Leyla'yı Anlat Bana

Son güncelleme: 02.11.2022 16:37
  • Aslolan asktir, gerisi lafi guzaf demis ya Fuzuli ya da Mevlana (su an aklima gelmedi hangisi oldugu). Bu yuzden Leyla anlatsa kendini neye yarar, Mecnun anlatsa nedir ki?
    Bence ask tarifsiz yasamaktir ... desem ben...
    Leylasiz ya da Mecnunsuz.
    Bagira bagira, haykira haykira aski yasamak, ya da yasamaya calismak, sanmam ki ask olsun.
    Emeginize yureginize saglik agabey, ilginc bir o kadar da derin anlatiminiz olmus. Zevk veriyor butun paylasimlariniz, yaptiginiz yorumlar, ve arkadaslarimin katkilari. Umarim Leyla anlatir kendini, ben de merak ediyorum...
#12.03.2012 22:10 0 0 0
  • Leyla aşkını Mecnun'a anlatmış,Mecnun kendini çöllere vurmuş.Yanmış,yanmış kavrulmuş.Yüreğini Leyla'ya sunmuş,Leyla o yüreği kaldıramamış kendini zehre boğmuş.Ve aşkı onlaran öğrenen bizler bir delilik yapmış,aşkı zehirlemişiz.Korkakça yaşadığımız sevdalarda,ürkek arayışlarda.

    Sağolasın kardeşim,güzel yorumlarından bizleri mahrum bırakmadığın için.Okuyan gözlerinin nuru herdaim güzel yüreğinin ışığı olsun.
#12.03.2012 22:22 0 0 0
  • sevgili kardeşim ancak bu kadar olur.
    mecnunu bu kadar her hücresine kadar sade kelimelerle anlatabilmek ya artık aşmış bir psikolog olmakla mümkün ya da artık mecnun kadar girift ve çaresizliğin kendiliğinden fışkıran çığlığı...

    yakın bir tarihte burdan bir arkadaşımıza telefonda okuduğum bir yazıyı paylaşayım izninle...



    Bir Leyla düşlemesidir aşk. Yanmaktır bir gülün kırmızısında, türküler yakmaktır sevgiliye. Gün batımlarında tutulan sevdaları gün doğumlarında aramanın adıdır aşk. Seherlerde bülbülün yanık nağmelerinde gül hasreti çekmektir; güle rengini veren, yüreğini veren bülbül olmaktır aşk.
    Ve biz şimdi büyüsü kaybolmuş zamanlarda aşkın peşine düştük. Pazar pazar gezinen Zeliha olduk aşkımıza bir Yusuf bulmak için. Yusuf, esrarını gizleyen ebedi iffetti.

    Mecnun'a özendik sevdamızı bir Leyla'ya yüklemek için. Leyla bir ışıktı, ab-ı hayattı aşkı filizlendiren.
    Ferhat olup Şirin'ler hatırına gönül kazmasını yamaç yüreklere vurmak istedik. Şirin, gönül aynasında aşkı büyüten bir suretti.
    Bitmeyen özlemler büyütüyoruz bağrımızda. Leyla'ya, Şirin'e, Aslı'ya adadığımız yüreklerimiz vardır. Suretten öte aradığımız bir yâr vardır. Yârin adıyla yan yana bilinsin istediğimiz adlarımız vardır.

    "Aşk" ile "ilgi duyma"nın karıştırıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık güllerimiz Leyla kokmuyor, sevda kokmuyor. Aşkın ilk basamağına dahi çıkamadık. Tutkulara takılıp kaldık. Dergâha gelen delikanlıya şeyhin "Sen git, âşık ol da gel, aşkı bil de gel!" dediği kadar dahi olsa, yüreklerimize işleyemedik aşk nakışını. Gönül toprağına atamadık aşk tohumunu. Nadasa bırakılmış yüreklerimize bir Leyla tohumu düşmedi.

    Biz ölümsüz ve günahsız aşklara değil, günübirlik sevdalara takılıp kaldık. Cismaniyetin ağında ateş böceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk sandık. Talihsiz yanılgılarla yanlış ateşlerde yandı ruhumuz.

