Ötme dertli dertli ey bülbül
Derdim var yaramı deşme
Yaklaşır kadir gecesi aksileşme
Gazzede kardeşlerim ölüyor git bekleşme
Müslüman'ın en değerli gecesi
Bin aydan hayırlısı kadir gecesi
Müslüman kalmamış gazzede ölüm var çare yok
Ölüm destan oldu gazzede ötme bülbül aksileşme
Ey bülbül gezersin gurbet ellerde
İsrail den adisi var mı bu illerde
Ötme kadir gecesi ey bülbül gönlümüz yaralı
Gazzede kardeşlerim ölüyor git bekleşme
Seninde mi bu mübarek kadir gecesinde kanadın kırık
Ötmez misin artık bundan sonra güllerin başında
Biz Müslümanlara kimler nasıl tuzak kurdu
Bir darbe yerine binlerce darbeyi kimler vurdu
Mehmet Aluç
Ah Türkiye'm yine yapamadın
Kınamadan öteye gidemedin
İsrail utanmazına karşı bir adım atmadın
Kapı ardından göstermelik bağırdın
Gazzeye elini uzatamadın
Perdenin ardında
Sadece kükredin
Sokaklarda canlar gidiyor
Siz toplantılarda vakit öldürüyorsunuz
Sadece bildiri yayınlıyorsunuz
Kes İsrail ile ilişkiyi
Mallarını yurda sokturtma
Yapılan zulüm soykırım felaket
Utanmaz edepsiz İsrail
Basamadın bağrına gazzeyi
Uzaktan bağırdın İsrail'e
Bunun vebali ağırdır
Altından kalkılmaz
Aman yapma
Orantısız güç kullanma demeden
Anlamaz edepsiz
Ah dünya bu olanlar nedir
Hatta neyin nesidir
Müslüman sürünür yerlerde
Kimisi su katar süte
Kimisi zehir katar iftara Ramazana
Günah hile haram faiz bizlerde
Kime söylüyorum anlamayan karnı gözü doymayana
Ama zulme seyirci kalan
Zulüm kuyusuna düşer
Mehmet Aluç
dün gazzede bombalar altında çocuklar ağladı
yüreklerimizi bakışlarındaki çaresizlik dağladı
dün gazzede gökyüzünde melekler ağladı
melekler insanların gözlerine baktı usulca kaçtı
insanlarda duygu his kalmamış diye melekler kaçtı ağladı
gökyüzünde kuşlar uçarken ağladı uçtu kaçtı
gökyüzünde kuşlar uçmaz oldu
vahşetin çaresizliğinde kanatları kırıldı
insanların suratına baktı baktı utanacak surat yoktu
gazzede insanlık için kuşlar ağladı insanlar feryatları duymadı
dün gece gazzede kurşunlar bombalar yağıyordu
kurşun adres sormazdı önüne geleni hunharca öldürüyordu
kurşun sıkanlar ******** olunca bebekler masum insanlar yok oluyordu
tüm dünya uyuyordu gazzede insanlık ölüyordu
Mehmet Aluç
aşk derki beni kimse anlamaz
arasanızda benim gibi guzellik bulunmaz
anlayan bilen bilir beni fazla söze yok hacet
bazen yüreğimde olsada ayrılıktan yol o kadarda olacak artık hasret
gönül derki aşk'a peşin sıra çöllerde gezdirirsin
aç susuz umman umman yolunda koşturursun
peşindekiler hala kavuşamıyor bilmem kaç asır konuşursun
az gönlümü rahat bıraksan ne olur çok konuşursun
aşk derki çok konuşurum dilimde gül kokulu sözler
yari görünce gözlerin ne güzel ışıldayarak gülümser
ben olmazsam seni kim neyler haydi fazla naz eyleme
az sıkıntıya düşünce nankörlük ederek beni küçük düşürme
gönül derki yakalayınca beni bolca sıkar dertlere salarsın
güzelliğin çok güzel ama seni bulan bir ömür hasret çektirerek ağlatırsın
nazlı yarden ayrılınca laf söz dinlemezsin yakar geçersin
az sabır edincede diyar illerde boynu bükük yarsiz bırakırsın
aşk derki tatlı yemenin acı çıkışı olacak
acı yemeninde tatlı çıkışı olmayacak
bu güzelliğimin karşılığı budur bundan gayrisi bulunmayacak
mutluluğumun sırrı budur az çile çekte gör anlayacaksın
gönül derki lime lime doğradın yolunda
ne çok şey istersin bu Allahın kulunda
az güzelliğinin fiatı olaydı düşük aşk'ının pazarında
fiatın yüksek olsada almamak elimde değil gönül nazarında
aşk derki işte yine geldin yoluma
ben her gönül kapısını çalmam dünya kulunun yaşamında
