sevgiliye mektup - sevgiliye seni seviyorum mektubu - mektup örnekleri - sevgiliye yazılan mektup örneği
Sen diye sarılıp , senin kıyılarında ayaklarım çıplak koştum güneşe bir kez dokunmak için .
Ellerim boş şimdilik ama olsun . . . !
Sendin şehrin boşluklarını dolduran , avaz avaz çığlıklara yataklık yapan.
Sendin gece siyahlarını pembeye boyayan , derin izlerin çizgilerinde tuvâl çalışan.
Zaman ; uğradığı her rıhtıma kumdan umutlarını bırakıyordu. Dalgaların diktiği elbiseleri giyinmek ve çizdiği kaderi yaşamak gibi bir mecburiyetlik vardı ortada.Dilin lâl duruşu , adımların ayaklara inat yürümeyişinin bir sebebi olmalıydı elbette. Acaba göremeyen ben miydim yoksa ?
Dün sensizliği dindirmek adına çıktım evden. Kulaklarımda en çok duymayı istediğim şarkılar , gözlerimde ise güneşi geçirmeyen siyah duvarlar .Arkama bile bakmadan gittim . İçimde tarifsiz sevinçler , dudaklarımdan dökülen her sözse seni getiriyordu günüme. Bulutlar kanadım olmuş , topuğumun sesi geceden kalma mahmurluğunu uyandırıyordu sanki .
Elimin tersi ile ittiklerim kesinlikle gerçek değil ve ben bir kez daha salıncağına binmeliydim yıldızların .
Sen de beni bekliyordun . . .her şeye hazırlıklı bir hasret sıcaklığı tenime değiyor , rüzgârın elini tutmuş bana doğru eriyordun .Kabûlümsün !!!
İstanbul'un iyot kokulu odalarını ziyaret ettim önce. Üsküdar yıllarca sakladığı özlemini dile getirdi bana. Bir çay içememiştik kız kulesinin karşısında, denizi taşlayamamıştık ilk o heyecanın keşfi ile. Çelme takamamıştık birbirimizin adımlarına bile bile , düşürememiştik kendimize gülmek için . Hiç simit almamıştık sokak satıcısından ve hiç tartılmamıştım benimle dalga geçersin diye gözlerinin önünde.O şirin küçük çocuğun baskülü hep arızalıydı ve bana sıra geldiğinde bıyık altı gülüşler kahkahalara dönüşürdü .
Keşke !!!
Yürürken bir çift gördüm , baka kaldım öylece . Gözlerinin içinde kurmuşlar çilingir sofralarını , sohbet muhabbet sessiz sedasız devam ediyordu.Bakışların dudakları değiyordu birbirine , doğup doğup batıyordu güneş gün ortasında ,ışıkları yanıyordu zamansızca İstanbul'un.Sokak aralarından huzurun nazarlık duruşu karışıyordu . Maşallah dedim içimden , rabbim hayırlı sonlar yazsın duasını ihmal etmedin onlar için.
Kıskandım biliyor musun ?
Yanımda ol istedim , sadece bir günlüğüne bile olsa senliği tatmak vardı ruhumun dehlizlerinde. O eski kavgalarımızın yerini küçük şakalara bırakıp hiç olmamış gibi tekrar o günleri yaşamayı diliyordum . Sağı solu boş olan bir masaya oturup , elimi diğer sandalyenin omuzuna koydum.Göz uçlarım martıların dalgalarla sevişmesine takıldı. Çığlıkları ile konuşan yalnızlığım ,döküyordu içindeki öfke ile karışık keşkelerini.Dur diyemediğim çok şey oldu o anda . Ara ara kendimi tokatlayıp , dizginlerini çektim yüreğimin ama olmadı. Başımın etrafında gezinen portreni silemedim bir türlü.
Mavi neden gözlerini hatırlatıyordu , taşların nefesini kesen gelgitler nasıl oluyor da senli tebessümleri getiriyordu sahneme. Şaşkındım , donup kalıyordum an an yaşadıklarıma.
Esmer karası bakışların bir tek Üsküdar'dan doğuyordu . Karşı kıyılardan toplayıp bedenini düşürüyordu aklımın köşelerine. Uzağımda biriken kalabalığa karışıp tadını çıkarmak günüydü bugün sanırım.
Tut elimden. . . daha önce hiç bilmediğin kadar bil , hiç hissetmediğin kadar yaşa senliğimi. Ateşini söndüremeyen yüreğimde ısıt üşümüş yanını , yorgun gövdeni dinlendir dizlerimde, saçlarını rüzgardan önce bırak ellerime.Dokunayım , daha öncesi olmayan tüm özlemlerimi sığdırayım bu dar saatlere.
İzin ver . . . !
İzin ver suskunluğum firar etsin tutsaklığından, kaldırımların tozlu nefesini solusun, yağmurun damlalarıyla yarışa girsin bugün.
