Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandıran bir grup asker tarafından gerçekleştirilen askeri darbe girişimi. TSK'nın e-posta adresinden basın mensuplarına gönderilen mesajda "ülke yönetimine bütünüyle el konuldu" açıklaması yapıldı ve yurt sathında sokağa çıkma yasağı konuldu. Darbe yapma girişiminde bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu askerler, aynı günün sabahında silahlarını bırakarak teslim oldu.
Arka plan
Ağustos ayında yapılacak olan Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplantısında tasfiye edileceği öngörülen Fethullah Gülen Örgütü (FETÖ)'ne (Gülen Hareketi) yakın çeşitli kademede askeri yetkililerin, bu hareketi önlemek ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ele geçirmek amacıyla İstanbul'daki boğaz köprülerinin tek taraflı kapatılmasıyla başlatıldığı belirtilmiştir.
Daha önceki tarihlerde Ergenekon ve Balyoz adıyla askeri yetkililere karşı yapılan kimi operasyonlar sonucu, bu davalara konu olan kimi isimler görevlerinden uzaklaştırılmış, yerine hükûmete yakın olduğu ileri sürülen kadroların getirildiği haberleri basına yansımıştı. Darbede adı geçen isimlerin birçoğu özellikle Ergenekon süreci ile birlikte YAŞ'ta terfi ettirilmiştir. Darbeyi yapan ekibin başında olduğu iddia edilen Albay Muharrem Köse, Ergenekon kapsamındaki "İnternet Andıcı" soruşturmasında tutuklanan eski Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun yerine 2011 yılında Adli Müşavir olarak atanmıştı.
Darbe gerçekleştirilmeden önce çözüm süreci bitmiş ve çatışmalı süreç başlamıştır. Nisan 2015'te çözüm sürecinin fiilen bitirilmesi ve 24 Temmuz tarihinde de resmi olarak operasyonlarla birlikte başlayan çatışmalı süreçte, askerlere yönelik yargı korumaları getirilmiş ve siyasi konularda daha fazla söz sahibi olmaya başlamıştır. Bu gelişmenin akabinde Mardin'in Nusaybin ilçesinde 9 Nisan 2016 tarihinde hükûmetin talimatıyla sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve askeri yetkililere geniş yetkiler verilmişti. Söz konusu karara göre, ilçedeki operasyonlar ve yönetim yetkisi validen alınarak askeri yetkililere devredilmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hendek operasyonları sürecinde birçok kez bölgeleri ziyaret etmiş ve bugün darbe gerekçesiyle gözaltına alınan askeri birliklere ve komutanlara "moral ziyaretinde" bulunmuştu.
Öte yandan hükûmetin Suriye İç Savaşı'na dolaylı olarak müdahil olması ve Rojava'daki durumun değişmesi gerekçesiyle askeri birlikleri kışlalarından çıkararak sınır bölgelerine yönlendirmesinin, askeri yetkililer için "darbeye bir çeşit tatbikat" işlevini gördüğü ifade edilmektedir.
TRT1 Haber sunucusu Tijen Karaş, Silah tehditi altında Yurtta Sulh Konseyi'nin Darbe Bildirisini okurken
Ankara
Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanırken Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Levent Gök sığınaktan yayın gerçekleştirmeye başladı, "yaklaşık 100-150 milletvekili buradayız, bu denli bir saldırıyla karşılaşılması aklımıza dahi gelmeyen üzücü bir tablo" dedi.
Mecliste bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale milletvekili Bülent Öz, bombardıman esnasında yaptığı canlı yayın bağlantısında "bomba çok şiddetliydi, meclisin üst tarafındaki camlar yerlere düştü. Bu arada tüm milletvekilleri kürsüye toplanarak inatla burada kalacağımızı (...) gaziye ve gazi meclisine karşı yapılan bu saldırıya karşı gerekirse öleceğimizi ısrarla vurguladık." dedi.
