Aslı Oral Şiir Dünyası

Son güncelleme: 07.12.2012 23:11
  • İnsanı Oku

    Evrende gerçeği görmek dilersen
    Kendi özündeki o canı oku!
    Eğer hakka doğru varmak istersen
    Aç gönül gözünü insanı oku!

    İnsana varmadan hakka varılmaz
    İnsan haktır onsuz yara sarılmaz
    Gönül gözü çıplak gözle görülmez
    Aç gönül gözünü insanı oku

    Varsın yansın hakkın narında tenim
    İnsandır kitabım kamem evrenim
    Diyorsak ki gayrı, Enelhak benim
    Aç gönül gözünü insanı oku!

    İnsanlığa barış dilersen her gün
    Doğduğun toprakta kalırsın sürgün
    Elbet gerçekleşir, eşitlik bir gün
    Aç gönül gözünü insanı oku!

    Seni senden başka kim sorar ki kim
    Ayrışsın içinde öfke ile kin
    Hakka doğru yolun giderse bir gün
    Aç gönül gözünü insanı oku!

    Varlık dünyasında tutuşunca ten
    Kromozom içinde saklı durur gen
    Gerçek sırra vakıf olmak istersen
    Aç gönül gözünü insanı oku!

    Eşitlik yolunda sen koş kulvarı
    Doğruluk bilimin, en büyük varı
    İyilik, paylaşım, hakkın şiarı
    Aç gönül gözünü insanı oku!

    Kırık kum saati dökülüyor kum
    İyiliğe göz aç kötülüğe yum
    Ben beni insanda okuyup buldum
    Aç gönül gözünü insanı oku!

    Yaralıdır yürek kanıyor dünden
    Arındır kendini kederden kinden
    Varıp Hünkârımın dost defterinden
    Aç gönül gözünü insanı oku!

    Vurguni aşk için hakka yol olduk
    Semaha durduk da, yandık kül olduk
    Ateşin içinde döndük yel olduk
    Aç gönül gözünü insanı oku!...

    Abdullah ORAL
    2012 uluslar arası Hacı Bektaş etkinliğinde Hece Vezni Şiir Yarışması Üçüncüsü..
#21.11.2012 20:38 0 0 0
  • YARINA KAÇ VAR

    Ne zaman başımı kaldırsam yukarı
    Gözlerime güneşi emzirmek için
    Yağmur içerim ateşinden rüzgarın..

    Kötü bir it ulur uzaklardan
    Çatlar ikiye bölünür gökyüzü
    Mavisine bulutlar düşer sevda sularımın
    Toprağıma kan..

    Gözlerim süzülür ufka doğru
    Hafif bir serpinti içime akan
    Bilirmisin.
    Gökyüzüdür avuçlarımda ağlayan..

    Sevdam nazlı bir gelin misali
    serin ve yumuşak
    Esrarlı kaynaktan yağan kar gibi
    Umut sıcacık nefesinde
    Soğuk namlunun
    Vurulur aydınlık düşünceler içinde

    Düşenlerin o gür sesi
    Belleğimde çarpışan
    Bilmem kaç arpa boyu yürüdük
    Aydınlığa giden yolda
    Kaç buğday tanesi içtik güneşi

    ne zaman uzatsam ellerimi
    Avuçlarımda güneşi tutmak için
    Hançeri boynumda bilenir celladın
    Kurşun sekmeden bulur hedefini
    İki kaşın orta yerinde.

    Hiç unutmam
    Tarihin derinliklerinden gelen o sesleri
    Mansuru Nesimiyi
    Börklüceyi Torlak kemali
    Bugün Bedrettin yürekliler
    Ölüme yatırmışlar sevdalı yürekleri.

    Acıyı tuz çürüttü zinciri öfke
    Ay donar dudaklarımda
    Gözlerime perçinlenir gökyüzü

    Bir avuç aydınlık
    Bir damla su berraklığı
    Gizlerimde saklı kalan

    Ne zaman kaldırsam ellerimi
    Aydınlık bir dünya adına

    Düşürür prangalar omuzdan koluma
    Vurulur saniyeler büyür gelir dakikalar
    Oturur yanı başıma işkencelerde
    Sorarsın kendi kendine yarına kaç var ….