İzin ver şiirlerini okusun Kızkulesine,vapurdan bakan insanlara tanıştırsın seni sevgili diye.Tutuşan ellerin terinde ıslanmış gülüşleri okşasın düş niyetine
İzin ver son bir hayal kursun adımıza , Harem'den Beykoz kıyılarına kadar yürüsün dolu dolu adımlarla .Saçında papatyalardan tacı , krem rengi tuvaleti ile bir bütün olsun .Sıkıca tuttuğu siyah takım elbiseli senliğin koluna girsin tüm yürüyüş boyu .
Bakışlar çılgınlığın altına imza atarken , alkış tutsun cansız olan her şey .
Şoka girmişlerin tokatını atmayı rüzgâra bıraktım ,birazdan uyandıracak onları . Bizse hayâli bir yorgunluğu atmak için salaş bir cafede açık çaylarımızı yudumlayacağız.
Sofranın orta yerinde acılı tatlılardan seçmeler. Sen seçtiğini alacaksın ben de payıma düşeni her zamanki gibi.
Her güzel şeyin bir sonu olduğunu biliyoruz ve bugünü de soru işaretleri ile ait olduğu yere göndermenin zamanının geleceğini sindirmiştim içime.
Rabbim onu bana nasip eder mi bilmem ama bir bedeni bile olmayan ruh ikizime mektubumdur her satır .
Kör kalemimin yazdığına bakma sen , gördüğünü değil hissettiğini istiyor aslında.
sevgiliye mektup - sevgiliye seni seviyorum mektubu - mektup örnekleri - sevgiliye yazılan mektup örneği
Bir düş ile uyandım gecemin sabahına.....
Soğuk bir gülüşten buz tutan bakışlarıma yakalandım......Usulca yanaştığım sol yanımı titreten gerçek ile güne düştüm.
Değmişti rüzgarın soluk nefesi ve buram buram hasret kokmaya başlamıştı o saatlerde.Kanamaya yüz tutmuş, ışığına körlük düşen bir ruhun mevsimsiz dökülüşünü izliyordum. Yeminlerimizin boynu bükük, hayallerimiz ellerinde koca bir boşluk ve sessizlik..... çığ gibi büyüyordu.
Güne vuran yakamoz bakışlar tenha köşeler arar olmuştu....Susuzluktan kuruyan duygular hasretin göz yaşları ile ıslanıyor , nöbet vaktinin geçmesini bekliyordu.Kandırdığımız düşlerimizin haddi hesabı yoktu sanki...Vebal üstüne vebal değiyordu kalbimin üzerine....Elimde değildi ki? her sona seni yazıyor, her başlangıca ismini bırakıyordum.
Oysa ki hasret düştüğü yeri yakıyordu. Anne yüreğini andıran acım ile bir babanın delikanlılığında biriken gurur vuruyordu gerçeğime.
Şiirlerim susuyor , caddelerdeki birikim ile sevdalar yalana boyanıyordu .
Ters giden neydi? neden bu sabahın yüzü gülmüyordu....Seni bekleyen yanım neden umudunu yitirmişti acaba..... ya o kirpiklerime takılan okyanus taşarsa, çoşarsa kim tutacaktı dalgaların hırçınlığını....yaşayıp görmekten başka bişey gelmiyordu elimden sanırım.
Taştan yastığımı kucaklayıp sıkıca sardım.Kokunu hayal edip özlemlerimi bitirmekti amacım yani bir kez daha kendimi kandıracaktım.
Uykusuz bir gecenin ardında kalan kan çanağın gözlerimi dinlendirme vakti gelmişti sanırım.Bir kaç dakika yada saat ne farkeder ki ? nasılsa bir şey değişmeyecekti. Ama yine de yaşamın kurallarına ayak uymak zorunda kalıyordum.
Güneşi bile doğmamıştı günün, kanayan yanım gibi sağnakları yağıyordu sokaklarına, çıkmak içimden gelmiyordu. Değsin istemiyordum saçlarıma ellerinden başka bir şey, tenimde gezinecek tek bir damlaya bile tahammül edebileceğimi sanmıyordum.Öylece soluğumu kestiğim anlarda biriken nefesimle seni yaşıyordum...
Alıp başını giden her dakika beni gerisinde bırakıyor.Zamanla yarışımda arkalarda kalmanın acizliği, tokat gibi yüzümde.Rengimi alıyor huzurumu çalıyordu benden.
Ha bir eksik ha bir fazla ne farkeder ki sen yoksun yanımda....
Özlemin kucağı sonsuzluğun sonunda .... Ben ne kadar çabalasam da belki de düşmeyeceksin bana.Hayalden öteye gidemeyeceğiz belki de
Ama ben, her sabah sana uyandığım gibi senli düşlerin kollarında hayallere dalacağım.....Değişmeyeceğim işte.....