İstanbul
Diğer şehirler
TRT1 Haber sunucusu Tijen Karaş, Yurtta Sulh Konseyi'nin Darbe Bildirisini okurken
İstanbul'daki Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bir grup jandarma tarafından araç trafiğine kapatıldı. Ankara'da bir çok jetin, şehirde alçak uçuşlar yaptığı gözlendi. Bu olaylardan sonra Ankara'daki Emniyet Müdürlüğü tüm personeli göreve çağırdı. İstanbul Bayrampaşa'daki çevik kuvvet binasının girişine ise çok sayıda tank konuşlandırıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin e-posta adresinden tüm basın mensuplarına "Ülke yönetimine bütünüyle el konuldu" şeklinde mesaj gönderildi.
Ayrıca bu mesaj TSK'nın internet sitesinden de yayınlanmıştır.
Ardından TRT'de Yurtta Sulh Konseyi imzasıyla şu açıklamalar yapıldı: "Temel hak ve hürriyetler zedelenmiştir. Devletimiz ulusal ortamda hak ettiği itirabı yitirmiştir. Korkuya dayalı otokrasiyle yönetilen bir ülke haline getirilmiştir. Terör tırmanarak birçok masum vatandaşımızın ve güvenlik görevlilerimizin hayatına mal olmuştur. Bürokrasideki hırsızlık ve yolsuzluk ciddi boyutlara ulaşmıştır. Yüce Atatürk'ün önderliğinde kurulan TSK; yolsuzluğu engellemek, terörle mücadele yolu açmak, tüm vatandaşlarımız için laik, demokratik sosyal ilke üzerine oturan anayasa düzeni tesis etmek için, daha güçlü bir ilişki maksadıyla yönetime el koymuştur. Devletin yönetimi teşkil edilen Yurtta Sulh Konseyi tarafından deruh edilecektir. Meşruiyetini kaybetmiş siyasi iktidara görevden el çektirilmiştir. Tüm yurtta sıkıyönetim ilan edilmiştir, ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkmak yasaktır."
Anadolu Ajansı haberine göre Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar askeri kalkışmada bulunan bir grup asker tarafından rehin alındı.
Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Polis Özel Harekat Eğitim Merkezi'nde patlama ve Genelkurmay'da silah sesleri duyuldu. Ardından Atatürk Havalimanı'na tanklar ve zırhlı personel taşıyıcı araçlar gönderildi ve havalimanı yolu trafiğe kapatıldı.
İstanbul ve Sakarya'da protesto gösterisinde bulunan halka askerler tarafından ateş açıldı. İstanbul'da 2 kişi hayatını kaybederken Sakarya'da 8 kişi yaralandı.
1.Ordu komutanı Ümit Dündar "Bu TSK'nın desteklemediği bir hareket" açıklamasında bulundu ve gerekli tedbirlerin alınmakta olduğunu belirtti.
Hükümet yetkilileri sokaktaki askerlere, verilen emirlere uymama ve kışlalarına geri dönme çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halkı meydanlara davet etti ve "Kesinlikle bu darbecilerin başarılı olacağına inanmıyorum" açıklamasında bulundu.
İstanbul'un çeşitli semtlerinde ve diğer şehirlerde minarelerden gece boyu aralıklarla normal saatlerin dışında ezan ve sela okundu. Ardından halk darbe girişimine karşı meydanlarda emniyet müdürlükleri önünde toplanmaya çağrıldı.
Ankara'da bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı, tüm personeline ateş açma yetkisi verdi.
Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'na yapılan saldırı sonucu 17 polis hayatını kaybetti.Türksat kampüsünde görevli 2 personel de hayatını kaybetti.
F-16'lar darbe girişimi yapanların elindeki Sikorsky'i düşürdü.
İstanbul 3. Kolordu Komutanı Erdal Öztürk askerlere kışlalarına dönme çağrısı yaptı aksi takdirde hukuki işlem yapılacağını belirtti.
Çerkezköy 3.Zırhlı Tugayı darbe girişiminde bulunanlara karşı harekete geçti.
TRT'yi ele geçirmeye kalkışan 1'i rütbeli 4 asker vatandaşlar ve polis tarafından etkisiz hale getirildi.
Bursa İl Jandarma Komutanı Albay Yurdakul Akkuş gözaltına alındı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 4 adet bomba atıldı. Şeref Kapısı, Dikmen Kapısı ve ziyaretçi girişlerinin yapıldığı bölgede hasar oluştu.
