Çin ve Japon Dinleri- Taoizm Konfüçyanizm Şintoizm - 12. Sınıf

Son güncelleme: 18.07.2013 14:03
  • Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi 12. Sınıf Konusu - Çin ve Japon Dinleri - Taoizm Konfüçyanizm ve Şintonizim Nedir - 12. Sınıf DinKültürü Dersi Çin ve Japon Dinleri Öğretileri Konusu

    TAOİZM
    Çin'in en eski dinlerinden biri olan Taoizm, Şintoizm ve Konfüçyanizm 'e tepkisel
    olarak ortaya çıkmış bir dindir. Kurucusu Lao Tzu (Lao-Tse / ihtiyar bilgin)'dir. Hayatı
    hakkında az bilgiye sahip olunmasına rağmen MÖ.604-517 yılları arasında yaşadığı
    Honan 'da doğduğu Konfüçyüs'ün çağdaşı olduğu düşünülmektedir. Hala varlığını
    devam ettiren Çin dinlerinden biri olan Taoizm, mistik yönü ağır basan bir yapıya
    sahiptir.

    Taoizm "Tao" kavramı üzerine inşa edilmiştir. Taoizm 'in büyücüleri, rahipleri,
    rahibeleri, dini şeşeri ve kendine has ayinleri vardır. İlkbaharda ateş yakılır. Taoist
    rahipler yarı çıplak durumda, ateşe pirinç ve tuz atıp yalınayak koşarak üzerinden
    geçerler. Taoizm 'e göre insan raks ve sarhoşlukla vecde ulaşabilir. Hayatını tehlikesiz
    bir şekilde yaşamak ve sürdürmek isteyen insan iyi bir yemek rejimi oluşturarak
    aşırılıktan kaçınmalıdır. Böylece ölümü biraz daha geciktirmiş olur. Lao'nun bir diğer
    özelliği de; karşılıksız iyilik yapmak gibi güzel ilkeyi ilk ileri sürenlerden biri
    olmasıdır. Lao ilkelerini uygulamak için ısrarcı olmamış, daima mütevazi ve sakin bir
    hayat sürmeyi tercih etmiştir.
    Taoizm'in başlıca öğretisi, ebedi, gayri-şahsi mistik bir üstün varlıkla ilgilidir.
    Taoizm 'e göre bu alem mevcut olan (Yang) la mevcut olmayan (Ying) in birleşmesinden
    meydana gelmiştir. Bazı kaynaklara göre Tao, tanrının sembolleştirilmiş varlığı olarak
    anılmaktadır. Taoistlerin evlerinde birçok mabut tasvirleri büyük kapılar önündeki
    dolap içine yerleştirilmiştir. Ancak bu mabutlar her taoiste göre değişik içeriktedir.
    Taoistlerin çoğu savaş tanrısı Kvan-Ti ile, tüccarların mabudu sayılan Zenginlik
    tanrısı Sai Shin 'e tapmaktadırlar. Taoizmde basit manada cehennem inancı görülmektedir.
    Taoizmin temeli mistik panteizmdir. Tao, dünyayı yöneten sebeptir. O görülmeye,
    işitilmeyen, kavranılması mümkün olmayan bir yaratıcı prensip olarak algılanmaktadır.
    Bir başka açıdan Tao, göğün ve yerin kaynağı, yaratıcı ve yaşatıcı kavramdır. Hiçbir
    şeye muhtaç değildir.

    Taoizme göre insan, ancak manevi yönüyle insandır. Bunun için Tao; rehber olarak
    kabul edilmelidir. Taoizmin temel prensibi "iyilere karşı iyilik yapmak, iyilik
    yapmayanlara karşı yine iyilik yapmak, böylece her şeyin iyi olmasını sağlamak"
    olarak özetlenebilir. Taoizmde dini inancın büyüklüğü mutlak sükunet ve rahatlık
    içinde dünyaya sırt çeviren bir hayat tarzıyla mümkündür.
    Taoizmin ahlak anlayışı üç ana noktada toplanabilir. Bunlar; basit bir hayat
    yaşayarak tutumlu olmak, mütevazi olup nefsini gurur ve kibirden uzaklaştırmak ve
    bütün canlılara karşı merhametli olmaktır.
    Taoizm de bu ahlaki ilkelerin gerçekleşmesi için kişi, gösterişten uzak olmak,
    başkalarını düşünmek, yumuşak huylu olmalıdır. Kişi ilahi güçlerle ilişkisini koparmamalı
    ve ilahi yolu zorunlu olarak takip etmelidir. Taoizm 'in mukaddes kitabı Tao-Te-King
    (Tao ve Fazilet) 'dir. Tao ihtiyarladığında batıya göç etmiş ve kitabını bir gümrükçüye
    yazdırmıştır. 1788 de Latince 'ye 1823 'de Fransızca 'ya çevrilmiştir. Taoizm 'e göre
    Tao " yol, doğruluk tabii dünya nizamı" anlamına gelir.
    Taoizm günümüzde Çin, Japonya, Kuzey ve Güney Kore'de yaygın bir din
    olmasına karşın taraftarlarının büyük bir çoğunluğu Güney Kore'de yaşamaktadır. Bu
    ülkelerin dışında diğer uzak Asya ülkeleriyle göç alan ülkelerde de taraftarlarına rastla-
    maktadır. Taoizm'in toplam taraftar sayısı yaklaşık olarak 95 milyon civarındadır.

