mitolojiler - slavlar - slav mitolojisi nedir - slav mitolojisi tanrıları - slav mitolojik bilgi - slav mitolojisi hakkında
Slav Mitolojisi, Slavların Hristiyanlığı kabul etmelerinden önce inandıkları çok tanrılı dinin mitolojisidir. Din, Ön Hint-Avrupa dinleriyle bağlantısı olan pek çok dinle ortak özelliklere sahiptir.
Herodot tarihinde oldukça kuzeyde yaşayan ve (Herodot’un iddiasına göre) kendilerini her yıl birkaç günlüğüne kurda dönüştüren Neuri adlı bir kabileden bahseden küçük bir not dışında, Ön Asya Slav topluluklarının Doğu, Güney ve Batı Slavlar olarak ayrılmasından önce yazılmış bilinen bir kaynak yoktur. Bazı araştırmacılar bunu Slav halk kültüründeki “kurt adam” inanışıyla açıklasalar da diğerleri, aslında Herodot’un bir grup genç erkeğin köyde maskeler takarak dolaştığı antik Slav karnavallarını kastettiğine inanır. Bu yüzden Ön Slav halkları ve Neuri tartışmalı bir konudur.
Yazılı tarihte, Slavlara ve onların mitolojilerine dair ilk güvenilir kaynak, sadece iki günde Tuna nehrini geçip güneye doğru yönelen bir Slav kabilesinin inanışlarını anlatan Bizans tarihçisi Procopius’un 6. yy’de yazdığı Bellum Gothicum’dur . Procopius’a göre kabile gök gürültüsü ve şimşek konusunda marifetli olan tek bir tanrıya inanıyordu. Tanrının ismi kaynakta geçmese de Procopius’un daha sonraları tarihi kaynaklarda ve günümüzde çoğu Slav dillerinde (örneğin Lehçe’de ‘piorun’) adı geçen Perun’u kastettiği sonucuna varılabilir. Perun, basitçe “gök gürültüsü” ve “şimşek” anlamına gelir. Tarihçi, çeşitli kötü ruh ve peri inanışlarından da bahseder, ama başka da isim vermez.
Geçmiş Yılların Vakayinamesi (Tale of Bygone Years), adlı derleme Doğu Slavlarının pagan inanışlarıyla ilgili değerli bilgiler içeren başlıca kaynaktır veKiev Knezliği’nin tarihini işler. Eser 12. yüzyılın başında derlense de Kiev Knezliği’nin Hristiyanlığı kabul etmesinden önce yazılmış daha eski belgelerin kopyalarını ve referanslarını içerir. Slav tanrıları olan Perun ve Veles’ten, 10. yüzyılda Doğu Slavlarının pagan yöneticileri ve Bizans İmparatorlarıarasında yapılan barış anlaşmalarında söz dilmektedir. Daha sonra vakayinameci Nestor, İ.S’dan sonra 980 yılında Prens Vladimir tarafından oluşturulan panteonu tanımladı. Panteon’da, Hors, Dajdbog, Stribog, Simargl ve Mokoş adlı tanrılar vardır. Vakayinamenin, İpatiyev bölümünde Yunan tanrısı Hephaestus’la özdeşleştirilen Svarog’dan da bahsedilir. Bir Doğu Slav destanı olan İgor Destanı’nın Veles, Dajdbog ve Hors’tan söz ettiği bölümler de oldukça ilginçtir. Destanın yazıya geçirilmesi 12. yüzyılın sonlarına rastlar, ama eserin gerçekliği üzerine bazı tartışmalar vardır.
En çeşitli ve zengin kaynaklar Batı Slav grubuna, özellikle de 12. yüzyılın sonunda zorla Hristiyanlaştırılan Vend ve Polabiyan kabilelerine aittir. Pagan dinini eleştiren Alman misyoner ve rahipler, üstesinden gelmek istedikleri eski mitolojik sistemler hakkında muazzam sayıda belge bırakmışlardır. Ama bu rahipler kendilerini, pagan Slavları putperest ve kana susamış barbarlar olarak gösteren “dindar yalanlar” söylememekten nadiren alıkoyabilmişlerdir. Misyonerler herhangi bir Slav dili bilmediklerinden, tuttukları kayıtlar karışık ve abartılıdır:
Başlıca kayıt, 11. yüzyılda tarihçi Merseburg’lu Titmar’ın büyük tanrı Svarog’a tapılan Radagast şehrindeki bir tapınağı tasvir ettiği vakayinameyi içerir. Titmar’a göre, bu şehir pagan Slav topraklarındaki en kutsal yer ve Svarog da en önemli tanrıydı. Bir diğer çok önemli kaynak ise Alman rahip Helmond’a atfedilen 12. yüzyıl tarihli [[Chronica Slavorum]]’dur. Helmond, ‘şeytan ya da kötü ruh’ Çernobog’dan, tanrıça Jiva’dan, tanrı Porenut’tan ve birden fazla başa sahip olan ama ismini vermediği bir tanrıdan söz eder. Son olarak da Helmond, Rügen adasında tapılan ve kendisine göre tüm Batı Slav tanrıları içindeki en önemli tanrı olan Svantevit’ten bahseder.
Üçüncü ve muhtemelen en önemli kaynak, Gesto Danorum adlı eserinde Rügen’li Vend’lere karşı Danimarka kralı I. Valdemar’ın yaptığı savaşı, Arkona Burnu’nda bulunan Vend’lerin şehrinin alınışını ve orada bulunan Svantevit’in büyük tapınağının yıkılışını anlatan Saxo Grammaticus’a aittir. Saxo, bu tanrıya ait dört kafalı uzun bir heykeli, insanların tapınma şeklini ve bununla ilişkilendirilen gelenekleri titiz bir şekilde betimlemiştir. Saxo, eserinde diğer Slav kabilelerinin Rugevit, Previt ve Porentius isimli çok başlı tanrılarından da söz eder.
Su altı krallıgında
Dördüncü kaynak ise 12. yüzyılın başlarında Baltık Denizi kıyılarında yaşayan Slav‘ların topraklarına keşif amaçlı seyahatler düzenleyen Alman savaşçı ve piskopos Bamberg’li Otto’ya ait üç adet biyografidir. El yazması esere göre en büyük Slav tanrısı tapınağı Szczecin şehrinde bulunan Triglav’dır. Havalberg ve Wolgast’ta ise Doğu Slav folklorundaki Yarilo’nun olası bir benzeri olan ve adının Yarovit’ten değiştiği düşünülen Gerovit adlı savaş tanrısına tapınılır. Bazı Slav Neopaganistleri tarafından özgün olarak düşünülse de Veles Kitabı’nın tahrip edildiği ortaya çıkmıştır.