Günler bize dostların güzelliği ile, geceler onların duaları ile mübarek oluyor. Umudumuz dostların hediyesi, duamız sizlerin sevgisi. Kandiliniz mübarek olsun..
Konsun yine pervazlara güvercinler, hu hulara karışsın aminler,mübarek akşamdır, gelin ey Fatihalar, Yasinler....
Gün vardır, bin yıldan uzun gelir bize, bir yıl vardır bir günden kısa gelir bize. Bire bin yazılan bu gecede dua edelim Rabbimiz'e. Kandilimiz mübarek olsun
Size karanfilin sadakatini, sümbülün bağlılığını, menekşenin tevazusunu, lalenin gururunu, leyleğın saadetini versek, bize de dua eder misiniz? Kandiliniz mübarek olsun..
Allah'ım gönlümüzde olanı hakkımızda hayırlı eylesin,hakkımızda hayırlı olanı ise gönlümüze razı eylesin İnş. Dualar kabul Miraç Kandılımız kutlu Olsun Arkadaşlar.
Peygamberimiz (s.a.v), Hicret'ten bir buçuk sene evvel Receb ayının 27. gecesi Burak ile Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya götürüldükten sonra sahradan semâya çıkarıldı. Semâ katlarının her birinde peygamberlerden biriyle görüştü. Nice melekler gördü. Cennet ve Cehennemi müşâhede etti, gördü. Sidre-i Müntehâ'yı geçti, Allâhü Teâlâ'nın melekûtundan birçok acâyibât gösterildi. Beş vakit namaz emriyle aynı gece geri döndü. Sabah mescide çıkıp Kureyş'e haber verdi. Şaşkınlık ve inkârdan kimi el çırpıyor, kimi elini başına koyuyordu. iman etmiş olanlardan bâzıları, dinden döndüler. İçlerinden bir kısmı Hz. Ebû Bekr'e (r.a.) koştular:
"Eğer bunu o söylediyse şüphesiz doğrudur." dedi. "Onu, bunda da mı tasdik ediyorsun?" dediler. "Ben onu bundan daha ötesinde -yani peygamberliğini- tasdik ediyorum!" dedi. Bunun üzerine "Sıddîk" diye isimlendirildi. Kureyşlilerden Mescid-i Aksâ'yı bilenler Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) onunla alâkalı suâller sordular, târifini istediler. Allâhü Teâlâ Mescid-i Aksâ'yı Resûlullâh'a gösterdi, ona bakıp târif ediyordu. Müşrikler, "Târifinde doğru söyledi." dediler. Sonra da "Haydi bakalım, bizim kervanı haber ver. O, bizce daha mühimdir. Onlardan bir şeye rast geldin mi?" dediler. "Evet, filanların kervanına rast geldim, Revha'da idi. Bir deve yitirmişler, arıyorlardı. Yüklerinde bir su kırbası vardı. Susadım, onu alıp su içtim ve yine yerine koydum. Geldiklerinde sorun bakalım, kırbada suyu bulmuşlar mı?" buyurdu. "Bu da diğer bir delildir." dediler. Sonra sayılarını, yüklerini, şekillerini sordular. Bu defa da Resûlullâh'a (s.a.v.) kervan gösteriliverdi ve sorduklarının hepsini haber verdi: "İçlerinde falan ve filân, önde karamtık beyaz bir deve üzerinde dikilmiş iki büyük çuval olduğu halde filân gün güneşin doğuşuyla beraber gelirler." buyurdu. "Bu da diğer bir delildir." dediler.
O gün hızla tepeye doğru çıktılar. Güneş ne zaman doğacak da onu yalancı çıkaracağız diye bakıyorlardı. Derken içlerinden birisi "Güneş doğdu." diye haykırdı, diğer birisi de "İşte kervan geliyor, önünde karamtık beyaz deve ve içlerinde falan ve filân da var, tıpkı dediği gibi." dedi.
Böyle iken yine îmân etmediler de "Bu apaçık bir sihirdir." dediler.
Ve iman kemaline ermezse, yani sen özünü bulup kendini bilmezsen,
ilim sana fayda vermez .kendini bilince, nefsini bilen rabbini bilir
kurali geregi, yani sülb sülb icinde, sülb sülb icinde geldik, bugüne
kadar. hepimiz ademin sübündeydik o havvaya vaaz (döl verince) havvaya
gecdik. ordan, habilse, habil, şit ise şitde yolculuk ettik. ve böyle
böyle sülb icinde sülbde yolculuk ettik. ve en son babamiza ondanda
annemize vaaz olduk (gectik)ve sonra ana rahminde var olma serüveni ve
dünyada dogma . öyleyse babasini bilmeyen rabbini bilmez, yine annesini
bilmeyen rabbini bilmez. biz ondan geldik demek, ne demekdir hicmi
düşünmezsiniz. mesela ben babamdan anmeme annemdende dünyaya geldim. o
zaman kimden gelmiş oldum kime gidecekmişim anladinizmi!!!!! anlamayan
ahmak varsa birdaha anlatan. sonra babama varinca, babamda bir başka
sülb icinde, önce dedem sonra ninem, yine ordanda ötede ordanda ötede,
sülb sülb icnde ve dedem Hz.Ali ve ninem Hz Fatimaya vardim. yani
ondandan önce ceddim Muhammede, ve yine ondanda ondanda öte, hz ismail
ve hz ibrahim ve hacer sülbü,....