Rehin alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın kurtarıldığı duyruldu.
Darbe girişiminde bulunanlar Doğan Medya Center'ı ele geçirdi.
Başbakan Binali Yıldırım darbecilerin askeri helikopter ve uçaklarının füzeyle vurulacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris'teki ayrıldığı bir otelin bombalandığını ve genel sekreterinin alıkoyulduğunu belirtti.
Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişiminde bulunan bir generalin öldürüldüğünü söyledi.
Ankara Gölbaşı Savcılığı, Ankara'daki çatışmalarda 42 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Genelkurmay başkanlığna geçici vekalet ile atandı.
Boğaziçi Köprüsü'nü ulaşıma kapatan 50 kişilik asker grubu teslim oldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Ankara'da 60 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
754 TSK mensubu gözaltına alındı. 5 general, 29 albay görevden uzaklaştırıldı. Ankara Başsavcılığı, yüksek yargı üyeleri ile general, amiral ve subaylar hakkında gözaltı kararı verdi.
Genelkurmay Başkanlığından dışarıya çıkarılan tank, barikat amacıyla kurulan kamyonların olduğu bölgeye ateş açtı.
Emniyet, Jandarma Genel Komutanlığı'na yaptığı operasyonda 16 askerin ölü ele geçirildiğini ve yaklaşık 200 kişinin gözaltına alındığı açıkladı.
Rehin durumdaki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar Akıncılar Üssü'ne düzenlenen bir operasyonla kurtarıldı.
Soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar
Darbe teşebbüsünden sonra, Türkiye'nin çeşitli noktalarında bu girişime ortak olduğu düşünülen 2750 hakim açığa alınmış, çeşitli rütbelerden 1570 asker gözaltına alınmış veya tutuklanmıştır.
Tepkiler
Ulusal
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Tüm milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum, milletçe meydanlarda toplanalım, toplarıyla, tanklarıyla ne yapacaklarsa yapsınlar. Emir komuta zinrici çalışmamaktadır, tamamen askıya alınmıştır. Zincirde olanlar, altın üste yönelik adımlar atılmıştır. Cumhurun başı olarak başkomutanım. Başkomutan olarak benim haberimin olmadığı bir olaya yargı gereğini yaptı, yapacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin onurlu generallerine sesleniyorum. Onlar gidici, siz kalıcısınız. El ele vereceğiz."
Başbakan Binali Yıldırım: "Bu bir kalkışmadır. Bunu yapanlar en ağır şekilde bedelini ödeyeceklerdir. Asker içinde bir yapılanma girişimde bulundu. Buna henüz darbe mümkün değil."
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık: "Bu kalkışma girişimi, tespit ettiğimiz kadarıyla paralel yapının bir girişimi, bu noktada tespit ettiğimiz bir emir komuta zinciri içinde yapılmış bir girişim değil, bu açıkça paralel ihanet çetesinin Türkiye’yi eline alma, avucuna alma, Türkiye’yi demokratik dünyadan koparma girişimi. Ankara ve İstanbul dışında lokal bazı yerlerde de herhangi bir şey yok. TSK mensuplarımızın, buna itibar etmediği görülüyor. Bütün askerimize çağrım emre itaat etmesinler."
TBMM Başkanı İsmail Kahraman: "Talihsiz bir hareketle karşı karşıyatız ama demokrasimiz güçlü. Halkımız milletimiz demokrasiye sahip çıkıyor. Milletvekillerimizin tamamını Meclis'e çağırdık. Üzüntü verici olmakla beraber biz yolumuza devam ediyoruz."
1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar: "Bu olaylar meydana geldiği andan itibaren Sayın Valimizle bir araya gelip İstanbul üzerine yoğunlaştık. Buradaki problemi çözmek için çalışıyoruz. Birinci Ordu Komutanlığı içinde küçük bir grubu temsil ediyorlar. Endişe edecek bir durum yok, bunlara katılmayan ve şu anda emir komuta zinciri içinde olan diğer birliklerle birlikte gerekli tedbirleri alıyoruz."
