Daha Başarılı Kablosuz Ağ Bağlantısı İçin İpuçları

Son güncelleme: 20.01.2013 01:08


  • Daha Başarılı Kablosuz Ağ Bağlantısı İçin İpuçları - internet hızlandırma yöntemleri - hızlı internet için








    1. bölüm - Ücretsiz İyileştirmeler

    Bu bölümde anlatacacım yöntemler, daha çok çevre şartlarını düzenlemeye yönelik olup herhangi bir masraf yapmanızı gerektirmezler. Herkes tarafından kolaylıkla uygulanabilirler ve zaman zaman oldukça başarılı sonuçlar verebilirler.

    1) Modeminizi ağ erişimi sunacağınız alanda merkezi bir noktaya konumlandırın

    Her ne kadar, telefon hattınızın bulunduğu lokasyon modemin konumlandırılması için belirleyici olsa da, mümkün olduğunca modeminizi evinizin ya da işyerinizin merkezi bir noktasına koymaya çalışın. Unutmayın ki kablosuz erişim cihazınız standart antenleriyle kabaca dairesel bir kapsama alanı sunacaktır. Modeminizi, kullanım alanınızın merkezine ne kadar yakın yerleştirirseniz o denli yüksek performans alırsınız.

    noimage
    noimage

    2) Modeminizi yere koymayın, duvarlardan ve **** l nesnelerden mümkün mertebe uzak tutun

    Kablosuz yönlendiricilerin standart antenleri dipol'dür. Yani çubuk halindeki antenden radyo dalgaları anten boyunca daireler halinde yayınlanır -silindirik bir düzlemde. Modeminizi bilgisayarınızı kullanacağınız yükseklik seviyesinin çok altında bir yüksekliğe konumlandırmanız sinyal kalitenizi kötü yönde etkileyecektir. Anteni zemine dik konumlandırmanız durumunda sinyal PC'ler tarafından dalgaların çeşitli nesnelerden yansıması yoluyla zayıflamış olarak alınacaklar, farklı bir açıyla konumlandırmanız durumunda ise radyo dalgalarının ciddi bir kısmı zemin ve tavan gibi engellere çarparak zayıflamaya uğrayacak ve ayrıca hedeflediğimiz doğrultunun dışına da ciddi oranda yayın yapacaktır

    Ağın kullanıldığı alanın çok fazla eşya ile kaplı olmaması durumunda, modemin bilgisayarlar ile benzer bir yükseklilere konumlandırması başarılı bir çözümdür. En iyi çözüm ise yönlendirilmiş bir anten yardımıyla tavan vb. yüksek bir noktadan cihazınızın yayın yapmasını sağlamaktır. Böylece cihazın maksimum sayıda PC ile direkt görüş yakalaması sağlanabilir ki profesyonel çözümlerde cihazlar genellikle bu şekilde konumlandırılırlar- kablosuz haberleşmede en iyi durum, haberleşen iki istasyonun birbirlerinin direkt görüş mesafesi içinde oldukları durumdur.

    Bunun da ötesinde özellikle erişim cihazınızı duvarlar, çeşitli nesneler gibi engellerden uzak tutmaya gayret edin. Bu tür engeller radyo dalgalarını zayıflatacaklar ve sinyal kalitesini düşüreceklerdir. Kablosuz ağın kullanıldığı ortamda fiziksel engeller ne kadar fazla ise (duvarlar, çeşitli objeler, ****l cisimler) dalgaların yansıması, kırınımı, saçılımı o denli artacak ve alıcıda bu dalgaların sönümlenme ihtimali o denli yükselecektir.

    Özellikle de met al nesneler haberleşmenizi ciddi şekilde bozacaktırlar. Diğer engellere ek olarak met al cisimler radyo dalgalarını geldiği yöne de yansıtarak çok daha fazla zayıflamaya sebep olacaktır -Girişimi çok yüksek olan gama ışınının 1 metre kalınlığındaki kurşun kaptan geçemediğini hatırlayın. Bu sebeple kablosuz haberleşme cihazlarımız ****l yoğunluğunun yüksek olduğu asansör gibi ortamlarda işlevlerini daha kolay yitirebilmektedirler. Ayrıca mikrodalga fırınlar gibi kablosuz ağlar ile benzer frekans bandında (2.4 GHZ) çalışan elektronik cihazların kullanımları sırasında kablosuz sinyal kalitesini ciddi oranda düşüreceğini göz önünde bulundurun. Bu da sizin için daha düşük sinyal oranı, bağlantı hızı ve daha az kapsama alanı demektir.