Ben sevdadan yana çekilecek bütün gerçekleri çekerim sineye, yeter ki ödülüm huzur olsun, aşk olsun ve sen ol.....
Bu yağmur da getirmedi seni olsun...... gök bir gün bizim için destanlar yazacak biliyorum....onun için acelem yok beklerim....
sevgiliye mektup - sevgiliye seni seviyorum mektubu - mektup örnekleri - sevgiliye yazılan mektup örneği
Bugün de sensizlik değdi sol yanıma......
Hayat avuçlarımıza bıraktığı gerçekleri bir bir saydı yine.Ben bunları bilerek senin yolunu seçtim uzağıma düşen sevdiğim. Kırılgan bir yürekle birlikte, tarifi olmayan bir sevdanın kanatlarında çıktım yolculuğuna. Düne bakmadan , yarını aklıma bile getirmeden seçtim senli anları.
Şu an hangi duygunun esiriyim bilmiyorum.Özlemini duyduğum aşk'ın mı? yoksa görmek istediğim düşlerin ayak sesleri mi? .Şehrin bütün sokakları dar geliyor bana, ışıklar hep siyah gözlerin gibi, göğümün rengi beyaz bulutlara muhtaç halde. Söylesene hangi sabah uyandırdı seni benli gülüşlere yada hangi mevsim çiçek açtırdı yüzünde ,gözlerimde bulduğun güller misali.Bir oyunun koynuna aldığı hayaller gibiyiz sanki .
Sen başka şehrin nefes alışlarında büyürken, ben ayrı bir gecenin kollarında çaresizliğimin boynuma doladığı ipin acısına mecburum.Her yanımdan sensizlik akıyor, gözlerim kan çanağı ıssızlığını yıktı omuzlarıma.Resmini süzüyorum , ellerimle yanaklarına dokunup çöllerde kalmışlığı andıran yanına bir buse konduruyorum.Birikmiş ve nöbetini devretme vakti gelmiş yaşlarım süzülüyor sol yanıma doğru. Bıraktım, zamanın aldıkları ile o da gitsin dedim kendi kendime..
Hasreti yaşayan yüreğim senli sıcaklıkları özledi yar.Bu gözden ırak'lık ne zaman bitecek ve hangi sabahın üşüyen saatlerine sihiri değecek.Hadi, hayatımın boş saatlerinde al yerini, düşlerini kurduğum yarınların büyüsünde ısıt kendini.Yüreğime değen her söz bin ömre yetecek gibi. Söyle , dök içinde birikmiş ne varsa aşktan yana.Çuvallar dolu Hhayallerimizi sunalım kendimize .
Senin değdiğin köşede olayım, aklımın en tenhasında kapalı kalmış gerçeklerimi süsleyeyim seninle olma mı?
Bitir desemde bitmeyecek biliyorum bu hasret. Gözlerim asker yolu bekler gibi her an kapılarda olacak.Her zil seni getirirmiş gibi çalarken, ben tıkırtısını duyduğum sensizliğin soğuk yüzüyle karşılaşacağım. Uçurumdan kurtulan bir bedenin korkusuyla yaşayacağım bizsizliği.Arada bir balonlarımı özgür bırakmak adına çıkacağım sokaklara. Her biri benden bir özlemi kucaklayıp getirecek kapına.Ve yar bütün balonlarım senin yolunda sıralı halde unutma.Renk renk desen desen hepsi, benden sana küçük bir hediye olsun kabul et olur mu?
Bekle beni , geceler sabahına kavuşurken, günler aylarına adım atarken biz de payımıza düşeni alacağız..Bir an bile olsa düşeceğiz akıllarına, sen yeter ki sevginle düşme uzağıma..
Tutkusu gizeminde saklı sevdiğim.Açtığımız ellerimizin duasıyız biz,rabbim seni bana, beni de sana hayırlı kılsın inşALLAH....
Bugün de özledim seni biliyormusun.Buram buram sen kokan şiirlerimde gezindim yine ve hüzün dolu gönlümden düşen sözler işte bu metkup.Kaç zaman yaşayacağımı bilmediğim bu satırların tek sahibi sensin.
sevgiliye mektup - sevgiliye seni seviyorum mektubu - mektup örnekleri - sevgiliye yazılan mektup örneği
Kulakların çınlasın sevdamın AH hali
Bol bol seni andım bu sabah.......
Geceden bu yana sesine ses bekleyen bir İstanbul vardı duvarın diğer tarafında.Hele damda gezinen kaçaklar hiç yorulmamış sabah ettiler sonunda. Konup durdular senin yerine göğümün göğsüne.Bitmedi gezintileri koşuşturmaları.Uyuyamadım , ne kadar cevap vermesem de yüreğim ordaydı, onlarla özğürlüğün tadını çıkarıyor onlarla geceyi keşfediyordum.