    2004 uluslar arası hacı Bek taş senliklerinde
    BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ. YARINA KAÇ VAR
#21.11.2012 20:44 0 0 0
  • SUÇ

    Şu beylerin konağından
    Ateşi çalmak istedim
    Aydınlansın diye ülkem
    Dağları delmek istedim

    Ermek istedikçe sırra
    Sürdüm yüreğimi nara
    Çekmişim özümü dara
    Gerçeği bilmek istedim

    Bulunmuyor zulme çözüm
    Pul dahi etmiyor sözüm
    Kanamasın diye gözüm
    Yaşımı silmek istedim

    Umudu solmuş nineye
    Sütü kesilmiş anneye
    Açlıktan ölen bebeye
    Ekmeği bilmek istedim

    Alanlarda görünmek suç
    Hak aramak direnmek suç
    Patralardan döküldü tunç
    Alanda olmak istedim

    Vurgun iyim düştüm zana
    Can veririm gelen güne
    Gülenle gülmedim amma
    Ölenle ölmek istedim…

    Abdullah Oral
#21.11.2012 20:46 0 0 0
  • SIĞINAK

    Gözlerinin derinliğinde
    Boğulup gitmek istiyorum bu akşam
    Otur şöyle karşıma
    Sus hiç bir şey konuşma
    Yüreğin yüreğime çivilendiği gibi
    Saplansın gözlerin gözlerime
    Sonsuzluk olsun adı aşkımızın

    Sus sakın konuşma
    Bırak konuşsun gözlerin
    Kanamasın neşter deymiş tenin
    Gülün al rengi düşmüş tenine
    Buğulanmış akşam gibi gözlerin
    Korsansız denizlere sürüklüyor yüreğimi

    Sularında yelken açmışım sevdanın
    Yüreğim alabora sevda denizinde
    Bütün limanlar bana yasak
    Bütün sevmeler benden uzak
    Aç kollarını emek yüzlüm
    Demir atayım yüreğinin limanına
    Adı sonsuzluk olsun sığınağımın


    Eşim ameliyat olduğunda 26 11 2001
#21.11.2012 20:47 0 0 0
  • Emeginize yüreginize kaleminize sağlık Abdullah Oral.
#21.11.2012 20:48 0 0 0

  • SENİ ANLATTIM

    Seni anlattım.
    sessizce gözlerimden akan yaşlara,
    Eylül vurgunu bir bahardı.
    Bir nehir gibi boşaldı,
    Gözlerimden sürgün sular

    Seni bulutlara,anlattım.
    Okyanuslara sığmayan sevdanı.
    Kavrulurken ateşinden mavi gökyüzü,
    Bendini aşan sular gibi-
    coştu bulutların gözyaşı.

    Seni maviye kanat çalan,
    martılara anlattım.
    kesildi kanat sesleri.
    çığlığından hasret döküldü-
    albatrosların kan kızılı.

    Seni anlattım, Yüreğime
    Susuz kuyulara su doldu.

    seni anlattım göz bebeklerime
    dökülüp durdu
    boşluğuna dipsiz kuyunun,

    Seni anlattım,
    kaktüs ağaçlarına
    Zulüm boy verdi kenger dikeni gibi
    Bir tarih akmaktaydı ki gözlerimden-
    dikenler güle döndü.

    Seni anlattım,
    bozkır gecelerine
    sızısı dinmeyen türkü oldun dilerimde.
    Ay ışığının şavkı altında,
    bir bebeye ninni söyler gibi,
    Başladın acılara tutunarak emeklemeye.

    Seni anlattım,
    dolunaylı bozkır gecelerine.
    Aşk susmuş hasret dara çekilmiş
    Boynu bükük kalmış çocuksu sevinçler-
    kızılında düşlerin.

