@ıssızada adlı üyeden alıntı:
nasıl bir hüzün ki güneşin ufuklarda dünyaya veda edişi gibi önce çöken bir kızıllık ardından hükümranlık kuran gri tonlardan sim-siyah, kap-kara bir geceye geçiş...
hüzün müdür kara olan, gece mi, vefasızın gidişi mi?
gidenin ardından baka kalmak kör bir noktaya gözlerini dikerek... hançeer-hançer yaralar gidişi.. ciğerinde, kalbinde görünmez bıçaklar sancı-sancı doğrar kıyma-kıyma, lime-lime eder sanki...
bu çöken puslu, sisli zifiri karanlık batan güneşten midir, yoksa hain sevdanın gidişi midir? nedir gözü kör eden zifir? nedir bu göz arkalarında varmış gibi yakan tonla toz biber...
nedendir bu ani nefes kesilmeleri, nedir bu böğrüne inen yumruk misali göğsünden patlamaya hazır kabaran isyan ve çaresizlik duyguları?
nedendir bu cinnete kurulmuş duygular, nedendir bu intihara urgan olmaya gönüllü yürek?
nedendir ali ayşeyi severken ayşe inadına ağlar ahmetin ardından?
nedendir bu adaletsizlik, nedendir bu karınca yuvası karmaşasına öykünen cevapsız sorular yumağı...
neden? neden? neden...?
****
ya sen? sen Emine!
ne istersin bizden? her eklediğin, seçtiğin konuyla, müzikle, e-kartlarınla ne hakkın var bizleri böyle tar-u mar etmeye? kastın nedir naçar yüreklerimizi hüzne gark etmeye?
nedir bu yağma, nedendir bu çapul? ne hakkın var kılıçlarınla, kalkanınla, topunla, tüfeğinle kaybetme acısı yaşayan yüreklerimizi yerle yeksan etmeye...?
derdin ne? kastın ne? amacın ne?
söylesene cannn? senin hüznün benim hüznüm daha kaç eder?
Orijinali Göster...