Yorgun düşmüş olmalıyım ki o kör saatlerde yenilmişim göz kapaklarıma.Ne kadar ve nasıl etkisinde kalmışım ki sen vardın yanımda.Bütün bir gece omuzuna sığınmıştım. Dakikalarca gözlerinde gezindim , teninin kokusunda sarhoşluğun zirvesinde kaldım.Derken uyanma vakti gelip çalmıştı kapımı.Dakikalarca süren anların koca bir gün gibi yaşanmış olması muhteşem bir duyguydu. Günüme huzur dolmuştu.Beni anlayan İstanbul seni getirmişti rüyalarıma.İçime oturan özlem biraz olsun hafifledi diyorum ama daha da çoğaldı mı sanki anlayamadım. İlerleyen zamanda hissedecektim artık.
Güzel bir geceden sonra kalkıp günüme başlamak için yola çıktım.Hala geceden kalma gün ve hala o anların etkisindeki ben. Derken yola koyuldum... üzerime düşen her damla yine de seni getiriyordu bana. Buğulu camdan seyrederken dışarıyı , bir göz belirdi ve yine sonu gelecek bir rüyanın kollarında buldum kendimi. Gözlerim açık daldım bir meçhule...
Yanına yaklaşıp elini tuttum ve sahil boyunca sessizliğin melodisinde yürüdük.Yerime ağlayan bir gök ile tadını çıkartıyordum senli dakikaların.Islak saçlarında ellerim , hasretinle birikmiş gözlerim ile dakikarca bakışıyoruz.Ve masum bir buse konduruyorum dudak kıvrımına senden habersiz .
Dursun istedim zaman,bitmesin dedim o anlar.Yıllarca hayalini kurduğum bir gerçekti yaşadıklarım.Sevdiğime sakladığım özel bir anımdı o anlar.Nefesini duymasamda gördüğüm hayali yetiyordu bana. Yazdıkça silinen isminin , kumlardaki halini gör istedim.Her yazdığım harf bin emekle ve bin duygu ile işlenirken yağmurun götürmesi zoruma gidiyordu.Ama sen görüyordun yetiyordu bana.
Bıraktım kumları tuttum ellerini , koşmaya başladık çılgınlar gibi. Derken köşede bir simitçi gördük.Şemsiyesinin altında bize bakıyordu , biz de acıkmış bir halde sığındık küçük dünyasının altına. Aldık ellerimize simitlerimizi, yolumuza devam ettik. Sıcak çay yerine ılık yağmur damlaları eşlik etti bize.Yüzümüz gözümüz bir çocuk gibiydi.Susamları dağılmış hamur halini almış, simitten uzak olan her lokma kahkahalarımızdan nasibini alıyordu.Pasaklı bir görüntü de olsa o anı yaşamak güzeldi.
Derken seyrine daldığım düşten uyanmak istemesem de seni düşündüm o an. Sırılsıklam halimiz, ya hasta ederse seni diye yolculadım evine.Ben ise büyüsünde kaldığım dakikalarla işimin başına.
Çok güzel bir uyanıştı ve yolculuktu.Gerçekçiliği benim hayal gücüme bağlıydı ve ben herşeyimle ordaydım.Beklentilerim ellerimdeydi sen, yağmur, sahil ve güneşsiz sabah.Ne kadar gitme/ bitme dese de sol yanım her güzel şey gibi sonu gelmeliydi.Aklımda gözlerin, ellerimde sıcaklığın ile koca bir sensizliğin tokatı uyandırdı beni .Olsun aylardan sonra söyleyemediğim sözleri fısıldadım ya kulağına ,duymak istediklerim dudaklarından gönlüme köprü yaptı ya yetti bana.Güne şükürle başlamanın bir kez daha farkını hissettim.. Dedim ya Sevdamın Ah hali....
"Sen bende ölmeyecek kadar uzun ömürlü,
Ben ise senin bir sözüne kanacak kadar an'lığım."
Dilerim bu rüya ..... neyse .. Sen yine hayal de olsa hep gel bana...
sevgiliye mektup - sevgiliye seni seviyorum mektubu - mektup örnekleri - sevgiliye yazılan mektup örneği
Bugün suskunluğuma kulak verip ıssızlığımda bir yolculuğa çıkıyorum ......
Dakikalar saati, saatler günleri , günler ise zamanı kovalarken korunmasız kaldığım anlardan biriydi.Alkış sesleri arasında bir perdenin köşesinde buldum kendimi.
Merhaba diyorum herkese......
Farkediyorum ki tek kişilik bir oyunda rol almışım.Bütün hünerlerimi gösterip kendimi hissdettirmeliydim onlara.Ama bir sorun vardı ortada . konu neydi ne için ordaydım bilmiyor, hatta hafızamı zorlamama rağmen hiç bir şey gelmedi aklıma .
Derken içimden çıkaramadığım kara gözlerin geldi gözüme başladım anlatmaya..
