Sonbahar şiirleri - Beyhude Sonbahar - Musemma Yıldız Şiirleri
BEYHUDE SONBAHAR
Gölgede seyreledim gün batarken yüzünü
Şafak sayar Hû nefesim söyler son sözünü
Ah çekip eyleme! Firaridir bu gece umutlarım
Fezada hudutsuz geziyor ipe dizilmiş acılarım
Gam dikilmiş yıldızın bağrına itaat eylemez
Dayamış sırtını önüne; feryadım gelir ışığım gelmez
Samanyolu’nda çırpınır acı bir melal, kararır gözlerim
Uğultulu sessizlik okşar bedenimi, sol yanımdan titrerim
Derde çare diye sinsice kaynatıyor zaman zehrini
Yanılgıya düştü ikrarımın edeple duran son cümlesi
Hangi diken acıtır sinemi yokluğunun iğnesi varken
Kurur mu sandın Leyla’nın mendili Mecnun çölde avareyken
Küf kokuyor cinnet geçirten gecenin kara çarşafı
Buyursun gelsin artık çoban yıldızının aşk cellâdı
Serap olur düşler, ayaz vurur yıldırımları ufanır dağlar
Hazana düşmüş gülşenim, küskün çaresiz gecede ağlar
Düştü içime yine yalnızlık eken mağrur zalim kanlı bir nigar
Usandım ahımdan! Ha sonbahar olmuş ha ilkbahar
Hülyası olmayınca raks eden kehkeşanlar neye yarar?
Bitsin artık ey ömrüm bu beyhude sonbahar!