    Sonu "kaf"la biten, "aşk"ta kalb vardır. Kaf, kalbidir aşkın. Aşkın kalbini çıkarıp aldığınızda geriye "aş" (k) kalır, ceset kalır, madde kalır.
    Mecnun'un aşkına özenip de yürüdüğümüz yollar, çöl değil. Oysa aşk, çölde haz verir insana. Kalb, çöl yanmışlığında kanıyorsa aşk vardır. Aşk, yanmışlıkla daha bir lezzet verir aşığa. Susuzluktan çatlayan dudaklardan dökülen Leyla adı, cânân adı, can verir ölür ruhlara. Çölde ceylanların sürmeli gözlerinde Leyla'yı görenler, aşka uyanır seherlerde. Ve aşkın büyüsü örülür seherlerde. Toprak öperken alınlarımızdan, aslında Leyla'dır buseler konduran.
    Bizim seherlerimizde ceylanlar yok artık. Biz seherlerimizi uykulara feda ettik, göremiyoruz Leyla bakışlı ceylanları. Üstümüze güneşler doğar oldu. Geceler boyu yıldızlarla söyleşip de onlara elveda diyemedik gün doğumlarında. Biz, ceylanların gözlerini öpemedik, bu gözler Leyla'nın gözlerine benziyor diye. Uykulara feda ettiğimiz seherlere ağlayamadık. Leylasızlığa akmadı göz yaşlarımız.

    Biz sevemedik yaratılanı Yaratan'dan ötürü. Yunus mektebinde diz çöküp okuyamadık aşk kitabını.
    Oysa, varlığın özünde sevda hamuru vardı. O hamuru besleyen aşkın pişmanlık gözyaşı vardı. Adem ile Havva'dan dökülen. Şimdi ezeli pişmanlıklara değil, günübirlik sancılara akar oldu gözyaşlarımız.

    En sevgiliye iltifatlar vardı sevgililer sevgilisinden, "Ben sana âşık olmuşam ey şerif!" hitabının tatlı sıcaklığı vardı. "Levlake..." hitabıyla başlayan bin bir renkte iltifatlar vardı. Âşık ile mâşûkun ezelde yazılı, göklerde yan yana asılı adı vardı.
    Aşk medeniyetinin sevda pazarında, gönlümüzü bir Leyla'ya, son Leyla'ya, en Leyla'ya sunmanın hesabındayız. Yere göğe sığmayan Sevgililer Sevgilisini gönül Kâbe'sinde misafir etmenin telaşındayız. Misafirlikler bir olmak içindir, tek olmak içindir.Tıpkı kapısına gelen âşıkına seslenen sevgilinin tek olma hayali gibi.
    "Kimsin?" diye seslenir kapısını çalana. Aşka tutulan âşık "benim" der. Ve tekrar seslenir sevgili. "Burada iki kişiye yer yok. Gönlüm teki arzular." Tekrar kapının tokmağına dokunan ve ısrarından vazgeçmeyen âşık, benlik libasından sıyrılır. "Sen'im" der. Vahdete adım atar, bırakır ikiliği, küfrü bırakır, çokluğu bırakır. Sevdiğinde fânî olur. Aşkın bekâsını bulur.

    Ebedî aşkı arzulayanlar, sevdiğinde fânî olup ölümsüzlüğe kucak açanlardır.

    Ve sevenlerin dilinde sevilenlerin adı bayraklaşır. Dillerde hep Leyla kitabı okunur. Kulağa gelen her nağmede Leyla, esen her rüzgârda Leyla... Buram buram hep Leyla... Kuşların ötüşünde, güllerin kan kırmızı kıvrımlarında, göğün mavisinde, ağacın yeşilinde hep Leyla vardır. Yağmur damlaları vuslata koşar, düşer toprağa. Toprak, Leyla'sıdır yağmurun; toprağın Leyla'sı yağmur...
    Mecnun'a adını sorarlar, Leyla der. Geldiği yeri sorarlar, gideceği yeri sorarlar yine Leyla, hep Leyla der. Hep aşk...

    Gönlünü Leyla'ya kaptırmışların şafaklarında, güneşin ışıldayan çehresinde gamzeli tebessümler saklıdır. Dağların doruklarında hiç kaybolmayan beyazlıklar, Leyla'nın yüreğe serinlikler bahşeden sevdasıdır. Aşk, kar beyazı vefalar saklar bağrında.