    3)Kablosuz erişim cihazlarınızın ve kablosuz ağ kartlarınızın yazılımlarını güncelleyin

    Kablosuz ağ cihazlarını piyasaya süren firmalar, ürünlerinin yazılımlarını (firmware) aralıklarla güncellerler. Bu güncellemeler cihazınıza basit ek özellikler getirebileceği gibi; genellikle ürünün kararlılığını ve performansını arttırırlar. Bu güncellemeleri yapmak kaydıyla cihazınızdan daha yüksek performans alabilirsiniz.

    Bilgisayarlarınızda kullandığınız kablosuz ağ kartlarının sürücülerini (driver) de herhangi bir güncellemenin olduğu durumlarda yenilemeniz yararınıza olacaktır. Bu güncellemeler kartların stabilitesini, dolayısıyla performansını arttırmaya yöneliktir.

    Unutmayın ki donanım çok başarılı olsa dahi başarısız bir yazılım ile iyi bir performans veremez. Başarısız bir cihaz yazılımı ya da kablosuz ağ kartı sürücüsü ağda sıklıkla kopmalara ya da sinyal zayıflamalarına sebebiyet verebilir. Bu yüzden yazılım yenilemelerini yapmanız yararınıza olacaktır. Bu güncellemeler ücretsiz olup, kablosuz ağ performansınızdan şikayetçi olmanız durumunda alabileceğiniz en kolay ve de masrafsız önlemlerdir.


    4) Kablosuz ağın kullanıldığı ortamdaki girişimi azaltın

    Aynı frekans bandında çalışan cihazlar aynı anda çalışırlarsa gönderdikleri sinyallerde girişim meydana gelir ve bu sinyallerde bozulmalar görülür. Basit bir örnekle açıklayacak olursak; ince sesli iki adam aynı anda aynı ortamda gürültülü bir şekilde konuşurlarsa bu iki adamı dinleyen bir kişi söylenilenleri anlamakta zorlanacaktır-ses tonlarındaki benzerlik dolayısıyla; fakat aynı ortamda ince sesli bir adam ile kalın sesli bir adam aynı anda konuşursa dinleyici iki adamdan herhangi birine odaklanarak söylediklerini rahatlıkla anlayabilir. Frekans bandı ve sinyallerin algılanması da aynen bu şekildedir. Farklı frekans bantlarında gönderilen sinyaller de girişir; fakat alıcılarda bulunan filtreler (namıdiğer, bant geçiren filtre; basit örnek: bildiğimiz adsl splitter) haberleşme için kullanacağı sinyali rahatlıkla çekip alabilir.

    noimage

    Yukarıdaki resimde mikrodalga fırının oluşturduğu sinyal kirliliği gösteriliyor

    Tüm bu açıklamalardan sonra gelelim kablosuz ağlarımıza. Bildiğiniz üzere 802.11a (5 GHz) dışındaki tüm Wi-Fi standartları 2.4 GHz'de çalışmaktadır. Güncel olarak kullanılan sistemlerde de 802.11a'ya pek rastlanılmamaktadır. Buradan çıkarılacak sonuç ise; kablosuz telefon, mikrodalga fırın gibi elektronik cihazları satın alırken 2.4 GHz'de çalışmayan ürünleri tercih etmeye çalışın. (900 MHz frekans bandında çalışan birçok kablosuz telefon piyasada mevcut) Tercih etme şansınız yoksa da bu cihazları kablosuz ağınızdan uzak tutmaya gayret edin.

    5) Kablosuz ağınızda kullandığınız cihazların kullandığı haberleşme kanallarını kontrol edin ve gerekirse değiştirin

    Yukarıda girişimden bahsederken, kullandığınız elektronik cihazların Wi-Fi ile aynı frekans bandıyla çalışmamasına dikkat edin demiştik. İyi, güzel, hoş da peki Wi-Fi cihazları birbirlerinin sinyallerine girişmiyorlar mı? Bu sorunun cevabı, tabi ki evet, girişiyorlar. Aynı erişim noktası üzerinden iki farklı terminal haberleşme isteğinde bulunduğunda birbirlerini bekleyerek sırayla haberleşirler ve böylece iletişimin bozulması engellenir, fakat iki farklı erişim noktası söz konusuysa cihazların birbirlerini beklemesi gibi bir durum söz konusu değildir.