    Seni anlattım
    Geceye serpilmiş düşlerin serinliğine
    Dudaklarıma asılı sözler
    İlmeğinde kaldı celladın..

    Seni anlattım,
    Seni parçalanan yüreğime.
    Albatroslar denizi selamladılar
    Sırıl sıklım bir ezginin notalarında…

    Seni anlattım
    Umudu ansızın uyandıran sabahlara
    Çiğ yağdı gün doğumuna
    Döküldü kızıl dere gözlerime
    Nur hak henüz su vermedi güller.

    Seni anlattım seni.
    Sevdasına kurban olduğum.
    Gelişin dünden uzak olsa da
    Ki, bilirim yarından yakın
    Sosyalizm rüyasıdır-
    ezilen tüm dünya halklarının.
    Ve benin özgürlüğüm..

    1987- 6 -mayıs karşı yaka
    A Oral
#21.11.2012 20:49 0 0 0
  • SARHOŞ

    İnsanlar içmeden geçmişler
    Kendilerinden
    İtişip kakışıp duruyorlar
    İçine tükürdüğüm şu dünyada.

    Bir ben deyilim sarhoş
    Beni sarhoş eden ne varsa sarhoş

    Gün sarhoş gece sarhoş
    Otomobillerin ışığı sokak lambaları
    Çankırı caddesinde pavyonlar sarhoş

    Sakarya'da barlar
    Ulus'ta akşamın hüznüyle
    Yürüyen insanlar
    Rüzgarlıda akşamcılar
    Simitçiler Seyyarcılar
    Kaldırımlar sarhoş

    Öyle umarsız yaşanıyor ki hayat
    Sömürü çarkları sarhoş
    Yöneten sarhoş Düzen sarhoş

    Yine de sıcacık bir çorbanın
    Özlemini duyumsarız
    Sıcacık bir yatağın
    Sıcacık bir gülüşün
    Evimiz sığınağımızdır
    Varırız saadet yuvasına

    Çocuklar sarhoş
    Kadın sarhoş ev sarhoş
    Yoksulluğun utancı olur
    Suratında bir tokat gibi patlayan
    Yaratılmışlığın ezikliğiyle

    Tanrı sarhoş
    Yaşam sarhoş
    Ben sarhoş

    ARALIK 1990 - ANKARA
#21.11.2012 20:50 0 0 0
  • Teşekkürler Su Perisi Güzel yorumunuz ile güç verdiniz Bitimsiz sevgiyle kalın
#21.11.2012 20:51 0 0 0
  • Gidersen Kelebekler Ölür

    Zulana bohçalamışsın umutlarımı
    Seni benden alıp nereye böyle ey sevgili
    Yüreğim dilime şaşkın,
    ____ iki çığlık arasında bırakma beni
    Gidersen bütün ormanları ateşe verilir yüreğimin…

    Bazen yıldızlarda küser göğüne,
    Bir çocuk gibi içini çeker gülüşlerini gökyüzü
    Karanlığa düşüp kalan rüzgârlar,
    _______________ şaşırır yönünü
    Gönül dağlarında bütün pınarların suyu çekilir
    Solar nazlı kır çiçekleri kalbimin……

    Birde sen böyle çekip gidersen selamsız sabahsız
    _____________öksüz kalır içimdeki imge dağları.
    Ardında yokluğunun fırtınaları kalır,
    Bilmez misin, yalnızlıklar ayaklandırır anıları….

    Saçlarını tarayan seher yeli, susar,
    ___________ Yönünü kaybeder çoban yıldızı,
    Bir daha turnalar geçmez bu dağlardan, bülbüller ötmez
    Sensiz güllerim boynunu büker.
    ______________ Gayrı çiçekler açmaz bahçemde ….