    Yüreğine yasak koyanlar, vefalara bezenmiş aşklarında ölümsüzlüğün kapılarını aralar. Gecenin mavi karanlığında yıldızlardan taç yapan âşıklar. Leyla durağında sevda yağmurlarıyla ıslanırlar.
    "Cennet gözlüm" dediğimiz ve yarım kalmış yanımızı tamamlayan sevgiliyi alıp da yanımıza...
    "Sen ey cenneti müjdeleyen Sevgili, Sevgilim!" deyip düşüp de peşine, tutunup da eteğine aradık mı hiç gecenin ve gündüzün Leylasını? Sevdanın ve Leyla'nın aşkına kaç gün doğumlarını sancıyla yaşadık? Gün batımlarında kaybettiğimiz Leyla'yı bir gülün kırmızısında bir bülbülün feryadında aradık mı hiç? Leyla'dan başkasını görmez oldu mu gözlerimiz?

    Yanıklığıyla ve ceylanlarıyla kendisini aşka çağıran çöldedir Mecnun. Dolaşır bir baştan bir başa. Yüreğinden aşka ırmaklar akar çöl kumlarında. Gönlünü avutur. Dolaştığı günlerden bir gün... Fark edemez namaz kılan bir dervişin önünden geçtiğini. Leyla'dan başkasını görmeye yasaklı gözleriyle göremez, namaz kılan dervişi. Namaz biter. Kırk yıllık bekleyiş yükünü bilen derviş kızar Mecnun'a. Özür kuşanmış kelimelerin ardından, paslı vicdanlara bir hançer gibi, saplanan sözler dökülür Leyla kitabı okuyan dudaklardan. "Kusura bakma derviş baba, ben Leyla'nın aşkından seni göremedim. Ya sen, huzurunda bulunduğun Mevla'nın aşkından beni nasıl gördün?"
    Aşk yanılgısıyla avunan yürekler sıtmaya tutulur. Yeni bir sevdanın, ezelî ve ebedî Leyla'nın eşiğinde aşka uyanır canlar, Leyla'ya uyanır. Vuslat kokan düşler Leyla'ya uzanır... ............

    Osman ALAGÖZ
#12.03.2012 22:54 0 0 0
  • Sunu itiraf etmeliyim ki Calismanin basligi dikkatimi cekti...
    Belki Adimin Leyla Olusu yada Leyla nin gözle görülmeyen elle tutulamiyan tarif-i mümkün olmayan haleti..

    Asirlardir yazilmistir Leyla 'ya dair satirlar...
    Leyla özünde "Ask" tir Mevlaya giden yolda...
    Aslolan sudur ki "Leyla ya "Ask" Mevlaya "Ask" tir ki gerisi vesairedir bu gidilen yolda...

    Ne asklar yazildi cizildi Ferhat Sirin Leyla Mecnun Kerem Asli.

    Aslolan tek Ask tir...Birine inandim iman ettim...Allah azze ve Celle...

    Ne mutlu Mecnun gibi Misal-i Leyla Olabilenlere...

    Yüreginize kelaminiza kuvvet ne güzel satirlardi...Üstüne cok yorumlar getirilebilir.. Ama sonrasinda insan cikis yolu bulamaz....

    Tesekkürler...
#12.03.2012 23:37 0 0 0
  • bu güzel parçayla uyumlu şiirin harika ve kartlarında mükemmel üstad üçü bir arada çok güzel bir sunum olmuş yüreğine kocamannnn sağlık.tşklerr
#13.03.2012 00:01 0 0 0
  • Onur'um ve Leyl-i Lal kardeşlerim bu güzel yorumlarınız ve harika duygu paylaşımlarınız için çok teşekkür ederim.Beğenileriniz ve varlığınızla onurlandırdınız beni.

    Öncelikle Yüce ALLAH insanı aşkla yaratmıştır ve insana aşk duygusunu aşılamıştır ki aşkın girdiği gönülde ne yıkım ne de kıyım olmasın diye.Aşk,almak değildir-vermektir.Aşk,bıkmak değildir-beklemektir.Aşk,sevilmek değildir-sevmektir.Aşk,hasret değildir-kavuşmaktır.Aşk,gözdeki yaş değildir,yürekteki nurdur.Aşk çekilen acı değildir-katlanılan onurdur.Aşk mutsuzluk değildir,umutsuzluktaki en küçük umut parçasıdır.Kendimce aşkın anlamını daha da çoğaltabilirim ama bu kadarı yeterli galiba :)

