Mersin Gazetesi sahibi Selahiddin Akkuş'un yaptığı "Sporda Şiddet ve Spor Adamlarına Yansımaları" konulu panelde, katılımın az olması nedeniyle üzüntü yaşadığını söyledi.
Panele 17 kulübü temsilen katıldığını vurgulayan Canaydın, başkanlık yaşamı boyunca en çok sıkıntı çektiği konulardan birisinin, aldığı fair-play ödülü olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bir spor kulübü başkanı ve sporcu dünyanın hiçbir yerinde aldığı fair-play ödülü nedeniyle sıkıntı çekmez. İşte spordaki şiddet, bu noktada başlıyor. Ben, ezeli rakibimiz Fenerbahçe ile yapılan ve 6-0 yenildiğimiz maçta, başkan Aziz Yıldırım'ın elini sıktığım için aldığım ödülün ardından sıkıntı çektim. Günlerce (niye böyle yaptı) tartışmalarını izledik. Ne yazık ki basın bu örnek olacak hareketi dejenere etti ve 'bu ödülü keşke almasaydım' der hale geldim. Taraftar da bana cephe aldı. Şu an internette beni (niye elini sıktın) diye tenkit eden 163 bin e-posta var."
Galatasaray Kulübü'nde 5 yıldır başkan olduğunu hatırlatan Canaydın, "Camiayı temsil ettiğim için hiçbir zaman, en kötü günümde dahi şiddeti körükleyecek ve düşmanlığı artıracak davranışta bulunmadım. Ama yönetim kurulundaki bazı arkadaşlarımı kontrol edemediğim zamanlar oldu. Taraftarlardan da bu konuda hiçbir zaman takdir görmedim" diye konuştu.
"YÖNETİCİLER ÖRNEK OLMALI"
Maç içinde birbirlerine sert hareket yapan sporcuların maç sonunda birbirleriyle tokalaştığını, antrenörlerin de aynı biçimd davranış sergilediğini anlatan Canaydın, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ama biz kulüp başkanları el sıkıştığımız zaman eleştiriliyoruz. Eğer yönetici olarak bizler huzuru sağlayamazsak, bunu tabana nasıl yayacağız? Bunları biz yapmazsak, tabandaki gençlerimize bunu nasıl anlatacağız? Tribünlerde koltuk kırma ve birbirine kötü söz söyleme, adeta iftar vaktinde oruç açmak gibi değişmez bir davranış haline gelmiş. Artık maçı kazanan takımın taraftarı bile koltukları kırıyor. Milli serveti düşünsek bir yana, sportif ahlakı düşünsek bir yana. Günümüzde şiddetin futboldan sonra basketbola da sıçradığını görüyoruz."
Taraftarların çakmak atarak, bulamazlarsa, ayakkabılarını atarak hırslarını almaya çalıştığını dile getiren Canaydın, "Çözemediğimiz bir sıkıntı yaşıyoruz. Bu konuda güvenlik güçlerinin bize destek vermesi gerekir. 'Spor polisi' ekipleri oluşturmalıdır. Yalnızca özel güvenlik görevlileriyle bu işin altından kalkamayız. Ancak maliyeti çok olsa da, özel güvenlik görevlilerine polis kadar önem vereceğiz" dedi.
"TARAFTARLAR ORGANİZE EDİLMELİ"
"Holigan" olarak tanımlanan bir grup taraftarın, isteklerini yerine getirmediği için şampiyon oldukları dönemde dahi aleyhine slogan attıklarını hatırlatan Canaydın, kulüplerin bütçe ayırarak taraftarları organize etmesi gerektiğini, bunun birçok Avrupa ülkesinde gerçekleştirildiğini söyledi.
Canaydın, sporda tertemiz bir sayfa açmayı umut ettiklerini vurgulayarak, "Tecrübeli olduğum bu konuda da elimden geleni yapacağım. Sporda sevgi, kardeşlik ve barışın olduğu yepyeni bir felsefeyi Anadolu'nun heryerine yayacağız. Zaten bu felsefeyi oturtmadan spor yöneticiliğini bırakırsam, öbür dünyaya gözlerim açık gider" dedi.
Futbol Federasyonu Başkanvekili Affan Keçeci ise sporda yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili bir çok çalışma yapıldığını ifade ederek, bu tür olayların eğitimle engellenebileceğini söyledi.
Panelde ayrıca CNN Türk Spor Müdürü Volkan Çetin ve Süper Lig klasman hakemi Vedat Yüksel de birer konuşma yaptı.
Sevgili puslukurt,
Sadece bu güzel haberi bizlerle paylaştığınız için değil;
aynı zamanda, sporda barış ver kardeşlik konusunu
gündeme getirdiğiniz için size çok teşekkür ederim...