Ne zaman başımı kaldırsam yukarı
Gözlerime güneşi emzirmek için
Yağmur içerim ateşinden rüzgarın..
Kötü bir it ulur uzaklardan
Çatlar ikiye bölünür gökyüzü
Mavisine bulutlar düşer sevda sularımın
Toprağıma kan..
Gözlerim süzülür ufka doğru
Hafif bir serpinti içime akan
Bilirmisin.
Gökyüzüdür avuçlarımda ağlayan..
Sevdam nazlı bir gelin misali
serin ve yumuşak
Esrarlı kaynaktan yağan kar gibi
Umut sıcacık nefesinde
Soğuk namlunun
Vurulur aydınlık düşünceler içinde
Düşenlerin o gür sesi
Belleğimde çarpışan
Bilmem kaç arpa boyu yürüdük
Aydınlığa giden yolda
Kaç buğday tanesi içtik güneşi
ne zaman uzatsam ellerimi
Avuçlarımda güneşi tutmak için
Hançeri boynumda bilenir celladın
Kurşun sekmeden bulur hedefini
İki kaşın orta yerinde.
Hiç unutmam
Tarihin derinliklerinden gelen o sesleri
Mansuru Nesimiyi
Börklüceyi Torlak kemali
Bugün Bedrettin yürekliler
Ölüme yatırmışlar sevdalı yürekleri.
Acıyı tuz çürüttü zinciri öfke
Ay donar dudaklarımda
Gözlerime perçinlenir gökyüzü
Bir avuç aydınlık
Bir damla su berraklığı
Gizlerimde saklı kalan
Ne zaman kaldırsam ellerimi
Aydınlık bir dünya adına
Düşürür prangalar omuzdan koluma
Vurulur saniyeler büyür gelir dakikalar
Oturur yanı başıma işkencelerde
Sorarsın kendi kendine yarına kaç var ….
2004 uluslar arası hacı Bek taş senliklerinde
BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ. YARINA KAÇ VAR
Gözlerinin derinliğinde
Boğulup gitmek istiyorum bu akşam
Otur şöyle karşıma
Sus hiç bir şey konuşma
Yüreğin yüreğime çivilendiği gibi
Saplansın gözlerin gözlerime
Sonsuzluk olsun adı aşkımızın
Sus sakın konuşma
Bırak konuşsun gözlerin
Kanamasın neşter deymiş tenin
Gülün al rengi düşmüş tenine
Buğulanmış akşam gibi gözlerin
Korsansız denizlere sürüklüyor yüreğimi
Sularında yelken açmışım sevdanın
Yüreğim alabora sevda denizinde
Bütün limanlar bana yasak
Bütün sevmeler benden uzak
Aç kollarını emek yüzlüm
Demir atayım yüreğinin limanına
Adı sonsuzluk olsun sığınağımın
Seni anlattım.
sessizce gözlerimden akan yaşlara,
Eylül vurgunu bir bahardı.
Bir nehir gibi boşaldı,
Gözlerimden sürgün sular
Seni bulutlara,anlattım.
Okyanuslara sığmayan sevdanı.
Kavrulurken ateşinden mavi gökyüzü,
Bendini aşan sular gibi-
coştu bulutların gözyaşı.
Seni maviye kanat çalan,
martılara anlattım.
kesildi kanat sesleri.
çığlığından hasret döküldü-
albatrosların kan kızılı.
Seni anlattım, Yüreğime
Susuz kuyulara su doldu.
seni anlattım göz bebeklerime
dökülüp durdu
boşluğuna dipsiz kuyunun,
Seni anlattım,
kaktüs ağaçlarına
Zulüm boy verdi kenger dikeni gibi
Bir tarih akmaktaydı ki gözlerimden-
dikenler güle döndü.
Seni anlattım,
bozkır gecelerine
sızısı dinmeyen türkü oldun dilerimde.
Ay ışığının şavkı altında,
bir bebeye ninni söyler gibi,
Başladın acılara tutunarak emeklemeye.
Seni anlattım,
dolunaylı bozkır gecelerine.
Aşk susmuş hasret dara çekilmiş
Boynu bükük kalmış çocuksu sevinçler-
kızılında düşlerin.
Seni anlattım
Geceye serpilmiş düşlerin serinliğine
Dudaklarıma asılı sözler
İlmeğinde kaldı celladın..
Seni anlattım,
Seni parçalanan yüreğime.
Albatroslar denizi selamladılar
Sırıl sıklım bir ezginin notalarında…
Seni anlattım
Umudu ansızın uyandıran sabahlara
Çiğ yağdı gün doğumuna
Döküldü kızıl dere gözlerime
Nur hak henüz su vermedi güller.
Seni anlattım seni.
Sevdasına kurban olduğum.
Gelişin dünden uzak olsa da
Ki, bilirim yarından yakın
Sosyalizm rüyasıdır-
ezilen tüm dünya halklarının.
Ve benin özgürlüğüm..
Zulana bohçalamışsın umutlarımı
Seni benden alıp nereye böyle ey sevgili
Yüreğim dilime şaşkın,
____ iki çığlık arasında bırakma beni
Gidersen bütün ormanları ateşe verilir yüreğimin…
Bazen yıldızlarda küser göğüne,
Bir çocuk gibi içini çeker gülüşlerini gökyüzü
Karanlığa düşüp kalan rüzgârlar,
_______________ şaşırır yönünü
Gönül dağlarında bütün pınarların suyu çekilir
Solar nazlı kır çiçekleri kalbimin……
Birde sen böyle çekip gidersen selamsız sabahsız
_____________öksüz kalır içimdeki imge dağları.
Ardında yokluğunun fırtınaları kalır,
Bilmez misin, yalnızlıklar ayaklandırır anıları….
Saçlarını tarayan seher yeli, susar,
___________ Yönünü kaybeder çoban yıldızı,
Bir daha turnalar geçmez bu dağlardan, bülbüller ötmez
Sensiz güllerim boynunu büker.
______________ Gayrı çiçekler açmaz bahçemde ….
Ne kadarda suları koyaklarımızda tutmaya çalışsak
Durduramayız damlaları, denizlere çekilir sular
Ellerimizden bir sabun misali kayıp düşer zaman
Bir rüzgâr hıçkırır,
____ yüreğimin tenhalarında, bir dal kırılır
Boynunu büker sabah kervanları,
_____________Sen gidersen kelebekler ölür…
Eşimin kanser olduğunu öğrendiğimde bu şiir döküldü dudaklarımdan.
Rüzgarın sesinde yankılanıyor her şey
Duy artık yüreğimin sesini anla beni
Issız gecelerimin dipsiz karanlığında,
Adını gözlerimle çizdiğim duvarlara
Denizin dalgasında öfke!
Toprağın kokusunda buhran kanıyor
Ölümün eşiğinde bir sevda
____Dudaklarında hasret yanıyor...
Duygularım sana mahkum, yüreğim sensiz
Ömür bir yağmur damlası !
Hasret sürdükçe yangına düşen
Kanar yalnızlığım yüreğimde ılık ılık
Hadi
Gel artık kahkum etme beni karanlıklara
'İçerimde sızı', Suyu serin düşlerin sevdası
Uzak ötelere alıp gitsem dedikçe başımı
Şarkılar mahzun, şiirler donuyor dudaklarımda
İçimdeki şair sessizce yanmakta!
duyguların yoğunluğunda
Yüreğimi üşütür gölemin ıssızlığı
Yanağıma düşen ılık yağmur tanesinde
Bulutlara yüklüyorum hasretimi
Gel gayrı:
Kül etme yüreğimi aşkın sonsuzluğunda