diyet yapma - diyet ürünlerinin neden oldukları - akif başaran
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Akif Başaran, hayat boyu sürecek olan sağlıklı beslenme düzeninin oluşturulduğu takdirde, birçok kronik hastalığın önüne geçilebileceğini ve yaşlanmanın durdurulabileceğini ifade etti.
Dr. Akif Başaran, insanların ilerleyen yaşlarına rağmen sağlığı yerinde, dinamik, kendiyle barışık ve mutlu bir hayat için bedenlerine saygı duymaları ve yiyip içtiklerine dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. Sağlıklı beslenme için sunduğu hareket planında patates, pirinç pilavı, mısır, kraker, sütlü çikolata, şekerli atıştırma ürünleri, sofra şekeri, meyve suyu, gazlı içecekler, tahıllı gıdalar gibi, kan şekerini arttırma hızı yüksek besinlerden uzak durulması gerektiğini kaydeden Dr. Başaran, “Bu yiyeceklerin yerine glisemik indeksi düşük besinler yemeliyiz. Bu besinler içinde de özellikle kırlarda dolaşan büyük ve küçükbaş hayvan eti olmak üzere her türlü et, baklagiller, her çeşit yeşil sebze, ev yoğurdu, kefir, siyah çikolata, kuruyemiş, tereyağı, sızma zeytinyağı, 3-4 adet yumurta var” açıklamasında bulundu.
Sağlıklı beslenmede en önemli ve en zor olan konunun egzersiz olduğunu ifade eden Dr. Başaran, egzersiz için koşmanın veya spor salonuna gitmenin gerekmediğini, her fırsatta tempolu yürüyüşün, asansör yerine merdiven kullanmanın, hafif ağırlık çalışmanın, ayakta durmanın bile işe yaradığını söyledi.
“DİYET ÜRÜNLERDEN UZAK DURUN”
Dr. Başaran, sağlıklı beslenmek, obeziteden korunmak ve kilo vermek için diyet ürünlerden uzak durulması gerektiğini de vurguladı. Diyet ürünlerin kalorisinin az olmasına rağmen içindeki tatlandırıcı ve katkı maddelerin aşırı insülin salgılatarak acıktırdığını belirten Dr. Başaran, kolay zayıflamayı garanti eden doğal ve kimyasal madde veya gıdalara dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyardı. Her gün yenisi çıkan zayıflatma ilaçlarının veya gıdalarının birçoğunun faydadan çok zarar verdiğini ifade eden Dr. Başaran, “Doktorunuza danışmadan zayıflama ilacı kullanmayın. Her ne kadar içinde yazmıyor olsa da gıda etiketlerini dikkatle okuyun, içinde fruktoz, gıda boyası, koruyucu madde, soya varsa uzak durun” dedi.
3 ana öğün dışında mecbur kalmadıkça bir şey yenmemesi gerektiğini dile getiren Dr. Başaran, sağlıklı beslenme konusunda şunları söyledi: “Açlık insülin değerinizi 5 IU/ml altında tutun, bunu başarırsanız göbek yağlarından kurtulursunuz; şeker ve kalp hastalıklarından uzak kalırsınız.
En önemlisi de yaşlanmayı durdurup sağlıklı bir hayatı garantilersiniz. Üç ana öğün dışında mecbur kalmadıkça bir şey yemeyin. Eğer bir şeyler yemek zorundaysanız öncelikle bir bardak su için, hala açlık hissediyorsanız kuruyemiş, peynir, domates, ev yoğurdu gibi glisemik indeksi düşük gıdalar tüketin.
Meyvelere dikkat edin; birçoğu günlük ihtiyacımızın çok üstünde früktoz, yani meyve şekeri içeriyor. Bir zamanlar diyet yapan insanlara bol meyve önerilmekteydi oysa fruktozun sadece 15-20 gram kadarı vücut tarafından kullanılmakta, geri kalanı hızlıca trigliseride dönüşerek göbek yağımızı artırmakta, ayrıca diyabet, koroner kalp hastalığı ve hipertansiyon için zemin oluşturmaktadır. Obezite ve diyabetten korunmak için mutlaka D vitamini düzeyine baktırın, gerekirse doktorunuzdan takviye isteyin. Her fırsatta yanmayacak şekilde güneşlenmeyi ihmal etmeyin. Magnezyum, insülin direncini azaltan ve obeziteden koruyan en değerli minerallerden biridir. En çok bulunduğu gıdalar ıspanak, marul, kereviz, pırasa gibi yeşil sebzeler, ceviz, badem, siyah çikolata (yüzde 70 kakao) ve fındıktır. Ancak gıdalarla günlük yeterli miktara (350-400 mg) ulaşmak çok zordur. O yüzden takviye olarak alınması gerekebilir. Son olarak omega3 takviyesi almayı unutmayın. Malesef gıdalarda artık neredeyse hiç bulunmadığı için balık yağı olarak likid veya kapsül şeklinde günlük alınması gereklidir. Burada en önemli konu omega3 balık yağında bulunan EPA ve DHA miktarıdır. Toplamda günlük olarak 1 gram civarında alınması, kalp damar hastalığı başta olmak üzere bizi birçok hastalığa karşı koruyacaktır. Şeker hastalığının ilk belirtisi olan reaktif hipoglisemiye dikkat edin. Yemekten kısa süre sonra halsizlik, uyuşukluk, ellerde titreme, çarpıntı, terleme şikayetleriniz varsa ve şekerli bir besine ihtiyaç duyuyorsanız, bir an önce düşük glisemik indeksi olan besinlere geçiş yapın. Gerekirse doktorunuzla görüşüp tetkiklerinizi yaptırın.”