türkiyede çevre sorunları - depremler - türkiyeyi etkileyen çevresel faktörler - çevre sorunlarının çözümü1) Türkiye’de tatlı su kaynakları hızla kirlenmekte ve azalmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi, tatlı su kaynaklarının kirlenmesine ve azalmasına yol açmaz?
A) Tarımda aşırı sulama
B) Endüstriyel atıkların arıtılmadan bırakılması
C) Hızlı ve plansız kentleşme
D) Kontrolsüz yapılan zirai ilaçlamalar
E) Heyelan ile topoğrafyada meydana gelen değişiklikler
Çözüm : Heyelan sonucu yamaçtan aşağıya doğru hareket eden kütle bazen yerleşim alanları ile tarım alanlarına zarar verebilir. Bazende bir akarsu vadisini kapatarak heyelan set göllerinin oluşmasına neden olabilir. Bu durumun Türkiye’de tatlı su kaynaklarının kirlenmesi ve azalması üzerinde etkili olduğu söylenemez.
Cevap: E
2) İnsanlar için büyük ölçüde can ve mal kaybına neden olan ve oluşumu önlenemeyen doğa olaylarına “doğal afet” denir.
Türkiye’nin iklimi, yerşekli ve jeolojik yapı özellikleri dikkate alındığında, aşağıdaki doğa olaylarından hangisinin diğerlerinden daha fazla can ve mal kaybına neden olduğu söylenebilir?
A) Kuraklık B) Erozyon C) Heyelan D) Sel E) Çığ
Çözüm : Türkiye’de depremden sonra en fazla can ve mal kaybına neden olan doğal afet seldir. Bu durum üzerinde; Türkiye’de bitki örtüsünün tahrip edilmesi, dere yataklarına yerleşilmesi, betonlaşmanın artması gibi faktörler etkili olmaktadır.
Cevap: D
3)
I. Jeotermal santraller
II. Kanalizasyon atıkları
III. Maden çıkarma ve işleme
IV. Sanayi atıkları
Yukarıdakilerden hangilerinin Türkiye’de su kirliliği üzerindeki etkisi daha azdır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve IV D) II ve III E) III ve IV
Çözüm : Jeotermal santraller yer altından çıkan sıcak sularla çalışmaktadır. Bu suların su kirliliği üzerindeki etkisi diğerlerine göre daha azdır.
Cevap: A
4) Ekinler biçildikten sonra buğday ve diğer bitkilerin tarlada kalan köklü sap kısmına anız denir.
Anız örtüsünün yakılmasının aşağıdakilerden hangisine neden olduğu söylenemez?
A) Topraktaki organik maddelerin ortadan kalkmasına
B) Toprağın veriminin artmasına
C) Erozyonun artmasına
D) Doğal dengenin bozulmasına
E) Topraktaki yaşam ortamının yok olmasına
Çözüm : Anız örtüsünün yakılmasıyla topraktaki organik maddeler ortadan kalkar. Toprak korumasız kaldığı için erozyon artar. Bu durumların sonucunda toprağın verimliliği artmaz, azalır.
Cevap: B
5) Aşağıdakilerden hangisi denizlerimizde oluşan kirliliğin nedenlerinden biri değildir?
A) Tankerlerin kaçak olarak boşalttığı yağlı sular
B) Tarımsal alanlardan gelen ilaçlı sular
C) Kıyılarda kurulmuş olan fabrikaların atık suları
D) Akarsuların denizlere taşıdığı alüvyonlar
E) Evsel atıklardan oluşan kanalizasyon suları
Çözüm : Akarsuların denizlere alüvyon taşıması kıyı kirliliği üzerinde etkili değildir. Tam tersine tatlı su ile tuzlu suyun karıştığı bu yerler plankton bakımından zengin olduğu için balıkçılık bakımından elverişlidir.
Cevap: D
6) Çevrelerinde yerleşim alanlarının geliştiği bazı göller evsel atıkların etkisiyle kirlilik tehdidi altındadır.
Aşağıdakilerden hangisi sözü edilen göllere örnek olarak gösterilemez?