Her gün seni yazıp bizi okurken zorlanmıyordum bu kadar . Nedense bir çekişme başladı yüreğim ile mantığım arasında.
Biri sus diyor kimse duymasın, bir diğeri de anlat dök içindekileri de sevda nedir görsünler misali ikiye böldüler beni....
Çıkmıştım bir kere ve başlamam gerekiyordu.Arkama dönüp baktığımda uzun saçlı kemancı bir kız ile hazırdı her şey
Ve elimi kaldırıp bütün bir geçmişim için ilk adımı attım.
Herşey güzeldi.......yalansız ve gerçekleri ile ,adı saklı sevdamı tek tek fısıldar gibi kulaklarına mırıldanmaya başladım. Ses tonum buruktu özlemlerinden dolayı, gözlerim dolmuş taşacak bir nehir gibi tetikte bekliyordu. O gülen yüzlerin bir anda masumlaşması daha da etkiledi beni. Hayatımdaki ilki yaşıyordum. Kendi dünyamı hiç tanımadığım insanlara açmış,misafir etmiştim onları.
Gerçi hangi söz anlatırdı sevdamı , hangi kelimenin sonunda ismin çıkardı bilmiyordum. Var olduğu meçhul bir yüreğin ayak sesleri ile salon sessizliğe bürünmüştü.Hayatımın en uzun dakikalarını bitirdim o sahnede.Geçmek bilmeyen dinmeyen bir heyecanın esiri olmuştum adeta.
Seni getirdim gözümün önüne ve hiç bir zaman söyleyemediğim sözleri söyledim herkesin önünde.
Belki ilk olmayan ama son olan bir sevdanın tatlı sözlerini bıraktım dudaklarımdan.Ellerine dokunurmuş gibi uzattım ellerimi.Gök ile birleşmiş gibi yardım istedim bulutlardan. Hatta aydan ve yıldızlardan.Hepsi şahit oldu içimde kalmış duygulara.
Derken gözlerde bir yorgunluk hatta nemli bir hava sardı ortamı....arkama dönüp sende dök içini dedim kemancı kıza.Kulağıma fısıldadığı melodiyi yaydı koca salona
Tutamadım kendimi , başladım müzik eşliğinde biriken nefesimin nefesini bıraktım mikrofonun o ince deliklerinden içeriye.
Sen dedim !
Sen!
içimde biriken hasret
Gitmelisin...
Dar vakitte....
Birikme düşlerimde öyle
Sen dedim !
Sen!
Kucağında uyuduğum acı
Silinmelisin...
Ne kalmışsa geçmişte
Biriktirme bu günde öyle
Hayat bu
Nasılsa
Zamanı geldiğinde
Dur diyecek bu gidişe
Sen dedim ey sevgili
Sen.....
Düş yakamdan
Bıraktıklarınla
Yaşarım ben....
Hayat bu
Nasılsa
Zamanı geldiğinde
Birileri dur diyecek bu gidişe
Dedim ve sustum...
Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra alkışlar yükseldi bir ucundan diğer ucuna . Bu hazin sonu beklemiyorlardı aslında .O kadar sevmeye rağmen git demelerin tokatıyla karşılaşmak düşündürmüştü
Tek bir damla göz yaşımı bırakıp avuçlarına selam verdim..Elimi kalbimin üstünde bırakıp hızlıca uzaklaştım...
Tekrar selam vermek istediğimde bunun bir rüya olduğunu farkettim, tıpkı bu mektuplarıma başlamam ve her gün yazmam gibi.
Odamın soğuk duvarları ve sessizlik herşeyi başa almıştı.
Olsun bugün de böyle olsun..her gün başka bir sensizliğin lekesini silmek boynumun borcuymuş.Alacaklı kalacağım zamana kadar devam o halde.
sevgiliye mektup - sevgiliye seni seviyorum mektubu - mektup örnekleri - sevgiliye yazılan mektup örneği
Oyyy benim sevdasında asılı kaldığım yürek
Sen gittin gitmesine de neden içimdekileri de almadın ki?
Boğuluyorum, nefesim soluğumu kesiyor. Dört duvar kara bir perde ve gölgesinde yalnızlık saklı bir gerçek gibi üstüme üstüme gelmekte.Her gün bir umutla uyanırken sabahıma avuçlarımda terleyen hayallerim bir bir hasta oluyor. Kaybetme korkusuyla sımsıkı sardığım düşlerim buharlaşıp uçuyor elimden .
Yine toza dumana karıştı gerçeklerim ve sen ise gittiğinle kaldın
Keşke dedim senin kadar cesaretli olabilseydim. "K E Ş K E "
Etrafımda herşey eskidi.....resimlerin üstünü tozlar, anıların içini kurtlar bastı ve ben körpelikten cahilliğe terfi ettim sayende....
