Krizi; kuruma ya da paydaşlarına zarar verebilecek, beklenmedik ve hızlı karar almayı gerektiren gelişmeler olarak açıklayabiliriz. Halkla ilişkilerde kriz yönetimi; kurumların beklemedikleri bir zamanda ortaya çıkan, çözülmesi için çok az bir zamanının olduğu, kurumun itibarını sarsan bir durumdur. Krizler maddi ve manevi kayıplara sebep olabilir. İyi yönetilmediği takdirde kurumun, örgütün, paydaşların ve işletmelerin güven, itibar ve para kaybı olur. Kriz yönetimi oldukça önemli bir yönetim fonksiyonudur. Kriz yönetim planı bulunmayan kuruluşlar, örgütler, paydaşlar ve işletmeler bu konuda halkla ilişkiler faaliyetlerinden yararlanır. Doğru ve yerinde iletişim, kriz yönetimi ve halkla ilişkiler açısından önemli bir unsurdur. İletişim ajansları ile kuruluşlar arasındaki etkin ve güvenilir bilgi akışının sağlanması, daha büyük krizlerin oluşmasını önleyebilir. Halkla ilişkiler alanında yürütülen kriz yönetimi veya kriz iletişimiyle birçok çalışma yapılır. Bunlardan birkaçı; medyada yer alan olumsuz haberlerin karşısında kurum yaklaşımının yer almasını sağlamak, diğer sosyal paydaşlarla iletişimi sıkı tutmak ve kurumların, kuruluşların, örgütlerin, işletmelerin veya kişilerin desteğini kazanmaya çalışmaktır. Krizin en az zararla atlatmak ve örgütün imajını geri kazanmayı sağlamak için krize neden olan asıl problemlerin tespit edilmesi, halkla ilişkiler faaliyetlerinin devreye sokulması gerekir. Kriz döneminde halkla ilişkiler çalışmaları daha çok önem kazanır ve daha fazla ihtiyaç duyulan bir faaliyet haline gelir. Halkla ilişkilerin etkili temel işlevleri kriz dönemlerinde ortaya çıkar. Bilgi toplamak, hedef kitlelerle iletişim sağlamak, bilgilendirmek, kurum imajı oluşturmak ve korumak, hedef kitlenin beklentileriyle kurum performansını aynı çizgiye getirmek, sonuçları değerlendirmek gibi işlevleri alanda oldukça önemlidir. Kriz yönetimi, kuruluşun politikasını etkilediği ve iletişimde belirleyici olduğu için halkla ilişkilere büyük oranda ihtiyaç duyar. Halkla ilişkilerin herhangi bir örgütte bulunması; örgütte oluşabilecek kriz ortamları için hazırlık yapılması, krizin oluşması halinde bunun en az hasarla atlatılabilmesi veya krizin etkilerinin olumlu bir fırsata dönüştürülmesi, kriz sonrasında örgütün kriz öncesinden daha iyi bir duruma gelmesi halkla ilişkiler ile mümkün olur. Kriz yönetiminde halkla ilişkiler uzmanlarının medya ile kurduğu ilişkiler çok iyi bir strateji izlemeyi zorunlu kılar. Krizin daha iyi yönetilmesi amacı medyada görünür olmakla bağlantılıdır. İletişim politikalarının yönlendirilmesi de oldukça etkilidir. Krizin birçok dönemi vardır. Kriz öncesi dönemde, krize sebep olabilecek konular belirlenmelidir. Kriz yönetim planı yapılmalıdır. Kriz kurulu meydana getirilmelidir. Kriz sözcüsü belirlenerek eğitilmelidir. Bu kişi medya iletişiminde iyi bir yönetici olmalıdır. Krizden öncesi ve kriz zamanında mesaj akışı oldukça hızlı ve etkili sağlanmaya çalışılmalıdır. Kriz anında dinleyicilere, hedef kitleye karşı dürüstlük önemlidir. Halkla ilişkilerin görevi burada belirir. Mesajın doğru zamanda, doğru kişiye, doğru yere ulaşması sağlanmalıdır. Medya çalışanları, taşıyıcıları aydınlatılmalı ve bilgi akışında süreklilik sağlanmalıdır. Kurum sözcüsünü değerli kılan durumlar vardır. Sözcünün eğitimi, bilgilendirmesi ve hazırlığı bu aşamada önem kazanır. Kurumun itibarını, inanırlığını kazanmak temel amaç olmalıdır. Birçok kanaldan cevap verilmesi, kurumun yararına olur. Yalan ifadeler, bilgi verirken kaçınılması gereken durumlardır. Kamuoyu ile paylaşılamayacak bilgilerin ya da durumların sebepleri ifade edilmelidir. Bazı ilkeler vardır ve bu ilkelerden uzaklaşılmaması gerekir. Bunlardan biri de şeffaflık ve güvenirlik ilkesidir. Krizin boyutu ne olursa olsun sessiz kalmak zarar verici bir durumdur. Kriz sonrası; krizde yapılan bütün çalışmalar, müşteriyle birlikte değerlendirmeye alınır. Gelecekte oluşabilecek herhangi bir kriz zamanı için çalışmalar, yapılan değerlendirmeler ile genişletilmeye çalışılır. Kriz yönetimi devamlılığı olan bir durumdur. Daha önceden tahmin edilebilen krizlerle ilgili hazırlanmış planlar, sürekli denenmeli ve tekrar tekrar gözden geçirilmelidir.