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: "TSK'nın değil, ordu içindeki bir grubun kalkışmasıdır. Bu Fethullah Gülen'in emir komutasında yapılmış bir kalkışmadır! Ucunda ölüm bile olsa gereği yapılacaktır."
Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik: "Türkiye Cumhuriyeti'nin başkomutanı herkesi sokaklara meydanlara davet etmiştir. O askerler, o emirleri veren komutanlara uymamalılar."
Ana muhalefet (Cumhuriyet Halk Partisi) lideri Kemal Kılıçdaroğlu: "Bu ülke darbelerden çok çekmiştir. Aynı sıkıntıların yeniden yaşanmasını istemiyoruz. Cumhuriyet'e ve demokrasimize sahip çıkıyor; inancımızı eksiksiz bir şekilde koruyoruz. Herkes çok iyi bilmeli ki Cumhuriyet Halk Partisi, Parlamenter demokrasimizin vazgeçilmezi olan yurttaşlarımızın özgür iradesine bağlıdır."
Muhalefet (Milliyetçi Hareket Partisi) lideri Devlet Bahçeli: "Böyle bir kalkışma kabul edilemez, hukûmetin yanındayız."
Halkların Demokratik Partisi: "HDP her koşulda ve ilkesel olarak her tür darbeye karşıdır. Türkiye’nin acilen çoğulcu ve özgürlükçü bir demokrasiye, iç ve dış barışa, evrensel demokratik değerlere ve sözleşmelere uyum ihtiyacı vardır." açıklaması yapmıştır.
Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı:"Eşkıyalar, ihanet şebekeleri darbe girişiminde bulunmaya çalışıyor. Başarılı olamayacaklar. Görevimizin başındayız. Milletimiz arkamızda. Bunun üstesinden geleceğiz. Bu içerideki paralel ihanet çeteleri. Bunlar korkak, yüreksiz. Silahlı Kuvvetler bunlara tasvip etmez göreceksiniz. Kısa sürede durama el koyacağız. Şehit ve yaralılarımız var."
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:"Her şeyden önce Türkiye bir Latin Amerika ülkesi değildir. Türkiye bir Afrika ülkesi değildir. Türkiye'de bu şekilde bir grubun gece baskınıyla yönetim değiştirmesi, rejim değiştirmesi mümkün değildir. Asla mümkün değildir. Dolayısıyla bugün vatandaşlarımın fikri, zikri, inancı, partisi ne olursa olsun bütün bunları bir yana bırakıp demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkma günüdür, bu bir sınav günüdür. Ayrıca bugün sokağa çıkan bir kısım askere de şunu söylemek isterim; 'Onların 7 sene Cumhurbaşkanı olarak, başkomutanlığını yapmış bir kişi olarak emir komuta zinciri altında bir talimat yoktur. Genelkurmay Başkanı'nın bir talimatı yoktur. Ordu komutanlarının yoktur, böyle bir durumda kim talimat veriyorsa bunları kesinlikle dinlemeyin ve bir an önce bu hatadan, bu yanlıştan dönün. TSK'nın başına karşı yapılan bu rencide edici ve bu kabul edilmez olay asla unutulmaz. Onun için tekrar söylüyorum; yanlış içerisinde olanlar yanlışlarından dönsünler, kışlalarına dönsünler, halkla karşı karşıya gelmesinler. Acılar yaşanmasın. Türkiye bir kaos içerisine girmesin. Halkımıza da hatırlatıyorum ki bugün demokrasiye sahip çıkma günüdür."
Emniyet Genel Müdürlüğü: "Tüm halkımızı demokrasimize sahip çıkmamız için meydanlara çağırıyoruz."
İstanbul 3. Kolordu Komutanı Erdal Öztürk: "TSK hiyerarşisi dışında herhangi bir emri dışında tüm personele kışlalarına dönmesi çağrısı yapıyorum. Aksi takdirde bu personele hukuki işlem yapılacağını söylüyorum. Silahlı Kuvvetler milletin ordusudur. Silahlı Kuvvetler TBMM iradesine saygılıdır. Kışlalarına dönmeleri için elimizden geleni sarf edeceğiz."
Yurtta Sulh Konseyi tarafından Genel Kurmay resmi sitesinde yayınlanan Korsan Darbe Bildirisi