gözlerinde az yaşlar aksada vazgeçmezsin yolumda
fazla konuşmada düş peşime bir parça mutluluğu yaşa kalma yolda
kul mehmet derki gönlün aşk ile derdi çoktur
aşk ile sevenin mutluğu sonsuz olsun yolu yokuştur
gözleri hep gülsün aşk ile sevenlerin aşk'ın çilesi çoktur
bana göre değil aşk diyemezsin bu yolun başka alternatifi yoktur
Mehmet Aluç
Filistin gazze
Güneş doğarken bombalar ile karartılan şehir
Feryatlar içinde çocuk genç ihtiyar
Parçalanırken bedenler lime lime
Duyan yok edepsiz İsrail'e yaptığın nedir soran yok
Güneş donuyor bu vahşet ile
Yürekler deprem ile değil bombalar ile parçalanırken
Fırlamış cesetler bedenler baldırından
Kolundan
Yok, mu Kör oğlunun dediği gibi
Yürün aslanlarım savaş edelim
Buna kavga derler bey ne paşa ne
Haykırıp haykırıp **** ****
Seyreyleyin eli ayağı şaşana
Yürü beyler cenge harbi çalınır
İyi kötü bu meydanda bilinir
Kılıç değer adam iki bölünür
Nusret bizim beyler neci paşa ne
Gürzün kösteğini kola takmalı
Arap atı sağa sola yıkmalı
Yok, mu Köroğlu gibi mazlumun hakkını savunan bir adam
Bir Müslüman ülke
Nedir bu edepsizlik vahşet
Akan Müslüman kardeşimin kanı
Şerefsiz utanmaz edepsiz İsrail
Seni anlatırken kelimeler utanıyor
Sözlerin mısraların gözünde kanlı yaş akıyor
Savaş elinde silah olmayanla savaş bu
Bu o...ç..luğu değil de nedir
Çocukları genci yaşlısını ayırt etmeden yapılan katliam
Nasıl tüylerimiz ürpermez
Akşam yastığa başımızı koyarak nasıl yatıyoruz
Anlamıyorum mısralarımda benim gibi ağlıyor
Mısralarımın da dili lal oldu benim gibi bu vahşete seyirci kalınınca
Hecelerimin uykusu kaçtı sığmaz oldu dünyaya
Ağladığın kadar ağla kul Mehmet duyan yok hala vahşeti
İsrail ********ine dersini veren çıkmadı hala ağla Kul Mehmet ağla
Ağla da bu vahşetin acımasızlığı ile yüreğini dağla
Duyan olur diye sen durmadan yazmaya devam et yalnızlığınla baş başa kalma
Mehmet Aluç
Not:Mısralarımda biraz edepsizlik dolu derseniz o ********leri anlatacak
tek kelime bu olduğu için kullandım kusuruma bakmayın..
Acımasız yıllar insanı nasılda bir anda alıp değiştiriyor veya zamanı anı bir anda bitirterek sona anında yaklaştırıyor anlamak mümkün değil. İnsan ilk başta anlamıyor ömür uzuuuuun diyerek'ten oh diye rahatlıyorsun, tadını alarak yaşayayım diyorsun birde bakmışsın 30 veya 40 yıl bir anda geçmiş ve bitmiş.
Ummadığın anda gönülden seveceğin onunda seni seveceği bir eş bulursun, kulaklarınıza aşk dolu sözler fısıldarsın, oda aşkın tüm güzelliği ile yumuşak yüreğinin sıcaklığı alımlı bakışları ile kulaklarına aşk dolu kelimeler fısıldar.
Sevdiğinin yakasında takılı olan bir gül gibi hep takılı olmayı hayatının 24 saatinde onun kokusunu hissetmeyi istersin.
O gelene kadar hayatının bomboş olduğunu hisseder ve anlarsın belki de onunla tanışmadan önce hiç kimse tarafında böylesine özel sevgi dolu fark edilmediğini anlar ona aşk dolu tutku ile bağlanırsın.
Onun güzel istekleri ile dolup taşarsın sadece birbiriniz için yaratıldığınız düşünür ve kaderini sizinle yazdığı için Yüce Allah'a şükürler edersin mutluluk gözyaşları ile.
Bir gül gibi sizi incitmeden sevdiğini yumuşacık eli ve gönlü ile sizi sevdiğini fark edersiniz. Ve mutluluktan gökyüzüne kanatlanarak uçtuğunu gerçekten hissedersiniz ve evet ve bir an sonra ayrılığın çamları kulaklarınızda çınlar size göre zamansız olduğunu düşündüğünüz ecel onu sizden alırsa o güzel anlar belki 30-40 yıllık o güzelim anları sanki bir saniye yaşamışsınız hissine kapılırsınız.