    Böylesi bir durum hem cihazların birbiriyle anlaşması için çeşitli protokoller ve dolayısıyla ekstra yük getirecek hem de iletişimde çok ciddi gecikmelere sebep olacaktır (Tek erişim noktasındaki beklemeler bile haberleşmede ciddi gecikmelere sebbiyet vermektedir). Ayrıca kullandığımız kablosuz yönlendiricinin, komşumuzun bizimkinden tamamen bağımsız kablosuz ağ cihazını beklemesi de pek mantıklı bir yaklaşım değil. İşte tüm bu sebeplerden ötürü 2.4 GHz temel frekansı alt bantlara bölünerek Wi-Fi için tahsis edilmiştir. Bu kanallar 13 tanedirler ve 22'şer MHz genişliğinde, 5'er MHz aralıklarla ayrılmışlardır. (Japonya'da 12 MHz genişliğinde 14. bir kanal daha kullanılmaktadır)

    noimage

    Temel frekans ve frekans bandı haberleşmenin en kısıtlı kaynaklarından biridir. Her uygulama için belirli bir temel frekans ve frekans bandı uluslararası standartlar için global olarak ayrılmaktadır -ITU ve ETSI gibi kuruluşların izniyle. Bu sebeple frekans bandının efektif kullanılması çok önemlidir. İşin aslı bant genişliği beş katına çıkarılırsa kapsama alanında hiçbir düşüş olmadan haberleşmedeki veri hızı beş katına çıkar. Fakat frekans bandının kısıtlı bir kaynak olması sebebiyle veri hızındaki geliştirmeler frekans bandı arttırılarak değil modülasyon teknikleri geliştirilerek sağlanır.

    Dipnot: 10 GHz'in üzerinde atmosferin bozucu etkilerinin radyo dalgaları üzerindeki fazlalığı nedeniyle mobil sistemlerde yüksek frekansların kullanımı henüz pek yaygın değildir- daha yüksek güce ihtiyaç duyulur ve bu da mobiliteyi düşürür.

    Frekans bandı sınırlı bir kaynak olduğu için, kanallar iç içe geçecek şekilde dizayn edilmiştir. Böylece çok dar bir frekans bandında (2.4-2.482 GHz) 13 kanal sığdırılarak kanal kullanılabilirliği arttırılmıştır. Tasarımlarda komşu erişim noktaları için girişimin olmayacağı minimum kanal mesafesi 5'tir -yukarıdaki resimde de görülüyor. Yani birbirinin etki alanına düşen en fazla 3 erişim noktası sağlıklı bir şekilde kullanılabilir ve bu cihazlar da 1-6-11, 2-7-12 ya da 3-8-13 kanal kullanımlarıyla yerleştirilebilirler. Başarılı bir tasarım ile, belirli bir alan içerisinde onlarca cihaz her birinin kapsama alanında yalnızca iki komşusunun etki gücü olacak şekilde haberleşme sağlanabilir.

    Kablosuz ağ sisteminizde sizin dikkat etmeniz gereken nokta; eğer ağınızda çok sayıda erişim noktası kullanıyorsanız kanal planlamasını yukarıdaki gibi girişimin olmayacağı şekilde ayarlamak ve cihaz yerleşimine dikkat etmek olacaktır. Tek cihaz kullanmanız durumunda da çevrede kullanılan kablosuz ağları da göz önünde bulundurup, farklı kanalları deneyerek en yüksek performans aldığınız kanalı kullanabilirsiniz.

    noimage

    Cisco gibi sektörün önde gelen bazı firmaların kablosuz erişim cihazları kendi kapsama alanlarındaki aynı marka cihazlar ile haberleşerek komşusunun kullandığı kanalı belirleyip, kendi kanalını otomatik olarak ayarlayabilmektedir. Tabii bunun için aygıtların aynı protokolü kullanarak anlaşabilmesi gerekiyor.

    Kanal değiştirmek için erişim noktanızdan kanal seçimini yapmanız yeterlidir. Ağ kartınız erişim noktasının haberleştiği alt frekans bandını otomatik olarak algılayıp, cihazınızla o frekansta haberleşecektir.


