Gül Kokuyorsun - Edip Cansever

Son güncelleme: 11.01.2013 15:46
  • edip cansever şiirleri - gül şiirleri - gül kokusu şiiri


    Gül Kokuyorsun

    Edip Cansever[HR][/HR]
    noimage


    Gül kokuyorsun bir de
    amansız, acımasız kokuyorsun
    gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
    dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun
    hırçın hırçın, pembe pembe
    öfkeli öfkeli gül
    gül kokuyorsun nefes nefese.

    Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
    ve acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyle
    sen koktukça düşümde görüyorum onu
    düşümde, yani her yerde
    yüzü sararmış, titriyor dudakları
    şakakları ter içinde
    tam alnının altında masmavi iki ateş
    iki su
    iki deniz bazan
    bazan iki damla yaz yağmuru
    mermerini emerek dağlarının
    şiirler söylüyor gene
    ölümünden bu yana yazdığı şiirler
    kızaraktan birtakım şiirlere
    büyük sular büyük gemileri sever çünkü
    ve odur ki büyüklük
    şiir insanın içinden dopdolu bir hayat gibi geçerse
    o zaman ölünce de şiirler yazar insan
    ölünce de yazdıklarını okutur elbet
    ve senin böyle amansız gül koktuğun gibi
    yaşamanın her bir yerinde.

    Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
    bu koku dünyayı tutacak nerdeyse
    gül, gül! Diye bağıracak çocuklar bütün
    herkes, hep bir ağızdan: gül!
    Ve her şeyin üstüne bir gül işlenecek
    saçların, alınların, göğüslerin üstüne
    yüreklerin üstüne
    bembeyaz kemiklerin
    mezarsız ölülerin üstüne
    kurumuş gözyaşlarının
    titreyen kirpiklerin üstüne
    kenetlenmiş çenelerin
    ağarmış dudakların
    unutulmuş çığlıkların üstüne
    kederlerin, yasların, sevinçlerin
    ve her şeyin üstüne bir gül işlenecek.

    Bir rüzgar, bir fırtına gibi esecek gül
    yıllarca esecek belki
    ve ansızın dünyamızı göreceğiz bir sabah
    göreceğiz ki
    biz dünyamızı gerçekten görmemişiz daha
    geceyi, gündüzü, yıldızları
    görmemişiz hiç
    tanışmaya koymamışlar bizi güzelim dünyamızla.

    Öyleyse dostlar bırakın bu yalnızlıkları
    bu umutsuzlukları bırakın kardeşler
    göreceksiniz nasıl
    güller güller güller dolusu
    nasıl gül kokacağız birlikte
    amansız, acımasız kokacağız
    dayanılmaz kokacağız nefes nefese.