    KONFÜÇYANİZM

    M.Ö. 6. ve 7. yy. Çin'de çıkan bir dindir. Dinin kurucusu Konfüçyüs (M.Ö. 551- 479)
    adındaki bir filozoftur(bilgedir). Şantung eyaletinde doğmuş ve orada ölmüştür. O
    zamandan beri eyalet Çinlilerce kutsal sayılır. Konfüçyüs'ün hayatında başarılı bir
    öğretmenlik dönemi vardır. Onun en önemli özelliklerinden biri kendine aşırı güvenidir.
    Bütün hayatı boyunca insanları, iyiye, doğruya ve şereşi bir yaşamaya yönelten,
    inandığı prensipleri yaymak için kitap yazan Konfüçyüs, daha çok akla hitap metodunu
    kullanmış, mistik bir tavır takınarak metafiziğin her türünü reddetmiştir. Çin kültürünü
    tekrar ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Konfüçyüs öğretilerinin bir din mi, yoksa insanlar
    arası ilişkileri sistemleştiren ahlaki öğretiler mi olduğu konusu tartışılmaktadır. Tien
    adında bir tanrıya inanılır. Konfüçyanizm'de insanın evlenmeden veya bir erkek evlat
    bırakmadan ölmesi büyük günah sayılır. Çünkü erkek evladın, ata ruhlarına ibadeti
    devam ettireceğine inanılır. Ata ruhları her aile için özel koruyuculuk görevini yerine
    getirir.

    Konfüçyanizm, Vu-Ti (M.Ö. 140-87) zamanından 1912 yılına kadar devletin
    resmi dini kabul edilmiştir. Bir bakıma Konfüçyanizm, geleneksel Çin Şinizmi'nin
    kurumsallaşmış şeklidir. Konfüçyanizm 'in mukaddes kitapları, Konfüçyüs 'ün öğrencileri
    tarafından büyük bir dikkatle toplanmıştır. Bu metinler Konfüçyüs'e isnat olunan (Ta- Hio,
    Tehoung-Young) ve (Loun-You) iki kitaptan meydana gelmiştir ve 1- Klasikler,
    2- Kitaplar diye iki kısma ayrılır.

    Konfüçyüs bütün eski Çin metinlerini (sosyal, dini, ahlaki gelenek, görenek) gözden
    geçirmek suretiyle atalar kültürüne dayalı Çin medeniyetini ortaya koymak istemiştir.
    Konfüçyanizm'de ayrı bir rahipler sınıfı olmadığı için ayinler genellikle devletin yetkili
    memurlarınca yönetilir. Dünyanın üstün idarecisi Gök tanrı için yapılan törenleri
    hemen ekseriyetle imparator yönetir. Her yıl 22 Aralık gece yarısından sonra başlayan
    bu törenler adaklar, içkiler, yiyecekler ve müzikli alaylar şeklinde icra edilir. Pekin'in
    güneyindeki dünyanın en büyük mihrabı sayılan üç teraslı beyaz mihrabın çevresinde
    yapılır.
    Konfüçyüs'ten önce de çok yaygın olan atalara ibadet, ondan sonra da devam
    etmektedir; çünkü bu dinin ölmüş ata ruhlarının ev veya mezarın etrafında
    dolaştıklarına inanırlar. Bu bakımdan evin sakinleri belli zamanlarda, ölüleri için kutsal
    birliği sağlamak üzere yiyecek hazırlamayı bir görev bilir. Konfüçyanizm'de ruhlar
    önemli bir yer tuttuğu için ruhları rahatsız etmekten son derece sakınılır.
    Konfüçyanizm, MS. 1912 yılına kadar Çin'in resmi devlet dini olmuştur. Bu dinin
    bugün, 350 milyon civarında inananı bulunmaktadır. Bunların büyük bir kısmı Çin'de
    geri kalanları ise Japonya, Burma, ve Tayland'da yaşamaktadırlar.