    2. bölüm - Ekstra donanım gerektirebilen iyileştirmeler

    Bu bölümde anlatılan güncelleştirmeler ise elinizde uygun donanımın olması durumunda kolaylıkla uygulanabilecek; ancak bazı durumlarda da küçük masraflarla performansınızı arttırabilecek yöntemlerdir. Başarımları, kaliteli ve güncel donanımlar kullanmanız durumunda oldukça yüksektir.

    1) Daha yeni kablosuz standartları kullanmaya çalışın

    Teknolojinin en son cicileriyle oynamak her zaman eğlencelidir, teknoloji bize hep daha fazlasını sunar ve iştahımızı kabartır. Kablosuz ağ teknolojilerinde de tarih tekerrürden ibaret.

    noimage

    Yukarıdaki tabloda Max net bitrate kısmında ulaşılabilecek teorik hızlar görülmekte. r_in ve r_out kısımlarında ise iç mekanlarda ve dış alanlarda her bir standardın kapsama alanı belirtilmekte. Görüldüğü üzere, daha yeni olan teknoloji daha fazla veri hızı ve da yüksek kapsama alanı sağlıyor genellikle.

    Pratikte 802.11b 2-5 Mbit/s, 802.11g 13-23 Mbit/s, taslak halindeki 802.11n çözümleri ise 37-42 Mbit/s dolaylarında veri hızları sağlıyorlar. Yerine göre bu değerleri çok daha aşan 802.11n taslak aygıtları mevcut.

    Benim de önerim 802.11n taslak standardına gitmeniz. Yapılan incelemelerde de görüldüğü üzere 802.11n standardındaki aygıtlar açık alanda daha fazla menzil ve daha yüksek aktarım hızlamakla kalmıyor, ev ya da ofis gibi ortamlarda daha fazla sayıda duvarın arkasından düzgün bağlantı kurabiliyorlar. Standart taslağının güncel versiyonu 2.0 (802.11n draft-2.0 gibi ibarelerle görebilirsiniz). Yine Asus gibi bazı firmalar, standart taslak halinden çıkıp son halini aldığında doğrudan ya da firmware güncellemesiyle son haline uyumlu olma garantisi verdiler ya da veriyorlar. Piyasada bu kadar çok sayıda 802.11n-taslak uyumlu aygıt satıldığına göre birdenbire büyük değişikliğin olması düşük ihtimal. Bu vakitten sonra 802.11g'yi ancak maliyet odaklı düşünün.

    2) Kablosuz ağ yönlendiricinizin antenini yenileyin

    Satın aldığınız kablosuz erişim cihazlarının antenleri genellikle dipol (anten boyunca 360 derecelik örüntüye yayın yapan) yapıdadır. Başka bir söylemle cihazınızın anteni ya da antenleri; anten uzunluğu boyunca uzayda toroid (kandil simidine benzer) şeklindeki bir yapıda yayın yaparlar. Bu durum düşük anten kazancına karşılık gelmektedir. Yönlendirilmiş antenler kullanarak, cihazınızın bu uzayın belirli bir dilimine yayın yapmasını sağlayabilirsiniz. Bu yapıdaki antenler yayımladıkları dalgaları aynı güçle belirli bir uzay dilimine gönderirler ve aynı gücü daha dar bir örüntüye harcadıkları için kapsama alanları (anten özelliklerinde kazanç dB cinsinden belirtilir) daha yüksektir

    Özellikle çoklu antenli bir modem kullanıyorsanız, kapsama uzaklığınızı ve alanınızı ciddi biçimde arttırabilirsiniz, yönlendirilmiş antenler kullanarak. Unutmamanız gereken nokta ise yüksek kazançlı antenlerin belli bir uzay parçasına yayın yapıyor olmaları dolayısıyla her noktadan bağlantı sağlayamayacağınız. Örneğin aşağıdaki resimde sağdaki antenin arkasında bulunan bir kullanıcı cihazdan hiç sinyal alamayacaktır.

    noimage

    Yönlendirilmiş antenlerin kazançları yüksektir ve kablosuz ağ performansınızı arttırırlar.