    Edip Cansever
#08.01.2013 12:53 0 0 0
  • Susarsın...
    Anlatamazsın...
    ...
    Yağmurlu bir sonbahar.
    Havanın soğuk, gönüllerin sıcak olduğu bir gece..
    Dün akşam gibi bir akşam.
    Yolculuğun adı "nazar"...
    Gidişte tanınmadık yüzler var,
    Hepsinin adı aynı..
    Aşık...
    Fakat bilinmeyen bir hâl var.
    Kimi aşıklığından habersiz...
    Kimi aşkı küçük düşürmüş...
    Kimi henüz aşkı duymamış...
    Kimi maşuğuna aşık, aşkı bilmeyen...
    Kimi de aşka hayal diyen...
    Levra ona giden aşık, yolu gül bilen...
    ...
    Bülbülü görmeden bilmem diyen,
    Ben gülü kokladım diye ortalıkta gezen.
    O gülü koklayanı görmeden.
    Güle hakaret edersin sen...
    ...
    Yolumuz aşk yoludur sâki...
    Yalana sevdalılar gelmesin, aşkımız bâki...
    ve Yağmur...
    O gün adı, yağan nur.
    Her zamankinden daha nazlı...
    Gecede gizlenen ıslak nur, huzur niyazlı...
    ...
    Yola çıkma zamanı,
    Gözler kapalı...
    O kadar mutlu ki herkes,
    Sevinçten susar diller.
    Konuşmaya başlar eller, kalplar...
    Herkes susar...
    Gece konuşur...
    Yolun sesi, sessizliğin sesi.
    Aşıkların nereden geldikleri belli değil,
    Nereye gittikleri belli...
    Gülün kokusunu koklamış o gül bakışlıya...
    Âşkla...
    ...
    Kısa uykular bölüyor geceyi.
    Sessiz demlerden demlenen çaylar geliyor.
    Adı bereket bu seherin.
    Güneşin doğuşuna şahitlik edemeyen gözler var.
    Fakat bilirler, güneşin batışına şahit gül bakış o yârin...
    Yollar yâr kokusuyla bulanmış o gün.
    Gözler neyi görse gönle kâr.
    Allah rızası için yola çıkan edepler var...
    Seherin adı isli Diyarbekir.
    ve Surları, sessizliğin şahidi.
    Mola verilir...
    Önce bir sessizlik,
    Sonra iki hecelik bir nimet...
    Hizmet... Hizmet...
    ...
    Yolcu yolunda gerek.
    Yollar yâr koksa gerek.
    Seherin sıcaklığı ile demlenen çaylar var o naz ellerde,
    Muhabbet olur aşığın şekerden aldığı tadın adı kızıl seherde.
    Güneşi arar gönüller, bulut var her yerde.
    Belki de yârin nazından utanır güneş, kara bulutlar içinde...
    ...
    Gündüzün güneş gül renklidir.
    Yağmura giden aşık, bülbülün sesidir...
    Nihayet biter tefekkürle başlayan yollar...
    Bundan sonrası tevekküldür, açılır kollar.
    Feribot beklenir ufukta, aşka giden yolcu nâr.
    Yüzlere, cennetten kalma bir eda yâr.
    Yâr iline artık bir kaç kocaman adım var...
    Az bir zaman sonra güller diyarına girilecek bilirsin...
    Onun heyecanı ile bulutlara bakar, yakar, ağlatırsın.
    Yüreklerde heyecan ve sonunda varılır güller diyarına.
    Ne yazılabilir ki sâki bilmem bundan sonra...
    ...
    O huzur...
    Bundan sonrasına diller susar.
    Namaz vaktidir, ezan okunur.
    Dükkanlarda adap aranır, edep bulunur.
    Camiden içeri attığın ilk adım lalenin rengi olur.
    Gözlerine bakan her aşık, aşkına kelam olur...
    ...
    Bundan sonrasının adı bekleyiştir...
    Bu ne muhabbet, bu ne koku, bu nasıl bir geliştir...
    Hayaldir, beklenir hep o nur yüzlü yâr...
    Onun adı bekleyiştir, hep bekleyiş...
    Ona bakış...
    Ona gidiş...
    Ona susuş...
    Ona gülüş...
    ve Bekleyiş...
    ...
    Gül kokusu ile içeri gireni bekler gözler...
    ve Bir koku yayılır içeri...
    Onu görenler ayağa dikilir, eller kilitli.
    Nefis, şeytan yerlerin dibinde mahpus şimdi.
    ve Bir ses her yerde..
    Sesin adı sessizlik.
    Herkes bir an ayakta...
    Bir gül kokusu yayılır ki o an bülbüller hepsi orda...
    Aşık yanar maşuğuna, maşuk naz eyler gönlünü cihana...
    ve Kapıdan görünen o...
    Ne kadar da belli En sevgilinin yanından geldiği...
    Gül kokusu üzerine sinmiş belli...
    Aşıkların niyazı...
    Hüzünlü gözlerin hasreti...
    Ne güzelsin Gavs-ı Sani...
    Ne güzelsin Yâr-ı Bâki...
    ...
    O an gözler yaşlı...
    Bilmem mutluluktan mı...
    Ki bir selam verişi vardı...
    Ahh... Gönlümü yaktı...
    Baktı...
    Nazar etti...
    Gül koktum...
    ve İşte orda ben sustum...


    Zekeriya Bilecan
#11.01.2013 14:40 0 0 0
  • canım arkadaşım çok teşekkürler, özlemişim yorumlarını seçtiğin şiirleri gönlüne sağlık olsun
#11.01.2013 15:44 0 0 0
  • Teşekkür ederim seninde yüreğine sağlık bende özledim özlememmi
#11.01.2013 15:46 0 0 0