Can tene küstü yar!
İnanıyorum ki,kulağıma çarpanlardasın hala
Bekledik düşümüzle koyun koyuna
şimdi yolculuk öz ülke şems vaktine
Mutlu olmak varken leyl vaktinde
artık üşümeyeciğim ateşinde aşkın dedi pirim
Kendine bak ve beni hatırla.
hiç kimsesiz yaşamayı deniyorum
O, konuşmayacaktı dedim
Burası acıkmanın yeri
burası özel bir yer
kendinden vazgeçmek nasıl bir şeydir öğrettiğin için sağolasın ey aşk…..
Susacaktı kalbim kalbine mirim
Kendine bak ve beni hatırla.
Bekledik düşümüzle koyun koyuna
her şeyi gördüm içim rahat
ağlamaz ve dua etmezsen
Rüyalarımda uykusundan kaçmış lal bir deliyi oynuyorum.
Sonra da mutlu olamıyorum, dersin!
Yoksunluk anında varsın dedi deliler şeyhi
Kendine bak ve beni hatırla.
hep böylemiydin bilmiyorum….
Bölünmüş uykulardan uyanıp da gel
Söz bana değdi.
Ya Vekil
Sana tutunuyorum.
demek en güzeli değil mi?
Kendine bak ve beni hatırla.
Göğün altındakiler arasında,
Ve
Bir insan en çok ağlarken güzeldir
Bekle beni gelmeyeceğim! ..
insan hilkatindeki “ol” hamlesinin birinci sırrın kalıntılarındayım…
Karşına geçip dile gelir aşk dedi meczup
Kendine bak ve beni hatırla.
şimdi yolculuk kalbine
ben yaşarken koptu tufan
işte ona Aşk derler!
mülkler içinde ıssızlığımız…
Masumiyet kendisini nasıl savunabilirdi?
Zarif fakat heybetliydi içindeki sevgi dedi aklı kıt adam
Kendine bak ve beni hatırla.
ilk bilemediği harf kalbimin dışına taşmış
boş vakitlerimizde her şey olduğu gibi
Üşürsün…
Ve onda vuslata erene kadar…
Sorma bana Hangi aşk? diye.
Ve şimdi! ...dedi garip çoban
Kendine bak ve beni hatırla.
kendini nereye sakladın
Tefekkürden bir parçasın
başka neyin var?
Susmayı öğrettiler bana,
bu da beni ele veriyordu
Konuşmak nasıldır?
Sufiyim aşkın surlarına çok yakınım dedi Sufi
Kendine bak ve beni hatırla.
Ey aşk, yaptığını beğendin mi?
Umudun tükendiği yerde açılır kapı
Nefes almakta bir gün zor gelecek miydi bana?
Asla rûcu eder zaman
benden gizlenen bir sır taşımaktayım.
Üşüdüğünden ateşin haberi yoktur dedi fakir
Kendine bak ve beni hatırla.
Sen dizime yattın, ben yüreğine
Aynaya bakarken okunacak o dua
Alnımda hiç görmediğim derin satırlar…
İmkansız değil mi? ben bir hikaye anlattım
Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir.
Hayat tiyatrosu çok mu etkileyici dedi sofi
Kendine bak ve beni hatırla.
Git gidebildiğin yere gelmeyeceksen
Ama, önce bulalım o ipi...
Nereden bileceksin? yoksa seni
sen büyüdün ben deliyim
Hiçbir şey! eskimemiş bakışına saklanmış
Sen kendi kalabalığında hep yalnız mı olacaksın...
Kendine bak ve beni hatırla.
Geçmişi ve geleceği olmayan,
ben içinin kılıcındaki kanı seven bir beyaz kanım
yani hiç kimsenim
İçinde tüm sevdiklerim
hep kendine mi saklarsın çocukluğunu?
İşte yine günün belini kırıyor akşam
Kendine bak ve beni hatırla.
Kenara kay gece,bana da yatacak yer kalsın.
Adı konulmuş bir yalnızlık benimkisi
Şiir böyle bir şey mi?
beni anlayınca aşkın çeşidi
Sen aklıma düşünce, iyi yaptım niyet ettim Muharrem orucuna
Aşk bitti işte tam da öyle
Kendine bak ve beni hatırla.
Bir cümle söyle
Ve aşktan korkma!
Artık yalnız geçmişte anındayım ben
İnanıyorum ki,
Onu bensizlikle oyalasanız
uçtuk gitti yamaçlarından, arkanda uçurumlar
Kendine bak ve beni hatırla.
Aşkın buruk tadında, buluşması iki yalnızlığın
Gözlerimi kapadım aklım sende kaldı
Başında zamansız hüzünler mi var?
bir y/ar-a…aşure tadında
davudi bir sesim vardı sonra kayboldu
“Tevafuk” işte hadi yine aynı anda kerbelayım
Kendine bak ve beni hatırla.
dizlerimizin dermanı kesiliyor…
Zamanla unuturum bende
bir yara daha!
Düşündüğüm her şey inşirah vaktinde vel asr
Ben kaybettim, merhamet var mı sizin ellerinizde?
Ben sizlere dua edemezmiyim
Kendine bak ve beni hatırla.
Yaralayan şeyler öğreticidir.
Duymayı düşünmeyi bırakırım güneşe inat
Ve parça parça bulurlar bizi, parça parça
Bu böyle hilal kıskanır
Aşkın en ince yoludur bu enginlik
Sevgi gelip sizi bulmuşsa,
her sorunun cevabısınızdır
üç aşağı beş yukarı sende saklı zaten ben
Birbirine en ziyade yakışan iki kelime
Kendine bak ve beni hatırla....y.ed