"Melodilere hüznün kokusu bulaşmış"
ve ben en son bizim şarkımızda kaldım...
Bittikçe çoğalan , okundukça tükenen bir masalda iki kahramandık şarkının sözlerinde.
Her mevsim bir iz bıraktı dünyama....oysa ki seni baharın temiz kollarından almıştım , gideceğin gelmemişti aklıma.Ve 1 Eylül sabahı katili olduk geleceğimizin. Onlarca şiirimi , biriktirdiğim özlemlerimi ve bütün hayallerimi yükledim kör bir kuyuya.Hafif bir aralık bırakmış olsam da, zifiri bir siyahın avuçlarında kalakalmıştım, yarımdım senden yana.
Neyse;
Her gün yalnızlığın dokunaklı satırlarında bulduğum seni ,öyle yada böyle varlığını bilmek yetiyordu bana.
Hala çömezliğimdeki gibi özlüyor , yaşanası günlerin hayali ile nefes alıyorum.
Ah Sevdamın AH hali AHHHHH
Ben kör bıçağın sırtında kalmış gibi dardayım.Acaba duyarmısın sesimi.Bilirmisin sensizliğin ne denli bitmez azap olduğunu....
Daha ne kadar zaman içimi dökerim, ne kadar sensizliğin denizinde kulaç atarım bilmiyorum.Tükenmeyen bir sevdanın satırlarında sayfa sayfa yaşadığımsın.Acı da olsa varlığın huzur bana ....
Köşe başına bakan pencerem hep açık .......
Varlığını bildiğim, yokluğunu tattığım o sokağa bakıyorum her gün...
Hayalsin dünümden kalma
Nöbeti geçmek bilmeyen gecelerde misafirsin bana
Tövbelerimin duası
Alışkanlıklarımın belası gibi
Bırakılmıyorsun zamana
Unutma !
sevgiliye mektup - sevgiliye seni seviyorum mektubu - mektup örnekleri - sevgiliye yazılan mektup örneği
Bugün gelecekteyim ......
İleriye bakıyorum,,,,
Nedense senli günler yerine sensizliğin kokusu etkiliyordu beni...Buram buram hasret başka yerlere götürdü. ilk kez sensiz bakıyordum dünyaya.Nefes alışımın ardında ellerin yoktu. Boşlukta süzülen koca bir sesti ve beni bekliyordu.Dene diyordu yüreğim, kayıpların kaçarı yok zaten der gibi.
Bir gün de sensizliğin kalemiyle yazsam nasıl olurdu mektubu. Alsam valizimi çıksam ıssızlığına.Sevdanın AH halini bile yüreğim, başka düşlere salabilecek miydi acaba.
"Uçsuz bir göz derinliğinde paletsiz yüzmeye çıkabilecek mi?"
Denemek gerekti !
Bir başka başladım güne.Dokunaklı melodiler kulaklarımda , gözlerim ise boş boş bakınmakta.
Olacaklardan habersiz rüyalarımdan kopup geldiğim an'ların ayak sesleri ile yürüyorum güne
Saçlarımda yastık izi yüreğim ise boş bir terazi.Hani beklersin ya.. "sürpriz " sözünün ardında
içini kıpırdatacak bir çitf sıcak eli hayal edersin.Bende bekliyorum saflık derecesinde sakladığım kalbimle.
Bitmez umudumu yükleyip sırtıma, bilinmeze bir günlük yada bir kaç saatlik dahi olsa ,ıssız bir yolcuğuğa çıkıyorum.Ellerim cebimde hafif bir grip haliyle.
Bakıyorum ; bir telaşlı ki insanlar sormayın...... Gün ne kadar sıcak bir o kadar soğuk yüzler, ışık ne kadar kendini belli etti bedenlerde nedensiz gidişler de boy gösterdi. Negatiflikten yana ne varsa çıktı karşıma.Ezildim ezileceğim sanki.
Dikkatimi çekti, dudaklarında kırmızı rujları , ellerinde süslü kokoş çantaları ile boy gösteren kadınlar dışında, herkes sus pustu.Sanki geceden tokatlanmış küçük çocuklar gibiler.
Farkettim ki senin dışında baktığım herşey yalan üstüne kurulmuş bir düzenden ibaretti.Şahlanan bir söz kısa bir sürede kırık dökük bir hayale dönüşüyor.Biriktirdiklerim de elimden gidiyordu resmen.Karanlıkları beni de içlerine çekiyordu....üşümeye başlamıştım...taki kendime gelip kaçtığım an'a kadar
Sensiz nefes almak mı Sevdamın Ah Hali.... hıhhhh boşversene.
Kim kaybetmiş ki ben bulacağım, bilinmezin içinde bir bilirlik.
Keşkelerimle ve sana karşı bitiremediğim umutlarımla tekrar sana döndüm.senli bitmesini istemediğim dakikalara çadır kurdum yine . Her zaman ki gibi.