    Yönlendirilmiş anten kullanımı özellikle tavana monte edilen erişim noktaları için oldukça idealdir. Böylece yayının belirli bir alana yapılması rahatlıkla sağlanabilir. Keza kablosuz cihazınıza erişecek cihazlar düzlemsel bir yapıda konumlandırılmışlar ise -ve çok antenli bir cihaza sahip iseniz- sahip olduğunuz modemin antenleri birbirinin "pattern"ine (örüntüsüne) yayın yapacaklardır ve gereksiz yere güç sarfiyatı olacaktır. Bu durumu aynı sektörde iki farklı firmaya sahip olup, birbirleriyle rekabet ettirmeye benzetebiliriz. Halbuki birisi bir bölgeye diğeri farklı bir bölgeye hizmet verseler kısıtlı kaynaklarını daha başarılı kullanabilirler. Yönlendirilmiş antenlerin yaptığı da budur genel anlamda: hedef bölgeye odaklanmak.

    Eğer kablosuz ağ cihazınızı yeni satın alacak iseniz; anteni kolaylıkla değiştirilebilen modelleri tercih etmeniz olası bir anten yenileme işini oldukça kolaylaştıracaktır.

    3) Mümkünse kablosuz ağ bağdaştırıcınızın antenini, değilse ağ bağdaştırıcınızı değiştirin

    Haberleşme çift taraflı gerçekleşen bir eylemdir. Erişim noktasının size gönderdiği sinyalleri yeterince güçlü bir şekilde gönderip size ulaşmasını sağlaması gerekirken, sizin ağ kartınızın gönderdiği sinyallerin de erişim noktası tarafından algılancabilecek kadar kuvvetli gönderilmesi gerekir. Kartların sinyali ilettikleri güç değerleri belirli sınırlar arasında olmalıdır (insan sağlığına zarar vermemelidir; Bkz. SAR değeri), bu aşamada ağ kartınızın anteninin performansı ön plana çıkıyor (yukarıda bahsettiğimiz omni-directional; her yöne yayın yapan antenler).

    . Bu yüzden kablosuz ağınızdan yeterli performansı alamadığınızı düşündüğünüz durumlarda PC'niz için de anten geliştirmesini; anten yenilemesi mümkün değilse, ağ kartı değişikliğini düşünebilirsiniz. PCI yuvasına oturan dahili kablosuz ağ kartları sinyal zayıflamasından en çok muzdarip olan aygıtlar. Bu aygıtların antenleri genellikle kasanın arkasında olduğu için hem daha çok fiziksel engelden, hem de ****l bilgisayar kasasıyla içindeki bileşenlerin oluşturduğu elektrik alanlardan etkilenir.



    noimage
    This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 800x600.


    noimage

    Kablosuz ağ kartınızın antenlerini masanın üstüne çekmek için bu tip aparatlar da satılıyor. Eğer böyle bir olanağınız yoksa ya da maliyet açısından gerekli görmüyorsanız USB üzerinden bağlanan ağ adaptörleri ikinci yakın çözüm. Bunları bildiğiniz USB uzatma kablolarıyla masanın üstüne, daha iyi sinyal alıp gönderebileceği bir yerlere çekebilirsiniz.

    Dizüstü bilgisayarlardaki ağ kartları içinse yapacak çok fazla şey yok. Sık rastlanan kanının aksine dizüstü bilgisayarların kablosuz ağ bağlantı yöntemleri sonradan eklenebilecek USB ve özellikle PCMCIA çözümlerden daha başarılıdır çünkü ekran paneli gibi yerlerde büyükçe antenleri bulunur. Eğer dizüstü bilgisayarınıza, örneğin 802.11g'den 802.11n taslak standardına geçiş gibi bir güncelleme yapıyorsanız USB adaptörlere yönelmeniz daha doğru. PCMCIA adaptörlere karşı konum ve şekillerinden dolayı avantaj sağlıyorlar, en azından 15-20 cm gibi bir uzatma kablosuyla daha iyi sinyal alıp gönderebileceği bir yere konumlandırabilirsiniz.

