Erik ağaçlarına rüzgar vuruyordu
Geceydi ,soğuktu ay donuktu
Sözlerin yakamozlanıyordu kulaklarımda
Avare bir dünya akıyordu ayaklarıma
Fasılasız yürüyordum gecenin öptüğü sokaklarda
Sen,Uğruna mevsimler ektiğim umuttun
Ölüm kadar soyluydu seninle seyretmek dünyayı
ve mehtabı seyretmek selamlamak saçlarında
Oysa kapıların ardından sert sözler yükseliyordu
Dalından koparılıyordu sevgi yaprakları
Defter yapraklarından siliniyordu adın
Kardelenler kuruyordu...
Bir volkan taşıyordun ellerinde birde bahar
Mazi köklü ati idi yüreğinde kök salan
Yıldızlardan meşaleler tevşiriyordun
Sevdam için süreyyamsı taçlar gönderiyordun
Benimse uğursuz gecelere uzuyordu saçlarım
Simsiyah bulutlar örüyordu ufkumu
Sularda raks eden yıldızım sönüyordu
Fırtınaya tutsak bir şilep'ti hatıran
Ruhunda sığınacak bir liman arıyordum
Gece gidiyordu sen gidiyordun
Yağmur olup toprağa iniyordu göz yaşlarım
Ufukları kaplıyordu müjdeci kanatların
Derinlerde patlıyordu umut doğumların
Zaman altın ikliminin belini kırıyordu,Lakin..
Soğuktu erik ağaçlarına rüzgar vuruyordu
Gün açarken rüyam bitiyordu ,sen gidiyordun RABİA
Orta okulyıllarımdan kalma bir şiirdi bir yerlerden kopyalamışımdır muhakkak.1973 veya 74 yıllarıydı sanırım.Çünkü RABİA o yıllarda hüküm giymişti yüreğimde.