    ŞİNTOİZM


    Dünyanın en eski dinleri arasında yer alır. Japonların Milli Dini karakterini sergilemektedir.
    Şintoizm'in Japonca'da karşılığı Kami-Nomiçi 'dir ( Tanrıların Yolu). Şintoizmin herhangi
    bir kurucusu yoktur.
    Şinto türbeleri Japonya'da 100 binin üzerindedir. Türbelerde hiçbir resme
    tapılmaz. Sunak üzerine günlük olarak taze yiyecekler, su, tütsü vb. şeyler konur. Tüm
    evrenin kutsallığında içsel bir inanç vardır ve insan bu kutsallıkla uyum içinde olabilir.
    Şintoistin anavatanına yönelik hararetli sevgisi, Japon halkının kendi ülkelerine olan
    bağlılığında ifadesini bulmaktadır. Şintoizm yaklaşık 2500-3000 yıl önce ortaya
    çıkmıştır. 13 eski mezhebi olup, her birinin kendi kurucusu vardır. Kutsal metinleri,
    Japonya Kayıtları Kokiji (Eski Olayların Kayıdı) Nikorg Yengişiki (Yengi döneminin
    Enstitüleri)' dir. Şintoizm 'in bir diğer özelliği milli, iptidai resmi inanış sistemi bulunmayan,
    diğer dinlere karşı oldukça hoşgörülü bir din olmasıdır. Şintoizm'in 2 temel özelliği
    kısaca; milli bir dindir, tabiata tapmaya önem verir. Belli bir kurucusu ve inanç sistemi
    olmayan, milli, geleneksel, çok tanrıcı, diğer dinlere hoşgörülü, ata ruhlarına saygı gösterilen
    bir dindir.


    Nakledildiğine göre Japonya'da 8 milyon ilah vardır. Dağ, ırmak, ateş, gök
    gürlemesi, fırtına, yağmur, vb. ilahlar dışında her meslek sahibinin de ayrı bir ilahı
    vardır. Ölüler yaşayanlara muhtaçtır. Kendilerine ikram yapıldığı, mezarın üzerine
    yiyecek, içecek, eşya vs. konulduğu sürece mesut olurlar.
    İmparator, Güneş ilahesinin torunudur. Genellikle Japonlar dünyanın iyi ve kötü
    ruhlarla dolu olduğuna inanırlar. Şintoizm 'de ibadetler tapınaklarda veya evde
    yapı labilir. Mabetlerde genellikle eskiliği açısından değerli olan ayna, kılıç ve
    mücevherli taş bulunur. Japonların ibadet şekilleri çok sade ve basittir. İbadet etmek
    isteyen kişi mabede gider, elini, yüzünü ve ayaklarını Müslümanların abdest almaları
    gibi yıkarlar. Mabetteki kıymetli eşya karşısında diz çöker. İbadetini tamamlar ve dışarı
    çıkar. Eskiden ibadette kurban bulanmasına rağmen, günümüzde rastlanmamaktadır.
    İbadet için temizliğe çok önem veren Japonlar bunu ihmal etmeyi büyük günah
    sayarlar. Bazı özel durumlarda İslam inancındaki gusüle benzer bir temizlik yaparlar.
    İbadeti rahipler idare eder.


    Evlenme törenleri mabetlerin bitişindeki evlenme salonlarında rahipler tarafından
    icra edilir. Cenaze törenlerini ise Budist rahipler yönetir. Bu anlayış bir Japon
    tarafından "Biz Şintoist doğar, Budist ölürüz" şeklindedir. Onlara göre "Aile bir dindir,
    aile ocağı ise tapınaktır." Ölülere karşı görevini yapan insan, yaşayanlara karşı olan
    vazifelerini de yerine getirmiş olur. Çok eski zamanlardan kalma duaları ezbere
    okumak, ilahlara hediyeler takdim etmek Japonların bugünde vazgeçemedikleri
    davranışlardandır.


    Şintoizm 'de ilahlar hem erkek (izanagi) hem de dişi (izanami) 'dir. Bu iki ilah
    daha sonra geleceklerin ataları olmuştur. Şintoizm 'de kutsal metinlerin de bu ilahların
    yaptıkları yazılıdır. Onlarda aynen insanlar gibi doğar, evlenir, banyo alır, hastalanır,
    kıskanır, ağlar ve ölür. Ahlaki karakterleri de insanlarınkine benzer. Bütün ilahlar
    doğrudan doğruya tabiat güçleri veya tabiatta bulunan bazı maddelerle ilgili
    görülmüştür. Tabiat ilahları arasında en önemlisi güneş tanrısı Amaterasu 'dur.
    Şintoizm 'in iki mukaddes metninde yıldız ve fırtına ilahları ile sis ilahesinin de
    adı geçer. Fuji-Yama Dağı da mukaddes dağlar silsilesinin en önemlidir.
    Şintoizm 'in kutsal metinleri de ikidir: Kojiki ve nihongi. Çin yazısının kabulünden
    önce kendilerine has bir yazıları bulanmadığı için Kojiki 'nin yazıya dökülmesi 712
    yılında imparatorun emri ile olmuştur. Tanrıların ve devletin ilahi kaynağı ile insanlığın
    başlangıcından Kojiki kitabında bahsedilir. Nihongi ise, bir nevi Kojiki 'nin yorumudur.
    Nihongi 'de devlet hizmetlerinde görev alanların uyması gereken bazı tavsiyeler yer alır.
    Günümüzde Şintoizm milli bir din olması nedeniyle Japonlar arasında yaygındır.
    Başta Japonya olmak üzere Japonların yaşadığı diğer ülkelerde de yayılma imkanı
    bulmuştur. Günümüzde Şintoistlerin sayısı 100 milyon'un üzerinde olduğu tahmin
    edilmektedir.

    Anlatım: Sadullah sarı
#18.07.2013 14:03 0 0 0