    Ne kadarda suları koyaklarımızda tutmaya çalışsak
    Durduramayız damlaları, denizlere çekilir sular
    Ellerimizden bir sabun misali kayıp düşer zaman
    Bir rüzgâr hıçkırır,
    ____ yüreğimin tenhalarında, bir dal kırılır
    Boynunu büker sabah kervanları,
    _____________Sen gidersen kelebekler ölür…

    Eşimin kanser olduğunu öğrendiğimde bu şiir döküldü dudaklarımdan.

    Abdullah Oral
#21.11.2012 20:55 0 0 0
  • hocam yüregine sağlık olsun
#22.11.2012 07:40 0 0 0

  • Hayata Yorulmak

    Yalanmış meğerse bütün sözlerin
    Beni gözlerinle vurdun da gittin.
    Gayrı küllendikçe yanar közlerin
    Ateşi sineme sardın da gittin.

    Anladım dünyada tüm aşklar yalan
    Aşk dedin gönlümü eyledin talan
    Buruk bir acı var geçmişten kalan
    Dalımdaki gülü kırdın da gittin.

    Hüzün dehlizidir hala bakışın
    O günden belliydi yürek yakışın
    İçimdeki aşktan dağı yıkışın!
    Beni benden öte sürdün de gittin.

    Kaç gemi batırdım gittiğin yönde
    Güldür şu yüzümü geriye dön de
    Takat bırakmadı bekleyiş bende
    Başıma bir çorap ördün de gittin.

    Vurguni bir umutlar saklı akşamda
    Hayalin hapsolmuş bu garip canda
    Açılır gözlerim geldiğin anda
    Sen beni hayata yordun da gittin…

    A Oral
#25.11.2012 12:30 0 0 0
  • Güz Yaralanır

    Söylediğin sözle incitme beni
    Sessizce kanayan göz yaralanır
    Gel aşkın narında yakma bu teni
    İçimdeki saklı giz yaralanır

    Beni aşka salan güzel dillerin
    Kırılmış omuzdan tutmaz ellerim
    Bağlansın dünyada bütün güllerim
    Açmasın gönlümde tez yaralanır..

    Gidip hal bilmez’e derdini dökme
    Ona sırrın verip özünü yakma
    Gönül bam telini öteye çekme
    Tel perdeye küser saz yaralanır..

    Ey sevdam! hasreti yazdın kilime,
    Adını mıh gibi çaktın dilime
    Gönlüm saz eyledin verdin elime
    Meyve çağındaki öz yaralanır..

    Yeter be sevdiğim içime sızma
    İçimdeki beni ne olur ezme
    Gönül perdesine dokunup gezme
    Saz figana düşer söz yaralanır..

    Vurguni bir ömür geçti boşuna
    Gönül sana sürgün düştü peşine
    Bırak şu yaramın değme başına
    Aşk son baharında, güz yaralanır…

    A Oral
#25.11.2012 12:31 0 0 0
  • Aç Yüreğimde

    Ben doğarken sana sürgün doğmuşum
    Sensizlik olmadı hiç yüreğimde
    Yoluna pervane oldu şu gönlüm
    Seni sevdim ise suç yüreğimde

    Aşksız gül bahçeme, baykuş tünedi,
    Var mı ki bu aşkın elde senedi,
    Her gelen uğradı, beni denedi,
    Bir de sen gel ki yar seç yüreğinde

    Yolların sonunda bir dilek taşı,
    Seven sevdiğine döküyor yaşı
    Gayrı üşütemez zemheri kışı
    Dağların kızıl koru uç yüreğimde

    Kaybetmeden yaşam ile savaşı,
    Gel de kaldır no'lur bükülen başı,
    Vurguni ozanın aşk dolsun döşü,
    Nergis çiçeğim ol, aç yüreğimde.

    A Oral
#25.11.2012 12:33 0 0 0
  • Şarap Gibisin

    Adın dudağımda, yandı kül oldu
    Susuz gönüllerde türap gibisin
    Üzüm karası bir sevda benimki,
    Bu akşam tadımlık şarap gibisin..

    Yüreğim virane, gönül divane,
    Ot biçim zamanı dökülür tane
    Sen gibi gelmedi güzel cihane
    Bu akşam tadımlık şarap gibisin..

