Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi 12. Sınıf Konusu - Çin ve Japon Dinleri - Taoizm Konfüçyanizm ve Şintonizim Nedir - 12. Sınıf DinKültürü Dersi Çin ve Japon Dinleri Öğretileri Konusu
TAOİZM
Çin'in en eski dinlerinden biri olan Taoizm, Şintoizm ve Konfüçyanizm 'e tepkisel
olarak ortaya çıkmış bir dindir. Kurucusu Lao Tzu (Lao-Tse / ihtiyar bilgin)'dir. Hayatı
hakkında az bilgiye sahip olunmasına rağmen MÖ.604-517 yılları arasında yaşadığı
Honan 'da doğduğu Konfüçyüs'ün çağdaşı olduğu düşünülmektedir. Hala varlığını
devam ettiren Çin dinlerinden biri olan Taoizm, mistik yönü ağır basan bir yapıya
sahiptir.
Taoizm "Tao" kavramı üzerine inşa edilmiştir. Taoizm 'in büyücüleri, rahipleri,
rahibeleri, dini şeşeri ve kendine has ayinleri vardır. İlkbaharda ateş yakılır. Taoist
rahipler yarı çıplak durumda, ateşe pirinç ve tuz atıp yalınayak koşarak üzerinden
geçerler. Taoizm 'e göre insan raks ve sarhoşlukla vecde ulaşabilir. Hayatını tehlikesiz
bir şekilde yaşamak ve sürdürmek isteyen insan iyi bir yemek rejimi oluşturarak
aşırılıktan kaçınmalıdır. Böylece ölümü biraz daha geciktirmiş olur. Lao'nun bir diğer
özelliği de; karşılıksız iyilik yapmak gibi güzel ilkeyi ilk ileri sürenlerden biri
olmasıdır. Lao ilkelerini uygulamak için ısrarcı olmamış, daima mütevazi ve sakin bir
hayat sürmeyi tercih etmiştir.
Taoizm'in başlıca öğretisi, ebedi, gayri-şahsi mistik bir üstün varlıkla ilgilidir.
Taoizm 'e göre bu alem mevcut olan (Yang) la mevcut olmayan (Ying) in birleşmesinden
meydana gelmiştir. Bazı kaynaklara göre Tao, tanrının sembolleştirilmiş varlığı olarak
anılmaktadır. Taoistlerin evlerinde birçok mabut tasvirleri büyük kapılar önündeki
dolap içine yerleştirilmiştir. Ancak bu mabutlar her taoiste göre değişik içeriktedir.
Taoistlerin çoğu savaş tanrısı Kvan-Ti ile, tüccarların mabudu sayılan Zenginlik
tanrısı Sai Shin 'e tapmaktadırlar. Taoizmde basit manada cehennem inancı görülmektedir.
Taoizmin temeli mistik panteizmdir. Tao, dünyayı yöneten sebeptir. O görülmeye,
işitilmeyen, kavranılması mümkün olmayan bir yaratıcı prensip olarak algılanmaktadır.
Bir başka açıdan Tao, göğün ve yerin kaynağı, yaratıcı ve yaşatıcı kavramdır. Hiçbir
şeye muhtaç değildir.
Taoizme göre insan, ancak manevi yönüyle insandır. Bunun için Tao; rehber olarak
kabul edilmelidir. Taoizmin temel prensibi "iyilere karşı iyilik yapmak, iyilik
yapmayanlara karşı yine iyilik yapmak, böylece her şeyin iyi olmasını sağlamak"
olarak özetlenebilir. Taoizmde dini inancın büyüklüğü mutlak sükunet ve rahatlık
içinde dünyaya sırt çeviren bir hayat tarzıyla mümkündür.
Taoizmin ahlak anlayışı üç ana noktada toplanabilir. Bunlar; basit bir hayat
yaşayarak tutumlu olmak, mütevazi olup nefsini gurur ve kibirden uzaklaştırmak ve
bütün canlılara karşı merhametli olmaktır.
Taoizm de bu ahlaki ilkelerin gerçekleşmesi için kişi, gösterişten uzak olmak,
başkalarını düşünmek, yumuşak huylu olmalıdır. Kişi ilahi güçlerle ilişkisini koparmamalı
ve ilahi yolu zorunlu olarak takip etmelidir. Taoizm 'in mukaddes kitabı Tao-Te-King
(Tao ve Fazilet) 'dir. Tao ihtiyarladığında batıya göç etmiş ve kitabını bir gümrükçüye
yazdırmıştır. 1788 de Latince 'ye 1823 'de Fransızca 'ya çevrilmiştir. Taoizm 'e göre
Tao " yol, doğruluk tabii dünya nizamı" anlamına gelir.
