Şeriye ve Evkaf Vekaletinin Kaldırılması

Son güncelleme: 01.05.2014 17:15
  • 1 Mart 1924’te Mustafa Kemal, Meclis’te vermiş olduğu nutukta, adliye düzeninin yüzyılın gereklerine uyması gerektiğini, her ulusta olan adlî ilerlemelerin acele ve kesin olarak yerine getirilmesinin milletin kendi isteği olduğunu ileri sürerek “Milletin arzu ve ihtiyaçlarına tâbi olarak adliyemizde her türlü tesirden cesaretle silkinmek ve ser’i terakkiyata atılmakta asla tereddüt olunmamasını” söylemişti.

    Mustafa Kemal devamla, aile hukukunda devam edilecek yolun medeniyet yolu olacağını, hurafelere inanılmamasını belirtmişti. Bu nutuk, Millet Meclisi’nde büyük heyecan uyandırdı. Bu daha çok yenilik isteyenlerin heyecanıydı.

    2 Mart 1924’te, hilâfetin kaldırılması ile aynı zamanda Şer’iyye ve Evkâf Vekaleti’nin kaldırılması ve öğretimin birleştirilmesi teklifleri fırka grubunda tartışıldı. Teklifler kabul edildi. 3 Mart 1924’te aynı teklifler Meclis’te tartışıldı. Çok hararetli olan bu tartışmalar beş saat sürdü. Nihâyet, bütün teklifler kabul olundu. Şer’iyye ve Evkâf Vekaleti’ni kaldıran kanundan sonra, bunların yerine iki ayrı teşkilât meydana getirildi:

    Diyanet İşleri Reisliği ve Evkâf Umûm Müdürlüğü. Diyanet İşleri Reisî, hem kendisini hem de makamının bağlı olduğu başvekil tarafından atanacaktı. Ödevleri camilerin yönetimi, müezzin, imam, müftü ve diğerlerinin gözetimi olacaktı.

    Evkâf Umum Müdürlüğü vakıfların yönetiminden, dinî binaların ve tesislerin bakımından sorumluydu. 1931’den beri Evkâf yönetimi, dinî görevlilerin aylıklarının ödenmesini de üzerine aldı ve böylece Diyanet İşleri Reisliği’ne vaizleri atamak, onların hutbelerini denetlemek ve ara sıra bir şeriat sorunu üzerinde açıklamalarda bulunmaktan başka bir şey kalmadı.

    1924 kanunlarıyla medreseler kapatılmıştı. Bununla beraber, devlet dinî görevlilere daha fazla eğitim sağlamak için çabalar gösterdi. Maarif Vekilliği bazı imam ve hatip okulları kurdu. Ayrıca eski Süleymaniye Medresesi, İstanbul Üniversitesi içinde, İlâhiyat Fakültesi olarak kuruldu. Bu fakülte, laik ve Batılı bir cumhuriyete daha uygun, yeni, modernleşmiş ve Türkiye’nin bilimsel bir dinî merkezi olacaktı.

    Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı olarak bilinen bu kurumun kaldırılmasının amacı, dini işlerle görevli kurumun devlet işlerine karışmasını engellemekti. Osmanlı Devleti’nde Şeriye Bakanlığı, kişiler arasındaki ilişkileri İslam dininin şeriat kurallarına göre düzenleyen bu kuralları oluşturan bir bakanlıktı. Yani toplumsal, sosyal ilişkilerin şeriata uygun yapılmasından sorumluydu.

    Oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yasa yapma yetkisi TBMM’ye aitti. Bu nedenle Şeriye Bakanlığı adında bir bakanlığın bulunması anlamsız ve gereksiz olduğu için Şeriye ve Evkaf Vekaleti kaldırıldı. Şeriye Vekaleti yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Evkaf Vekaleti yerine de Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.

    alıntı
#01.05.2014 17:15 0 0 0