    Aşkın tek bir çıkış yolu vardır;yol aramak yerine,ulaşabildiğin yüceliğin tadını çıkarmaktır.Ne kadar acı olusa olsun,ne kadar hasretler vurursa vursun yürek bayramını kutlayabilmektir galiba gerçek aşk.
#13.03.2012 00:09 0 0 0
  • Trustmanrunner değerli arkadaşım,beğenen yüreğine sağlık,yorum yazan ellerin dert görmesin.
#13.03.2012 00:10 0 0 0
  • Değerli Kardeşim;
    Mecnun'la Leyla şimdiki devirde yaşayıp da yazdıklarını okusaydılar;
    birbirlerinden önce belki de senin yazdıklarına vurulurlardı.
    Tarifi imkansız güzellikte yazan kalemini kutluyorum.
    Candan tebrikler ve teşekkürler


    noimage
#13.03.2012 15:04 0 0 0
  • Dilara,bendeki değerini bilen ve aynı değeri gördüğümü bildiğim kardeşim;güzellik göreceli bir kavramdır,bunu çok iyi biliyorsun kardeşim.Eğer yüreğinle bakıyorsan kötü veya çirkin diye birşey yoktur.Ama gözlerinde sadece bir silüet görüntüsü yaratmaya çalışıyorsan körlükten öteye geçemezsin.Sen Yaratan'dan ötürü Yaradılan'a kalbinle bakıyorsun ve bütün çirkinliklere kör oluyorsun.Güzel yüreğin herzaman sevgi ışığını gözlerine çok görmesin değerli kardeşim.Yorum yazan ellerin dert görmesin.
#13.03.2012 21:58 0 0 0
  • teşekkürler ellerine sağlık..
#15.03.2012 13:31 0 0 0
  • Saygıdeğer arkadaşım puslukurt,okuyan gözlerinize sağlık.
#15.03.2012 21:35 0 0 0
  • Emeğinize sağlık..
#15.03.2012 23:00 0 0 0
  • Yorum yazan ellerinize sağlık değerli arkadaşım MAVİ.
#15.03.2012 23:38 0 0 0
  • YUREGINE EMEGINE SAGLIK OPARETOR KARDESIM COK GUZEL....
    HER INSANIN SEVDIGI SEVILDIGI LEYLADIR MECNUNDUR.....
    AMA BANA SORARSAN BENCE BEN MECNUN HAYATIMDAKI INSAN LEYLADIR
    ALLAH HERKESE BOYLE BI SEVGI YASATSIN
#22.03.2012 20:46 0 0 0
  • YAZDIM GELDIMI BILMIYORUM AMA BEN GENE YAZIM
    EMEGINE YUREGINE SAGLIK KARDES
    HER INSANIN SEVDIGI SEVILDIGI LEYLEDIR MECNUNDUR
    BENCE BEN MECNUN
    HAYATIMDAKI
    INSANDA LEYLADIR
    ALLAH HERKESE BOYLE BI SEVGI YASATSIN
#22.03.2012 20:53 0 0 0
  • Eğer Leyla'na yokluğunda kahretmiyorsan ve onun bir damla gözyaşı uğruna çölleri Deniz'e çevirebiliyorsan,onun yolunda attığın adımları saymak yerine,onun ayak bastığı her bir kareye yüreğinden bir damla kan akıtabiliyorsan ve onu daha çok sevemediğin için kendine kahrediyorsan sen işte o zaman Mecnun'a bir adım yaklaşabilmişsindir arkadaşım.Bak dikkat et;Mecnun olabilmişsindir demiyorum,yaklaşabilmişsindir diyorum.Çünkü bu Dünya'da bir tane Leyla ve onun sevdasını taşıyabilen bir tane Mecnun vardır.Bizlerin şimdiki devirde rüyalarımızda dahi hasret kalacağımız büyük bir sevdadır onlarınki.Diyorsunki;''ALLAH herkese böyle bir sevda yaşatsın'' be arkadaşım ALLAH böyle bir sevdayı herzaman bizlere yaşatıyor da,sevdanın değerini bilen kim!Sevdayı Leyla'nın yüreğiyle,Mecnun'un gözleriyle göremedikten sonra ALLAH ne yapsın?
    Okuyan gözlerine sağlık arkadaşım AGAKIM01.
#23.03.2012 21:51 0 0 0
  • Paylaşım için Teşekkürler Ellerine Sağlık Emeğine sağlık
#02.11.2022 16:37 0 0 0