Taoizm günümüzde Çin, Japonya, Kuzey ve Güney Kore'de yaygın bir din
olmasına karşın taraftarlarının büyük bir çoğunluğu Güney Kore'de yaşamaktadır. Bu
ülkelerin dışında diğer uzak Asya ülkeleriyle göç alan ülkelerde de taraftarlarına rastla-
maktadır. Taoizm'in toplam taraftar sayısı yaklaşık olarak 95 milyon civarındadır.
KONFÜÇYANİZM
M.Ö. 6. ve 7. yy. Çin'de çıkan bir dindir. Dinin kurucusu Konfüçyüs (M.Ö. 551- 479)
adındaki bir filozoftur(bilgedir). Şantung eyaletinde doğmuş ve orada ölmüştür. O
zamandan beri eyalet Çinlilerce kutsal sayılır. Konfüçyüs'ün hayatında başarılı bir
öğretmenlik dönemi vardır. Onun en önemli özelliklerinden biri kendine aşırı güvenidir.
Bütün hayatı boyunca insanları, iyiye, doğruya ve şereşi bir yaşamaya yönelten,
inandığı prensipleri yaymak için kitap yazan Konfüçyüs, daha çok akla hitap metodunu
kullanmış, mistik bir tavır takınarak metafiziğin her türünü reddetmiştir. Çin kültürünü
tekrar ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Konfüçyüs öğretilerinin bir din mi, yoksa insanlar
arası ilişkileri sistemleştiren ahlaki öğretiler mi olduğu konusu tartışılmaktadır. Tien
adında bir tanrıya inanılır. Konfüçyanizm'de insanın evlenmeden veya bir erkek evlat
bırakmadan ölmesi büyük günah sayılır. Çünkü erkek evladın, ata ruhlarına ibadeti
devam ettireceğine inanılır. Ata ruhları her aile için özel koruyuculuk görevini yerine
getirir.
Konfüçyanizm, Vu-Ti (M.Ö. 140-87) zamanından 1912 yılına kadar devletin
resmi dini kabul edilmiştir. Bir bakıma Konfüçyanizm, geleneksel Çin Şinizmi'nin
kurumsallaşmış şeklidir. Konfüçyanizm 'in mukaddes kitapları, Konfüçyüs 'ün öğrencileri
tarafından büyük bir dikkatle toplanmıştır. Bu metinler Konfüçyüs'e isnat olunan (Ta- Hio,
Tehoung-Young) ve (Loun-You) iki kitaptan meydana gelmiştir ve 1- Klasikler,
2- Kitaplar diye iki kısma ayrılır.
Konfüçyüs bütün eski Çin metinlerini (sosyal, dini, ahlaki gelenek, görenek) gözden
geçirmek suretiyle atalar kültürüne dayalı Çin medeniyetini ortaya koymak istemiştir.
Konfüçyanizm'de ayrı bir rahipler sınıfı olmadığı için ayinler genellikle devletin yetkili
memurlarınca yönetilir. Dünyanın üstün idarecisi Gök tanrı için yapılan törenleri
hemen ekseriyetle imparator yönetir. Her yıl 22 Aralık gece yarısından sonra başlayan
bu törenler adaklar, içkiler, yiyecekler ve müzikli alaylar şeklinde icra edilir. Pekin'in
güneyindeki dünyanın en büyük mihrabı sayılan üç teraslı beyaz mihrabın çevresinde
yapılır.
Konfüçyüs'ten önce de çok yaygın olan atalara ibadet, ondan sonra da devam
etmektedir; çünkü bu dinin ölmüş ata ruhlarının ev veya mezarın etrafında
dolaştıklarına inanırlar. Bu bakımdan evin sakinleri belli zamanlarda, ölüleri için kutsal
birliği sağlamak üzere yiyecek hazırlamayı bir görev bilir. Konfüçyanizm'de ruhlar
önemli bir yer tuttuğu için ruhları rahatsız etmekten son derece sakınılır.
Konfüçyanizm, MS. 1912 yılına kadar Çin'in resmi devlet dini olmuştur. Bu dinin
bugün, 350 milyon civarında inananı bulunmaktadır. Bunların büyük bir kısmı Çin'de
geri kalanları ise Japonya, Burma, ve Tayland'da yaşamaktadırlar.
ŞİNTOİZM
Dünyanın en eski dinleri arasında yer alır. Japonların Milli Dini karakterini sergilemektedir.
Şintoizm'in Japonca'da karşılığı Kami-Nomiçi 'dir ( Tanrıların Yolu). Şintoizmin herhangi
bir kurucusu yoktur.
Şinto türbeleri Japonya'da 100 binin üzerindedir. Türbelerde hiçbir resme
tapılmaz. Sunak üzerine günlük olarak taze yiyecekler, su, tütsü vb. şeyler konur. Tüm
evrenin kutsallığında içsel bir inanç vardır ve insan bu kutsallıkla uyum içinde olabilir.