    4) Kablosuz ağ donanımınızı tek bir üreticiden temin etmeye çalışın

    Aynı firmanın ürettiği kablosuz erişim cihazı ve ağ kartı ikilisinin daha performanslı çalışacağını göz önünde bulundurun. Firmalar ürünlerini kontrollü testlere tabi tutarken sistemdeki diğer donanımları da kendi markalarından ya da belirli anlaşmalı oldukları üreticilerden seçerler ve piyasaya sürülecek cihazın optimizasyonu da bu cihazlara göre yapılır (Özellikle ürün ilk çıktığında değişik marka donanımlarla uyumluluk sorunları olabilir). Ayrıca Linksys'nin SpeedBooster'ı ve D-Link'in 108G'si gibi firmaya özel teknolojiler, noktadan noktaya haberleşen iki donanım tarafından da desteklendiği zaman ciddi oranlarda performans artışı sağlamaktadır

    5) Kablosuz tekrarlayıcılarla ya da erişim noktalarıyla altyapınızı güçlendirin

    Ev kullanıcıları için yukarıda belirttiğimiz önlemler, kablosuz iletişim performansınıza önemli derecede katkı sağlayabilir; fakat kurumsal çözümlerde, özellikle de kullanıcıların geniş alana yayıldığı durumlarda pek de fayda sağlamayabilir. Böylesi hallerde, tekrarlayıcı ya da erişim noktası kullanarak erişim mesafenizi ve performansınızı arttırabilirsiniz. Yeni bir kablosuz erişim cihazı ya da tekrarlayıcı satın almak en masraflı çözüm olmasına karşın, kapsama alanınızı ve ağ performansınızı en başarılı şekilde yükseltecek olan çözümdür. İkisi arasında ise öncelikli olarak kablosuz erişim noktalarını tercih edin.

    noimage
    noimage

    Sarı - Kablosuz ağ yönlendiricisi, Yeşil - Kablosuz tekrarlayıcı

    Tekrarlayıcı: Kablosuz olarak aldığı sinyalleri güçlendirir ve iletir. Böylece kapsama alanı arttırılmış olur, daha uzaklardaki kullanıcılara daha iyi sinyal seviyesi sağlanmış olması dolayısıyla veri aktarım hızı yüksek tutulmuş olur. Buna karşın genel sistem performansında bir artış değil, düşüş de gözlemlenebilir.

    Erişim Noktası: Backbone'dan (ağ altyapısının ana hattı) aldığı bağlantıyı çevresine dağıtır. Hem kapsama alanını hem de performansı arttırır. (Wi-Fi'de haberleşme birbirini bekleme üzerine kuruludur, eğer erişim noktasıyla bir cihaz konuşuyorsa, haberleşmek isteyen diğer tüm cihazlar beklerler. Bu da tek cihazla çok sayıda kullanıcıya hizmet vermek istediğinizde ciddi gecikmeler yaşamanız olasıdır) Bu sebeple yoğun kullanımın olduğu yerlerde anten çıkış güçleri kapsama alanlarını daraltıp girişimi engellemek için azaltılarak çok sayıda erişim noktası kullanılır. -Erişim noktaları ana hatta kablo ile bağlanıp terminallere (yani bilgisayarlarla) kablosuz bağlantı sağlarlar.

    Sonuç

    Bu makalede, sizi kablosuz ağlardan nasıl daha fazla performans alabileceğinize yönelik aydınlatmaya çalıştım. Daha başarılı bir kablosuz ağ daha rahat kullanım alanlarının oluşması manasına geliyor. Bu sebeple eğer evinizdeki ya da işyerinizdeki kablosuz ağın performansından memnun değilseniz, özellikle herhangi bir harcama yapmadan uygulayabileceğiniz ilk bölümdeki tavsiyeleri göz önünde bulundurun. Eğer bu konuda ciddi sıkıntılar yaşamakta iseniz ve ilk bölümdeki öneriler sonuç vermedi ise çok ciddi meblağlar ödemeden ufak yükseltmelerle ağ performansını arttırmayı deneyebilirsiniz.

    Tüm bunlara karşın şunu aklınızdan çıkarmayın; burada önerdiğimiz hiçbir yöntem ya da uyarı kesin sonuç verecek diye bir durum söz konusu değildir. "Kablosuz ağ belirsizliği", kablosuz ağınızın donanımının kendisi dışında ev/ofis ortamınızdaki koşullar, etraftaki diğer ağlar, şebekeye bağlı elektrikli aletler gibi bir sürü nedenden, kablosuz ağ performansının birbirinin eşi iki ofiste bile aynı olmayabileceğini söyler. Yani gerçek hayat sonuçlarını ancak deneyerek bulabilirsiniz.
#20.01.2013 01:08 0 0 0