    Haberin var mı yar yürek sızımdan
    Düşmüşüm ne çare mevsim güzünden,
    Kurumuş, otları yaktım özümden
    Bu akşam tadımlık şarap gibisin…

    Hazan gülüm olup soldurma teni
    Çiğdemler içinden ara bul beni,
    Aşkına veririm bu güzel canı,
    Bu akşam tadımlık şarap gibisin…

    Aşkın sularından içenler uçar,
    Sevda denizin den her gelen geçer,
    Vurguni, gülünden alları seçer
    Bu akşam tadımlık şarap gibisin…

    A Oral
#25.11.2012 12:34 0 0 0
  • Emeğinize sağlık :)
    konunuz bu bölüme daha uygun olduğu için bu bölüme alındı
#25.11.2012 12:37 0 0 0
  • İlginize teşekkürler dostlukla.
#25.11.2012 12:40 0 0 0
  • KADINLARIMIZ

    Baharı andıran tel duvağıyla
    Çiçeğe bezenir kadınlarımız
    Zemheri sonrası bahar gibidir
    Dalında gül verir kadınlarımız.

    Karnında büyütür oğlu kızı
    Güneşle emzirir baharı yazı
    Ağarır saçları kırışır yüzü
    Çınardır dal verir kadınlarımız.

    Anadır teline kurban olduğum
    Canandır kendimi onda bulduğum
    Sevdamdır bitimsiz aşkla dolduğum
    Peteksiz bal verir kadınlarımız.

    Hasat şarkısıdır kazma kürekli
    Baskılar örseler onu sürekli
    Anadolu gibi yiğit yürekli
    Zalime dil verir kadınlarımız.

    Savaşır düşmana vermez hakkını
    Toprağından söker kendi kökünü
    Hain namlulara gerer göğsünü
    Yoldaşa yol verir kadınlarımız.

    Zulme karşı düşer dili türküye
    Yer vermez içinde kötü korkuya
    Sürer yüreğini çıplak namluya
    Dağlara el verir kadınlarımız.

    Vurgun,i tarihi sallar dizinde
    Bir isyan ateşi yanar özünde
    Savrulur dumanı kendi közünde
    Düşmana kül verir kadınlarımız.

    Yakar bedenini beylere inat
    Düşmana kül verir kadınlarımız.


    Mart 2000

    Abdullah Oral
#07.12.2012 22:35 0 0 0
  • Kendi kaleminize ait siirlerinizi bu baslik altinda paylasabilirsiniz..

    Konunuzu Burdan uygun olan bölüme aldim..
    Kaleminize saglik.
#07.12.2012 22:40 0 0 0
  • Bir Yağmur Damlası

    Rüzgarın sesinde yankılanıyor her şey
    Duy artık yüreğimin sesini anla beni
    Issız gecelerimin dipsiz karanlığında,
    Adını gözlerimle çizdiğim duvarlara

    Denizin dalgasında öfke!
    Toprağın kokusunda buhran kanıyor
    Ölümün eşiğinde bir sevda
    ____Dudaklarında hasret yanıyor...
    Duygularım sana mahkum, yüreğim sensiz

    Ömür bir yağmur damlası !
    Hasret sürdükçe yangına düşen
    Kanar yalnızlığım yüreğimde ılık ılık
    Hadi
    Gel artık kahkum etme beni karanlıklara

    'İçerimde sızı', Suyu serin düşlerin sevdası
    Uzak ötelere alıp gitsem dedikçe başımı
    Şarkılar mahzun, şiirler donuyor dudaklarımda
    İçimdeki şair sessizce yanmakta!
    duyguların yoğunluğunda

    Yüreğimi üşütür gölemin ıssızlığı
    Yanağıma düşen ılık yağmur tanesinde
    Bulutlara yüklüyorum hasretimi
    Gel gayrı:
    Kül etme yüreğimi aşkın sonsuzluğunda

    Abdullah Oral
#07.12.2012 23:08 0 0 0