Şintoistin anavatanına yönelik hararetli sevgisi, Japon halkının kendi ülkelerine olan
bağlılığında ifadesini bulmaktadır. Şintoizm yaklaşık 2500-3000 yıl önce ortaya
çıkmıştır. 13 eski mezhebi olup, her birinin kendi kurucusu vardır. Kutsal metinleri,
Japonya Kayıtları Kokiji (Eski Olayların Kayıdı) Nikorg Yengişiki (Yengi döneminin
Enstitüleri)' dir. Şintoizm 'in bir diğer özelliği milli, iptidai resmi inanış sistemi bulunmayan,
diğer dinlere karşı oldukça hoşgörülü bir din olmasıdır. Şintoizm'in 2 temel özelliği
kısaca; milli bir dindir, tabiata tapmaya önem verir. Belli bir kurucusu ve inanç sistemi
olmayan, milli, geleneksel, çok tanrıcı, diğer dinlere hoşgörülü, ata ruhlarına saygı gösterilen
bir dindir.
Nakledildiğine göre Japonya'da 8 milyon ilah vardır. Dağ, ırmak, ateş, gök
gürlemesi, fırtına, yağmur, vb. ilahlar dışında her meslek sahibinin de ayrı bir ilahı
vardır. Ölüler yaşayanlara muhtaçtır. Kendilerine ikram yapıldığı, mezarın üzerine
yiyecek, içecek, eşya vs. konulduğu sürece mesut olurlar.
İmparator, Güneş ilahesinin torunudur. Genellikle Japonlar dünyanın iyi ve kötü
ruhlarla dolu olduğuna inanırlar. Şintoizm 'de ibadetler tapınaklarda veya evde
yapı labilir. Mabetlerde genellikle eskiliği açısından değerli olan ayna, kılıç ve
mücevherli taş bulunur. Japonların ibadet şekilleri çok sade ve basittir. İbadet etmek
isteyen kişi mabede gider, elini, yüzünü ve ayaklarını Müslümanların abdest almaları
gibi yıkarlar. Mabetteki kıymetli eşya karşısında diz çöker. İbadetini tamamlar ve dışarı
çıkar. Eskiden ibadette kurban bulanmasına rağmen, günümüzde rastlanmamaktadır.
İbadet için temizliğe çok önem veren Japonlar bunu ihmal etmeyi büyük günah
sayarlar. Bazı özel durumlarda İslam inancındaki gusüle benzer bir temizlik yaparlar.
İbadeti rahipler idare eder.
Evlenme törenleri mabetlerin bitişindeki evlenme salonlarında rahipler tarafından
icra edilir. Cenaze törenlerini ise Budist rahipler yönetir. Bu anlayış bir Japon
tarafından "Biz Şintoist doğar, Budist ölürüz" şeklindedir. Onlara göre "Aile bir dindir,
aile ocağı ise tapınaktır." Ölülere karşı görevini yapan insan, yaşayanlara karşı olan
vazifelerini de yerine getirmiş olur. Çok eski zamanlardan kalma duaları ezbere
okumak, ilahlara hediyeler takdim etmek Japonların bugünde vazgeçemedikleri
davranışlardandır.
Şintoizm 'de ilahlar hem erkek (izanagi) hem de dişi (izanami) 'dir. Bu iki ilah
daha sonra geleceklerin ataları olmuştur. Şintoizm 'de kutsal metinlerin de bu ilahların
yaptıkları yazılıdır. Onlarda aynen insanlar gibi doğar, evlenir, banyo alır, hastalanır,
kıskanır, ağlar ve ölür. Ahlaki karakterleri de insanlarınkine benzer. Bütün ilahlar
doğrudan doğruya tabiat güçleri veya tabiatta bulunan bazı maddelerle ilgili
görülmüştür. Tabiat ilahları arasında en önemlisi güneş tanrısı Amaterasu 'dur.
Şintoizm 'in iki mukaddes metninde yıldız ve fırtına ilahları ile sis ilahesinin de
adı geçer. Fuji-Yama Dağı da mukaddes dağlar silsilesinin en önemlidir.
Şintoizm 'in kutsal metinleri de ikidir: Kojiki ve nihongi. Çin yazısının kabulünden
önce kendilerine has bir yazıları bulanmadığı için Kojiki 'nin yazıya dökülmesi 712
yılında imparatorun emri ile olmuştur. Tanrıların ve devletin ilahi kaynağı ile insanlığın
başlangıcından Kojiki kitabında bahsedilir. Nihongi ise, bir nevi Kojiki 'nin yorumudur.
Nihongi 'de devlet hizmetlerinde görev alanların uyması gereken bazı tavsiyeler yer alır.
Günümüzde Şintoizm milli bir din olması nedeniyle Japonlar arasında yaygındır.
Başta Japonya olmak üzere Japonların yaşadığı diğer ülkelerde de yayılma imkanı
bulmuştur. Günümüzde Şintoistlerin sayısı 100 milyon'un üzerinde olduğu tahmin
edilmektedir.