Anlaşılan yine sana yazılacak mektuplar ve yine sen kokacak satırlar...
İçimde büyütemediğim çocuğun sağ kolusun.O kadar zor ki onu gerçeklerinden ayırmak.
Mıh gibi işlemiş , zırhla sarmış seni....
Ne diyeyim ki? her geçen gün büyüttüğümsünüz içimde ....her ikinizde iyi ki varsınız benimle...
Ben ise bedeniniz eMİNE
Sevgimle
Beni kıyında bırak
Dalgalarınla oynaşır
Güneşinle yarış ederim
Ne zaman sen vurursun sahilime
İşte o zaman bulurum bende
sevgiliye mektup - sevgiliye seni seviyorum mektubu - mektup örnekleri - sevgiliye yazılan mektup örneği
Eeee.. !!!!
Nasılsın bakalım , nasıl başladın güne sevdamın AH hali
Bilmem kaçıncı dünümüz ve kaçıncı düşten uyanışımız bugün .Her seferinde sızlayan yanım nöbetini devrederken bir sonraki ezber dakikalara an'lık hayallerimi yüklüyorum.
Son kez sokulup nefesine ilk kezmiş gibi dokunuyorum dudaklarına. Hayal bu ya.
Sıkıca sarıyorum bedenini. Gözlerinin içine dakikalarca bakıyorum, hiçbir zaman yapamadığım kadar uzunca hem de.
Saçımda gezinen ellerinmiş gibi özgür bırakıyorum onları rüzgarın kollarında.Ve müzik eşliğinde uyanıyorum sabaha.
Acaba dedim gecenin ıslak bulutları mı yatağıma uzanmıştı. Yastığım sırılsıklam gözlerim kan çanağı.Dokundukça sızlayan bir yanım seni getiriyordu aklıma her seferinde.
Yine mi bir rüyanın kanatları korumaya almıştı beni.Özlemlerim çoğalan bir virüs gibi,
bedenimin tamamını sarmış.
Bugün de sessizce girdiğim düşlerinden giderken, kaçarmış gibi uzaklaşıyorum .Ruhumun infaz saati gelmeden kaybetmeliydim seni.Sırf sana zarar getirmesinler diye anlık bile olsa siliyorum yüzünü yüzümden.
İsmin dudaklarımda mühürlü..Sözler ise alev almış gibi sıcacık duymaktansa yazmak en iyisi sanırım zamanı geldiğinde duy(ur)mak için ezberlerim
Sana özlemlerimle birikmiş bir rüyadan uyanışımla karaladım satırlarımı.
Bu kaçıncı mektubum bilmiyorum ve kaç asır sürecek bir hasretin satırlarıdır haberim yok .
Çoğaldıkça biriken bir sevdanın kanat çırpması bu . Sobelenmiş sevgim ile bir sonraki güne hazırlanıyorum.Umutla
deneme örneği kısa - deneme yazıları - birkan askan yazıları - özleme dair - aşka dair yazılar
Dokunamasam da sana
KBirkan ASKAN
[HR][/HR]
Daha ilk günden ısınmıştım sana,sanki gökyüzüm sen,yağmurlarım sendin,düşmeden içimdeki yalnızlığın kumsallarına.Denizleri senin için renklendirdim ben,bulutları senin için yakaladım. Sanki en ufak bir rüzgarda savrulacak gibi değildim uykusuzluklarına...
[HR][/HR]
Kimsesiz sandığım bir mevsim gidiyordu gözlerimin önünden. Ellerimde sahipsiz her gecenin yorgunluğu. Taş duvarların üzerinden gölgeler büyüyor yalnızlığıma. Aklımı başımdan alan bir rüzgar gibi dokundun tenime. Yüreğime yüreğini koydun. Yüreğim oldun.
Daha ilk günden ısınmıştım sana,sanki gökyüzüm sen,yağmurlarım sendin,düşmeden içimdeki yalnızlığın kumsallarına.Denizleri senin için renklendirdim ben,bulutları senin için yakaladım. Sanki en ufak bir rüzgarda savrulacak gibi değildim uykusuzluklarına.
Sen gitmedin ki,gerçek ötesiydin bendeki her zamana. Tuttum ellerinden,saçlarının kokusunda büyülendim dudaklarına. Islatmalıydın beni yağmurlar gibi. Öpmeliydin içinden geldiğince.
Ben o zaman sen olurdum karışmadan nefes alıp verdiğim bir şehrin monotonluğuna.
Çalışma masamda yanan mumun alevinde şekillendi hayalin. Uzun uzun seyrettim. Dokunmak istedim ama beceremedim. Akşama koşan ayakların altında kızgın asfalt gibiydim günden arta kalan. Güneş haber vermezdi çekip giderken. Bir sessizliği kalırdı eve kapanan yüreklerin birde seni bana özleten hayalin. Kendi yüreğimi senin ellerine bırakırken.