A) Sapanca B) İznik C) Burdur D) Büyük Çekmece E) Çıldır
Çözüm : Çıldır Gölü çevresinde yoğun bir yerleşme olmadığı için kirlilik tehdidi diğerlerine göre azdır.
Cevap: E
7) Linyitle çalışan termik santrallerin bacalanndan çıkan gazların hava kirliliği üzerindeki etkisi fazladır.
Aşağıdaki merkezlerden hangisinde, yukarıdaki nedene dayalı olarak meydana gelebilecek hava kirliliğinden söz edilemez?
A) Yatağan B) Soma C) Sarayköy D) Elbistan E) Çayırhan
Çözüm : Sarayköy’de linyit ile çalışan termik santral olmadığı için, bu nedene dayalı hava kirliliğinin görülmesi beklenmez.
Cevap: C
8) İstanbul, İzmit ve İzmir gibi kentlerde hava kirliliğinin oluşmasında;
I. sanayi tesislerinin bulunması
II. havadaki nemin fazla olması
III. taşıtların fazla olması
IV. hakim rüzgâr yönü
durumlarından hangileri daha fazla etkili olmaktadır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV
Çözüm : İstanbul, İzmit ve İzmir gibi kentlerde sanayi tesisleri ile taşıtlardan çıkan duman ve gazlar hava kirliliği üzerinde en fazla etkiye sahip faktörlerdir.
Cevap: B
9) Marmara Denizi, çevresinde gelişen yerleşim merkezlerinin evsel atıkları ve bu yerleşim alanlarına kurulan sanayi tesislerinden denize ulaşan kirleticilerle sürekli olarak kirlenmektedir. Bu durum denizdeki canlı çeşitliliğini olumsuz etkilemektedir.
Buna göre, aşağıdaki il merkezlerinden hangisinin Marmara Denizi’ni kirletmedeki rolü daha azdır?
A) Yalova B) Bursa C) İzmit D) İstanbul E) Çanakkale
Çözüm : Çanakkale’de nüfusun az olması ve sanayinin fazla olmaması nedeniyle Marmara Denizi’nin kirlenmesinde daha az etkilidir.
Cevap: E
10)Ülkemizde akarsu kirliliğinin önemli boyutlara ulaşmasında atık suların ve sanayi tesislerinde kullanılan suların filtre edilmeden akarsulara karışmasının etkisi fazladır.
Buna göre, haritada verilen akarsuların çevresindeki yerleşim yoğunluğu göz önüne alındığında hangisinde kirliliğin daha az olduğu söylenebilir?
A) Kızılırmak
C) Seyhan
B) Sakarya
D) Aras
E) Gediz
Çözüm : Aras Nehri havzasında yerleşme ve sanayinin fazla olmaması nedeniyle diğer akarsular kadar kirlenmesi beklenmez.
Cevap: D
11) Aşağıdaki enerji santrallerinden hangisinin havayı daha fazla kirlettiği söylenebilir?
A) Yatağan B) Sarıyar C) Hirfanlı D) Keban E) Hamitabat
Çözüm : Keban Fırat, Sarıyar Sakarya, Hirfanlı ise Kızılırmak üzerinde kurulan hidroelektrik santrallerdir.
Hamitabat Kırklareli’nde doğalgaz ile çalışan bir santraldir. Bunlann havayı fazla kirletmesi beklenmez.
Linyit ile çalışan Muğla’daki Yatağan santrali havayı daha fazla kirletir.
Cevap: A
12) Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de erozyonun ortaya çıkardığı sorunlar arasında gösterilemez?
A) Tarımsal verimin azalması
B) Barajlann kullanım süresinin kısalması
C) Yeraltı sularının kirlenmesi
D) Çölleşme tehlikesinin yaşanması
E) Toprak örtüsünün incelmesi
Çözüm : Erozyon toprağın üst kısmının taşınması ve süpürülmesi olayıdır. Bu durumun sonucunda yer altı sularının kirlenmesi beklenmez.
Cevap: C