kuşların biyolojik yapısı - kuşların özellikleri - kuşlarda iskelet yapısı - kuşların beyin yapısıÖn üyeleri degiserek kanat seklini aldigindan uçabilmektedirler. Bu nedenle (Latince, Aves=kus) Aves adi verilmistir. Bunlar sicakkanli (sabit sicaklikli) omurgalilarin ilk sinifini olustururlar. Vücut sicakliklari az çok sabit olup, 39-400C arasinda degisiklik gösterir. Vücutlari tüylerle kaplidir. Bu yapilar vücut sicakliginin kaybolmasini önler ve uçmada görev yapar. Uçma özellikleri nedeniyle diger hayvanlarin yasayamadiklari bölgelere bile kolaylikla uyum saglarlar. Kuslar gerek göze çarpan renleri, kulaga hos gelen sesleri ve gerekse çogunlukla gündüz aktif olmalari nedeniyle, hayvanlar aleminde en çok taninan bir grubu olustururlar. Bunlar bir çok özellik bakimindan Mezozoikte yasamis olan Pterosauria (uçan sürüngenler) takimi üyelerine çok benzerlik gösterirler. Yalniz kemikleri ince oldugundan ve yeter derecede fosillesme gösteremediklerinden bu grubun kökeni konusunda henüz kesin bir fikir ileri sürmek olanaksizdir. Bu hayvanlarin ilk fosilleri ancak Bavyera (Almanya)'daki Jura devrine ait kalker tabakalari arasinda bulunmustur.
KARAKTERISTIK ÖZELLIKLERI
Derilerinde salgi bezi yoktur. Yalniz kuyruk kökünde yag bezleri bulunur. Deri üzerinde ekzoiskelet görevi yapan epidermis kökenli tüyler ve bacaklar üzerinde yine epidermis kökenli pullar bulunur. Derinin epidermis tabakasindaki keratinlesmis (Stratum korneum) kisim ve dermis tabakasi oldukça incedir.
Üyeler iki çifttir (Tetrapoda). Ön üyeler uçmayi saglamak amaciyla kanat seklini almistir. Arka üyeler ise yürümeye, yüzmeye, tirmanmaya ve esinmeye uyum göstermistir. Ayaklarinda genellikle dört tane parmak bulunur.
Agiz keratin bir gaganin ucunda yer almistir. Gaga besinin alinmasi yaninda uçma sirasinda dengeyi saglamada da görev yapar. Beslenme biçimine bagli olarak gaga sekilleride oldukça degisiklik göstermektedir. Günümüzde yasayan kuslarda disler yoktur.
Iskelet tam anlamiyla kemiklesmistir. Vücudun hafiflemesini saglamak amaciyla büyük kemikler içerisinde hava bosluklari bulunmaktadir. Kafatasi yalniz bir oksipital kondil ile omurgaya baglanir. Sternum (gögüs kemigi) ucuna kaslarin baglanmasini saglamak amaciyla çok gelismis, kuyruktaki omur sayilari azalmistir. Kaburgalari oldukça küçüktür.
Kalpleri 2 kulakçik ve 2 karincik olmak üzere dört gözlüdür. Bir çift aort yayindan yalniz sag aort yayi mevcuttur. Alyuvarlari oval sekilde bikonveks ve çekirdeklidir.
Solunum akcigerlerle olur. Kaburgalara baglanmis olan akcigerlerin, iç organlar arsinda ve kemikler içerisinde yer alan ince çeperli hava keseleriyle baglantisi vardir. Trake ve bronslarin baglandigi yere yakin bir bölgede çok gelismis olan syrinx (ses çikarma kutusu) bulunur.
Vücut sicakligi çevre kosullarina bagli olarak degisiklik göstermez (Homoiothermus), bazi anatomik ve fizyolojik özellikleri nedeniyle sabit kalmasi saglanir. Bunlarda vücut için gerekli olan sicaklik vücut tarafindan üretilir (Endoterm).
Bosaltim sistwemleri metanefroz tiptedir. Bosaltim kanallari (üreter) kloaka açilir, sidik keseleri yoktur, bosaltim maddesi yari kati haldedir.
Beyin sinirleri 12 çifttir.
Ayri eseylidirler. Erkeklerde bulunan bir çift testis birer sperma kanali (vas deferens) ile kloaka açilir. Disilerde yalniz sol yumurtalik (ovaryum) ve sol yumurta kanali (ovidukt) gelismis, sagdakiler körelmistir. Kopulasyon organi ördek ve kaz gibiler disinda bulunmaz. Yedek besin maddesi bakimindan çok zengin ve segmentasyonu meroblastik olan yumurta üzeri kalker yapisindaki kalin bir kabukla örtülüdür. Iç döllenme görülür. Tümü ovipardir ve yumurtanin gelismesi için kuluçkaya yatarlar. Amnion, korion ve allantois gibi embriyonik zarlar embriyonik gelisim sirasinda yumurtanin içerisinde olusurlar. Megapodes disindakilerin tümünde yavru bakimi görülür.
Kuslar, 1) Vücutlarinin tüylerle örtülü olmasi, 2) Kalplerinin dört göz içermesi, 3) Sabit vücut sicakligina sahip olmalari, 4) Yüksek bir metabolizmanin varligi, 5) Uçma yeteneklerinin olmasi, 6) Çok gelismis olan ses, isitme ve görme organlarinin bulunmasi ve 7) Yavrularina özel bir bakim göstermeleri nedeniyle, sistematik sirada kendilerinden daha önce gelen tüm hayvanlardan daha gelismis bir yapi gösterirler. Bütün bu özellikleri nedeniyle evrim açisindan kuslar, sürüngenlerden daha ileride bulunmaktadirlar.