Zamanı hep peşime taktım.Bir başka yere gitmenin olanaksızlığını tartışıyorum kendimle. Gitmeyeceğimi biliyorum. Belki de ellerinin sıcaklığından olsa gerek. Ben her sahipsiz mevsimin kimsesiz gecesinde seninle bütünleşiyorum. Basit gelecek belki tüm anlatamadıklarım. Bir şeyi çok iyi biliyorum sen anlayacaksın günü gelecek. Bu saadet hiç ölmeyecek.
Fotoğrafın karşımda duruyor. Öyle masum öyle güzel ki seni yaşamak bu kendini tanımayan cümlelerin ardında senin gözlerinde aşk gibi çoğalmak. Anlatmak çok zor. Ben anlatamıyorum yaşıyorum. Herşeye katlanmak dedikleri bu olsa gerek. Günün bütün tükenen saatlerinin peşisıra bir ekranın karşısında seni bana gülümsüyormuş gibi hissedebilmek. Öyle güzel ki saatlerce seninle hayatı paylaşabilmek.
Oysa şimdi yalnızlığım yanımda,sensizliğin şarkısını dinliyorum.
Seni sevmek yazılmış bana,dokunamasamda sana,seni çok seviyorum.
gitmekle ilgili sözler - gitmeye dair - bahadır küçükosmanoğlu yazıları
Gidiyorum
Bahadır KÜÇÜKOSMANOĞLU [HR][/HR]
...anlamıştı aynı şehirde yaşayıp aynı havayı teneffüs ederken elini tutup, gözlerinin içine bakamamanın ne kadar ağır olduğunu aşk ateşiyle yanarken kalbi
[HR][/HR]
Aşk bu olmalıydı! Çok seviyordu "o" nu deliler gibi ve aşkını satırlarına, mısralarına kazımıştı.Sokakta yürürken gördüğü çiçekçideki papatyalarda, saf bir çocuğum masum tebessümünde, baktığı her yerde "o" vardı.Rüyalarında dahi "o" nu görüyordu
Bir buluttu önceleri "o" .Silüetini gökyüzünde görüyordu.Sonra yağmur damlası olup yeryüzüne düştü.Her gece izlediği Kız Kulesinde bir damla oldu.İzledikçe huzur buldu huzur buldukça izledi Kız Kulesini.Sonra buhar olup gökyüzüne çıktı oradan uzaya.Güneş olup doğdu gecelerine, bir güneş gibi doğdu gecelerine
Artık bir başka atıyordu kalbi.Soluk alış-verişi bile değişmişti.Dinlediği şarkılar, okuduğu kitaplar, izlediği filmler bile değişmişti ve sanki "o" nu çekiyordu her nefesinde sigarasının.Bambaşka birisi olmuştu.Uzun uzun düşünüyor, uçup gidiyor, hayallerin içinde rüyalara rüyaların içinde hayallere dalıyordu
Satırlarında ve mısralarında bağıra bağıra söylerken aşkını bir türlü ifade edemiyordu aşkını "o na gözlerinin içine bakarak.Nasıl söylesindi !?O gözlerki yeşilin en saf ve en masum tonajıydı.Ne zaman baksa gözlerine, kayboluyordu yeşilliğinde.Nasıl söylesindi!?O gözlere bakarak!?Olmadı
Günler acı ve aşk dolu geçerken bir mektup yazmayı düşündü "o" na.Aşkını anlatacak bir mektup.Önce sayfalar yetmez diye aklından geçirdi sonra gerçekçiliğinden şüphe etti.Sonunda yazmakta karar kıldı.Çaresizliğinin, acısının, aşkının sesi olacaktı o mektup
Heyecanlı bir bekleyiş aldı acının yerini mektubu postaya verişinin ardından.Aynı şehirde yaşamalarına rağmen sanki farklı bir yerdeymiş gibi hissediyordu.Anlamıştı aynı şehirde yaşayıp aynı havayı teneffüs ederken elini tutup, gözlerinin içine bakamamanın ne kadar ağır olduğunu aşk ateşiyle yanarken kalbi
Ve heyecanın yerini acı ve hüzün aldı tekrar.Sayfalar dolusu duygunun cevabı basit bir kağıt parçasına yazılmış "hayır" olamazdı."Hayır" olamazdı en duygulu,en ateşli aşkın mektubunun cevabı.Hayra yoramadı bu "hayır" ı.Nasıl yorumlasındı kıvranırken aşkının acısıyla.Hiç unut(a)madı "hayır" yazan o basit kağıt parçasını
Yine satırlarına, mısralarına kazımaya karar verdi duygularını.Satırlara değil sadırlara yazıyordu artık.Yazdıkça yazdı sonra tekrar yazdıAcısının merhemi olsun istedi yazdıklarıOlmadı