yani kimden geldik kime gidecegiz anladinizmi ve en sonda Hz.Adem
ve ondanda "ve nefahte ruhehu" kurali geregi, O na, ruhu üfleyen
rabbimze dönecegiz . ve "Allaha itaat edin sonra peygambere sonra anne
babaniza " demek bu kadar mühimdir ve cennetin annelerin ayaginin
altinda olmasi ne demek anladinizmi şimdi. Anne babasina dönecek
oldugunu bilmeyen rabbine nasil dönecegini hic hic bilmez.
ve vücut vücut icinde, vücut vücut icinde, ve vahdeti vücut demek
senin onun icinde oldugun vücut demekdir. ve tartikatta seyri sülük,
işde o vahdeti vücudu bulma, ve ondan öte fena firrasule ulaşma, ve
ondan da öte, fena fillaha varma demekdir.
ve bunun kevni manasi, kainatin balonun şişmesi gibi acilmasi, ve
bir evren bir evrenin icinde, bir sistem bir diger sistemin icinde, ve
en dişda adem atamiz, ve acildikca aciliyor, şişdikce şişiyor, ve en
icdeki, en dişdakini daha dişari itiyor, ve en icte en sonda dogan
cocugun yildizi. ve her dogan, bir üst sistemin tamda göbeginde, icinde
doguyor, yani anna rahminde meydana geliyor
ve anne göbeginde karninda en ortada gelişip büyüyor velhasil kelam.
ve hal böyle olunca güneşimiz ve dünyamiz merkez demekmiş yani.
ve Kabe bütün kainatin orta noktasi ve onun üstüne cikinca en üst
semada kabe kavseyn var Hz. Muhammedin nurunun ilk halkoldugu yer ve
her sistemin yildizi o sistemin kalbi ve nuru olan peygamberinin kalbi,
yani her atomun kalbi ortadaki proton ve neutron yani bir erkek bir dişi
yani bir yumurta ve bir sperma yani peygamber ve hanimlari cocucklari
elektronlari ve Muhammedin bizim yildizimizin güneşimizin sadece
haticeden ve birde mariadan cocugu olmuşdur deniyor o zaman hatice demek
hayat enerjisi olan dünya yani güneşin cocuk veren eşi diger eşlerinden
cocugu yok.
ibrahim yildizinin iki tane dünyasi var yani iki tane yaşam olan
gezegen yani hacer ve sare yani üst katlarda yer alan icinde oldugmuz
bir sülb olan ibrahim sistemi ve onunda icinde ismail ve ismailin icinde
muhammed yer alir ondan başka yildiz yok ismail sisteminin icinde (yani
bundan kasdimiz samanyolu ve samanyolunu evirip ceviren yildiz demek)
ve onun yaninda ishak sistemi ve onunda icinde israil ve yakub sistemi
ve onuda icinde yusuf ,....
ve kabe daminda ezan okunan ev ,ve namaz icin ona dönülen ev, her
cocuk dogunca evren birdaha aciliyor amma, onunda yönelmesi gereken yer
kabeye dogru olup, namaz icin döndügünde, demek olurki merkez kac
kuvvetine bagli, yani bütün peygamberlerin merkezi muhammed. ve
elektronlar cekirdege bagli kaldiklari sürece o atomdan bir parca
olurlar, ve her ne kadar etrafinda dönselerde onlar istikametlerini,
yönlerini atoma dogru tutarlarki, atoma bagli kalabilsinler. ve her
dogan islam fitrati üzerine dogar yani Muhammede bagli olarak dogar,
sonra musa dinine sahipse, musa sistemine bagli. isa ise isa sistmine
bagli bir yildiz olurlar. va kabenin daminda ezan okunmasi demek günde
beş vakit yildizimiza ayar cekme zamani demek, ve Muhammed ile irtibat
kurma zamani demek, ve bizler muhammede irtibat kurmak zorundayiz.
Muhammed ise mirac eden peygamber, o ise kabe kavseyne irtibat kuran
peygamer. onunki dikey irtibat, bizlerinki yatay irtibat. yani
muhammedin bir üstü ismail, yani onun dikey irtibati, ismail yildizina,
ismail yildizi, ibrahime dikey olarak. yani balon acilmasi gibi bir
üste, o sistmein peygamberi dikey olarak mirac ile baglanir. ashabi ve
ümmeti peygamberine yatay baglantidadir. ve bizlerde annemize ve
babamiza dikey baglantidayiz kardeş ve akrablarimiza yatay
baglantidayiz.
ve ezan okunurken müezzin eşhedü enne Muhammeden Rasulullah
deyince iki elin baş parmaginin tirnaklarini öpüp gözlerine sürmek ve "
gözümün nuru nuru cemalinle müşerref olsun ya rasulallah" demek
müstehabdir. yani bizim sistmimizin krokisi gözlerimizde saklidir ve
bizler insaniz ve insanlarin iki gözü ve iki cihanin güneşi muhammed
yani sag ve sol göz ve semanin yani sistemimizin krokisi senin gözünde
benimki benimkinde onunki onunkinde sakli.
Rabbim inanan kullarina özünü bulmayi nasip etsin, özünü
bulanlari muhammede sevketsin, Muhammedi bulanlari da, Muhammedin
Rabbine iltica etsin, ve muhammedi bulani, muhammedin bedeni taaa kabe
kavseyne taşiyacakdir, kabe kavseyne varanlari ismail efendimiz ibrahime
götürcekdir, kendi bedeninde. ve ondanda üste ondan üste taa sidretül
müntehaya kadar ve ordan refiki alaya ve aalayi illiyuna ilhak eylesin.
Sizinde Miraciniz Hak yolculugunuzdaki ilk menzinliniz ve
ilk dikey irtibatiniz namaziniz ve miraciniz ve Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.