Hatıraları ile baş başa kalırsınız, her yerde izlerini arasınız. Yine yalnızlığınızla baş başa kalırsınız.
Hayat zaman bu, bir bakarsın anında yıllar gelmiş ve geçmiş. Sana gülerek sevgi aşk ile gelen, üzüntülerin ıstırabı ile terk ederek gitmiştir, ama hala kokusunu varlığını güzel gülüşünü hissedersiniz işte o kokuyu ne zaman nede hayat silebilir.
Az gönül sazımıza dokunalım bakalım ne söyleyecek bize.
Güzel sevdiğim beni terk ettin de gittin
Giderken ne bir buse verdin
Nede bir elveda dedin de gittin
Beni böyle sensiz terk ettin de gittin
Sensiz gönül evimdir yanan
Sen beni aşk ile sevmiştin canan
Ben aşkı seni ile içtim kana kana
Bekle beni gittiğin yerde
Geleceğim bende gülümseyerek sana
Mehmet Aluç
Sevgi ile dolu aşk
Birbirimizin gönlünde süzülen muhabbetin izleri idi lavinyam
Gönlümüze gelişi ile bize mutluluklar sunan
Yeniden bir bedende aynı duygular ile bir olmaktı lavinyam
Hatırlar mısın sevgi ve aşk olmadan
Gönlümüzdeki yalnızlığın korkunç gürültüsü ile nasılda mutsuzluğun sahilinde dünyadan kaçarcasına mutluluğu aramak için aylarca gezmiştik
En sonunda gezdiğimiz sahilin yanlışlığını bize anlatan
Karşılaşmamızı hatırlıyor musun
Yeniden doğmuş gibi gözlerimize bakar iken saatler sonrasında gülümsemiştik lavinyam
Mutsuzluğun denizinde boğulur iken bindiğimiz sandal batmak üzere iken sandalların küreklerine nasılda son gücümüz ile sarılarak sahile varmak için çekmiştik
En sonunda mutluluğun sahili olan aşkın sahiline beraberce aynı anda adım atmıştık
Bir ömür hep seni aramışım
Sensiz nereye varsam yabancı bir yolcu gibi hazan mevsimlerini yaşıyordum lavinyam
Kaç gece yokluğunun intihar gözlerine bakarak sabahladığımı hatırlamıyorum
Şimdi yanımdasın lavinyam
Gerçek gülüşün ile sevginle kollarımdasın
Sensiz sensizliğin uçurumlarına her gece düşen
Her gece yokluğun ile biten ben şimdi senin ile yeniden doğdum lavinyam
Seni buldum kendimi buldum aslında
Sende beni buldun ama kendini buldun bende
Kaybettiğimiz yarınımızı gülümseyen gönlümüzü bulduk lavinyam
Mehmet Aluç
Karanlıkta kalan düşüncelerimiz çoğu zaman farkında olmasak ta bir diken gibi gönlümüze batar.
Hem bize hem de sivri edepsiz dilimizle karşımızdakinin gönlüne batar, acıtır kanatır gönlü.
Bazen sakin sakin dolaşır farkına varmayız bazen fırtınalar estirir yalnızlığa mahkûm eder işte o zamana anlarız, yıkan yok eden düşüncelerimizin edepsizliğini.
Neden ise o edepsiz düşüncelerimizi frenleyemeyiz yokuş aşağı sağa sola önüne gelene çarparak ilerlemeye devam eder ve en sonunda yere düşerek ağzı gözü kan içinde kalınca durur.
Tabi hoş bir davranış değildir, ama nedense kör olasıca nefis ve şeytana uyarak sırıtarak edepsiz düşüncemizin haklılığına dem vururuz. Ya bu nu terk edeceksin ya da peşinden sürüklenerek tek başına karanlıklarda yaşayacaksın.
Bu da çok kötü en güzeli fikirlerin düşüncelerin hepsine saygı duymak, düşüncelerimizin renk mozaiği içindeki renklerine hayran olmaktır, kabullenmektir saygı duyarak tüm düşünceleri.
Yumuşak latif engin tahammülün sahilinde gezerek, mutluluğu gönlüne kurdele yaparak ve aynı zamanda bu mutluluk kolyesini herkese dağıtmak gerektiğini bilmek en güzelidir.
Sakin rahat gözleri ışıl ışıl parlayan bir geleceğe doğru gönüllerin ayrı düşünceleri ışığı altında beraberce yürümek gelecek ve mutluluk vaat eder.
Gönül sazımıza az dokunalım bakalım ne söyleyecek
Mutlulukları kurdele yap tak göğsüne
Bomboş yüreğime de tak bir mutluluk kurdelesi
Karanlık düşüncelere ışığımız ile aydınlatalım
Mutlulukları kolye yap tak göğsüne
Ağlamalar bitsin gönüllerde
Gülüşmeler mutlulukla dönsün etrafımızda
Sen ben duymazsak feryadı çığlığı
Tüm duyacak ağlayan gönüllerin sesini adam akıllı
Gülmeyi sevmeyi beraber öğrenelim
Öğrenelim de mutluluk ile gülelim
Gülelim de sevda sahilinde gezelim
Gezelim de mutsuz gönüllere mutluluk dağıtmak için kuş olup uçalım
İşte geldi yine mübarek kadir gecesi
Sehere kadar melekler yeryüzüne iner
Yüce Rahmanın izni ile nur nur
Sabaha kadar okunur kuranlar nur nur
Kullar kendi dilinde zikir ile tespihe başlar
Bütün kâinat eşlik eder zikir ve tespihe
Gaflet uykusunda uyan Müslüman
Gaflet uykusunda uyandırsın Rabbim cümlemizi
Bu mübarek gecede sema kapıları açılır
Uyanık müminlere kullara rahmet nur nur dağıtılır
Bu mübarek kadir gecesinde Secde ile Rahmana teslim olunur
Gaflet uykusunda biz müminleri uyandır Rabbim
Ah gönül bir bilsen Allah aşkını
Bırakırsın dünya mal mülk aşkını
Olursun vallahi Allah aşkı ile sevgi şaşkını
Bırak dünyayı Allah aşkı ile dünyada dön
Kudreti sonsuz
Merhameti ile gönülleri gülümsetir
Dünyadan sefayı unut gönlü öldürür
ahirete bırak sefayı sev insanları
Ömrü ahireti güldürür
Bir gün musallaya bedenin konur
Allah aşkıdır işte sana musallada onur
Dualarla seni mezara iki kişi bırakır unutur
Allah dünyada ve ahirette unutmaz
Seveceksen Allah aşkı ile sev insanları
Allah aşkı yoksa gönülde kimler sever seni
İnsanları sevmezsen insanlar neylesin seni
Gönlünde merhamet yoksa ölüm neylesin seni
Seveceksen Allah aşkı(merhamet ile) ile sev insanları
Musallaya konulunca iyiliği varsa söylenir
İyiliğin yoksa kötülüğün söylenir senin
Dünyada iyilikle kazandığındır senin
Diğerleri dünyada kalır değildir senin
Seveceksen Allah aşkı(merhamet ile) ile sev insanları
Bu kervanlı giden yolda merhametsiz gönül olur mu
Söyleyin kardeşlerim kul imansız yolda yürür mü
Fahri kâinat gül kokulu Resulsüz olur mu
İman ile gönül kapısını açmak gerekir dünyada
Seveceksen Allah aşkı(merhamet ile) ile sev insanları
İman ile gezelim gülümseyerek varalım mevlaya
Kırılsa ayağımız dönmeyelim iman dolu yolda hoplaya zıplaya
Fani dünya malına kanmayalım gelip geçer düşürür belaya
Seveceksen Allah aşkı(merhamet ile) ile sev insanları
Mehmet Aluç
İşte kalkıyor imanın gemisi limandan
Zulüm batarken
Simsiyah ifrit gözleri ile zamandan
Gözlerimiz ufukta cennete bakarken
Hesap soracağım edepsiz İsrail den
O cehennem de yanarken
Bu zulümde gönül aşkı sevdayı neylesin
Zulüm ile savaşmak varsa savaşılır
Buymuş denilir kaderin
Gazzelim benim sana kavuşacak yolda yolum kaybolmuş
Yoktur haberin
İmtihan dünyası sap ile saman ayrılırmış
Kimisi Ağu içer kimisi Kevser yollar ki ayrılmış
Tilki girmiş insan postuna aldanmamak gerekir
Sunduğun zehri kendin içiyorsun haberin yok ey zalim
Üzülme Kardeşim teselli olmak mahşere kalmış
Bekliyor gül kokulu Resul iman ile yaşamak lazım
Ey zalim unutma ateş seni saracak feryadın ile bilmen lazım
Laftan anlamıyorsan da sana ne desin zavallı masum kazım
Secdede günde beş vakit alnım ile dizlerim
Silinmez ki benim geride bıraktığım izlerim
Sen utan edepsiz İsrail sanadır bu sözlerim
Sen çıkamazsın artık düz yolda
Çamur çirkefin içinde gece gündüzleri sana söylerim
Ne yaparsan yap artık cehennemi hak ettin İsrail edepsizi
Müminin Ramazan ayında kan aksa da yüreğinde
Her bahar açar kardelen gibi kışın soğudun da
Mümin tövbe ile sevda dilenir rabbinde affı için
Sana nasip olmayacak cennet kapısı zalim
Yanacaksın cehennemde İsrail ibreti âlem için